Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Çakıcı: Artık çökmüş kötü düzeni değiştirmenin zamanı geldi

Published

on

Toplumcu Kurtuluş Partisi- Yeni Güçler (TKP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, halkın ekonomik ve psikolojik olarak çok zor bir dönemden geçerken kendisini koruması gereken hükümete olan güvenini kaybetmiş durumda olduğunu belirterek, “Artık çökmüş kötü düzeni değiştirmenin zamanı geldi” dedi.

Hakikat Web TV’de Güven Arıklı ile Günaydın Hakikat programında konuşan Çakıcı, insanların Covid-19 riski yaşarken psikolojik bir travma da geçirdiklerini belirterek, insanlığın bir ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, bununla birlikte bir takım ruhsal rahatsızlıklar yaşadıklarını, şüphe, depresif belirtiler, moral bozukluğu ve çökkünlük ve buna bağlı olarakta istatistiklere yansıyan ruhsal bozukluklar da yaşanan artışlara işaret etti. Dünya Sağlık Örgütü’nün de açıkladığı gibi şu anda dünya da sadece Covid-19 pandemisi değil, ruhsal bozuklukların da arttığı bir ikinci pandemi daha yaşandığını kaydeden Çakıcı, ülkemizde pandemi sürecinde alkol ve uyuşturucu kullanımında meydana gelen artışa dikkat çekti.

Ruhsal sıkıntıların arttığı dönemlerde alkol ve uyuşturucu kullanımının çoğaldığını kaydeden Çakıcı, alkol ve uyuşturucu kullanımının artmasının da suç oranlarının artmasına yol açtığını söyledi.

Çakıcı, aile içi şiddet olaylarının da %40 arttığını belirterek, intiharlar ve anti depresan ilaçların kullanımında yaşanan artışa da işaret etti. Çakıcı, “Çok yüksek bir düzeyde ruhsal hastalıkların yayıldığı bir durum içindeyiz. Aslında toplum depresyonda diyebiliriz. Ben 30 yıllık psikiyatristim. Meslek hayatımda ilk kez bu dönemde bu kadar çok acil arama ve başvuru alıyorum. Sıkıntı yaşayan insan sayısı %20 civarındaydı. Son dönemde bu iki katına çıktı. Hastalanmayan %20 kadar kişi de hastalanmaya başladı. Hafif olanlar ise ağırlaştı” diye konuştu.

Mehmet Çakıcı, halkın hem ekonomik hem de psikolojik olarak çok zor bir dönemden geçerken kendisini koruması gereken hükümete olan güvenini de kaybetmiş durumda olduğunu belirterek, buna sağlık, ekonomik sorunlar, elektrik konusu ve son günlerde yüz yüze eğitim sürecinde yaşanan sorunları örnek gösterdi.

Hükümetin bu noktada önlemler almasının kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Çakıcı, ülkede paraya olan ihtiyaç ve para kaynaklarının artırılması için neler yapılması gerektiği konusunun yıllardır ihmal edilen konular olduğunu söyledi. Çakıcı, Vergi sisteminde yaşanan adaletsizliğin önüne geçilmesi için Vergi Reformu’nun yapılmasının gerekliliği üzerinde durarak şöyle konuştu, “Bazı çok zenginlerin %0 Kurum ve Gelir Vergisi muafiyetleri var. Bunların getirileri 2 milyar TL’dir. %20 Kurum ve Gelir Vergisi alınsa 400 milyon TL yapar ki ekstra kaynak elde edilmiş olacaktır. Hastane kuran biri olarak ben de bir çok kişi gibi Kurum ve Gelir Vergisi’ni ödüyorum. 5 yılı dolduran bu şirketler de herkes gibi, Kurum ve Gelir Vergisi ödemelidir. Bir diğer zenginleşen sektör olan bankalarla ilgili Faiz Yasası da ihmal edilen bir diğer konu.

Ekonomik olarak geçtiğimiz bu zor dönemde insanımız için önlemler alınmamasını anlamakta zorlanıyorum” dedi.
Tarım Reformu’nun da yapılmasının gerekliliğine işaret eden Çakıcı, bütün dünyada, AB’de ve Türkiye’de çiftçinin kim olduğunun kriterlerle belirlendikten sonra gerekli yardımların yapıldığını, bizim ülkemizde ise 10-15 ailenin yıllardır bu yardımlardan herkesten fazla yararlandığının görüldüğünü söyledi. Mehmet Çakıcı, bu yapının doğru olmadığını bütün orta ve küçük çiftçilerin batmasına yol açan bir sonuç doğurduğu uyarısında bulundu.

Çakıcı, “Ülkede bunlar yaşanırken bir bakıyorsunuz sanal betlerle birileri çok zengin olmuş diğer taraftan elektrik borcunu ödeyemediği için elektriği kesilen, markete 2 bin TL. borcu için bizi arayan insanlar var. İşte yaşanan bu durumlara bakıldığında müthiş bir adaletsizlik olduğunu görüyoruz. Yapılması gereken çok iş olduğunun bilincindeyiz. Polisin Sivile Bağlanması, Hukuk reformu, Kamu reformu, Genel Sağlık Sigortası, Şartlı Tahliye Tüzüğü, Genel Sicil affı, işkence ile mücadele, kara para aklanmasının önüne geçilmesi ve uyuşturucu trafiğinin de önlenmesi için etkin tedbir uygulama bunlardan birkaçı. TKP olarak bunları hayata geçirmek için mücadeleye devam ediyoruz. İnsanımız için bu tedbirleri hayata geçirmek onların refah düzeyini geliştirmek bizim boynumuzun borcudur. Artık çökmüş kötü düzeni değiştirmenin zamanı geldi. TKP’nin bu ülkenin son şansı olduğunu görüyoruz. Ülkemiz için mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Yurdumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı, Fransa’nın hava sahası ihlalini kınadı

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Baf’ta konuşlanan Fransız savaş uçaklarının KKTC hava sahasını ihlal ederek, Lefke bölgesinde alçak uçuş yapmasını kınadı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında 2017 yılında imzalanan “Savunma Alanında İşbirliği Anlaşması” kapsamında Baf’ta konuşlanan Fransız savaş uçaklarının, insan hayatını tehlikeye atma pahasına 20 Aralık tarihinde ülke hava sahasını ihlal ettiği belirtildi.

Uçakların, Lefke bölgesinde alçak uçuş gerçekleştirmesinin halk arasında büyük endişeye yol açtığına işaret edilerek, Fransa’nın bu ihlali şiddetle kınandı.

Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında 2017 yılında imzalanan Savunma alanında İşbirliği Anlaşması kapsamında Baf’ta konuşlanan Fransız savaş uçakları, insan hayatını tehlikeye atma pahasına 20 Aralık 2024 tarihinde ülkemiz hava sahasını ihlal ederek Lefke bölgesinde alçak uçuş gerçekleştirmiştir. Halkımız arasında büyük endişeye yol açan Fransa’nın bu ihlalini şiddetle kınıyoruz. Kıbrıs Rum tarafı, adada “güvenlik tehdidi” altında olduğu yalanı ile uzun zamandan bu yana ikili askeri anlaşmalar yapmakta ve bölgedeki gerginliği artırmaktadır. Stratejik ortaklık kisvesi altında Güney Kıbrıs Rum yönetimine verilmekte olan bu desteğin ve askeri işbirliğinin Kıbrıs Türk halkının huzur ve güvenliğini tehdit etmesine asla müsaade etmeyeceğimizi vurgulamak isteriz. Bir kez daha, Fransa başta olmak üzere, Rum tarafını askeri alanda cesaretlendiren ilgili tüm tarafları, bölge güvenliğini tehlikeye atacak hareketlerden derhal vazgeçmeye ve sağduyu ile hareket etmeye davet ediyoruz”

Devamını Oku

Kıbrıs

Larnaka Şehitleri İskele’de anıldı

Published

on

By

Milli Mücadele yılları ile 1974 Mutlu Barış Harekâtı sırasında Larnaka Sancağı’na bağlı birimlerde şehit düşenler düzenlenen törenle anıldı.

İskelede Larnaka Şehitler anıtı önünde yer alan tören saygı duruşu, saygı atışı ve ardından da İstiklal marşının okunmasıyla başladı.

Daha sonra çelenkler anıtına konuldu.

Törende günün anlam ve önemine ilişkin ilk konuşmayı Kıbrıs TMT İskele Mücahitler Derneği Başkanı Ali Abdurrahmanoğlu yaptı.
Abdurrahmanoğlu, Larnaka halkının Rumların Enosis hayaline karşı kahramanca mücadele verdiğini kaydetti.

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan da konuşmasında geçmişin unutmamasının önemine vurgu yaptı.

Benan, “Unutmak Yok, unutmak! Yok olmanın başlangıcıdır. Geleceğe daha emin adımlarla yürümek, gelecekte istikrarımızı korumak için geçmişimizi, geçmişte yapılan mezalimleri, katliamları unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu.

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu da Rumların 21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türklerine yönelik başlattığı silahlı saldırılara karşı, Larnaka Sancağına bağlı 43 Köyde yaşayan yaşlı, genç, kadın, erkek ve çocuk çok sayıda insanın kahramanca direndiklerini anlattı.

Sadıkoğlu, Rumlar’ın Kıbrıslı Türklere uyguladığı, etnik yok etme politikasının en acı olayının Larnaka’dan Dikelya İngiliz Üssüne gitmek için bindikleri ve bir daha geri dönmeyen 11 vatan evladını taşıyan Kayıp Otobüs olayı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise konuşmasına Kıbrıs Türk halkını yok etmek için oynan oyunlara kahramanca direnerek şehit düşenleri rahmetle anarak başladı.

Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa, mutlak suretle iki devletli bir çözümle olabileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, toplumdan topluma bir anlayışın geride kaldığını federasyon defterinin kapandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “çok büyük fedakârlıklar, çok büyük acılar çok büyük bedeller ödeyen Kıbrıs Türk halkı, bugün bu coğrafyada bağımsız özgür ve hür, kendisine yakışır şekilde, onurlu bir yaşam sürdürebiliyorsa genç nesillere umut dolu bir gelecek bırakma noktasına geldiyse işte bütün bunlar verilen mücadele sayesindedir” diye konuştu.

Geçmişini bilmeyen milletlerin tarihten ve coğrafyadan silinmeye mahkûm olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “bizler her zaman barış için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Anma töreninde bölge okullarından öğrenciler şiirler de okudu.

brt

Devamını Oku

Kıbrıs

İsias Otel davasının altıncı duruşması yarın başlıyor..Adıyaman’da 2 gün sürecek duruşma sonunda kararın açıklanması bekleniyor

Published

on

By

Adıyaman’da 22 ay önce meydana gelen depremde 72 cana mezar olan İsias Otel davası devam ediyor.
Davanın altıncı duruşması yarın Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak. İki gün olarak planlanan duruşma sonunda kararın açıklanması bekleniyor.

Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde, Adıyaman İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler ve tur rehberleri ile 10 yaralının aileleri tarafından 3 Ocak’ta başlatılan hukuk mücadelesi, suçluların “Olası Kast” suçuyla hüküm giymesi için 12 aydır kararlılıkla sürdürülüyor.

İsias Otel davasının altıncı duruşması için Başbakan Ünal Üstel, aileler ve siyasiler, Barolar Birliği ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 100 kişilik heyet bugün Adıyaman’a gidiyor.

Duruşma öncesi TAK muhabirine değerlendirmelerde bulunan Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, 24-25 Aralık’ta gerçekleştirilecek duruşmanın bugüne kadar katıldıkları en önemli duruşma olacağını ifade ederek, bu celseden karar çıkabileceğini kaydetti.

Olası kastla alakalı olarak hazırlıklarının çok ciddi şekilde devam ettiğini söyleyen Esendağlı, “Hukuki imkanları zorlamak noktasında son hazırlıklarımız devam ediyor. Dosyaya son giren bilirkişi raporunun sanıkların olası kasttan mahkumiyetine sebebiyetine neden olacak çok ciddi kusurlar içeriyor. O şekilde detay içeriyor. Mahkemenin aksi yönde bir kararını üst mahkemeye götürmeyi kesin gözüyle görüyoruz. Bunu ileriki aşamalarda değerlendireceğiz.” Dedi.

24-25 Aralık’ta gerçekleştirilecek duruşmada taraf avukatlarının esasa ilişkin beyanlarının alınacağını belirten Esendağlı, “Bu teknik olarak duruşmanın son aşamasına geldiğimizi gösteriyor.” dedi.

Bu arada geçen duruşmada mahkemenin aldığı ara kararlardan bir tanesinin de kamu görevlileriyle ilgili soruşturmanın ne aşamada olduğuna ilişkin savcılığa müzakere yazılması olduğuna işaret eden Esendağlı, onun ne aşamada olduğunu, müzakereye ne cevap verildiğini, kamu görevlileriyle ilgili davanın dosyalayıp dosyalanmadığının da bu duruşma aşamasında öğrenileceğini kaydetti.

TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya da deprem felaketinde hayatlarını kaybeden evlatları, öğretmenler ve velilerin adalet arayışı için bir kez daha Adıyaman’da olacaklarını belirtti.
Karakaya, dernek olarak, en başından beri adalete olan inançlarını koruduklarını ancak bu adaletin gerçekleşmesinin, sadece olası kast suçu üzerinden verilecek bir hükümle mümkün olacağını vurguladı.
Karakaya “İsias Otel’i bir ölüm tuzağına çeviren sorumlular, bilinçli ihmalleriyle sevdiklerimizi bizden aldılar. Bu açık gerçeğe rağmen hafifletici yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değildir.” dedi.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu dava sürecinde vereceği kararların, sadece kendiler için değil, Türkiye’de yapı güvenliği ve insan hayatına verilen değer açısından da dönüm noktası olacağını ifade eden Karakaya, suçluların en ağır cezayı almasının gelecekte de benzer trajedilerin yaşanmaması için caydırıcı bir mesaj olacağını kaydetti.
Adalet arayışında yalnız olmadıklarını bildiklerini söyleyen Karakaya “Kıbrıs’tan, Türkiye’nin dört bir yanından ve pek çok farklı yerlerden aldığımız destek, bize güç ve umut veriyor. Türkiye halkını, davanın önemini hatırlamaya ve bu adalet mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz. Çünkü bu dava, yalnızca bizim değil, insan hayatının değerini savunan herkesin ortak davasıdır.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam