Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Canaltay: Dipkarpaz-Manastır yolu 2021 yılı bitmeden tamamlanmış olacak

Published

on

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay, bakanlık olarak ağırlığı karayolu altyapısına verdiklerini belirterek, yenilenecek olan 322 km’lik kırsal kesim yolu içerisinde yer alan Dipkarpaz-Manastır Yolu’nun 2021 bitmeden yenileneceğini  ifade etti.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Canaltay, bakanlığın projeleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Canaltay, şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile imzalanan KKTC Karayolları Master Planı 2021-2022 Uygulama Protokolü çerçevesinde yenilenecek olan 322 km’lik kırsal kesim yollarına ek olarak acil olarak yenilenmesi gereken 150 km’lik köy yolu bulunduğunu, bu yolların da yenilenmesi konusunda Ankara’dan olumlu sinyaller geldiğini ifade etti.

Yıllar boyunca köy yollarına yatırım yapılmadığını kaydeden Canaltay, “322 km’lik kırsal kesim yol yenileme projesi dışında kalan yollarla ilgili belediye başkanları ve muhtarlar bizimle iletişime geçip taleplerini ilettiler. Bu bağlamda yenilenmesi gereken 150 km’lik kırsal kesim yolu ile ilgili somut bir durum olduğunda bunların yerli müteahhitler tarafından yapılması için çalışacağız” dedi.

DİPKARPAZ-MANASTIR YOLU ÖNCELİKLİ YOLLAR ARASINDA

Dipkarpaz-Manastır yolunun öncelikli yollar arasına alındığını aktaran Resmiye Canaltay, “Bir turizm adası olarak bu tür yerlerde yollarımızın tamam olması lazım. Keşke daha önce adım atılsaydı da bu yaz sezonuna hazır olurdu. Ama yol bu yıl bitmeden tamamlanacak” dedi.

Resmiye Canaltay, karayollarıyla ilgili projelerde en büyük sıkıntının kamulaştırmalar olduğunu belirterek, “Karayolları konusunda kamulaştırmada ummadığımız sorunlarla karşılaştık. Güllük gülistanlık gibi gösterilen durumun aslında öyle olmadığını gördük. Karayollarında yeni işleyiş sistemi kurduk. Bakanlıkla alakalı olmayan gönüllü bir arkadaşımızı bu işin başına koyduk ve kamulaştırmada koordinasyon görevi verdik. İçişlerinden de destek aldık. Bunların hepsi haftalık çalışma grubunda raporlanıyor. Görev bölümü yapılıyor ve bu şekilde ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Göreve başladığı günden itibaren sorunları pratik yaklaşımlarla çözmeye çalıştıklarını belirten Canaltay sözlerine şöyle devam etti:

“Duble yollardaki kavşakların ışıklandırılması konusunda Kıb-Tek ve yerel yönetimlerle iş birliğine gidiyoruz. Gazimağusa’nın kuzeyinde yer alan Salamis Yolu’nun aydınlatılması için çalışmalar sürüyor. Bunu ada geneline yayarak yollarımızın daha güvenli hale gelmesini sağlayacağız.  Örneğin Girne-Geçitköy yolu üzerinde, Karşıyaka’ya doğru giderken karanlık bir bölüm var. Burada meydana gelen kazalarda, aydınlatmanın olmaması nedeniyle 16 insan hayatını kaybetmiş. Bu yolun aydınlatılması için gerekli proje hazırlandı ve ihale aşamasına gelindi.

Turunçlu kavşağında çok kaza oluyordu. Oradaki hız tespit kameraları kavşağa uzak olması, sürücülere kavşağa gelene kadar yüksek hızlara çıkma imkanı veriyordu. Oradaki hız kameralarının kavşağın tam üzerine alıyoruz. Böylece sürücüler kavşağa yaklaştıklarında yavaşlamak durumunda kalacak.

Lavinium Sitesi sakinleri yaklaşık 10 yıldır siteden Girne-Lefkoşa yoluna bağlantı talep ediyordu. Bunu gerçekleştirdik ve önümüzdeki günlerde hizmete alacağız. Bir sorunumuz da Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda bulunan fuar kavşağı ve burada meydana gelen kazalar. Tehlike arz etmesi nedeniyle kavşak üzerine trafik ışıkları yerleştirilecek.”

TRAFİK TABELALARI YENİLENECEK

Canaltay, trafik tabelalarının yenileneceğini, yollardaki otların temizlenmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını kaydetti.

KKTC’de yapımı devam eden yol projeleriyle ilgili de konuşan Canaltay, Lefkoşa Çevre Yolu’nun 20 Temmuz’da açılacağını, İskele-Çayırova yolundaki çalışmaların süratle devam ettiğini ve Güzelyurt-Lefke Çevre Yolu’ndaki kamulaştırma sorununun çözüldüğü, ileriki günlerde de ihale sürecinin başlatılacağını belirtti.

Karayolları Dairesi’nin Lefkoşa’daki Atatürk Öğretmen Koleji’nden Ercan Havalimanı’na uzanacak bir yol projesi hazırlamaya başladığını aktaran Canaltay, Dereboyu trafiğinin rahatlatılması için de askerle görüşüldüğünü, Kanlıdere’nin doğusuna inşa edilecek alternatif güzergah sayesinde Lefkoşa trafiğinin rahatlamasına olumlu etki yapacağını kaydetti.

“ERCAN HAVALİMANI 2022 YILINDA HİZMETE AÇILACAK”

Ercan Havalimanı’nın 2022 yılının başında tamamlanıp hizmete açılmaması için herhangi sebep bulunmadığını anlatan Canaltay, yapımcı şirketin çalışma planlarını periyodik olarak incelediklerini ve havalimanının zamanında bitip bitmeyeceğinin yakın gelecekte belli olacağını belirtti.

“Ercan’ın zamanında tamamlanabilmesi için bakanlık ve hükümet olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz” diyen Canaltay, Geçitkale Havalimanı’nın İHA ve SİHA üssü olmasıyla ilgili bakanlığa herhangi bir bilgi gelmediğini, bu konuda da herhangi bir görüşme olmadığını altını çizdi.

KKTC’deki limanların çok çağ dışı kaldığını anlatan Canaltay, limanlar ile birlikte Telekomünikasyon Dairesi’nin durumunun Ankara ziyaretinde gündeme geldiğini ve her iki konuda altyapı çalışmaları için destek talebinde bulunduklarını belitti.

Gazimağusa Limanı’nda bazı değişiklikler olacağını aktaran Canaltay, Gazimağusa Liman Başkanlığı’nın, Meteoroloji Dairesi ve Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Ltd. Şti.’nin  yeni bir binaya taşınacağını, eski binanın ise yıkılarak liman içerisinde geniş bir alan açılacağını anlattı.

Yine Gazimağusa Limanı’nda buluna ve üç yıl önce yarısı yıkılan ahşap iskelenin tamiri için proje hazırladıklarını ve konuyu ihale aşamasına getirdiklerini kaydetti.

Canaltay Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili şunları söyledi:

“Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili en büyük projemiz her eve fiber optik altyapı götürmektir. Dairenin röntgenini çekmek ve durumunu ortaya koymak için bir danışmanlık şirketinden hizmet alındı. Kurumun altyapı ve envanteri inceleniyor. Bu inceleme sonucunda ortaya bir rapor çıkacak ve Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili karar rapora göre verilecek. Şu anca özelleştirme gündemimizde yok ancak olursa bile buna hükümet olarak karar vereceğiz.
Telekomünikasyon altyapısının dönüşümü için gerekli çalışmaları yaptık. Sözleşme imzalanan bir danışmanlık şirketi tarafından Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili bir rapor hazırlanacak. Raporda dijitalleşme yolunda fiber optik altyapının röntgeni da çıkacak. Fiber optik altyapı projesi durmuş değildir. Bu konuda altyapının devletin mülkiyetinde kalacağı bir kamu-özel ortaklığı modelini benimsiyoruz. Telekomünikasyon okullara ve bazı kuruluşlara fiber altyapısı sağlıyor. Bu teknik çalışmanın neticesini bekliyoruz. Bunun ardından 4.5-5G için ihale aşamasına geleceğiz. ”

E- DEVLET YAKINDA BÜTÜN OLARAK DEVREYE GİRECEK

E-devletin yakında bütün olarak devreye gireceğini anlatan Bakan Canaltay, “insanların soğukta veya sıcakta devlet kapılarında beklemesinin önüne geçilecek. Birkaç tıkla tüm işlemlerinizi yapabileceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti’ne baktığınızda insanlar devlete gitmeden şirketler kurabiliyor. Bizde ise bu aylarca süren uzun bir süreç. E-devlet konusunda müsteşarımız çalışıyor. İcra Kurulu uzun zamandır toplanmıyordu. Bu kurulu da hareketlendirerek işlerin daha hızlı gitmesini sağlayacağız. Bizde motivasyon eksikliği var. Eleştiren, üzülen şikayet eden bir toplum olduk. Önce kendimize güvenmemiz lazım” dedi.

Canaltay, bir diğer özelleştirme konusu olan araç muayene istasyonları ile ilgili geçmişte girişim yapıldığını ancak bir iki yasal pürüz nedeniyle bunun geri çekildiğini sözlerine ekledi.

Canaltay, bu konuyla ilgili geçmişte yapılan çalışmayı devam ettireceklerini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Dikkat! Çayırova-Ziyamet arası yolda görüş mesafesi azaldı

Published

on

By

 

Polis Basın Subaylığı’ndan verilen bilgiye göre İskele-Karpaz anayolunun Çayırova ile Ziyamet arasındaki kısmında, sağanak yağış ve dolu yağışı nedeniyle yolda görüş mesafesi azalmıştır.

Polis bahse konu yol güzergahını kullanacak olan sürücüleri yavaş ve dikkatli seyretmeleri konusunda uyardı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gazimağusa’da ‘Yeni Yıl Konseri’

Published

on

By

Gazimağusa’da bu akşam ‘Yeni Yıl Konseri’ düzenlendi.
  
Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’na bağlı Devlet, Opera ve Bale Koordinasyon Merkezi ile Sonare/ Ada Işığı Çocuk ve Gençlik Koroları ve Tango Siempre işbirliğinde düzenlenen konserde ilk olarak Şef Erkan Dağlı önderliğinde Ada Işığı Çocuk Korosu sahne aldı. 

Soprano Sermin Dikmen Töre ile Bariton Tuğrul Enver Töre’nin performans sergilediği etkinlikte piyanoda; Piyanistler Esra Poyrazoğlu Alpan, Uliana Öztemur ve Piyanist Asya Özkamalı yer aldı.

Gecede Sonare/Ada Işığı Çocuk ve Gençlik Koroları, dansçılar Meryem Kuraner ile Ahmet Alasya da performans sergiledi. 
 

Konser yarın akşam saat 19.00’da, Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

TC Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni, Cumhurbaşkanı Tatar’ın da katılımıyla yapıldı

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katılımıyla yapıldı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu yıl edebiyattan kütüphaneciliğe, müzikten tiyatroya, bilim-kültürden sinema ve zanaatlara uzanan 8 ayrı dalda ödül takdim ediyoruz.” dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmasına, gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında icra ettikleri çalışmalarla kültür ve sanat dünyasına yepyeni ufuklar açan tüm sanatçılara selamlarını, saygılarını göndererek başladı.

Ödüle layık görülen sanatçıları, fikir ve edebiyat erbabını, ustaları ve onların temsilcilerini tebrik eden Erdoğan, eserleriyle asırları aşıp gelen, medeniyet nehrinin kültür ve sanat kollarını besleyen ödül sahiplerine bundan sonraki çalışmalarında Mevla’dan başarılar diledi.

Erdoğan, kılı kırk yaran, titiz ve kapsamlı bir değerlendirme süreci ile ödül sahiplerini belirleyen seçici kurul üyelerine de şükranlarını sunarak, “Bu yıl edebiyattan kütüphaneciliğe, müzikten tiyatroya, bilim-kültürden sinema ve zanaatlara uzanan 8 ayrı dalda ödül takdim ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Profesör Doktor Gönül Tekin ve Profesör Doktor Günay Kut’a Bilim-Kültür Ödüllerinin tebliğ edildiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dünyanın önde gelen Türkologlarından Gönül Tekin Hocamız, kitap ve makaleleriyle, araştırmalarıyla, konferanslarıyla eski Türk Edebiyatı’na ışık tutan önemli çalışmalara imza attı. Harvard Üniversitesi’nde Osmanlı Türkçesi, Özbekçe ve Çağatayca dersleri veren Profesör Doktor Gönül Tekin, uzun yıllar editörlüğünü yaptığı Türklük Bilgisi Araştırmaları Dergisi’yle Batı’da Türkçe yayın merkezli Türkoloji çalışmalarının da önünü açtı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekin’in, Harvard Üniversitesi bünyesindeki Osmanlı Türkçesi yaz okulunun Cunda’da açılmasında önemli bir pay sahibi olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Hocamız, Mevlana, Yunus Emre, Ali Şir Nevai, Evliya Çelebi ve Ahmed-i Dai gibi nice abide ismin eserlerini disiplinler arası bir bakışla ele aldı. Profesör Doktor Günay Kut ise yine Türkoloji ve eski Türk Edebiyatı alanında uluslararası düzeyde tanınan saygın bir hocamız. Merhum Halil İnalcık’ın seçkin talebelerinden olan Profesör Doktor Günay Kut, Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkoloji Bölümünü, Oxford Üniversitesi’nde ise Atatürk Enstitüsü’nü kurarak Türk kültürüne önemli hizmetlerde bulundu. Bilhassa biyografi ve yazma eserler alanında Türkoloji müktesebatına önemli katkılar sunan Günay Kut, Türk Dili’nin ve Türk Edebiyatı’nın uluslararası ölçekte tanınması için kritik bir rol oynadı. Bilim-Kültür ödülü sahibi her iki hocamızı da tebrik ediyor, bugüne kadar yaptıkları kıymetli çalışmalarından ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.”

– Edebiyat Ödülü’nün sahibi Fatma Karabıyık Barbarosoğlu oldu

Edebiyat Ödülü’nün bu yıl Fatma Karabıyık Barbarosoğlu’na tebliğ edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yazı hayatına çok erken bir çağda, 18 yaşında adım atan Fatma Barbarosoğlu, hikaye, roman, deneme, makale, mülakat ve köşe yazılarıyla Türk Edebiyatı’nda yer edinen isimlerden biri oldu. Eserlerinde modernizm-gelenek ilişkisini, yabancılaşmayı bilhassa kadınların toplumdaki yerini, karşılaştıkları sorunları, sevgiyi, dostluğu ve diğerkamlığı sosyolojik bir bakışla etkileyici bir üslupla ele aldı. ‘Benim ağacım, benim tohumum kelimelerdir’ diyen Sayın Fatma Barbarosoğlu’nu da tebrik ediyor, yazı ve fikir hayatında başarılarının devamını diliyorum.” dedi.

Erdoğan, bu yılki Müzik Ödülü’nün sahibinin Ahmet Özhan olduğunu anımsatarak, sanat hayatında 57 yılı geride bırakan Özhan’ın hem kişiliği hem de bilgi ve tecrübesiyle Klasik Türk Müziği’ne önemli eserler kazandırdığını söyledi.

Özhan’ın, beste, yorum, icra ve araştırmalarıyla Türk Sanat ve Tasavvuf Müziği’ne eşsiz katkılarda bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişle gelecek arasında sağlam köprüler kurdu. Buhurizade Itri Efendi’den Hamamizade Dede Efendi’ye, Sultan 1. Ahmet Han’dan Alvarlı Efe Hazretlerine nice zevat-ı kiramın güftelerini, bestelerini, nutku şeriflerini? bugüne taşıdı. Örnek bir sanatçı, emsal bir şahsiyet nasıl olur herkese gösteren Ahmet Özhan’ı kutluyor, sanat ve tasavvuf musikimize yaptığı değerli hizmetler için kendisine teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tiyatro dalındaki ödülün bu yıl Turan Oflazoğlu’na takdim edildiğini söyleyerek, “Evrensel temaları yerel ve kadim değerlerle işleyen bugünün manzarasını, tarihi olay ve şahsiyetlerimizle mezceden Turan Oflazoğlu, geniş perspektifi ve engin birikimiyle temayüz etmiştir. Türk Edebiyatına damga vuran tiyatro oyunlarını şiirleriyle, denemeleriyle, senaryo ve çevreleriyle besleyen Turan Oflazoğlu, kültür ve sanat dünyamızda muhkem bir yer edinen, güçlü yazarlarımızdan biri olmuştur. Bir eserinde, ‘Dünyanın açtığı en güzel çiçek olabilecekken dünyanın bağrını oyan bir yara olmakta insan.’ diyerek günümüz insanına ayna tutan Sayın Oflazoğlu’nu tebrik ediyor, kendisine sağlıklı ve bereketli ömürler temenni ediyorum.” diye konuştu.

Kütüphanelerin milletlerin asırlara sari hafızalarının yaşadığı, yaşatıldığı, muhafaza altına alındığı ilim ve kültür mahfilleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu mekanları nefes alan bir yapıya kavuşturmak, ilim erbabı ve araştırmacılar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin istifadesine sunmak, milli ve manevi kimliğimizin devamı için vazgeçilmezdir. 25 yılını Atatürk kitaplığına vakfeden, şimdilerde Sultan Abdülhamit Han’ın kurduğu Türkiye’nin ilk devlet kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin müdürlük vazifesini yürüten Ramazan Minder’e kütüphanecilik ödülümüzü tevdi ediyoruz. Demokrasi tarihimizin utanç vesikalarından biri olan 28 Şubat sürecinde, Sultan Abdülhamit Han’ın Yıldız Sarayı’ndaki kütüphanesine ait 4 bin 500 kitap kendi tarihlerine düşman olanlar tarafından maalesef çöpe atılmıştı.

İçinde nadir eserlerinde yer aldığı bu kitapların tamamını Atatürk Kitaplığına kazandıran Ramazan Minder, Medine müdafi Fahrettin Paşa, Hamidiye kahramanı Rauf Orbay ve daha nice tarihi şahsiyetin şahsi arşivlerini satın alıp Atatürk Kitaplığına taşıdı. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki yazma ve matbu eserlerin bakımı ve restorasyonu için fedakarca çalışan Sayın Minder, dijitalleştirme ve kataloglama faaliyetleriyle sosyal mekan düzenlemeleriyle kütüphanelerimizin modernize edilmesinde öncü bir rol oynamıştır. Kütüphanecilik koleksiyonumuzun bugünkü seviyesine ulaşmasında büyük emek sahibi olan Ramazan Minder’i kutluyor, tarihi ve kültür mirasımıza sahip çıktığı için kendisine şükranlarımı sunuyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her alanda olduğu gibi kültür ve sanatta da kimsenin dünya görüşüne, yaşam tarzına, siyasi tutumuna bakmıyor, bu ülkeye, bu millete, bu topraklara aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye özen gösteriyoruz” dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde bu yılki Zanaatkar Ödülü’nün Salih Balakbabalar’a takdim edildiğini, hat, tezyinat, ahşap oyma ve sedef işçiliği gibi geleneksel sanatları kendi üslubuyla harmanlayıp, özgün ve modern bir çizgiye taşıyan Salih Hocanın birçok eserinin yurt içi ve yurt dışındaki müze, koleksiyonlarda sergilendiğini belirtti.

Erdoğan, “Altın, gümüş, sedef, ahşap, Fildişi ve pirinç gibi malzemelerle hat sanatı ve Türk tezyinatının en nadide eserlerini hayat veren kıymetli sedefkarımızı yürekten tebrik ediyor, geleneksel sanatlarımıza yaptığı eşsiz katkılar için kendisine teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Bu yılki Vefa Ödülü’nün sahibinin Türk sinemasının usta ismi Halit Refiğ olduğunu dile getiren Erdoğan, 1958’den ebediyete irtihal ettiği 2009’a kadar sinema çalışmalarını sürdüren Halit Refiğ’in yarım asırlık sanat hayatında danışman, senarist, yapımcı ve yönetmen olarak Türk sinemasına kıymetli eserler kazandırdığını söyledi.

Halit Refiğ’in öncüsü olduğu ulusal sinema hareketiyle Türk sinemasının yerli ve milli değerler üzerine bina edilmesinde ses getiren, adeta çığır açan işlere imza attığını anlatan Erdoğan, batıyı esas alan sinema anlayışını yalnızca filmleriyle değil kitaplarıyla da eleştiren Halit Refiğ’in Türk sinemasının merkezine Türkiye’nin tarihinin, öz değerlerinin yerleştirilmesi gerektiğini savunduğu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Halk kültürümüzü, tarihi birikimimizi ve bizi biz yapan hasletleri, ustalıklı ve gerçekçi bir şekilde beyaz perdeye taşımıştır. ‘Ben Halit Refiğ, Türkiye ve Türk halkı üzerine bugün ne biliyorsam mesleğim ve Türk sinemasına ilgim sayesinde öğrendim. Türkiye’de halktan gelen ve halka dönecek olan ilk gerçek halk sanatının öncülerinden biri olmaktan heyecan ve gurur duyuyorum.’ Kendisini bu sözlerle tanımlayan Halit Refiğ’e Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Vefa Ödülü ile kendisine olan minnet borcumuzu inşallah ifa etmişizdir diye ümit ve temenni ediyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü kazanan sanatçılarımızı, hocalarımızı, zanaat erbabımızı bir kez daha tebrik ediyor, her birine şahsım ve milletim adına şükranlarımızı ifade ediyorum. Geçmişte bu ödüllere layık görülen ve bugün aramızda olmayan kültür ve sanat insanlarımızı da bu vesileyle minnetle yad ediyorum”

“Kalıcı olan yarınlara akıl, ruh, moral ve köklerden mesaj ileten sadece ve sadece kültür sanat eserleridir. Atalarımız şu veciz cümleyi, ilim, fikir ve sanat dünyamıza adeta hediye etmiştir, ‘Kem alatla kemalat olmaz.’” diyen Erdoğan, siyasette, iş hayatında, eğitimde, aile ve sosyal yaşantısında rehber edilmesi gereken bu sözün kültür ve sanat faaliyetlerinde kılavuz olarak belirlemenin önem arz ettiğini söyledi.

Vasat malzemeden kaliteli işin asla çıkmayacağını, Türkiye’nin bu açıdan nasipli bir millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Yalnızca ülkemizin değil gönül coğrafyamızın her bir köşesi Türk ve İslam medeniyetinden neşet eden, kültür hazinesiyle mümtaz eserlerle, önder şahsiyetlerle dolu. Müzikte, mimaride, edebiyatta, bilim, kültür ve sanatın pek çok branşında asırlar boyunca ortaya koyduğumuz eserlerle, bünyemizden çıkardığımız ilim ve kültür insanlarıyla güçlü bir medeniyetin devamıyız. Bugünkü gençlerimizin asla unutmaması gereken hususlardan biri de işte bu medeniyetin daha 3 asır öncesine kadar ilim ve sanatta diğer milletlere ilham veren örnek işlere imza atmış olmasıdır.” diye konuştu.

Bilim ve kültürel erbaplarının çalışmalarıyla bu mirası ihya etmenin, zenginleştirmenin ve geleceği çok güçlü bir şekilde kucaklamak zorunda olduklarını dile getiren Erdoğan, bu noktada herkese önemli vazifeler düştüğünü belirtti.

İçine sirayet ettiği her bünyeyi tek tipleştiren neoliberal kültür akımlarının ve dijitalleşmenin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisini arttırdığını gördüklerini anlatan Erdoğan, bunun için tarihten süzülüp gelenekli sanatları muhafaza etmeli, ilmi ve kültürel çalışmaları günün sunduğu imkanlarla çok daha ileri noktalara taşımak gerektiğini ifade etti.

“Marifet iltifata tabidir” düsturuyla düzenledikleri Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini bu amaç doğrultusunda geçmişten aldıkları ışıkla geleceği aydınlatmak üzere icra ettiklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Her alanda olduğu gibi kültür ve sanatta da kimsenin dünya görüşüne, yaşam tarzına, siyasi tutumuna bakmıyor, bu ülkeye, bu millete, bu topraklara aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye özen gösteriyoruz. Taklit ve takip eden değil, ilhamını kendi kültüründen, toplumundan, geçmişinden ve köklerinden alan her sanatçı bizim başımızı tacıdır. Devraldığımız mirası zenginleştirmek için ömrünü vakfeden her sanatçı, ilim ve düşünce insanı bizim gönlümüzde ayrı bir yere sahiptir. Kim olursa olsun sanatını aşkla icra eden, bu milletin derdiyle dertlenen, bu millete tepeden bakmayan herkese devlet olarak elimizden gelen desteği sağlıyoruz. Sanatçılarımız, hani ‘büyük adam’ derler ya bizim nazarımızda işte o büyük insandır.

Merhum Nurettin Topçu ‘büyük adam’ı tanımlarken şöyle demişti, ‘Büyük adam eserleriyle hayatını birleştiren adamdır. Biz onda şu vasıfları arıyoruz, önce bütün ömründe, aynı kanaatin, aynı imanın sahibi olan adamlardır. Devirlere, zaruretlere, cemiyetlere göre değişmez. Muhitine uymaz, muhiti kendine uydurur, uydurmazsa çarpışır. Cemiyetten daha kuvvetlidir, cemiyeti sürükleyicidir.’ Topluma mihmandarlık yapan siz kıymetli kültür, sanat, ilim insanlarımıza inşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz.”

– Törenden notlar

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde, ilk olarak ödülü almaya hak kazanan sanatçıların biyografileri izlendi.

Bilim-Kültür alanında Gönül Tekin ve Günay Kut, edebiyat alanında Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, müzik alanında Ahmet Özhan, tiyatro alanında Turan Oflazoğlu, kütüphanecilik alanında Ramazan Minder, zanaatlar alanında Salih Balakbabalar ödüle layık görüldü.

Vefa ödülü ise merhum yönetmen Halit Refiğ’e verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan törende hazır bulunan Tekin, Kat, Özhan ve Minder’e ödüllerini verdi.

Erdoğan, vefa ödüllerine layık görülen yönetmen Refiğ’in ödülünü eşi Gülper Refiğ’e, Oflazoğlu’nun ödülünü kızı Gizem Oflazoğlu Akar’a, Balakbabalar’ın ödülünü oğlu Baki Enis Balakbabalar’a takdim etti.

Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Büyükelçi Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hamza Dağ, Hayati Yazıcı ve Ömer İleri ile Ankara Valisi Vasip Şahin ve Tarihçi ve Yazar Murat Bardakçı da katıldı.

Ödül takdiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ödül sahipleriyle fotoğraf çektirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam