Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cevdet Yılmaz, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Lansmanında konuştu: Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile sağlık alanında KKTC’ye sağladığımız destekleri taçlandırmış olacağız

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile sağlık alanında KKTC’ye sağladıkları destekleri taçlandırmış olacaklarını” vurguladı.

Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle hayata geçirilecek Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi projesini, “Lefkoşa için umut vadeden, hayati bir adım” olarak nitelendirdi.

Bu modern sağlık tesisinin, sadece bir bina inşa etmekten öte, Lefkoşa halkının uzun yıllardır beklediği, çağdaş standartlarda sağlık hizmetine erişimini sağlayacak bir vizyonun ürünü olduğuna vurgu yapan Yılmaz, proje planlamasının sadece bugünkü nüfus düşünülerek değil, 2035 perspektifinde gelecek nüfusun da dikkate alınarak yapıldığını söyledi.

-50 bin metrekare kapalı alan

Yılmaz, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin, 50 bin metrekarelik kapalı alanı, 320 yatak kapasitesi, 110 yoğun bakım yatağı, 80 poliklinik, 12 ameliyathane, modern teşhis-tedavi birimleri ve ileri tıbbi cihazlarla donatılmış altyapısıyla, bölgenin sağlık alanındaki en kapsamlı projelerinden biri olduğuna da vurgu yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Lansmanı’nda konuştu.

Yılmaz, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlü iş birliğinin somut ve gurur verici bir örneği olan Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin tanıtım lansmanında KKTC’de olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağının hür ve özgür şekilde dalgalanması için en güçlü desteği veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve muhabbetlerini ileten Yılmaz, şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tarih sahnesinde sayısız zorluğa göğüs germiş, eşsiz azmi ve sarsılmaz iradesiyle her koşulda varlığını sürdürmeyi başarmış kahraman bir halkın vatanıdır.

İşte bu müstesna mücadele bilinciyle, bizler de Türkiye Cumhuriyeti olarak, Kıbrıs Türk halkının en temel insani hakkı olan sağlıklı, huzurlu ve güvenli bir yaşam sürmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeyi tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz.

2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 15,9 milyar liralık bir kaynak tahsisi sağlamıştık. Bu kaynağın büyük bir bölümü fiilen kullanılmış durumda.

Söz konusu destek, sadece bir finansman aktarımı değil, iki kardeş halkın kader birliğini pekiştiren, ekonomik ve sosyal kalkınmayı hedefleyen çok boyutlu bir iş birliğinin ürünüdür.

Bu şiarla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Ünal Üstel ile birlikte 21 Mart 2025 tarihinde imzaladığımız 2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması ile yaklaşık 21 milyar liralık bir kaynağı Kıbrıs Türkü’nün hizmetine sunmuş bulunuyoruz.”

Cevdet Yılmaz, yeni dönemde önceliklerinin; başta altyapı, sağlık, eğitim ve dijital dönüşüm olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin topyekün kalkınmasını hızlandıracak, Kıbrıslı Türk kardeşlerinin refahını artıracak stratejik projeleri hayata geçirmek olduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu insan odaklı kalkınma modeliyle, özellikle sağlık alanında KKTC’ye önemli katkılar sağlanmaya devam edildiğini ifade eden Yılmaz, “Hem Sayın Tatar’a hem de Sayın Üstel’e bu hayati projeyi yakından takip etmelerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Yılmaz, modern donanımıyla göz dolduran Yeni Girne Askeri Hastanesi projesini tamamlayarak geçen Kasım ayında hizmete sunduklarını anımsattı.

Daha önce 23 farklı noktada hizmet veren küçük sağlık birimlerini tek bir çatı altında toplayarak, hem verimliliği artırdıklarını hem de daha kapsamlı sağlık hizmeti sunma imkânı oluştuğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Güzelyurt Hastanesi’nin acil ve poliklinik hizmetlerini sunacak şekilde en kısa sürede açılması için 134 milyon TL ödenek tahsis ettik ve inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Yine önemli bir ihtiyaca cevap verecek olan Pamuklu’ya yeni bir sağlık merkezi kazandırmak için 255 milyon TL kaynak ayırdık ve proje çalışmaları sürüyor.

Maraş bölgesinde ise 1.000 metrekarelik modern bir Sağlık Merkezi’nin yapımı için 55 milyon TL kaynak aktardık ve inşallah Nisan ayı gibi projenin geçici kabulü gerçekleşecek.

Lapta’da da mevcut sağlık merkezini modernize ediyor ve ek poliklinikler inşa ediyoruz.

Bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile sağlık alanında KKTC’ye sağladığımız destekleri taçlandırmış olacağız.

Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehri olarak, artan nüfusu ve gelişen ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli sağlık hizmetlerine duyulan gereksinimin her geçen gün daha da arttığı bir merkezdir.

Mevcut sağlık altyapısının bu büyüyen talebi karşılamakta zorlandığı aşikârdır.

İşte tam da bu noktada, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle hayata geçirilen Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi projesi, Lefkoşa için umut vadeden, hayati bir adımdır.

Bu modern sağlık tesisi, sadece bir bina inşa etmekten öte, Lefkoşa halkının uzun yıllardır beklediği, çağdaş standartlarda sağlık hizmetine erişimini sağlayacak bir vizyonun ürünüdür.

Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi, 50 bin metrekarelik kapalı alanı, 320 yatak kapasitesi, 110 yoğun bakım yatağı, 80 poliklinik, 12 ameliyathane, modern teşhis-tedavi birimleri ve ileri tıbbi cihazlarla donatılmış altyapısıyla, bölgenin sağlık alanındaki en kapsamlı projelerinden biridir.

2024 yılı anlaşmasında sağlık sektörüne ayrılan 1 milyar 447 milyon liralık kaynakla yürütülen projeler arasında özel bir yere sahip olan bu hastane; yalnızca fiziki kapasiteyi artırmakla kalmıyor. Aynı zamanda, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıracak, sistemin etkinliğini artıracak ve sağlık çalışanları için daha verimli bir çalışma ortamı sunacaktır.”

Cevdet Yılmaz, proje planlamasının sadece bugünkü nüfus düşünülerek değil, 2035 perspektifinde gelecek nüfusun da dikkate alınarak yapıldığını söyledi.

Bu doğrultuda planlanan sağlık kapasitesini bugünden öngörerek yatırım işbirliklerinin bu vizyonla şekillendiğini ifade eden Yılmaz, Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin rezerv alanları ile genişlemeye açık biçimde planlanmış olmasının da bu öngörünün bir sonucu olduğunu kaydetti.

Bu hastane sayesinde hem acil sağlık hizmetlerine daha hızlı müdahale edilebileceği hem de uzmanlaşmış birimlerle teşhis ve tedavi süreçlerinin daha etkin yönetilebileceğini ifade eden Yılmaz, aynı zamanda bölgedeki diğer hastanelerin üzerindeki yükün hafifletileceğini, sevk zincirinin daha verimli işleyeceğini belirtti.

Hasta odalarının iki kişilikten fazla olmaması, her bölümün hasta mahremiyetine ve psikolojik konfora uygun biçimde tasarlanması, mimariden teknolojiye kadar her ayrıntının insan odaklı düşünülmesinin, bu yapının niteliğini daha da yükselttiğine işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Diğer taraftan, hastane tasarlanırken sağlık çalışanlarımız için de konforlu, işlevsel ve verimli bir çalışma ortamı oluşturulmuştur. Bu sayede hasta memnuniyetinin yanında, çalışan memnuniyeti de gözetilmiş oluyor. Bu hastane, sadece Lefkoşa’ya değil, tüm KKTC halkına hizmet verecek bir merkez olarak planlandı.

Acil vakaların çok daha hızlı ve etkin şekilde müdahale edileceği bir altyapıya sahip olacak olan bu merkez, sağlık turizmi açısından da KKTC’nin cazibesini artıracak, bölgesel düzeyde stratejik bir rol üstlenecektir.

Bu tesisin donanımı ve konfor seviyesi, yalnızca yerli halkın değil, yurt dışından gelen hastaların da tercih edeceği bir merkez olmasına olanak tanıyacaktır.”

Yılmaz, Lefkoşa’nın sağlık alanında bölgesel bir çekim merkezi haline gelmesi yönündeki adımları farklı projeler eliyle de desteklediklerini ifade ederek, Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü’nde sürdürülen kapsamlı renovasyon çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti.

2024 yılı anlaşması çerçevesinde sözkonusu hastane yerleşkesinin Master Planın hazırlanması ve plan doğrultusunda ilave bina ve tadilatlarının karşılanması amacıyla 255 milyon TL kaynak tahsis edildiğini ifade eden Yılmaz, “Ayaktan tanı ve tedavi merkezlerinden ruh ve sinir hastalıkları hastanesine, onkoloji merkezinden palyatif bakım hizmetlerine kadar birçok alanda altyapı iyileştirmeleri ve kapasite artışları gerçekleştiriliyor.” dedi.

Böylece hem yeni yatırımlar hem de mevcut altyapı ile birlikte, entegre ve güçlü bir sağlık sistemi inşa edilmiş olacağını ifade eden Yılmaz, “Sağlık, insan hayatının en temel hakkıdır” dedi ve şöyle devam etti:

“Bir çocuğun ilk muayenesinden yaşlı bir vatandaşımızın palyatif bakımına kadar her aşamada kaliteli, erişilebilir, sürdürülebilir sağlık hizmeti sunmak, devletin asli görevlerinden biridir.

Bizler de bu anlayışla, Kıbrıs Türk halkının sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde faydalanması için projeler üretmeye, kaynak sunmaya, teknik destek sağlamaya devam edeceğiz.

Bugün burada tanıtımını yaptığımız bu eser, bir binadan öte, gönüller arasındaki bağı pekiştiren bir köprü, ortak geleceğimize atılmış güçlü bir imzadır.

Türkiye Cumhuriyeti olarak, her alanda olduğu gibi sağlıkta da KKTC’nin yanında olmayı sürdüreceğiz.

Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi projesinin hayırlı olmasını diliyor, en kısa zamanda yapımına başlanarak Kıbrıs Türk Halkı’nın hizmetine sunulmasını temenni ediyorum. Bu önemli yatırımın KKTC’ye kazandırılmasının takipçisi olacağız.

Emeği geçen tüm kurumlara, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Başbakan Sayın Üstel ve Bakanlara; projede görev alan mühendislerimize, sağlık çalışanlarımıza ve katkı sunan herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime sağlıklı, sıhhat dolu bir ömür diliyor hepinizi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Uluçam: Arıtılmış atık suyun hayvancılık için kullanılması elzemdir

Published

on

By

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, sürdürülebilir hayvancılık sektörü için arıtılmış atık suyun yem bitkisi üretimine ayrılması gerektiğini söyledi.

Uluçam, her yıl ithal edilen 40 bin ton sap samanın ülkede üretilebileceğini söyledi.

Güzelyurt’ta arıtılmış suyun borularla üreticiye ulaştırıldığını belirten Uluçam, Lefkoşa bölgesinde de bunun hayata geçirilmesi halinde sap saman ithaline gerek kalmayacağını kaydetti.

Yem bitkisi olarak mısır silajı yetiştirmek için dönüm başına bin ton suya gereksinim duyulduğunu kaydeden Uluçam, Lefkoşa Türk Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisinden günde 30 bin metre küp su çıktığına işaret etti.

Altı ayda bunun 5 milyon 400 bin metre küp suya mukabil olduğunu belirten Uluçam, “Bu su kapalı boru sistemiyle Haspolat bölgesinde üreticiyle ulaştırılabilirse, yılda 43 bin ton silajlık mısır elde edilebilir” dedi.

Sap saman açığının Güzelyurt ve Gazimağusa atık su arıtma tesislerinden çıkacak suya ihtiyaç duymadan sadece LTB tesisinden çıkacak suyla karşılanabileceğini ifade eden Uluçam, oluşan sap samanın açığının ülkede üretilmesiyle katma değer de yaratılacağını kaydetti.

Erkut Uluçam “2024’te 50 bin ton sap saman ve silaj ithal edildi, bunun için üreticinin cebinden 300 milyon TL çıktı. Bu ülkede yapılacak altı aylık üretimle karşılanabilir” dedi.

Kapalı boru sistemi için 75 milyon TL gerektiğini belirten Uluçam, bir yılda üreticinin ithal silaj için ödediği rakamın ise 300 milyon olduğuna dikkat çekti.

2019’dan sonra yılların kuraklığın kötüleştiğine işaret eden Uluçam, “Ülkenin, en büyük ihraç kalemi süt ürünleri, buna bağlı olarak hayvancılıkta sürdürülebilir bir yapı sağlamak gerek, girdi maliyetlerini azalmak için arıtılan suyun hayvancılık için kullanılması elzemdir” dedi.

İstatistik Kurumu’na göre KKTC ‘de tahıl üretimi 2020’de 148 bin ton iken, 2021’de 71, 2022’de 75, 2023’de de 59 bin tona düştü. Diğer taraftan 2019’da 196 bin olan koyun sayısı 2023’te 300 bine yaklaştı.

Uluçam, “Sadece altı ayda Haspolat Atık Su Arıtma tesisinden çıkan suyla 216 milyon TL’lik üretim yapılabilir, o kadar daha kışlık yem bitkisi üretimi yapılabilir. İthal ettiğimiz sap samanı sadece Haspolat Arıtma Tesisinden çıkan suyla karşılayabiliriz. İthal sap saman için ödenen meblağın 4’te 1’i kadar bir parayla da kapalı boru sistemi hayata geçirilebilir” dedi

-Tehdit

Arıtmadan çıkan suyun kullanılacağı tarımsal değeri olan toprakları tehdit eden gelişmeler de yaşanmakta olduğunu kaydeden Uluçam, Değirmenlik bölgesinde, tarımsal verimli toprakların satılmaya başlandığını, derenin veli nimet olduğunu, verimli toprakların korunması için Değirmenlik bölgesi için imar planının çıkartılması gerektiğini ifade etti. Uluçam, bölgenin betonlaşma tehdidi altında olduğunu ifade etti.

-Alternatif uygulamalar

Atılabilecek diğer bir adımın da Maralfalfa (Mischantus x giganteus) diğer adıyla “fil otu” yetiştiriciliği olduğunu kaydeden Uluçam, kışta bir ilkbahar-yazda ise 4 olmak üzere 5 kez hasat edilebilecek bir bitki olduğunu kaydetti. Uluçam, Maralfalfa’nın ikinci sınıf topraklarda da ekilebileceğini, az bir sulama gerektiren bitki türü olduğunu ifade etti.

Dönüm başı her hasatta 10 ton verim alındığını kaydeden Uluçam, Maralfalfa’nın protein oranının yüzde 9, arpa tanesinin yüzde 5, mısır silajının da 7 olduğuna işaret etti.

Bitkinin İngiliz döneminde adaya getirildiğini bugünse Lefke bölgesinde dere kenarlarında halen bulunduğunu kaydeden Uluçam, bunun, zararlısı olmayan çok yıllık ve çubuk şeklinde ekilen bir bitki olduğunu kaydetti. Uluçam ülkede üretimini yapan üreticinin bulunduğuna da işaret etti.

Arıtılmış suyla soya da ekilebileceğini kaydeden Uluçay, yılda 20 milyon dolar soya küspesi de ithal edildiğine dikkat çekti. Uluçam, ellerinde, başarılı sonuçlar elde ettikleri, arıtılmış atık su ile soya fasulyesi yetiştirme denemesi de bulunduğunu kaydetti.

Verilere göre, soya fasulyesi yanında, 2023’te 27 milyon dolarlık tane mısır, 4 milyon dolarlık mısır silajı, 23 milyon dolarlık arpa, 8,7 milyon dolarlık Ayçiçeği ithal edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Bayraktar 38. EFPSA Kongresi’nde DAÜ’yü temsil etti

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Bayraktar, Avrupa Psikoloji Öğrenci Birlikleri Federasyonu’nun (EFPSA) davetlisi olarak Antalya’da düzenlenen 38. EFPSA Kongresi’ne katılarak DAÜ’yü temsil etti.

DAÜ Halkla İlişkiler ve Medya Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Bayraktar kongrede, “Pozitif Yanılsamalar: Uyum Sağlayıcı mı Sorunlu mu?” başlıklı bir çalıştay düzenledi.

Bayraktar, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen öğrencilerin de katıldığı çalıştayda üzerinde durulan konularla ilgili şunları kaydetti: “Günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız kendimize, başkalarıyla olan ilişkilerimize, yaşantılarımıza dair algılarımızın olumluya meyletmesi diyebileceğimiz pozitif yanılsamaların hangi durumlarda yaşamı kolaylaştırıcı, hangi durumlarda riskli olabileceğini tartıştık.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Güler’den açıklama “Mavi ve Gök Vatan’daki haklarımızı başarıyla korumayı sürdürüyoruz”

Published

on

By

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Mavi ve Gök Vatan’da hak ve menfaatlerin muhafazasına yönelik faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

Güler, “Çalışmalarımız, bundan sonra da artan bir ivmeyle devam edecek” dedi.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesi ile gittiği Kütahya’da Mehmetçikle bir araya geldi,

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre Güler, burada yaptığı konuşmada, Mavi ve Gök Vatan’da hak ve menfaatlerin muhafazasına yönelik faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

Başta Kıbrıs olmak üzere pek çok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelerin güvenlik, barış ve istikrarına katkılar da sunulduğuna dikkati çeken Güler, “Yakın coğrafyamızdan başta olmak üzere dünya genelinde küresel aktörler arasında yaşanan gerginlikler, nüfuz mücadeleleri ve hatta çatışmalar artarak devam etmektedir. Bu kritik dönemde ülkemizin bulunduğu stratejik coğrafya dikkate alındığında başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda güçlü olmak zorundayız. Çalışmalarımız, bundan sonra da artan bir ivmeyle sürdürülecek”dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam