Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Çavuş: “Süt toplama merkezleri, üretimin kalitesini artırarak ekonomiye katma değer sağlayacak”

Published

on

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, süt toplama merkezlerinin üretimin kalitesini artırarak, ekonomiye katma değer sağlayacağını söyledi.

Çavuş, Vadili Süt Toplama Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, sütün kalitesini ve üreticinin ekonomik değerini artırabilmek için proje gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuş, hükümetin kurulduğu günden itibaren üretici dostu kimliğiyle ve Başbakanın talimatlarıyla üreticinin girdi maliyetlerini düşürmek ve ürettiğinin ekonomik değerini artırmak için canla başla çalıştığını ifade etti.

Çavuş, 2024 yılı içerisinde narenciye ve bitkisel üretimi yapan üreticilerin, doğru toprakta doğru bitki yetiştirebilmeleri için toprak ve su analiz laboratuvarını TİKA ile birlikte hayata geçirdiklerini kaydetti.

Başbakan’ın talimatlarıyla ülkedeki gençlerin üretime katılımını sağlamak adına ilk kez, yine TİKA ile işbirliği içerisinde 700 hayvanı hibe yöntemiyle gençlerle buluşturduklarını kaydetti.

– “Rakamlar sadece sayıdan ibaret değil”

“Hükümetimiz ne söz vermişse onu yerine getirmiş ve getirmeye de devam edecektir.” diyen Çavuş, sütün kalitesini ve üreticinin ekonomik değerini artırabilmek için hayata geçirdikleri merkezin, hedefledikleri günlük 2 bin litrenin yarısına deneme aşamasında ulaştığını söyledi. Çavuş, Vadili bölgesindeki 66 üreticiye ev sahipliği yaptığını dile getirdi.

“Güzelyurt Süt Toplama Merkezi, günde 2 bin litreye ulaşmış ve 72 üreticimize ev sahipliği yapmakta. Merkezlerimizi, planladığımız üzere, Mineraliköy’de 66, Şirinevler’de 50 üreticimize ev sahipliği yapmaya hazır duruma getirdik.” diye konuşan Çavuş, süt toplama merkezlerinin üretimin kalitesini artırarak ekonomiye katma değer sağlayacağını dile getirdi.

Rakamların sadece sayıdan ibaret olmadığına dikkati çeken Çavuş, “Emeğin ve alın terinin karşılığı, hükümetimizin ortaya koymuş olduğu vizyonun ve kırsal kalkınmanın bir göstergesidir.” dedi.

Süt merkezlerinin hayata geçmesinde emeği geçenlere ve destek verenlere teşekkür eden Çavuş, konuşmasında “Üreticelerimiz üretmeye devam edecek. Onlar ürettikçe hükümetimiz yanlarında olacak. Girdi maliyetlerini düşüreceğiz. Hep birlikte daha güçlü olmak adına çok çalışacağız ve çok üreteceğiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erhürman: Öngörülebilir bir gelecek kurmalıyız

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı, Ekim’den sonra Kıbrıs Türk halkının evi olacak” dedi.

CTP Basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının tüm kesimlerinde değişim talebi olduğu görüşünü dile getirdi. 

Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamda, geçen beş yılın boşa geçtiği yönündeki tespitin, yaygın şekilde dile getirildiğini öne süren Erhürman, ilk kez, bir cumhurbaşkanlığı döneminin “resmi müzakere olmadan” sona ereceğini anımsattı.

Diyalog ve diplomasinin önemine dikkat çeken Erhürman, “Ne resmi müzakere oldu, ne de güven yaratıcı önlemler konusunda herhangi bir adım atıldı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığından, iç meselelere de liderlik yapmasının beklenmesi gerektiğine vurgu yapan Erhürman, şöyle konuştu:

“İç güvenlik açısından, ülke en sıkıntılı dönemlerinden birinden geçiyor. Anayasada yer alan Cumhuriyet Güvenlik Kurulu adlı bir organ var, ancak beş yıl boyunca hiç toplanmadı. Eğitimden sağlığa, sağlıktan ekonomiye çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Euro 47 olmuşken, Güney daha ucuz hâle geldi. Peki tüm bunlarla ilgili Cumhurbaşkanlığı makamı bir öncülük girişiminde bulundu mu? Beş yıllık bir kayıp dönemden söz ediyoruz. Değişim talebinin doğrudan yöneldiği nokta da burası. Halkın beklentisini karşılayan bir yapı yok; bu da değişim talebini doğuruyor.” 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Yeni tez” olarak savunduğu iki devletlilik konusuna da değinen Erhürman, “Ben anlamadım, anlayanı da görmedim” dedi.

-“Öngörülebilir bir gelecek kurmalıyız”

“Güneyde çıkarılan hidrokarbonlar konusunda, Kuzey’deki devlet bundan vaz mı geçmiş olacak? Kuzeyde ayrı, Güneyde ayrı bir devlet diyerek nasıl hak talep edilebilir? Beş yıldır savunulan bu tez, topluma ne kazandırdı?” diye soran Erhürman, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin ortada olduğuna dikkat çekti.

Ergürman, “Kıbrıs Türk tarafının çözüm iradesi açıkça ortadayken tüm bunlar yaşanıyor. O halde bizim bir hamle yapmamız gerekir” diyen Erhürman, beş yıl boyunca geçiş noktalarıyla ilgili de hiçbir adım atılmadığını savundu. 

Bunca zaman geçiş noktalarındaki yoğunluğa bile bir çözüm üretilemediğini hatırlatan Erhürman, “Çocuklarımızın vizyonundan beş yıl daha kayboldu; kaç nesil daha kaybedeceğiz?” diye sordu.

Tufan Erhürman, “Artık öngörülebilir bir gelecek kurmamız lazım” dedi. Birleşmiş Milletler’in de sözüne sahip çıkması gerektiğini ifade eden Erhürman, uluslararası toplumla görüşmeye devam edeceklerini belirtti.

TDP camiasına desteğinden dolayı bir kez daha teşekkür eden Erhürman, “TDP’nin aldığı karar da meselenin ciddiyetinin hangi boyutta olduğunu göstermektedir. ‘Biz beş yıl daha böyle mi geçireceğiz?’ sorusuna verilen bir cevaptır aynı zamanda. TDP camiasına yürekten teşekkür ederim” dedi.

-“Ekimden sonraki Cumhurbaşkanlığı, öncesinden farklı olacak”

“Bu beş yıllık dönem, Cumhurbaşkanlığının ‘Sen bana bunu söyleyemezsin, dava açarım’ gibi yaklaşımlar sergilediği, tarihimizde pek de alışık olmadığımız şekilde dava süreçlerine yoğunlaştığı bir dönem oldu. Oysa insanlar özgür olmalı ve kendilerini özgür hissetmelidir” diye konuşan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının eleştiriye açık bir makam olması gerektiğini söyledi. 

Vatandaşlık konusunda Meclis’te defalarca soru sorulmasına rağmen cevap verilmediğini vurgulayan Erhürman, “Yüksek Mahkeme Başkanı’nın seçmen sayısına dair açıklaması var. O rakamla Cumhurbaşkanlığı seçiminden önceki çıkacak rakam arasında büyük fark olacaksa, burada ciddi soru işaretleri doğar” diye konuştu.

Erhürman, “Ekim’den sonraki Cumhurbaşkanlığı, ekim öncesindekinden farklı olarak ‘Nüfus kaçtır?’ sorusuna kulağını kapatmayacak. Nüfus politikasına duyarsız kalmayacak. Nüfus artışı nedeniyle ortaya çıkan sorunlar dikkate alınacak. Ekim öncesindekinden farklı olarak bu memleketin gailesini çekecek” dedi.

Erhürman, şöyle devam etti:

“Biz, bu memleketi yetişmiş ve liyakatli insanlarla yöneteceğimiz bir Cumhurbaşkanlığı makamından söz ediyoruz. Bu özgüven, sadece Tufan Erhürman’ın kişisel özgüveni değil, toplumun kendi insanlarına olan güveninden kaynaklanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı, Ekim’den sonra Kıbrıs Türk halkının evi olacak.” 

Devamını Oku

Kıbrıs

Engelli Dairesi kurulması amacıyla çalışma toplantısı gerçekleştirildi

Published

on

By

Engelli bireylerin günlük yaşamlarında ve kamu kurumları bünyesinde karşılaştıkları sorunları çözmek amacıyla kurulması öngörülen Engelli Dairesi için çalışma toplantısı gerçekleştirildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya katılan Dernek temsilcileri, Engelli Dairesi’nin kurulmasının yanında bir de Engelli Kanunu hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun başkanlık ettiği toplantıya, Cumhurbaşkanlığı Engelliler Komitesi, Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği, Kıbrıs Türk Görmezler Derneği, Thalassaemia Derneği, Umut Otizm Derneği, Kıbrıs İşitme Konuşma Engelliler Vakfı, MS Derneği, Engelliler Dayanışma Derneği, Özel Eğitim Vakfı, Otizm Derneği, Kıbrıs Türk Zihinsel Engelliler Derneği ve Engelli Aileleri Dayanışma Derneği’nden temsilciler katıldı.

Toplantıda Bakan Gardiyanoğlu’na Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Alev Ecevit ve Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Ballı eşlik etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, özel gereksinimli bireylere Sosyal Hizmetler Dairesi ve Çalışma Dairesi’nin hizmet verdiğini kaydederek, bu hizmetlerin tek bir çatı altında tonlanması gerektiğini belirtti. Toplantı sonucunda bir komisyon oluşturulacağını söyleyen Gardiyanoğlu, hazırlanan yasayı açıldığında Meclis Genel Kurulu’na sunmanın en büyük arzusu olduğunu söyledi.

Engelli Dairesi Yasası’nın ayrıca, tüm rehabilitasyon merkezleri ve huzurevlerini de bünyesine alacak şekilde hazırlanacağını kaydeden Gardiyanoğlu, dairelerde engelli bireylere hizmet veren kısımların da buraya aktarılacağını ifade etti.

Gardiyanoğlu, Otizim Rehabilitasyon Merkezi kurulması için binanın hazır olduğunu, maddi kaynaklarının da ayrıldığını ve çalışmaların devam ettiğini belirterek, Demirhan’daki Engelsiz Yaşam Evi bünyesinde 4 günlük periyotlarla “engelliler oteli” hizmeti verilebilmesi için gerekli eğitimi alacak 18 personel istihdamı için ihalenin bu ay sonunda tamamlanacağını bildirdi.

Engelli bireylerin ebeveynlerini rahatlatmak amacıyla verilecek bu hizmete ek olarak kurulacak Otizim Rehabilitasyon Merkezi bünyesinde de 18.30-23.30 saatleri arasında bakıcılık hizmeti verileceğini söyleyen Gardiyanoğlu, bu hizmetlerle birlikte engelli bireylerin kayıt altına alınacağını da belirtti.

Özel Eğitim Vakfı (ÖZEV) Genel Müdürü Ersin Görsay da rehabilitasyon sürecinin özel düşünülmesi ve teşhis konulduğu andan itibaren çocukların bireysel ihtiyaçlarının neler olduğu konusundaki atılacak adımlarda bu dairenin yetkinliğinin nasıl sağlanacağının tartışılması gerektiğini belirtti.

Görsay, engelli bireylere sağlanacak hizmetler konusunda Sağlık Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı ile uyum sağlanması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Görmezler Derneği Başkanı Derviş Yücetürk de 40 yıldır  dairenin oluşturulmasını beklediğini söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın engelli bireyler konusunda koordinatör bakanlık olduğunu belirten Yücetürk, üç-dört bakanlık bünyesi altında verilen hizmetlerin tek bir çatı altında toplanacak olmasının önemine vurgu yaptı.

Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit de Engelli Dairesi’nin kurulmasının engellilerle çalışan sivil toplum örgütlerinin tümünün beklentisi olduğunu belirterek, başarılabilirse ülkeye en güzel hediye olacağını söyledi.

Dairenin yanında, genel çaplı bir engelli yasasının da ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kibrit, mevcut yasanın sadece çalışan engelli bireylerin terfi ve maaşlarını düzenlediğini belirtti. Kibrit, Türkiye’deki Engelli Kanunu gibi bir kanuna ihtiyaç olduğunu söyleyerek, Daire için yapılacak toplantılarda yasa için de çalışma yapılabileceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Engelliler Komitesi Başkanı Ahmet Akdeniz de engelli bireylerin yıllardır devlet bünyesinde bir muhatap aradığını belirterek, kendileri ile ilgili bir karar üretilirken masa etrafında özne olmanın mutluluğunu yaşadığını kaydetti.

Akdeniz, devletin bütün birimlerinde verilen hizmetlerin daha koordineli ve verimli olmasının en büyük beklentisi olduğunu söyledi.

Kıbrıs İşitme Konuşma Engelliler Vakfı Başkanı Bahire Doğru da bakanlıklar ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğiyle çalışmasıyla sonuca çabuk ulaşılacağını vurguladı.

Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Ballı da çok az sayıda olan personelle yaklaşık 6 bin engelli bireye hizmet vermeye çalıştıklarını vurgulayarak, Engelliler Dairesi’nin kurulumuyla ve teşkilat yasasıyla kadroların iyi ve tam olarak eğitimli, donanımlı bir şekilde yerleştirilmesinin kendilerine de avantajlar sağlayacağını kaydetti.

MS Derneği Başkanı Sibel Hançerli de toplantının başında söz alarak MS hastalarının kamu nezdinde engelli birey tanımı altında olmadığını vurgulayarak yasal düzenleme yapılması çağrısında bulundu.

Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Alev Ecevit de Engelli Dairesi’nin kurulmasının büyük bir ihtiyaç olduğunu belirterek, bu dairenin engelli bireylerin politikalarını yönlendirmesi, onların yaşayışlarını daha iyidir düzene sokması açısından önemi olduğunu vurguladı.

Thalassaemia Derneği Başkanı Ahmet Varoğlu ise bilgilendirme toplantılarının devam etmesi gerektiğini vurguladı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Bakan Ataoğlu: KKTC’nin yalnızlığa terk edilmesine Türk Dünyası sessiz kalmamalı

Published

on

By

Türk Devletleri Teşkilatı Turizmden Sorumlu Bakanlar 10. Toplantısı, teşkilata üye ve gözlemci ülkelerin katılımıyla Ankara’da düzenlendi. Toplantıya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Macaristan ve Türkiye’den temsilciler katıldı.

KKTC’yi temsilen toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, yaptığı konuşmada iş birliğinin önemine dikkat çekerek, Türk dünyası ülkeleriyle turizm alanındaki entegrasyonun artırılması gerektiğini vurguladı. Ataoğlu, KKTC’nin bu alandaki tecrübe ve potansiyelini paylaşmaya hazır olduğunu belirtti.

KKTC adına katılımcıları selamlayan Ataoğlu, bu stratejik toplantının sadece turizm değil, aynı zamanda ortak tarih ve kültürel bağlar açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.

“Ambargolar Sadece Bizi Değil, Bölgenin Refahını Engelliyor”

Konuşmasında KKTC’nin yıllardır ağır izolasyonlara maruz kaldığını hatırlatan Ataoğlu, özellikle direkt uçuş yasağının, spor, kültür, sanat ve turizm gibi birçok alanda halkı mağdur ettiğini söyledi.
Ataoğlu, “Bu haksız ambargolar sadece bizim kalkınmamızı değil, tüm bölgenin barış ve refahını olumsuz etkiliyor” dedi.

“Turizmde Potansiyelimiz Çok Yüksek, Ama Engelleniyoruz”
KKTC’nin tarihi, doğası, sahilleri ve zengin mutfağıyla önemli bir turizm destinasyonu olduğunu ifade eden Ataoğlu, “Ancak uygulanan kısıtlamalar nedeniyle turizm potansiyelimizin çok altında kalıyoruz” açıklamasında bulundu.

‘Türk Devletleri’ne Çağrı: Somut Adımlar Atılsın ‘

Bakan Ataoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı’na şu alanlarda destek çağrısında bulundu:

Karşılıklı turist akışının artırılması

Ortak tanıtım kampanyalarının yapılması

KKTC’ye kültürel etkinliklerde daha fazla görünürlük kazandırılması

Uçuş bağlantılarının kolaylaştırılması

“Bu Adaletsizlik Tüm Türk Dünyası’na Yapılıyor”
Ataoğlu, KKTC’nin Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatarak, “Kıbrıs Türk halkının yalnızlığa terk edilmemesi gerekir. Bu yalnızlık sadece bize değil, Türk Dünyası’nın birlik ve onuruna da zarar vermektedir” dedi.

Konuşmasını, “Hepinizi Kuzey Kıbrıs’a davet ediyor, bu güzel adada sizleri misafir etmekten onur duyarız” sözleriyle tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam