Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Çakıcı: Denenmeyen tek parti TKP’ye şans verilmeli

Published

on

Toplumcu Kurtuluş Partisi -Yeni Güçler (TKP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, ülkenin değişimi için kararlı ve idealist bir siyasi partinin iktidarının gerekliliğine işaret ederek, değişimi sağlayacak partinin denenmeyen tek parti olarak TKP kaldığını belirtti.

TKP’den yapılan açıklamaya göre, Gıynık Web TV’de Off The Record programında konuşan Çakıcı, iktidar ve muhalefet partilerinin yıpranmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kıbrıs Türk siyasetine siyasetçi profili açısından bakıldığında idealizmin ve siyasi kararlılığın olmadığını savunan Çakıcı, siyasetçilerin çoğunun duruma uygun davranışlar sergilediği için benzer icraatlara imza atıldığını, bu nedenle de ülkede bir değişim olmadığını ileri sürdü.

Çakıcı, TKP’nin ortaya koyduğu projelerle iktidara gelmesi halinde değişimi başarabileceklerini ifade ederek, artık değişimin zamanının geldiğini kaydetti. Bir ülkede gücü elinde tutmak ve değişiklik yaratabilmek için iki temel faktörün olması gerektiğinin altını çizen Çakıcı, bunlardan birinin idari güç, diğerinin ise ekonomik güç yani para kaynağı olması gerektiğini söyledi. Çakıcı, bunların olmaması durumunda ise iktidara gelen siyasi partilerin günü geçiştiren adımlar attığını ve böyle olunca da umut vaat etmeyen günümüz siyasetçi profilinin oluştuğunu belirtti.

Kutlu Adalı cinayetiyle tekrar gündeme gelen “Polisin sivile bağlanması” konusuna da değinen Çakıcı, 20 yılda hükümet eden tüm partilerin bu konuda ciddi bir mücadele vermediğini, Kıbrıs Türk tarihinde polisin sivile bağlanması yasal değişiklik önerisini veren ilk ve son siyasinin kendisi olduğunu söyledi. İdari güç dışında güçlü ekonomik bir yapının da güç unsuru olduğunu kaydeden Çakıcı, hükümetlerin Türkiye’den para istemek dışında yapacağı işler olduğunu ve Vergi Reformu’nun hayata geçirilmesiyle ciddi bir kaynak yaratılabileceğini kaydetti.

Çakıcı, “Turizm ve eğitim adı altında Özel muafiyet tanınan Casino otelleri, üniversiteler ve 5 yılı dolduran her firmanın %20 Gelir ve Kurumlar Vergisi kapsamına alınması gerekir. Böyle bir durumda çok ciddi bir kaynak elde edeceğiz ve maaşlarımızı ödeyen ve ülkenin gelişmesine katkı koyan yatırımlar yapabileceğiz.” dedi.

Mehmet Çakıcı, Tarım Reformu konusunun yıllardır ülkede ihmal edilen bir diğer konu olduğunu belirterek, bütün dünyada, AB’de ve Türkiye’de çiftçinin kim olduğunun kriterlerle belirlendikten sonra gerekli yardımların yapıldığını, bizim ülkemizde ise 10-15 ailenin yıllardır bu yardımlardan herkesten fazla yararlandığını gördüğünü söyledi. Çakıcı, bu yapının doğru olmadığını bütün orta ve küçük çiftçilerin batmasına yol açan bir sonuç doğurduğu uyarısında bulunarak, Hayvancılar Birliği’nin Lefkoşa’da gerçekleştirdiği eylemin de bunun sonucu olduğunu kaydetti.

Bir diğer zenginleşen sektör olan bankalarla ilgili Faiz Yasası’nın da ihmal edilen bir diğer konu olduğuna vurgu yapan Çakıcı, Koronavirüs sürecinde ekonomik zorluklarla boğuşan insanımız için önlemler alınmasının kaçınılmaz olduğunu, banka faizlerinin düzenlenmesi ile ilgili yasal değişikliğin de bunların başında geldiğini söyledi. Mehmet Çakıcı, yapılacak çok iş olduğunu belirterek, Hukuk reformu, Kamu reformu, Genel Sağlık Sigortası, Şartlı Tahliye Tüzüğü, Genel Sicil affının, işkence ile mücadele, kara para aklanmasının önüne geçilmesi ve uyuşturucu trafiğinin de önlenmesi için etkin tedbir uygulamanın bunlardan birkaçı olduğunu, parti olarak bunları hayata geçirmek için mücadeleye devam ettiklerinin altını çizdi.

Siyasette olduğu 20 yıla baktığında aynı partilerin, aynı icraatlarla, aynı tartışmalarla hükümet ettiklerini gördüğünü kaydeden Çakıcı, iktidara gelen tüm partilerin korkakca davrandığı için ülkenin değişimi için gereken ana reformlardan bir tanesinin bile hayata geçirilmediğini savundu.

Çakıcı, “Biz bu projeleri hayata geçirmek ve halkımızın refahını yükseltmek için mücadele ediyoruz. Kimseden bir korkumuz yoktur. Gereğini geldiğimizde yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

21-25 Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Türkeli (Ayvasıl) şehitleri için Lefkoşa Tekke Bahçesi’nde anma töreni gerçekleştirildi.

Törene Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Sıla Usar İncirli, 28’inci Tümen Komutanı Tümgeneral İlker Ertuğrul, 39’uncu Tümen Komutanı Tuğgeneral Ahmet Burak Yürüten, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı ile bazı milletvekilleri, dernek temsilcileri, askeri erkan ve şehit yakınları katıldı.

Tören protokol sırasına göre çelenklerin şehitliğe sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Genel Başkanı Gürsel Benan konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından şehitlerin kabirleri ziyaret edildi.

-Erhürman: “Kıbrıs Türk halkı, eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarından ödün vermeyecek”

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Türkeli’de (Ayvasıl) yaşananların, Kıbrıs tarihinin en acı olaylarından biri olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde, çok ağır bedeller ödendiğini söyledi.

“Burada yatan kardeşlerimiz, şehitlerimiz, insanlarımız ve aileleriyle bu en ağır bedelleri ödeyenler arasında yer alıyorlar. Burada yatan insanlar tamamen savunmasız; on yaşında çocuktan başlayarak, yaşlılara kadar uzanan bir silsile. Hiçbir savunmaları yok. Hiçbir şekilde karşılık verme güçleri, eşit güçleri yok.” diye konuşan Erhürman, Türkeli’de (Ayvasıl) yaşananları, bir isyanı bastırmak için verilen bir mücadele olarak anan zihniyetin anlaşılamayacağını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının, en ağır bedelleri ödediği koşullarda dahi azınlık statüsünü asla kabul etmediğini, içine sindirmediğini belirten Erhürman, Kıbrıs Türk halkının, kim ne derse desin, bu topraklarda, iki eşit kurucu ortaktan biri statüsüne sahip olduğunu ve eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarından ödün vermeyeceğini vurguladı.

Erhürman, “haklarımızdan vazgeçmemizi, kimse boşu boşuna beklemesin” diyerek, bu adada güvenliğin Kıbrıslı Türkler için yaşamsal önemde olduğunu kaydetti.

Güney Kıbrıs’ın, çeşitli güçlü ülkelerle askeri anlaşmaların yapıldığı ve adanın tamamının güvenliğinin riske atıldığı bir dönemden geçildiğini söyleyen Tufan Erhürman, Kıbrıslı Türklerin, güvenlik, eşitlik ve egemenlik haklarından asla vazgeçmeyeceğini, bunu her zamanki gibi, bütün dünyaya anlatmaya devam edeceklerini belirtti.

Şehitlere ve onların yakınlarına olan borcun, ödenmesinin mümkün olmadığını söyleyen Erhürman, “Tüm çabamız, şehit ailelerinin bu adada, insan onuruna yaraşır, güven içerisinde, egemenlik ve eşitlik haklarına sahip çıkarak ve bütün dünyaya biz burada varız, en ağır bedelleri ödediğimiz dönemde de vardık, bugün de varız, gelecekte de var olmaya devam edeceğiz diye haykırmaktır.” diye konuştu.

Bu amaçla, gecelerini gündüzlerine katıp, ellerinden geleni yaptıklarına işaret eden Erhürman, şehitlerin anısı önünde saygıyla ve büyük bir acıyla eğildiğini, minnet ve şükranlarını sunduğunu söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şube Amirliği ekipleri tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu, bugün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Mahkeme, Cahitoğlu’nun 1 milyon TL şahsi teminat yatırmasına, 5 kefilin 2’şer milyon TL kefalet senedi imzalamasına karar verdi.

Cahitoğlu hakkında ayrıca haftada iki gün isbat-ı vücut yapması ve yurt dışına çıkış yasağı getirilirken, bu şartlar altında tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

CTP Milletvekili Devrim Barçın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, UBP, DP ve YDP’den oluşan hükümetin 2026 yılında uygulanacak vergi matrahlarına ilişkin sorulara net yanıt vermediğini belirtti. Barçın, hükümetin kaçamak cevaplarla günü kurtarmaya çalıştığını ifade etti.

Vergi matrahlarının en az enflasyon oranında güncellenmemesi durumunda, gerek özel gerekse kamu çalışanlarının çok büyük çoğunluğunun muafiyetler sonrası maaşlarının yüzde 37’sini Maliye Bakanlığı’na gelir vergisi olarak ödemek zorunda kalacağını kaydeden Barçın, bunun ciddi bir gelir kaybına yol açacağını vurguladı.

Ekonomik dar boğazdan geçilen bir dönemde, kayıt dışılıkla ilgili hiçbir önlem alınmadan yalnızca bordroya bağlı ücretli çalışanların gelirlerine yönelmenin, özel sektör çalışanlarının maaş beyanlarını gerçek maaşları üzerinden yapmaması sonucunu doğuracağını savunan Barçın, bunun da kayıt dışılığın artmasına neden olacağını ifade etti.

Hükümetin iğneden ipliğe tüm resim, harç ve vergileri en az enflasyon oranında artıracağını belirten Barçın, vergi matrahlarının da derhal en az enflasyon oranında artırılacağının açıklanması gerektiğini kaydetti.

Barçın, enflasyon oranında vergi matrahlarının güncellenmemesi halinde, çalışanların ocak sonu brüt maaşlarına alacakları artışın yüzde 37’sinin vergi olarak Maliye Bakanlığı’na gideceğini, ayrıca 2026 yılının ikinci yarısından itibaren asgari ücretliden de vergi alınmasının kaçınılmaz olduğunu savundu.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam