Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Çavuşoğlu: Öğretmenlerimizin yeterliliklerinin tam ve çağdaş olması, öğrencileri dünyayla buluşturabilmeleri bizim için olmazsa olmazdır

Published

on

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen “21. Yüzyıl Öğretmeninin Genel Yeterlilikleri Çalıştayı” başladı.

Lefkoşa Golden Tulip Hotel’de saat 09.30’da başlayan çalıştay, üç farklı oturumda gerçekleşecek ve 16.15’e kadar devam edecek.

Yirmi birinci yüzyılda öğretmenlerin sahip olması gereken yeterliliklere dair dış paydaş görüş ve önerilerinin toplanıp raporlanacağı çalıştaya, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı, bazı milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, eğitim uzmanları, üniversite rektörleri, kamu ve özel okulları temsilen okul müdürü, muavini, öğretmenleri ve eğitim sendikaları katıldı.

Oturumlar öncesinde, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı, Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ birer konuşma yaptı; Talim ve Terbiye Kurulu üyelerinden Salih Sarpten bir sunum gerçekleştirdi.

Açılış konuşmaları ve sunumun ardından, “21. yüzyılda öğretmen genelde hangi alanlarda bilgi ve beceri sahibi olmalıdır?”, “21. yüzyılda öğretmen genelde hangi tutum ve değerlere sahip olmalıdır?” ve “Öğretmen kendi kişisel ve mesleki gelişimi için nasıl bir yıl izlemelidir?” konuları üzerinde sırasıyla oturumlar başladı.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: “ÖĞRETMENLERİMİZİN YETERLİLİKLERİN TAM VE ÇAĞDAŞ OLMASI, ÖĞRENCİLERİ DÜNYAYLA BULUŞTURABİLMELERİ BİZİM İÇİN OLMAZSA OLMAZDIR”
Çalıştayda konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, tüm katılımcılara katkıları için teşekkür ederek, çalıştayın hayırlı olmasını diledi.
Çavuşoğlu, geçmişte, kendisinin öğretmenlik yaptığı dönemlerde ihtiyaç duyulan yeterlilikler ve bugünün ihtiyaçları karşılaştırıldığında büyük farklılıklar olduğuna işaret ederek, kadroya girmek için diplomanın yeterli olduğunu ancak emekliliğe kadarki 36-40 yıllık süreç boyunca, diplomanın yeterli sayılamayacağına, bu noktada, kişisel ve mesleki gelişimin büyük önem arz ettiğine değindi.
Atatürk’ün “Yeni nesil öğretmenlerin eseri olacaktır” sözüne atıfta bulunan Çavuşoğlu, “Öğretmenlerin dokunduğu her yerde ya çiçek açar ya açık çiçek kurur” dedi ve kendini geliştiremeyen bir öğretmene sahip bir öğrencinin geleceğe giden yolda yaşayacağı sıkıntılara dikkat çekti.
Bakan Çavuşoğlu, “Öğretmenlerimizin yeterliliklerinin tam ve çağdaş olması, öğrencileri dünyayla buluşturabilmeleri bizim için olmazsa olmazdır” dedi.
Ülke üniversitelerinde görev alan ve bilgi anlamda öğrencileri dünyayla buluşturabilecek düzeyde akademisyenlerin olduğuna ve bu kişilerin yetiştireceği öğrencilerin ve sonrasında gelecek nesillerin uluslararası standartlarda yeterli olacağına inanç belirten Çavuşoğlu, ekonomik kriz nedeniyle özellikle uluslararası eğitime giden öğrenci sayısında azalma olduğunu ancak hedeflerinin bu sayıyı artırmak olduğunu belirtti.

“EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİREMİZ, TARİHİNİN EN YÜKSEK PERFORMANISINI GÖSTERİYOR”
Öğretmenlerin eğitilmesinde, Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi’nin, dönemine göre kapasitesi elverdiğince hizmet içi kurslar düzenlediğini ve bugün, dairenin tarihinin en yüksek performansını gösterdiğini söyleyen Çavuşoğlu,  ancak bu sistemin yeterli olmadığını dile getirdi ve Bakanlık’ın zafiyetlerinin bu çalıştay sonucunda ortaya çıkmasını beklediğini söyledi.
Özellikle pandemi döneminin, ihtiyaçların çeşitliliği ve yeterlilik sıkıntılarının neler olduğunu ve ne kadar tartışılması gerektiğini ortaya koyduğunu kaydeden Çavuşoğlu, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen öğretmenlerin çok kısa sürede bilgisayar öğrendiği, öğrettiğini, kendi imkanlarıyla çevrim içi ortamda ders hazırlayıp sunduğunu belirtti ve tüm bu emekleri ne kadar takdir ettiğini ifade etti.
“Öğretmenlerimizin eksikliklerin birinci sorumlusu kendimi tutuyorum. İkinci sorumlusu olarak Bakanlık’ı, daha sonra siyaseti ve kendi gelişimini tamamlayamamış öğretmenleri sorumlu tutuyorum” diyen Çavuşoğlu, çalıştay sonuçlarının kendilerine ışık tutacağını ve yazıya dökülenleri hayata geçireceklerini söyledi.

“AKADEMİK, BEDENİ, FİKRİ PERFORMANSI VE MUTLULUK DERECESİ YÜKSEK NESİLLER YETİŞTİRMELİYİZ. BUNUN DA ANAHTARI BİZİZ”
Çavuşoğlu, hükümet programında yer verdikleri “her okula internetin sağlanacağı” hedefinden memnun olmadığını da belirterek, Avrupa’daki okullarda artık bilgisayar dersi verilmediğini, buna ihtiyaç duymadıklarını ancak ülke olarak halen bunun mücadelesi verildiğini kaydetti.
“Akademik, bedeni, fikri performansı, mutluluk derecesi yüksek nesiller yetiştirmeliyiz. Vursalar ölmesin, ölemesin, böyle nesiller istiyoruz. Bunun da anahtarız biziz” şeklinde konuşan Çavuşoğlu, hedeflerinin ülke öğretmeninin, bir Avrupa ülkesindeki okulda eğitim verebilecek yeterlilik ve bilgi birikimine sahip olmasını sağlamak ve yeni nesillerin kendi insanı yanında dünya insanına hizmet edebilecek seviyeye gelmesi olduğunu söyledi.

AVCI: “HERKES MEZUN OLACAK. AMA HERKES AYNI DÜZEYDE MEZUN OLMAYACAK”
Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Avcı ise, kendisinin yeni nesiller yetiştiren öğretmenler ve akademisyenlerin tanımında bir ayrım yapmadığını belirterek,  öğretmenliğin, sorumluluğu çok fazla ancak emeğinin karşılığını veren bir meslek olduğunu söyledi ve yıllar sonra öğrencileriyle karşılaştığında duyduğu hazdan bahsetti.
Üniversitede eğitim vermeye bir süre ara verdiğini, döndüğünde ise bambaşka bir dünyayla karşılaştığını ve ayak uydurabilmek için birçok yeni beceriyi kazanması gerektiğini anlatan Avcı, artık mezuniyet diplomasının yeterli olmadığını, önemli olanın diplomanın yanında yabancı dil, networking, teknolojik ve iletişimsel başarı gibi beceriler olduğunu söyledi.
“Herkes mezun olacak ama herkes aynı düzeyde mezun olmayacak” diyen Avcı, öğretmenlikte de durumun aynı olduğunu, 21. yüzyılın getirdiği değişimlere ayak uydurmanın bir şart olduğunu belirtti.

“BAKANIMIZ VE ÖĞRETMENLERİMİZDE GEREKEN HEYECAN VARDIR”
Avcı, “50 yıl sonra nerede olmak istiyoruz?” sorusunun sorulması gerektiğine de kaydederek, üniversitelere geleceğin bölümlerini açmaları konusunda talepte bulunduğunu çünkü artık önemli olanın mezun vermek değil, o mezunların aranıyor olması gerektiğini söyledi.
Dünyada yaşanan olumsuzlukların olumluya çevrilebileceğini anlatan Avcı, Bakan Çavuşoğlu ve öğretmenlerde gereken heyecanı gördüğünü belirti ve çalıştayın hayırlı olmasını diledi.

AKTUĞ: “DÜNYADA YAŞANAN GELİŞMELERE PARALEL OLARAK, ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN DE DEĞİŞİME UĞRAMASI KAÇINILMAZDIR”
Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Aktuğ ise, yıllar boyunca birçok düşünür tarafından anahtar meslek olarak tanımlanan ve diğer tüm mesleklerin anası kabul edilen öğretmenlik mesleğinin, yıllar içerisinde dünyadaki gelişmelere paralel olarak değişiminin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Aktuğ, Çalıştay’ın amacının, eğitim teknolojileri, öğretim programları, altyapı gelişimi, gereken bilgi, beceri, tutum ve davranışların zemininin oluşturulması, eğitim sisteminin geliştirilmesi ve bu sistem geliştirilirken, öğretmenin de yerinin pekiştirilmesi ve öğretmenin toplum içerisindeki statüsünün uluslararası düzeye getirilmesi olduğunu belirtti ve katılan herkese teşekkürlerini iletti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam