Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Büyükelçi Serim: “Vakıfların varlığı, Kıbrıs’taki Türk varlığının da en somut göstergelerindendir”

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti (TC) Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Vakıfların varlığının, Kıbrıs’taki Türk varlığının da en somut göstergelerinden olduğunu vurgulayarak, “Bu nitelikleri ile Vakıflar, Kıbrıs Türklerinin haklarının tescilinde ve korunmasında hayati role sahip olmuştur” dedi.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi, Kıbrıs Vakıflar İdaresi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) iş birliğinde düzenlenen “Hukukî Boyutlarıyla Uluslararası Kıbrıs Türk Vakıfları Sempozyumu” başladı.

Gazimağusa Maraş’taki Bilal Ağa Kültür Merkezi’nde yapılan sempozyumun açılışında konuşan Büyükelçi Serim, ülkenin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bilim insanlarının, Kıbrıs Türk Vakıflarının hukuki boyutuna katkıda bulunacağı bu çalışmanın, Kıbrıs Türk Vakıflarının uluslararası hukuktaki statüsü bakımından yararlı sonuçlar ortaya koyacağından hiç şüphesi olmadığını dile getirdi.

Serim, Kıbrıs Türk Vakıfları konusunu derinlemesine ele almayı hedefleyen bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

“Vakıf, bir malın hayır maksatları için ebedi olarak ayrılması ve sunulmasıdır” diyen Serim, “Diğer bir deyişle Vakıf, bir malın Allah malı olarak kabul edilerek, özel mülkiyete konu olmaktan çıkarılması, sonsuza dek insanlık hizmetine tahsis edilmesi ve kamu tarafından yararlanılabilen bir kaynak haline gelmesidir” şeklinde konuştu.

Bugün modern devletin yüklendiği kamusal hizmetlerin neredeyse tamamının, Osmanlı İmparatorluğunda Vakıflar eliyle yerine getirildiğini, Vakıflar aracılığıyla, sosyal servet devrinin, gönüllü bir şekilde sağlandığını dile getiren Serim, şunları belirtti:

“Vakıf sisteminin yarattığı şuur ve duyarlılık, o dönem Osmanlı medeniyetinin bütün medeniyetlerin üzerinde bir konuma ulaşmasını sağlamıştır. Bu nedenledir ki, Osmanlı medeniyeti, ‘vakıf medeniyeti’ olarak nitelendirilmiştir.”

-“Vakıflar, milletin huzur ve güvenliğinin de teminatıdır”

“Hayırda yarışınız” emrini şiar edinen ataların, vakıf kurarak, kimseyi çaresiz ve sahipsiz bırakmadığını vurgulayan Serim, ihtiyaç sahiplerine yardımı esirgemeyen vakıfların, aynı zamanda milletin huzur ve güvenliğinin de teminatı olduğunu kaydetti.

Ecdadın, sadece vakıfların kurulmasına değil, vakıfların korunmasına çok büyük itina gösterdiğini ifade eden Büyükelçi Serim, şöyle devam etti:

“1571 yılında Kıbrıs’ın fethinden sonra ecdadımız ilk icraat olarak, hayırseverlik ve dayanışma anlayışımızın en önemli göstergesi olan Vakıf kültürünü Kıbrıs’a da taşımıştır. İlk vakıflar, Osmanlı Paşa ve yöneticileri tarafından kurulmuş ve zamanla hayırsever Türk halkının kurdukları vakıflar ile ada genelinde büyük bir vakıf emlak varlığı ortaya çıkmıştır. Tarihi araştırmalar 1571-1974 yılları arasında Kıbrıs’ta 2220’nin üzerinde vakıf kurulduğunu ortaya koymaktadır.”

-“Vakıfların varlığı, Kıbrıs’taki Türk varlığının da en somut göstergelerindendir”

Kıbrıs Türkü’nün ruhundaki hayırseverlik ve dayanışma anlayışının en güzel yansıması olan Vakıfların, kuruldukları günden bu yana Ada’nın en köklü kuruluşu haline geldiğini belirten Serim, “Vakıfların varlığı, Kıbrıs’taki Türk varlığının da en somut göstergelerindendir. Bu nitelikleri ile Vakıflar, Kıbrıs Türklerinin haklarının tescilinde ve korunmasında hayati role sahip olmuştur” dedi ve şunları kaydetti:

“Öyle ki 1878 yılında Kıbrıs İngiltere’ye bırakıldığında yapılan anlaşmada dahi, Osmanlı İmparatorluğunun bir delegeyle Kıbrıs’taki vakıfların yönetimine katılacağı düzenlenmiş, keza Lozan Antlaşması’nda Kıbrıs’takiler dahil Türkiye sınırları dışında kalan vakıfların korunacağı taahhüdü kayıt altına alınmıştır.

Daha da ötesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olarak addettiğimiz Lozan Barış Antlaşması’nda tüm Kıbrıs Adası dahil Osmanlı İmparatorluğu topraklarında kurulmuş olan vakıfların geçerliliğinin korunacağı kayıt altına alınmıştır. Bu sayede, Ada’nın genelinde kurulmuş olan Vakıfların statüsü bir uluslararası hukuk belgesiyle güvence altına alınmıştır.”

-“Vakıfların Kıbrıs Türk Toplumuna iadesinin Kıbrıs Türkü’nün, Ada’da var olma ve özgürlük mücadelesinde kazandığı ilk zafer”

Verilen büyük mücadelelerin sonucunda 1956 yılında Kıbrıs Vakıflarının idaresinin, onların gerçek sahipleri olan Kıbrıs Türklerince tekrar kazanıldığını belirten Serim, Vakıfların Kıbrıs Türk Toplumuna iadesinin Kıbrıs Türkü’nün, Ada’da var olma ve özgürlük mücadelesinde kazandığı ilk zafer olduğunun altını çizdi.

1960 Anayasasında da Ada’daki Vakıf müessesesi ve Ahkamül Evkaf tanınması ve korunması hüküm altına alınmasına rağmen bu hukuki düzenlemelerin hilafına hem İngiliz yönetimi hem de Rum yönetiminin, Vakıfların hak ve menfaatlerini ihlal ettiğini ifade eden Serim, şunları belirtti:

“Bu nedenle, uluslararası camiada Vakıfların haklarının korunabilmesi adına, yapılacak hukuki çalışmalarda Ahkamül Evkaf kurallarının örf ve adet hukuku olarak uluslararası hukuk kaynağı niteliğinin tartışılması ve araştırılması faydalı olacaktır.”

-“Vakıfları korumalı ve güçlendirmeliyiz”

Kıbrıs Vakıflarının, geçmişte olduğu gibi bugün de Ada’da güzide bir müessese olarak hayatın pek çok alanına dokunduğunu ve Kıbrıs Türkü’nün gelişimi için çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Serim, şunları kaydetti:

“Ecdadımızın büyük gayretleri neticesinde kurulan ve bizlere miras kalan Vakıfları, elimizden gelen çabayı sarf ederek korumalı ve güçlendirmeliyiz. Vakıfları yaşatmak sevgi ve merhamet medeniyetinin neferleri olan bizlerin borcudur.”

“Devletimiz, köklü tarihinin her aşamasında zulüm görenin ve ezilenin yanında olmuştur. ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkemizin ete kemiğe büründüğü kurum ise tartışmasız bir şekilde vakıflarımızdır” diyen Büyükelçi Serim, Vakıfların geleceğe taşınması konusunda büyük hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Ada’nın tamamındaki Vakıf mallarına sahip çıkılması ve bunlarla ilgili güncel çalışmaların yapılmasını önemli olduğunu ifade eden Serim, düzenlenen sempozyumun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılacak birçok benzer çalışmanın öncüsü olmasını ve sonuçlarının hayırlı olmasını temenni etti.

Sempozyumu düzenleyen kurumlara teşekkür eden Büyükelçi Serim, katılımcıları saygı ve sevgiyle selamladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel, Aleminyo Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 21 Temmuz Aleminyo Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Üstel mesajında;
‘“1974 yılında Aleminyo köyünde, EOKA-B ve Yunan destekli Rum Ulusal Muhafızları tarafından hunharca gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi asla unutmadık, unutmayacağız.

Kıbrıs Türk halkının hafızasında derin izler bırakan bu insanlık dışı katliamda yaşamını yitiren Aleminyo Şehitlerini rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD KKTC Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 3. Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, genel kurulda yaptığı konuşmada, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıldönümünün ardından önemli bir etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Avustralya, İngiltere, Polonya ve Almanya ziyaretlerinde MÜSİAD’ı ziyaret ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD’a yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, genel kurulun hayırlara vesile olmasını diledi.

Genel kurula katılan Mavi Vatan’ı gündeme getiren Cihat Yaycı’ya yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD KKTC Başkanı Ramazan Gündoğdu’nun da bir denizci olduğuna işaret etti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki limanlarda yapılan lojistik işlerle tanınmamışlığa rağmen başarılı çalışmalar yapıldığına dikkat çekti.

Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz ile ilgili yaptığı açıklamalarının kitaplaştırıldığını ve kendisine takdim edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu noktadan hareket edilerek, Topkapı Üniversitesi’nde Mavi Vatan ile ilgili araştırma merkezi kurulduğunu vurguladı.

Ülkeye yatırım için güven duyulması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bir ülkede gelecek yoksa yatırım yapılmadığını aktardı.

İki devletli çözüm siyasetinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Federasyon temelinde çözüm olursa Türk askeri çekilecek ve Türkiye’nin garantörlüğü sona erecek, böylece güven ortamı ortadan kalkacak” dedi.

Rum yönetiminin Kıbrıs Türkü’nün gelişip kalkınmasını önlemek için mülkiyet konusunda haksız saldırılarda bulunduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, geçen hafta New York’ta Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Toplantı’da Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkları dile getirdiğini ve Rumların Kıbrıs Cumhuriyetini ele geçirmelerinin ardından Kıbrıslı Türklerin’in de kendi devletini kurduğunu söylediğini kaydetti.

KKTC’nin turizm, yükseköğrenim, inşaat, hizmet sektörü, tarım ve sanayide başarılarının bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, TEKNOFEST’in başarıyla gerçekleştirildiğini, Türktelekom’un fiber optik altyapıyı yapmaya başladığını ve bilişim adası olma yolunda ilerlenildiğini dile getirdi.

Üretileni ihracat etmenin önemli olduğunu ancak kolay olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bu nedenle mukayeseli avantajlı olunan sektörler turizm ve yükseköğrenim ile yan sektörlere önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Alaminyo Şehitleri anıldı

Published

on

By

1974 Barış Harekatı sırasında Geçitkale Bölüğü, Alaminyo takımında görev yaparken şehit olan 20 Kıbrıslı Türk için Değirmenlik Alaminyo Şehitleri Anıtı’nda tören düzenlendi..

Şehitler Anıtı’na çelenklerin konulması ile başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Değirmenlik Lisesi öğrencisi Eylül Akkoyun “Şehitler” adlı şiiri okudu..

Törende konuşan Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler, masum ve savunmasız insanların ailelerinden koparılarak şehit edilişinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı.

Karavezirler şehitleri hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayarak şehitlere rahmet Mehmetçik ve Mücahitlere şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, varlığını ülkenin eşit bir halkı olarak haykırmaya devam ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Rumlar adayı Yunanistan’a bağlamak için Kıbrıs Türk halkına yönelik her türlü çirkin saldırıyı gerçekleştirdi. İngiltere de dahil dış ülkeler seyirci kalmıştır. Bizi kurtaran Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 20 Temmuz 1974 de buraya müdahalesiydi.” dedi.

Barış ve Özgürlük Bayramını kutlarken şehitlerin de unutulmadığını vurgulayan Tatar, barış, huzur ve güven içerisinde yaşayabilmek için Kıbrıs’ta bir çözümden yana olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin garantörlüğünün altını çizdi.

Tatar, “Bu coğrafyada yaşamımızı barış, huzur, güven içerisinde sürdüreceksek bizlerin de şartı vardır. O şartlar Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin barışı korumak adına devamlılığıdır” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam