Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cengiz Topel Hastanesi yeni servisleri açıldı… Üstel:Sağlıkta dev atılımlara devam edeceğiz

Published

on

Cengiz Topel Hastanesine yapılan yeni servisler bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Başbakan Ünal Üstel’in katılımıyla Cengiz Topel Hastanesindeki yeni kardiyoloji servisi ile yenilenen diş hekimliği servisinin açılışına, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, bazı milletvekilleri, iş insanları ile diğer yetkililer de katıldı.

Açılışta konuşan Başbakan Üstel, bölgenin KKTC için önemine vurgu yaparak, Şehit Cengiz Topel’den ötürü manevi bir değeri olan hastanenin gelişmesi için çok çalıştıklarına dikkat çekti.

“En zor günlerde bile burası kapanmadı, imkansızlıklara rağmen hizmet verdi, bu yapılan fedakarlıklar göz ardı edilemez” diyen Üstel, “sağlıkta dev atılımlara devam edeceklerini” söyledi.

-Hıdıroğlu

Cengiz Topel Hastanesi Kalkındırma Derneğinin katkılarıyla, iş insanları, Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) destekleriyle yapılan yeni kardiyoloji ile yenilenen servislerin açılışında konuşan Cengiz Topel Hastanesi Başhekimi Zafer Hıdıroğlu, uzun yıllar hizmet verdiği hastanede bugün en gururlu gününü yaşadığını ifade ederek, hastanenin gelişmesine katkı koyan herkese teşekkür etti.

Hastaneye Kardiyoloji Laboratuvarı kazandıran iş insanına teşekkür eden Hıdıroğlu, bölge için büyük önem taşıyan Cengiz Topel Hastanesine katkılarının süreceğini söyledi.

-Alpcan

İş insanı Yüksel Alpcan da, hastanenin bölge için önemini çok iyi bildiklerini ifade ederek, destek vermeye, hastaneyi geliştirmek için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

-Ağın

Cengiz Topel Hastanesi Kalkındırma Derneği Başkanı İbrahim Ağın da, hastaneye destek olmaya devam edeceklerini, kurum kuruluşların desteğiyle bölge için çok büyük önemi olan hastanenin tüm servislerde güçlenmesi ve yenilenmesine katkı sağlayacaklarını söyledi.

-Öztürk

LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Öztürk de, LAÜ’nün eğitim yanında bölge ve ülkenin gelişmesinde, kalkınmasında büyük önemi olduğunu belirterek, her zaman üniversite ve bölgenin zirveye taşınması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

-Karanfil

UBP Lefke Milletvekili Fırtına Karanfil de, hastanenin bölge için önemine vurgu yaparak, hastanenin ileriye gitmesi için destek veren herkese teşekkür etti, bölgenin daha ileriye gitmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

-Dinçyürek

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ise, Cengiz Topel Hastanesinin gelişmesi için yapılan çalışmalar ile sağlığa verilen öneme vurgu yaparak, hastanenin ileriye, geleceğe taşınması için bugünkü “anlamlı” yatırımın önemine işaret etti.

Dinçyürek, sivil toplum örgütleri ile devletin birlikte çalışarak, bölge insanının hızlı, daha iyi sağlık hizmeti alması için yapılan yatırıma destek veren herkese teşekkür etti.

Kardiyoloji servisi yanında diş hekimliği, acil servis, güvenlik, park yerleri konusunda yapılan yenileme çalışmalarını da anlatan Dinçyürek, hastaneyi çok daha çağdaş bir yapıya kavuşturup geliştirmek için çalıştıklarını söyledi.

Dinçyürek, “Cengiz Topel Hastanesini her gün daha ileriye taşıyacağız, bölgeye hayırlı uğurlu olsun” dedi.

-Üstel

Başbakan Ünal Üstel de, “bugün çok anlamlı bir gün”diyerek, hastanenin geleceğe taşınması, bölge halkına çok daha iyi hizmet vermesi için destek veren herkesi tebrik etti.

“Güzelyurt verilecek, yatırımlar gelmez” gibi söylemleri anımsatan Üstel, bölgenin KKTC için önemine vurgu yaptı, söylenenleri “dedikodu” olarak nitelendirdi.

Bölgeye yapılan yatırımlarla bu dedikoduları bitirdiklerini ifade eden Üstel, Şehit Cengiz Topel’den ötürü manevi bir değeri olan hastanenin gelişmesi için çok çalıştıklarına dikkat çekti.

Üstel, KKTC’nin en ücra köşelerinde bile sağlığa yatırım yaptıklarını işaret ederek, tüm sağlık ocaklarını iyileştirdiklerini, iyileştireceklerini kaydetti.

“En zor günlerde bile burası kapanmadı, imkansızlıklara rağmen hizmet verdi, bu yapılan fedakarlıklar göz ardı edilemez” diyen Üstel, “sağlıkta dev atılımlara devam edeceklerini” söyledi.

2025 yılında her tarafta hastane her tarafta sağlık ocağı açacaklarını ifade eden Üstel, Güzelyurt Hastanesi yapılsa da Cengiz Topel’in geliştirilmeye devam edeceğini söyledi.

Acil servisin de yenileneceğini ifade eden Üstel, tamamen iş insanlarının desteğiyle bu servisin de yenileneceğini kaydetti, teşekkür etti.

Lefke’nin ilçe olması yönünde önemli bir adım attığını belirttiği eski Başbakan Hüseyin Özgürgün’e teşekkür eden Üstel, Lefke’nin bir ilçe olarak her alanda gelişmesi için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın KKTC’ye ve bölgeye verdiği öneme işaret eden Üstel, her zaman KKTC’nin yanında olan ve özellikle 20 Temmuz’da tüm kadrolarıyla yanlarında olan Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.

Yüksek öğretimde KKTC’ye verilen desteğe de vurgu yapan Üstel, iktisadi mali işbirliği protokolü ile de 17 milyar TL’lik altyapı geliştirme kaynağının önemine işaret etti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs sorununda iki devlet vizyonuna verilen desteğe teşekkür eden Üstel, federasyon görüşmelerinin de artık gündemde olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının da açıklamalarının bu yönde olduğunu kaydetti.

Başbakan Ünal Üstel, “son günlerde UBP üzerine bir çok fıkralar anlatıldığını” da ifade ederek, göreve başladıkları günden ülkede istikrar sağladıklarını, yasalar, yatırımlar, eksik kalan işler üzerine bir çok açılımlar iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

“Yalan yanlış” haberler ile bir takım “oyunlar oynandığını”, isimler verildiğini belirten Üstel, “Ülkede UBP’nin yaptığı eserler, işler, projeler ortada. Türkiye ile her alanda işbirliği var. Partide her bölgede demokratik bir seçim süreci var. Bunları nereden çıkarıyorsunuz diye düşündüğümde, nedeni az önce söylediğim gibi ortada” diye konuştu.

“Federasyon artık yok, egemen eşit iki devlet var” açıklamaları sonrası bu oyunların başladığını belirten Üstel, “UBP dimdik ayaktadır, kenetlenerek kurultayını yapacak ve yeni yasama yılına başlayacak. Demokrasi çalışıyor, dedikodulara karnımız tok” dedi.

Üstel, “Bizim derdimiz; KKTC, halkımız, ülkemiz ekonomimiz, sağlığımız” dedi ve yeni servislerin ülkeye, bölgeye hayırlı olmasını temenni etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi’nde iki devleti çözüm kararının çıkmasına değinen Tatar şöyle konuştu:

“İki Devletli Çözüm Siyasetinin adamızda kalıcı bir barış ve istikrar için tek çözüm olduğunun kararını aldı. Çünkü son beş yıldır her yerde savunduğumuz ve arkasında dimdik durduğumuz yeni politika bu olduğu için karar aldı.

Anavatan Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi, iktidarıyla, muhalefetiyle, İki Devletli Çözüm Siyasetine tam destek verdiği için aldı. Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan İki Devletli Çözümün artık Kıbrıs’ta tek çözüm yolu olduğunu dünyaya defalarca ilan ettiği için aldı. CTP ve onun adayı ise Cumhuriyet Meclisi’nden arkalarına bile bakmadan kaçtılar. Kıbrıs Türk Halkının siyasi iradesinin tecelli ettiği yerden sen nasıl kaçıyorsun? Reddettiklerini kimse görmesin diye oylamaya bile katılmadılar.”

“Kendi siyasi görüşlerinin arkasında bile duramayanlar, Kıbrıs Türk Halkının, Lefkoşalıların iradesinin arkasında durabilir mi” diyen Tatar, Rum tarafının nasıl müzakere masalarından kaçtıysa, Kıbrıs Türk Halkını eşiti olarak kabul etmekten, gasp ettikleri haklarımızı vermekten kaçtıysa CTP ve adayının da kaçtığını vurguladı. Tatar konuşmasının devamında, “Çünkü bunların ruh ikizi, bunların siyaset ikizi Rum milliyetçisi, komünist AKEL’di. Bunlar zoru gördü mü kaçarlar. Bu kadar açık söylüyorum” diye konuştu.

CTP’nin adayı Erhürman’ın seçim öncesi Türkiye ile de görüşeceğini ve seçilirse ilk ziyaretini Türkiye’ye yapacağını söylediğine işaret eden Tatar, “Türkiye kabul etmeden bir anlaşma olmaz diyor. Hani bir söz vardır: e günaydın derler. Bugüne kadar aklınız neredeydi? Neler dediniz bugüne kadar Anavatan Türkiye için biz bilmiyor muyuz? CTP’nin adayı Türkiye’yi vesayetçi olarak suçlamadı mı? Türkiye’nin vesayeti kalkmadan ekonomimiz düzelmez demedi mi? Bunların gazetesinde Türkiye’ye tıpkı Rum’un yaptığı gibi işgalci denmedi mi?

“Bunları duyan da Kıbrıs Türkü’nün haklarını gasp edenin, Kıbrıs Türkü’ne izolasyon ve ambargoları koyanın Rum kesimi değil Türkiye olduğunu sanır” diyen Tatar, Kıbrıs Türkü’nü, devletini KKTC’yi dünyada tek tanıyan, halkın sesini her platformda dünyaya duyuran Anavatanı bile suçlu ilan ettiklerini ve anavatana vefasızlık yaptığını kaydetti.

“Sınır kapısı açılmasını mayınların temizlenmesini bile ret ediyorlar”

1963’ten bu yana Kıbrıs Türklerinin, Halkın her kesimi üzerinde izolasyon ve ambargoları uygulayanların bırakın ambargoları kaldırılmasını mevcut sınır kapılarından geçişleri bile zorlaştırdığına dikkat çeken Tatar, “Metehan’daki sıkışıklık dinsin diye iki taraf arasında ticaret artsın, geçişler kolaylaşsın diye Haspolat kapısını hemen açalım dedik. Peki ne oldu? Bunu da reddettiler. Ara bölgedeki mayınların temizlemesini bile kabul etmediler. İşte bunların zihniyeti budur kardeşlerim” dedi.

Rum tarafının mevcut statükonun, mevcut durumun değişmesini asla istemediğini belirten Tatar, “Rum’un rahatı yerinde. Rum, Kıbrıs Türkü’nü, Lefkoşalı kardeşlerimizi eşiti olarak görmüyor. Adamızın zenginliğini ve iktidarı sizlerle paylaşmak istemiyor” dedi.

Peki Rum tarafının taviz ve toprakların dörtte birini istediğini dile getiren Tatar, “Yerleşik diye tanımladığı 1974 sonrası adamıza gelmiş, bu toprakları vatan bilmiş kardeşlerimizi adadan göndereceğiz diyor. Türkiye’nin garantörlüğü kalksın, Kıbrıs Türkü’nün huzuru ve güvenliği için burada bulunan Türk Ordusu adayı tamamen terk etsin istiyor. Ve bu zihniyet hiç değişmedi. Bu zihniyet değişmeden Kıbrıs Türk Halkının kabul edeceği bir çözümün olması mümkün mü? Federasyon dedikleri tüketilmiş, son kullanma tarihi çoktan geçmiş model budur kardeşlerim.

“Denktaş yerine gelirsek ambargoları kaldıracağız dediler başaramadılar”

Erhürman’ın destekleyenleri geçmişte göreve geldiğini ancak Kıbrıs sorununu çözemediğini ve ambargoları kaldıramadığını belirten Tatar, “Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş görüşmeci olduğu sürece Kıbrıs meselesi çözülemez dediler. Annan Planında geriye çekildi, Türk tarafı evet Rum tarafı hayır demesine rağmen Kıbrıs Türküne haksızlık yapılma devam edildi. Ambargolar kalkmadı. Talat, çözemeyince kendimi Sarayönünde asayım mı dedi” ifadelerini kullandı.

Tufan Erhürman’ın Kıbrıs Rum tarafının keyfi ve ırkçı uygulamaları nedeniyle karma evliliklerden dolayı hakları gasp edilen vatandaşları kandırmaya çalışarak oy avcılığı yaptığını belirten Tatar, “Cumhurbaşkanı görevine aday olan kişi Rum pasaportu vermeyi taahhüt ediyor. Bu seçim dönemine yalan şampiyonu olarak geçmiştir. Bu insanlarımız bu ırkçı Rum yönetimini önce Rum mahkemelerine vermiştir. Bu mahkemelerden çıkan olumsuz kararı da Rum yüksek mahkemesine götürmüştür. Rum yüksek mahkemesi bu insan hakları ihlalini görmezden gelerek reddetmiştir. Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine çözülecektir” dedi.

Bu gerçekler ortadayken sen Rum’dan ne alacaksın? Diye soran Tatar, “Senin kendi milletvekillerin dahi bunun propaganda olduğunu söylerken insanlarımızı neden kandırmaya çalışıyorsun. Sen zamanında sayın Talat’ın hukuk ekibinde olan biriydin. Bu konuyu gündeme dahi getirmediniz. Şimdi kalktın tam seçim öncesi manipülasyonla duygu sömürüsüyle insanları kandırıp oy alacağını düşünüyorsun. ” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, cumhurbaşkanlığı seçimine bir  gün kala yaptığı açıklamada, UBP seçmenine ve tüm Kıbrıs Türk halkına seslendi.

Üstel, seçimlerin bir kader oylaması olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu seçimde oy kullanmak, devlete, egemenliğe, cumhuriyete ve geleceğe sahip çıkma sorumluluğudur. Her UBP’linin görevi sandığa gitmek ve devlete sahip çıkmaktır. Biz de bunu yapacağız. Kararımız nettir. Kararımız iki devlettir. Oyumuz Ersin Tatar’dır.”

“BİZ BU TOPRAKLARA OLAN BORCUMUZU DİRENEREK ÖDEDİK”

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca ağır bedeller ödeyerek özgürlüğünü kazandığını belirten Üstel, şöyle devam etti:

“Sevgili kardeşlerim, değerli büyüklerim, kıymetli evlatlarım; Biz bu topraklarda özgürce yaşamak için çok ağır bedeller ödedik. Gün geldi, şehit düştük, can verdik. Gün geldi, evsiz kaldık, göç ettik ama diz çökmedik. Biz bu topraklara olan borcumuzu direnerek ödedik.”

“BU DEVLETİ BİZ KURDUK”

Üstel, Ulusal Birlik Partisi’nin bu mücadelenin siyasal omurgası olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

“Biz Ulusal Birlik Partisiyiz. Bu devleti biz kurduk. Bu devlete sahip çıkmaya yemin ettik. O yemin hâlâ yüreğimizdedir. O yemin hâlâ bu partiye can veren ruhtur.”

“ŞİMDİ BİRLİK OLMA ZAMANIDIR”

Birlik ve bütünlük çağrısı yapan Üstel, kişisel hesapların bir kenara bırakılması gerektiğini belirtti:

“Bizim kişisel beklentilerimiz, Kıbrıs Türkü’nün kaderi karşısında bir damla bile değildir. O yüzden şimdi kırgınlıkları, dargınlıkları bir kenara bırakma zamanıdır. Şimdi bir olma zamanıdır. Şimdi birlik olma zamanıdır. Şimdi yeminimize sahip çıkma zamanıdır. Şimdi oyumuzu kullanma ve oyunları bozma zamanıdır.”

“BU SEÇİM, BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”

Seçimin sadece bir siyasi yarış değil, devletin geleceğini belirleyecek bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Üstel, şu ifadeleri kullandı:

“Bu seçim, bir dönüm noktasıdır. Bu seçim, dünle gelecek arasında bir seçimdir. Bu seçim, partimize, davamıza sahip çıkma seçimidir. Bu seçim, birlikte kurduğumuz devlete, cumhuriyete ve uğruna can verdiğimiz bu vatana sahip çıkma seçimidir. Bu seçim, egemenliğimize, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze, bayrağımıza, toprağımıza ve Anavatan Türkiye ile olan bağlarımıza sahip çıkma seçimidir.”

“BİZİM OYUMUZ İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMEDİR”

Üstel, UBP’nin vizyonunun net olduğunu belirterek şöyle dedi:

“Bizim oyumuz iki devletli çözümedir. Bizim oyumuz egemenliğedir. Bizim oyumuz düne değil, geleceğedir. Bizim oyumuz Ersin Tatar’adır. Ve bizim oyumuz, Türkiye ile omuz omuza yürümeyedir.”

“ZAFERİMİZ ŞİMDİDEN KUTLU OLSUN”

Seçimlerde sandığa gitmenin devlet bilinciyle eşdeğer olduğunu vurgulayan Üstel, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“O yüzden sandığa gideceğiz. Oyumuzu kullanacağız. Vereceğimiz her oy, Ulusal Birlik Partisi’nin onurudur. Seçimler demokrasinin bayramıdır. Ve bu bayram, halkımızın bayramı olacaktır. Zaferimiz şimdiden kutlu olsun.”

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 19 Ekim 2025 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile ilgili duyuru yayımladı.

YSK’dan yapılan açıklamada, oy verme süresinin saat 08.00’de başlayıp 18.00’de sona ereceği bildirildi.

5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 104. maddesi uyarınca, 19 Ekim 2025 Pazar günü saat 19.00’a kadar radyo, televizyon ve her türlü yayın organı tarafından seçim ve sonuçları ile ilgili haber, tahmin ve yorum yapılmasının yasak olduğu hatırlatıldı.

Açıklamada ayrıca, seçim günü sandık alanları içerisinde veya civarında herhangi bir kişi tarafından aday ya da siyasi parti ambleminin veya işaretinin taşınmasının yasak olduğu vurgulandı.

YSK, aday veya siyasi partilerin propagandasını çağrıştıran herhangi bir renk, giysi, emtia veya maske kullanılmasının da yasak olduğunu bildirdi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde propaganda süresinin yarın saat 18.00’de sona ereceğini hatırlattı.

Kurul, yasağa uymayanlar hakkında toplatma, kapatma ve erişim engelleme dahil her türlü yasal tedbirin uygulanacağı uyarısında bulundu.

YSK’nın 17 numaralı duyurusunda, 5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 65(2) ve 68(1) maddeleri uyarınca, siyasal partiler ile bağımsız adayların yürüttüğü propaganda faaliyetlerinin belirtilen tarih ve saatte biteceği belirtildi.

Duyuruda, yarın saat 18.00’den sonra propaganda ve propaganda niteliğindeki yayınların yapılmasının yasak olduğu vurgulanarak, yasağın sosyal medya ve internet ortamını da kapsadığı, haber sitelerindeki banner ve benzeri içeriklerin bu saatten itibaren kaldırılması gerektiği hatırlatıldı.

YSK açıklamasında ayrıca, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 187’nci maddesine atıfta bulunularak, oy verme gününden önceki gün saat 18.00’den sonra ve oy verme gününde genel veya halka açık yerlerde seçim propagandası yapan, bu amaçla yayınlarda bulunan, seçimin düzenini bozabilecek veya oy verme serbestliğini etkileyebilecek nitelikte söz, yazı ya da başka yollarla propaganda yapan veya asılsız söylenti yayan kişilerin, altı aya kadar hapis cezasına çarptırılabileceği ifade edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam