Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Çavuşoğlu:Devlet okullarının fiziki durumlarına yönelik sıkıntılar bilgimizdedir

Published

on

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, BRT’de katıldığı Manşet + programında yeni eğitim dönemine ilişkin değerlendirmeler yaptı, soruları yanıtladı.

Bakan Çavuşoğlu, bazı gazetelerin manşetlerine devlet okullarının fiziki durumlarına yönelik çıkan haberlerin yanlış olmadığını ancak yeni açılan okullarla ilgili tek bir satır bile yer almadığını yapılan güzel işlerin örtbas edilmeye çalışıldığını kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, okullarda sıkıntılar olduğunu ve bu sıkıntıları aşmak adına çalışmaların sürdüğünü vurguladı.

“Kendi öz kaynaklarımızla yaptığımız 20 milyonluk bir harcama var, tamir ve tadilatlar için toplamda 28 milyon daha harcama yapılacak” diyen Bakan Çavuşoğlu, bu tamir ve tadilatların bir kısmının bitirilememesinin sebebinin ihalelerin defalarca tekrar edilmesi olduğunu kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, dövizdeki dalgalanmalar karşısında sürekli fiyat artışları yaşandığını anlattı.
Bu yıl 4 yeni okul ile eğitime başlanacağına dikkati çeken bakan Çavuşoğlu, “tarihte hangi dönem 4 yeni okulla eğitime başlandı bilen varsa söylesin” dedi.

“Bize çatlak duvar gösterenlere cevabımdır bu ülkeye 13 yeni okul kazandırdık” diyen Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Birliği ile işbirliğinde ilkokullara 48 laboratuvar, bir gezici fen-bilim aracı, orta eğitimde 21 okula laboratuvar kurulduğunu kaydetti.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın mali konularda desteğe ihtiyacı olduğunun ortada olduğunu dile getiren bakan Çavuşoğlu, bazı ufak tefek tamiratların veya boya işlerinin de sendika-okul aile birliği işbirliğiyle çözümlenebileceğini belirtti.

Bir soru üzerine özel okullardan devlet okullarına bir yığılma beklenmediğini belirten Bakan Çavuşoğlu, Lefkoşa, Gazimağusa, Girne ve İskele’ye kazandırılan yeni okullar ile bu bölgelerde rahatlama sağlanacağını kaydetti.

Yeni dönemde öğretmen eksikliği yaşanmayacağını vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, Öğretmenler Değişiklik Yasa Tasarısı konusunda yapılan eleştirileri de yanıtladı.

“Öğretmenlerimize binlerce kez teşekkür etmiş biriyim ve etmeye devam edeceğim ama bu binlerce kez teşekkür ettiğim öğretmen profilinin dışında öğretmen kabul etmem” diye konuşan Bakan Çavuşoğlu, öğretmenin vermesi gereken ders saatlerine uymasını sağlamayı hedeflediğini ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, “dünyayı da incelediğinizde okulların açık olduğu dönemde sayısal anlamda sorunumuz var, öğrencilerin aldığı ders saati ve öğretmen çalışma saatleri dünyadan çok kopuktur” diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, “Öğretmenlerin girmesi gereken ders saatleri ile ilgili bir mücadelem yok yasada öğretmenlerin 20 saattir ders saati bunun istismarının önüne geçmeye çalışıyorum” dedi.

Çavuşoğlu, yasada yapılacak düzenleme ile hizmet içi eğitim kurslarına katılımı artırmayı hedeflediklerine de dikkati çekerek, 200 kişinin gelmesi gereken hizmet içi eğitime 25 kişinin katıldığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, “sen kendini geliştirmezsen benim çocuğumu nasıl geliştireceksin” dedi.

A ve B öğretmen diye anılan öğretmenler konusunda da Bakan Çavuşoğlu, 18 saat derse girmesi gereken öğretmenin 14 saat, 15 saat derse girmesi gereken öğretmenin ise haftada 10 saat derse girdiğini anlattı.

Bakan Çavuşoğlu, yasada yapılan çalışma ile herkesin girmesi gereken ders saatlerine girmesinin sağlanacağını kaydetti.

Çavuşoğlu, Atatürk Öğretmen Akademisi yasasındaki değişikliklere ilişkin de bilgi verdi.

Yasada yapılan düzenleme ile lise ve ön lisans mezunların geçici öğretmenlik yapamayacağını ikinci düzenlemenin ise Türkiye üniversitelerinden mezun olanlarda Bakanlar Kurulu’ndan denklik onayı istenmeyeceğini kaydetti.

Atatürk Öğretmen Akademisi’nin misyonunun önemine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, bu misyonu sürdürebilmek ve değerlerinin artırılabilmesi için Akademi’nin yasasının güncellenmesi gerektiğini kaydetti.
BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ, BÜRO-İŞ üyelerine yönelik atölye çalışması düzenledi

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), Büro Banka Ticaret Çalışanları Sendikası (Büro-İş) üyelerine yönelik “iş yaşamında psikolojik şiddet” başlıklı atölye çalışması düzenledi.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, “İş Yaşamında Sınırlar ve Sinirler: Psikolojik Şiddet-Mobbing” başlıklı atölye çalışması, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Araştırma Merkezi (DAÜ-PDRAM) Kuzey Kampüs ile DAÜ Sürekli Eğitim Merkezi’nin (DAÜ-SEM) iş birliğinde gerçekleştirildi.

Çalışma, Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Konferans Salonu’nda yapıldı.

Atölyede, Kuzey Kampüs DAÜ-PDRAM Psikologları Dr. Psk. Fatoş Özeylem ve Uzm. Psk. Haşim Haşimoğulları sunum yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP Genel Başkanı Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, ziyarette Dernek Başkanı Birol Atasu, dernek yöneticileri ve bazı üyelerle görüşen Erhürman’a milletvekili Filiz Besim eşlik etti.

Erhürman ziyarette, ülke sorunlarıyla ilgili çözüm önerileri hakkında görüş alış verişinde bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu ile bir araya geldi

Published

on

By

  

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra temasları çerçevesinde, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu (APPG-TRNC) üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi.

 

Toplantıya APPG TRNC Başkanı Imran Hussain, Milletvekilleri Yasmin Qureshi, Nesil Çalışkan, Lord Rogan, Baroness Mobarik CBE, Lord Qurban Hussain ve Elliott of Ballinamallard katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Westminster’daki Portcullis House’da gerçekleşen toplantıya ev sahipliği yaptığı APPG-TRNC teşekkür ederek, “APPG-TRNC, Kıbrıs Türk Halkı’nın maruz kaldığı büyük haksızlığı bakanlara ve parlamenterlere aktarma konusunda her zaman proaktif çalışmalar yürütmektedir. Bu meseleye gösterdiğiniz hassasiyet ve desteğiniz için hepinize teşekkür ederim” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında şunları kaydetti:

 

“Avrupa’dan Sorumlu Bakan Stephen Doughty ile gerçekleştirdiğim görüşmede, Kıbrıs konusundaki son gelişmelere dair görüşlerimi paylaşma fırsatı buldum. 

 

Rum tarafının iddialarının aksine, Kıbrıs Türk Halkı eşit ve doğuştan gelen haklara sahiptir; bu haklar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortakları olarak kendi kaderini tayin etme haklarını kapsamaktadır. Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan antlaşmalar, Kıbrıs Türk tarafının imzasıyla yürürlüğe girmiştir; bu antlaşmalar aynı zamanda iki Egemen Üs Bölgesi kurulmasına da olanak tanımıştır. Ancak Kıbrıs Türkleri, 1963 Aralık ayında silah zoruyla devletin dışına itilmiş ve Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefi doğrultusunda 11 yıl süren zulme maruz kalmıştır.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın darbe gerçekleştirdiğini ve “Helenik Kıbrıs Cumhuriyeti” ilan ettiğini belirterek, “Anavatanımız ve garantör ülkelerden biri olan Türkiye, bu zulmü durdurmak amacıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Bu harekâtın ardından Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması yapılmış, Kıbrıs Türkleri Kuzey’e, Rumlar ise Güney’e geçmiştir. Yarım asrı aşkın süredir federal temelde sürdürülen müzakereler ise denenmiş, başarısız olmuş ve tüketilmiştir” dedi.

 

Yeni iki devletli vizyonunun halk tarafından desteklenerek göreve seçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Yeni vizyonumu uluslararası kamuoyuna ilk kez Nisan 2021’de Cenevre’deki gayriresmî toplantıda sundum. Bu vizyon, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki tarafın iş birliğine dayalı bir çözüm arayışıdır. Biz, Kıbrıs sorununa gerçekçi, sürdürülebilir ve pratik bir çözüm istiyoruz.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Holguin tarafından bir keşif çalışması yapıldığını ve yeni, resmî müzakerelerin başlaması için ortak bir zemin bulunmadığının tespit edildiğini anımsattı. Mart ayında katıldığı diğer bir gayriresmî toplantı sonrası tarafların altı yeni iş birliği girişimi üzerinde anlaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ancak dönüşünde Rum liderin “taşınmaz mallarla” ilgili Kıbrıs Türk halkını tehdit eden ve sindiren bir kampanya başlattığını, bunun halkta büyük öfkeye neden olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük öneme sahip olduğunu ve Türkiye’nin güney kıyılarına sadece 40 mil mesafede bulunduğunu hatırlatarak, “İngiltere’nin Ada’da iki Egemen Üs Bölgesi bulunmaktadır. Ortadoğu’daki gelişmeler nedeniyle bu üslerin önemi daha da artmıştır” dedi.

 

İngiltere’deki görüşmesinde Bakan Doughty’e, Kıbrıs Türk Halkına yönelik “eşit olmayan muamele politikasının” gözden geçirilmesi çağrısında bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

 

“2004 Annan Planı döneminde uluslararası toplum tarafından Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik insanlık dışı izolasyonun sona erdirileceğine dair verilen sözlerin hiçbiri tutulmamıştır. Direkt uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temaslar başlatılmamıştır. Bu, halkımızın temel insan hakları meselesidir.”

 

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edildiğini ve Türk devletleriyle ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’de yaşayan yaklaşık 350.000 Kıbrıslı Türk’ün güçlü bağlara sahip olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı, “izolasyonun sonlandırılması için somut adımlar görmek istiyoruz. Gençlik ve spor kulüplerimiz dahi uluslararası dostluk maçları oynayamıyor. Bu çağda böyle bir durum söz konusu olmamalı, bu konular siyasi bir çözüme bağlı kalmamalıdır; çünkü çözüm önerileri Rum tarafı tarafından defalarca reddedilmiştir” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda üç yıl üst üste yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik adaletsizliğe son verilmesi, ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler kurulması ve KKTC’nin tanınması yönünde çağrısı bulunduğunu hatırlattı. “İki devletli çözüm modelimize ve halkımıza verdiği tam destekten dolayı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha bu vesileyle teşekkür ediyorum” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, toplantıyı düzenleyen “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet” kampanyasına ve katılan tüm parlamenterlere de teşekkür etti.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada Milletvekili İmran Khan ise, halkların “kendi kaderini tayin hakkı”nın önemine dikkat çekerek, karar vericileri etkilemek ve onları Kıbrıs’ın gerçekleri ve Kıbrıs Türk Halkı’nın yaşadığı mağduriyet konusunda aydınlatmanın önemini vurguladı.

 

Lord Rogan da, Cumhurbaşkanı Tatar’ın KKTC’yi ve Kıbrıs Türk davasını tanıtmak için yılmadan çalışmaya devam ettiğini ve daha önce Lordlar Kamarası oturumuna katılmış ilk KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam