Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Çavuşoğlu: Öğretmenlerimizin yeterliliklerinin tam ve çağdaş olması, öğrencileri dünyayla buluşturabilmeleri bizim için olmazsa olmazdır

Published

on

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen “21. Yüzyıl Öğretmeninin Genel Yeterlilikleri Çalıştayı” başladı.

Lefkoşa Golden Tulip Hotel’de saat 09.30’da başlayan çalıştay, üç farklı oturumda gerçekleşecek ve 16.15’e kadar devam edecek.

Yirmi birinci yüzyılda öğretmenlerin sahip olması gereken yeterliliklere dair dış paydaş görüş ve önerilerinin toplanıp raporlanacağı çalıştaya, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı, bazı milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, eğitim uzmanları, üniversite rektörleri, kamu ve özel okulları temsilen okul müdürü, muavini, öğretmenleri ve eğitim sendikaları katıldı.

Oturumlar öncesinde, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı, Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ birer konuşma yaptı; Talim ve Terbiye Kurulu üyelerinden Salih Sarpten bir sunum gerçekleştirdi.

Açılış konuşmaları ve sunumun ardından, “21. yüzyılda öğretmen genelde hangi alanlarda bilgi ve beceri sahibi olmalıdır?”, “21. yüzyılda öğretmen genelde hangi tutum ve değerlere sahip olmalıdır?” ve “Öğretmen kendi kişisel ve mesleki gelişimi için nasıl bir yıl izlemelidir?” konuları üzerinde sırasıyla oturumlar başladı.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: “ÖĞRETMENLERİMİZİN YETERLİLİKLERİN TAM VE ÇAĞDAŞ OLMASI, ÖĞRENCİLERİ DÜNYAYLA BULUŞTURABİLMELERİ BİZİM İÇİN OLMAZSA OLMAZDIR”
Çalıştayda konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, tüm katılımcılara katkıları için teşekkür ederek, çalıştayın hayırlı olmasını diledi.
Çavuşoğlu, geçmişte, kendisinin öğretmenlik yaptığı dönemlerde ihtiyaç duyulan yeterlilikler ve bugünün ihtiyaçları karşılaştırıldığında büyük farklılıklar olduğuna işaret ederek, kadroya girmek için diplomanın yeterli olduğunu ancak emekliliğe kadarki 36-40 yıllık süreç boyunca, diplomanın yeterli sayılamayacağına, bu noktada, kişisel ve mesleki gelişimin büyük önem arz ettiğine değindi.
Atatürk’ün “Yeni nesil öğretmenlerin eseri olacaktır” sözüne atıfta bulunan Çavuşoğlu, “Öğretmenlerin dokunduğu her yerde ya çiçek açar ya açık çiçek kurur” dedi ve kendini geliştiremeyen bir öğretmene sahip bir öğrencinin geleceğe giden yolda yaşayacağı sıkıntılara dikkat çekti.
Bakan Çavuşoğlu, “Öğretmenlerimizin yeterliliklerinin tam ve çağdaş olması, öğrencileri dünyayla buluşturabilmeleri bizim için olmazsa olmazdır” dedi.
Ülke üniversitelerinde görev alan ve bilgi anlamda öğrencileri dünyayla buluşturabilecek düzeyde akademisyenlerin olduğuna ve bu kişilerin yetiştireceği öğrencilerin ve sonrasında gelecek nesillerin uluslararası standartlarda yeterli olacağına inanç belirten Çavuşoğlu, ekonomik kriz nedeniyle özellikle uluslararası eğitime giden öğrenci sayısında azalma olduğunu ancak hedeflerinin bu sayıyı artırmak olduğunu belirtti.

“EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİREMİZ, TARİHİNİN EN YÜKSEK PERFORMANISINI GÖSTERİYOR”
Öğretmenlerin eğitilmesinde, Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi’nin, dönemine göre kapasitesi elverdiğince hizmet içi kurslar düzenlediğini ve bugün, dairenin tarihinin en yüksek performansını gösterdiğini söyleyen Çavuşoğlu,  ancak bu sistemin yeterli olmadığını dile getirdi ve Bakanlık’ın zafiyetlerinin bu çalıştay sonucunda ortaya çıkmasını beklediğini söyledi.
Özellikle pandemi döneminin, ihtiyaçların çeşitliliği ve yeterlilik sıkıntılarının neler olduğunu ve ne kadar tartışılması gerektiğini ortaya koyduğunu kaydeden Çavuşoğlu, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen öğretmenlerin çok kısa sürede bilgisayar öğrendiği, öğrettiğini, kendi imkanlarıyla çevrim içi ortamda ders hazırlayıp sunduğunu belirtti ve tüm bu emekleri ne kadar takdir ettiğini ifade etti.
“Öğretmenlerimizin eksikliklerin birinci sorumlusu kendimi tutuyorum. İkinci sorumlusu olarak Bakanlık’ı, daha sonra siyaseti ve kendi gelişimini tamamlayamamış öğretmenleri sorumlu tutuyorum” diyen Çavuşoğlu, çalıştay sonuçlarının kendilerine ışık tutacağını ve yazıya dökülenleri hayata geçireceklerini söyledi.

“AKADEMİK, BEDENİ, FİKRİ PERFORMANSI VE MUTLULUK DERECESİ YÜKSEK NESİLLER YETİŞTİRMELİYİZ. BUNUN DA ANAHTARI BİZİZ”
Çavuşoğlu, hükümet programında yer verdikleri “her okula internetin sağlanacağı” hedefinden memnun olmadığını da belirterek, Avrupa’daki okullarda artık bilgisayar dersi verilmediğini, buna ihtiyaç duymadıklarını ancak ülke olarak halen bunun mücadelesi verildiğini kaydetti.
“Akademik, bedeni, fikri performansı, mutluluk derecesi yüksek nesiller yetiştirmeliyiz. Vursalar ölmesin, ölemesin, böyle nesiller istiyoruz. Bunun da anahtarız biziz” şeklinde konuşan Çavuşoğlu, hedeflerinin ülke öğretmeninin, bir Avrupa ülkesindeki okulda eğitim verebilecek yeterlilik ve bilgi birikimine sahip olmasını sağlamak ve yeni nesillerin kendi insanı yanında dünya insanına hizmet edebilecek seviyeye gelmesi olduğunu söyledi.

AVCI: “HERKES MEZUN OLACAK. AMA HERKES AYNI DÜZEYDE MEZUN OLMAYACAK”
Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Avcı ise, kendisinin yeni nesiller yetiştiren öğretmenler ve akademisyenlerin tanımında bir ayrım yapmadığını belirterek,  öğretmenliğin, sorumluluğu çok fazla ancak emeğinin karşılığını veren bir meslek olduğunu söyledi ve yıllar sonra öğrencileriyle karşılaştığında duyduğu hazdan bahsetti.
Üniversitede eğitim vermeye bir süre ara verdiğini, döndüğünde ise bambaşka bir dünyayla karşılaştığını ve ayak uydurabilmek için birçok yeni beceriyi kazanması gerektiğini anlatan Avcı, artık mezuniyet diplomasının yeterli olmadığını, önemli olanın diplomanın yanında yabancı dil, networking, teknolojik ve iletişimsel başarı gibi beceriler olduğunu söyledi.
“Herkes mezun olacak ama herkes aynı düzeyde mezun olmayacak” diyen Avcı, öğretmenlikte de durumun aynı olduğunu, 21. yüzyılın getirdiği değişimlere ayak uydurmanın bir şart olduğunu belirtti.

“BAKANIMIZ VE ÖĞRETMENLERİMİZDE GEREKEN HEYECAN VARDIR”
Avcı, “50 yıl sonra nerede olmak istiyoruz?” sorusunun sorulması gerektiğine de kaydederek, üniversitelere geleceğin bölümlerini açmaları konusunda talepte bulunduğunu çünkü artık önemli olanın mezun vermek değil, o mezunların aranıyor olması gerektiğini söyledi.
Dünyada yaşanan olumsuzlukların olumluya çevrilebileceğini anlatan Avcı, Bakan Çavuşoğlu ve öğretmenlerde gereken heyecanı gördüğünü belirti ve çalıştayın hayırlı olmasını diledi.

AKTUĞ: “DÜNYADA YAŞANAN GELİŞMELERE PARALEL OLARAK, ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN DE DEĞİŞİME UĞRAMASI KAÇINILMAZDIR”
Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Aktuğ ise, yıllar boyunca birçok düşünür tarafından anahtar meslek olarak tanımlanan ve diğer tüm mesleklerin anası kabul edilen öğretmenlik mesleğinin, yıllar içerisinde dünyadaki gelişmelere paralel olarak değişiminin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Aktuğ, Çalıştay’ın amacının, eğitim teknolojileri, öğretim programları, altyapı gelişimi, gereken bilgi, beceri, tutum ve davranışların zemininin oluşturulması, eğitim sisteminin geliştirilmesi ve bu sistem geliştirilirken, öğretmenin de yerinin pekiştirilmesi ve öğretmenin toplum içerisindeki statüsünün uluslararası düzeye getirilmesi olduğunu belirtti ve katılan herkese teşekkürlerini iletti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in müzakerelerde ilk kez Gazze’ye saldırıları tamamen sona erdirme olasılığına açık olduğu iddia edildi

Published

on

By

İsrail’in Hamas ile yürütülen ateşkes müzakerelerinde ilk kez Gazze Şeridi’ne saldırılarını tamamen sona erdirme olasılığına açık olduğu öne sürüldü.

Haaretz’e konuşan müzakerelere katılan İsrailli bir yetkili, Doha’da yürütülen müzakerelerin İsrail saldırılarının kalıcı olarak sona erdirilmesini ele alması bakımından önceki müzakerelerden tamamen farklı olduğunu belirtti.

Tel Aviv yönetiminin, Hamas ile arabulucu ülkeler aracılığıyla ilk kez Gazze Şeridi’ne saldırıların tamamen sona erdirilmesi olasılığını da kapsayan müzakereleri yürüttüğünü aktaran İsrailli yetkili, şöyle devam etti:

“Önceki anlaşmalar esirlerin karşılıklı serbest bırakılmasıyla ilgiliyken, bu anlaşma savaşın sona erdirilmesi konusuna değiniyor. Dolayısıyla her şey birbiriyle bağlantılı. Çok karmaşık bir anlaşma.”

İsrailli yetkili, Doha’da müzakere edilen anlaşma taslağına göre, 60 günlük ateşkes süresinde İsrail saldırılarının tamamen sona erdirilmesi için yoğun müzakerelerin yapılacağını hatırlattı.

Yetkili ayrıca İsrail heyetinin, Tel Aviv’in “güvenlik ihtiyaçlarından ödün vermeden bir anlaşmaya varma olasılığını sağlayacak geniş bir manevra kabiliyetine ve esnekliğe sahip olduğunu” iddia etti.

Hamas’ın, İsrail’in Gazze’den çekilmesi için yeni haritaları incelediği belirtildi
Hamas’ın, ateşkes ve esir değişimi görüşmeleri çerçevesinde arabulucu ülkelerden Gazze Şeridi’nde İsrail’in kontrol ettiği bölgeleri gösteren yeni haritalar aldığı ve bu haritaları değerlendirmeye başladığı bildirildi.

Katar’ın başkenti Doha’daki müzakere heyetlerine yakın bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Hamas, arabuluculardan, İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde kontrolünü sürdürdüğünü gösteren haritalar aldı. Bu bölgeler arasında Beyt Hanun’un (kuzey) büyük bölümü, Refah kentinin yarısı, Han Yunus kentindeki (güney) Huzaa ve Abasan beldeleri ile Gazze Şehri’ndeki Şucaiyye Mahallesi’nin büyük kısmı yer alıyor.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu kaynak, Hamas’ın bu önerileri hareketin iç liderlik yapısı içerisinde değerlendirmeye başladığını ve Filistinli gruplarla istişarelerde bulunduğunu aktardı.

Daha önce müzakerelerde Hamas’a sunulan haritalar, İsrail’in Beyt Hanun, Beyt Lahiya’nın büyük bölümü, Refah’ın tamamı, Han Yunus’un geniş alanları ve sınır bölgelerinde tam askeri kontrol sağladığını gösterirken, Hamas, bu öneriyi reddetmişti.

Hamas, Ocak 2025’te üzerinde uzlaşılan ve İsrail ordusunun 390 ile 1100 metre arasında çekilmesini öngören anlaşma çerçevesindeki geri çekilme sınırlarına dönülmesinde ısrar ediyor.

Bu bağlamda İsrail basını, taraflar arasında ilerleme kaydedilme ihtimaline dair temkinli bir iyimserlik olduğunu aktardı.

İsrail’in Yediot Ahronot gazetesi, müzakerelerin ayrıntılarına yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, “iki hafta içinde bir anlaşmaya varılabileceği yönünde umut verici sinyaller alındığı” belirtildi.

Haberde, Hamas’ın her bir İsrailli esire karşılık serbest bırakılacak Filistinli tutuklu sayısı konusunda çekincelerini sürdürdüğü, ancak Katar’ın arabuluculuğunun taraflar arasındaki mesafeyi önemli ölçüde azalttığı ifade edildi.

İsrail’in devlet televizyonu KAN da ismini açıklamadığı hükümet kaynaklarına dayanarak, “Hamas henüz arabulucuların sunduğu teklife resmi yanıt vermedi.” bilgisini paylaştı.

Haberde, bir yetkilinin, “Esneklik gösterdik ama Hamas karşılık vermiyor.” ifadesine yer verildi.

Öte yandan, arabulucu ülkelerden birinin temsilcisi olan ve adının açıklanmasını istemeyen Arap bir diplomat, KAN’a yaptığı açıklamada, “İsrail birliklerinin konuşlanmasına dair harita üzerindeki anlaşmazlıkların büyük ölçüde giderildiğini, geriye sadece sınırlı bazı pürüzlerin kaldığını” belirterek, mevcut durumu “temkinli bir iyimserlik” olarak değerlendirdi.

Diplomat ayrıca, son iki gün boyunca Doha’da tarafların, “İsrailli esirlere karşılık serbest bırakılacak Filistinli tutukluların sayısı ve kimliği” konularını görüştüğünü bildirdi.

ABD Başkanı Donald Trump ile Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında kısa süre önce gerçekleşen görüşmeye işaret eden söz konusu diplomat, bu görüşmenin “müzakere sürecinin ilerletilmesi açısından kritik” bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, Trump’ın, Washington’un “şu ana kadar kaydedilen gelişmelerden memnuniyet duyduğunu” aktardı.

Gazze’de ateşkes müzakereleri
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in Gazze Şeridi’nde 60 günlük ateşkesin sağlanması için gerekli şartları kabul ettiğini açıklamıştı. Teklif ateşkes görüşmelerine arabuluculuk yapan Katar ve Mısır tarafından Hamas’a sunulmuştu.

Hamas, Gazze’de İsrail ile ateşkes ve esir takası anlaşmasına ilişkin teklife “olumlu yanıtını” arabuluculara ilettiğini, ateşkesin uygulanması için müzakerelere hazır olduğunu duyurmuştu.

Tel Aviv yönetimi, Gazze’de ateşkes için Hamas’ın Katar önerisinde yaptığı değişikliğin kabul edilemez olduğunu savunmuş ama İsrail heyeti, müzakereler için Katar’ın başkenti Doha’ya gitmişti.

Doha’da süren müzakerelerde anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru’nda ve Refah kentinde işgali sürdürme ısrarının aşılamadığı kaydedilmişti.

Devamını Oku

Dünya

Gazze Şeridi’nden sosyal medyaya taşan feryat: #Gazze_Açlıktan_Ölüyor

Published

on

By

“#Gazze_açlıktan_ölüyor” etiketi, son saatlerde sosyal medya platformlarında hızla yayılırken, İsrail saldırısı ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan derin insani dramın sembolü haline geldi.

Filistinliler, İsrail’in ABD desteğiyle yürüttüğü yoğun askeri operasyonlar altında her geçen gün daha da derinleşen açlığı ve bunun başta çocuklar olmak üzere siviller üzerindeki yıkıcı etkilerini dünya kamuoyuna duyurmak için bu etiketi bir çığlığa dönüştürdü.

X, Facebook ve Instagram’da paylaşılan yürek burkan videolar ve fotoğraflar, yıkımın ortasında yaşam mücadelesi veren çocukları, kadınları ve yaşlıları gözler önüne seriyor.

Hem Gazze’nin içinden hem de dünyanın dört bir yanından gelen paylaşımlar, sınır kapılarının açılması ve bölgeye acilen gıda yardımı ulaştırılması için çağrı yapıyor.

– Un yok, umut yok

Gazze’de yaşayan Filistinliler artık temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumda.

Ekmek üretimi için gerekli olan un neredeyse tamamen tükenmişken, karaborsada bulunan az miktardaki un ise fahiş fiyatlara satılıyor.

Bu da açlıkla mücadele eden halk için temel gıdayı ulaşılamaz hale getiriyor.

– Çocuklar ölümün eşiğinde

Sosyal medyada paylaşılan videolardan birinde, yıkılmış bir evin önünde ağlayan küçük bir kız çocuğu, “Sanki insan değilmişiz gibi sabırdan bahsetmeyi bırakın. Biz ekmek ve yaşam istiyoruz.” diye feryat ediyor.

Başka bir görüntüde, hastane yatağında yatan bir çocuk, kendisine nasıl olduğu sorulduğunda gözyaşları içinde “Açım.” diye yanıt veriyor.

Bazı görüntülerde ise ileri derecede zayıflamış çocukların kemikleri dışarı fırlamış bedenleri, açlıktan ayakta duramayan yaşlılar ve hayır kurumları önünde bir lokma ekmek için bekleyen insanların dramı yer alıyor.

Bir kadın da “Bir aş evinden diğerine dolaşıyoruz, bir lokma ekmek bulamıyoruz. Bizim suçumuz ne?” diyerek çaresizliğini dile getiriyor.

– Gazze’nin içinden yükselen çığlıklar

Gazeteci Enes eş-Şerif, X platformundaki paylaşımında, “Artık boş midelerin sesinden daha yüksek bir ses yok. Açlık, gençlerden önce yaşlıları vuruyor.” ifadelerini kullandı.

Avukat Yahya Suheyl ise Facebook’taki paylaşımında, “Kendi durumumdan çok halkın durumuna ağlıyorum. Açız millet.” ifadelerine yer verdi.

Suheyl, bir başka paylaşımında da şunları kaydetti:

“Açlık bedenlerden önce ruhları kemiriyor. Çaresizlik, hayal kırıklığı ve baskı duygusu artık dayanılmaz hale geldi.”

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Munir el-Barş, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Gazze’de artık yiyecek bir hak değil, aç yatan çocukların dudaklarında tekrarlanan, bir somun ekmek hayaliyle dolu bir arzudur.” ifadelerini kullandı.

Barş, şöyle devam etti:

“Açlık Gazze’nin kapısını çalmıyor, evlere yerleşiyor. Hayatları kemiriyor, insanları küresel unutmuşluğun ağırlığı altında eziyor.”

Barş, ekmeğin “Gazze’de nadir bulunan bir meta” haline geldiğini işaret ederek, bebek mamasının bile “Abluka yüzünden iptal edilen bir yaşam vaadine, acil serviste can çekişen bir çocuğun imkânsız hayaline” dönüştüğünü belirtti.

– Açlığın görsel anlatımı

Karikatürist Kamil Şeref, Gazze Şeridi’ni boş bir yemek kabı şeklinde resmederek, abluka altındaki bölgedeki gıda güvensizliğine ve açlığa dikkati çeken çarpıcı bir çizim paylaştı.

Sosyal medya etkileşimi yalnızca Gazze ile sınırlı kalmadı.

Arap ve Batılı ülkelerden sosyal medya kullanıcıları, uluslararası topluma seslenerek İsrail’e baskı yapılmasını ve sınır kapılarının derhal açılmasını talep etti.

Aktivistler, modern tarihin en kötü insani krizlerinden birini yaşayan Gazze halkına acilen gıda ve ilaç yardımı ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

– Gazze’de Sağlık Bakanlığı ve hükümetten peş peşe uyarılar

İsrail, 2 Mart 2025’ten bu yana Gazze Şeridi’ndeki tüm sınır kapılarını kapatarak gıda ve tıbbi yardım girişini engellemiş, bu durum Gazze içinde kıtlığın yayılmasına neden olmuştu.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, aşırı yorgunluk ve bitkinlik nedeniyle hastanelere başvuran hasta sayısında ciddi artış yaşandığını belirterek, yüzlerce Filistinlinin açlıktan hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.

Bakanlık, 18 Temmuz’da yayımladığı yeni açıklamada, “Her yaştan, eşi benzeri görülmemiş sayıda vatandaş, aşırı yorgunluk ve bitkinlik nedeniyle acil servislere başvuruyor.” ifadesine yer vermişti.

Açıklamada, “Vücut direnci düşen yüzlerce kişi, açlık ve fizyolojik çöküş nedeniyle kesin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya.” ifadeleri de kullanılmıştı.

Dün yapılan başka bir açıklamada ise Gazze Şeridi’nde “temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık, yaygın akut yetersiz beslenme ve bu durumun etkilerini tedavi edebilecek tıbbi imkanların tamamen yokluğu” nedeniyle gerçek bir açlık krizinin yaşandığı bildirilmişti.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi de 18 Temmuz’da yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısının 69’a yükseldiğini duyurmuştu.

Aynı açıklamada, gıda ve ilaç yetersizliği nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin toplam sayısının 620’ye ulaştığı bilgisi paylaşılmıştı.

Yetkililer, yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle 650 bin çocuğun ölüm riski altında olduğunu, yaklaşık 60 bin hamile kadının ise yeterli beslenme ve sağlık hizmetlerine ulaşamaması nedeniyle ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını bildirdi.

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de öldürme, aç bırakma, altyapıyı yok etme ve zorla yerinden etme yöntemlerini içeren bir savaş yürütüyor ve Uluslararası Adalet Divanının bu durumu durdurma yönündeki tüm çağrı ve kararlarını görmezden geliyor.

ABD desteğiyle yürütülen bu savaş sonucunda, çoğunluğu kadın ve çocuk olan 199 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti veya yaralandı, 9 binden fazla kişi kayboldu; yüz binlerce kişi yerinden edildi ve kıtlık nedeniyle çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

Devamını Oku

Dünya

Suriye İçişleri Bakanlığı: Süveyda içindeki çatışmalar durduruldu

Published

on

By

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Baba, Süveyda il merkezinde süren çatışmaların sona erdiğini duyurdu.

Baba, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığının ateşkes anlaşmasının uygulanması için yoğun çaba sarf ettiğini belirterek, bakanlığa bağlı güvenlik güçlerinin kentin kuzey ve batı bölgelerine konuşlandığını söyledi.

Baba, şehrin tamamen aşiret savaşçılarından temizlendiğini duyurdu.

Aşiret güçleri ateşkese uyarak şehirden çekildiğini duyurdu
Suriye’nin güneyinde yer alan Süveyda ilinde, aşiret ve kabile temsilcileri yaptıkları ortak açıklamayla ateşkes kararına uyduklarını ve silahlı unsurlarını şehir dışına çektiklerini duyurdu.

Yapılan yazılı açıklamada, “Süveyda’daki tüm kabile ve aşiret mensuplarıyla yapılan istişarelerin ardından, ateşkes kararına uyarak, aklıselimi öncelemek ve devletin yetkili kurumlarının güvenlik ve istikrarı sağlama görevini yerine getirmesine fırsat tanımak amacıyla, tüm kabile ve aşiret mensubu savaşçılarımızı Süveyda kentinin dışına çıkardığımızı ilan ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, “Yasa dışı gruplar tarafından anlaşmanın ihlal edilmesi durumunda, Suriyeli kabileler ve aşiretler tarafından sert şekilde karşılık verilecektir.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam