Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cevdet Yılmaz: “Sayın Tatar’ın bir sonraki Bişkek Zirvesi’ne de katılmasını arzu ediyoruz”

Published

on

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı bir sonraki zirvede de görmek istediğini bu konuya destek verilmesini istedi.

Yılmaz, Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin düzenlendiği Şuşa Özel Temsilciliği İdari Binası’nda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılanan Yılmaz, toplantıda konuşma yaptı.

Cevdet Yılmaz, Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı, sürdürülebilir ve adadaki gerçekleri esas alan bir çözüme ulaşmasına yönelik çabaları sürdüreceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“2022’deki Semerkant Zirvesi’nde KKTC‘ye gözlemci statüsü verilmesi kararı, Kıbrıs Türklerine, Türk dünyasının dayanışma ruhunu göstermekle kalmamış, aynı zamanda KKTC‘nin uluslararası sahada görünürlüğünü artırmasına da imkan sağlamıştır. Bugün Şuşa’da KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar‘ı aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Sayın İlham Aliyev’e de göstermiş olduğu hassasiyet için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sayın Tatar‘ın bir sonraki Bişkek Zirvesi’ne de katılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda sizlerin desteğinizi bekliyoruz.”

Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde yürütülen dış politikanın esaslarından birinin, Türkiye’nin ötesinde Türk dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunmak olduğunu söyledi.

Günümüzdeki küresel sınamalar karşısında en güçlü dayanağın, Türk dünyasının birlik ve beraberliği olduğunu vurgulayan Yılmaz, TDT’nin bu birlik ve beraberliğin en somut tezahürü olduğunu, büyük çabalarla gerçekleştirilen atılımlar sayesinde, aile meclisi olan TDT’nin işbirliği düzeyinin kendilerini gururlandırdığını ifade etti.

Yılmaz, dünyanın ekonomi ağırlık merkezlerinin değiştiği ve Türk coğrafyasının öneminin giderek arttığı bir dönemde, TDT’nin Türk devletleri arasındaki bağları daha da güçlendireceğine inandığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türk Yatırım Fonu’nun 18 Mayıs 2024 itibarıyla açılış toplantısının yapılmasının bu yöndeki ortak iradenin açık göstergesi olduğunu, bu fonun Türk dünyasının ekonomik ve ticari kalkınmasına önemli katkı sağlayacağına yürekten inandığını kaydetti.

Macaristan’ın da fona üye olmak için başvuruda bulunmasından memnuniyet duyduğunu anlatan Yılmaz, geçen yıl Ankara’da kurulmasına karar verilen Sivil Koruma Mekanizması başta olmak üzere, müzakereleri sürdürülen çalışmaların birer birer hayata geçirileceğini umduğunu ifade etti.

Yılmaz, bu çalışmaların süratli şekilde takip edilebilmesi için sekretaryanın güçlendirilmesinin öncelikli bir mesele olduğuna işaret ederek, bu doğrultuda atılan tüm adımları destekleyeceklerini bildirdi.

– “Azerbaycan’a destek, adaletin de gereğidir”

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkileri taçlandıran “Şuşa Beyannamesi”nin 15 Haziran 2021’de imzalandığını hatırlatan Yılmaz, 8 Kasım 2020’de Şuşa’nın işgalden kurtarılmasıyla Azerbaycan’ın 44 günlük Vatan Muharebesi’ndeki zaferinin de resmi olarak ilan edildiğini anımsattı.

Yılmaz, azad olan tüm bölgelerde olduğu gibi Şuşa’daki kalkınma ve gelişime gururla şahit olduklarını vurgulayarak, bu zaferi sadece işgalin sonu değil, Güney Kafkasya’da barış, istikrar ve refah yolunda tarihi bir fırsat penceresi olarak gördüklerini belirtti.

Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının bir an önce imzalanmasının, Güney Kafkasya’da kapsamlı bölgesel çözümün önündeki en büyük engeli ortadan kaldıracağına inandığını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

“Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın tesisi, sadece bölge ülkeleri için değil, bölgesel ulaşım hatlarının nihayet açılacak olması nedeniyle, küresel güvenlik ve bağlantısallık bakımından da büyük önem taşımaktadır. Söz konusu hatların açılması, bölgesel iş birliğini artırarak Orta Asya, Karadeniz ve Hazar havzaları dahil tüm Türk dünyası için büyük avantajlar yaratacak, yeni fırsatları beraberinde getirecektir. Uluslararası kurumların on yıllar boyunca Azerbaycan’a yönelik adaletsizliğe kayıtsız kalmasına rağmen Azerbaycan halkı, İlham Aliyev’in kararlı liderliğinde kendi kahramanlığı sayesinde hakkını geri almıştır. Birinci Karabağ Savaşı sonrasında yerlerinden edilen 1 milyon Azerbaycanlı kardeşimiz için sesini çıkarmayan devletlerin, bugün haksız ve temelsiz suçlamalarla, kardeş Azerbaycan’ı hedef almaları hiçbir şekilde kabul edilemez. Türk dünyası olarak, bu temelsiz suçlamalara karşı Azerbaycan’a güçlü destek vermemiz, kardeşliğimizin olduğu kadar, adaletin de bir gereğidir.”

Yılmaz, küresel düzlemde yaşanan gelişmelerin enerji arz güvenliğinin ve enerji alanında iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çekerek, kaynak açısından zengin ve önemli coğrafi konumda yer alan Türk devletlerinin rolünün bu düzlemde kritik önem taşıdığına işaret etti.

– “Enerji mekanizmasının kurulmasından memnuniyet duymaktayız”

Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan büyük ölçekli enerji ve ulaşım altyapısı projelerini başarıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, Azerbaycan ile bu alanda gerçekleştirilen projelerin örnek niteliğinde olduğunu kaydetti.

“Başta Türkmen doğal gazı olmak üzere, Hazar ötesi kaynakların Türkiye ve Avrupa’ya taşınması, hem bizlerin ulusal refahına hem de Avrupa’nın enerji güvenliğine katkı sağlayacaktır. TDT bünyesinde enerji mekanizmasının kurulmasından memnuniyet duymakta, ortak projeler geliştirilmesini desteklemekteyiz.” diyen Yılmaz, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve piyasa regülasyonları gibi konularda üye ülkelerle deneyimleri paylaşmaya hazır olduklarını belirtti.

Yılmaz, Doğu-Batı ekseninde artan ticaretle bölgenin, önemli ulaşım koridorlarının kavşağına yerleştiğini bildirerek, “Orta Koridor’u geliştirme konusunda ülkelerimizce yapılacak çalışmalar hem işbirliğimizi güçlendirecek hem de Türk dünyasının küresel rolünü ortaya koyacaktır.” diye konuştu.

İklim değişikliği ve çevre sorunlarının en zorlu küresel krizler arasında yer aldığına işaret eden Yılmaz, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çabalara sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşüm temelinde katkıda bulunduklarını, bu kapsamda 2053 yılı için net-sıfır emisyon hedefini ve Yeşil Kalkınma Vizyonu’nu ilan ettiklerini, ulusal katkı beyanında sera gazı emisyon azaltım hedefini iki katına çıkardıklarını ifade etti.

Yılmaz, 2026’da düzenlenecek BM İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği için aday olduklarını belirterek, Azerbaycan’ın BM İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapacak olmasından memnuniyet duyduklarını, özellikle iklim finansmanı konusunda önemli kararların alınacağı bu konferans kapsamında ve hazırlık sürecinde, birçok başlık altında yakın işbirliği ve desteklerini sürdüreceklerini söyledi.

Azerbaycan’ın bu konferansa ev sahipliği yapmasının bölgesel işbirliği açısından da büyük önem taşıdığını ifade eden Yılmaz, Azerbaycan’ın konferansta TDT’nin bir girişimine yer verilmesi veya ortak bir yan etkinlik düzenlenmesi önerisini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Krizlerin tüm uluslararası düzen için sınama teşkil ettiğine dikkati çeken Yılmaz, TDT olarak burada üretilecek huzur ve istikrarın yakın çevreye de sirayet etmesini arzuladıklarını, Ukrayna’da savaşın ilk gününden beri barışın tesis edilmesine yönelik çağrı ve diplomatik çabalarını sürdürdüklerini, uluslararası toplumu da bu yönde uyarmaya devam ettiklerini anlattı.

– “Birlikten kuvvet doğar”

Başta Gazze olmak üzere, bölgedeki çatışmaların kalıcı biçimde sonlandırılmasının en büyük öncelik olduğunu belirten Yılmaz, sorunun, İsrail’in on yıllardır devam eden Filistin topraklarını işgali olduğunu ve bu işgal sona ermeden Filistin halkının direnişinin bitmeyeceğini ve kalıcı ateşkesin bir an önce sağlanması, insani yardımların kesintisiz şekilde Gazze halkına ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, Filistin’de 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, Türkiye olarak bu konuda ellerinden gelen her türlü gayreti büyük bir açıklık ve samimiyetle gösterdiklerini ifade etti.

“Birlikten kuvvet doğar. Gazze’deki mezalime karşı el ele verdiğimizde eninde sonunda bu zulmün sona ermesini sağlayacağımıza yürekten inanıyorum” diyen Yılmaz, “Birliğimiz gücümüzdür” şiarıyla her türlü sınamaya karşı ortak çaba göstermeye devam edeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda “Ulaştırma, Bağlantısallık ve Müşterek İklim Eylemleriyle Sürdürülebilir Geleceğin İnşası” temasıyla düzenlenen TDT Gayriresmi Zirvesi’nin ve bugün imzalanacak olan Karabağ Deklarasyonu’nun hayırlara vesile olmasını diledi.

Zirvede, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ve TDT Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da konuştu.

Konuşmaların ardından “TDT Sekretaryasının Personel ve Bütçesinin Artırılmasına İlişkin Karar” imza altına alındı.

Daha sonra heyet başkanlarının katılımıyla “Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi Karabağ Deklarasyonu” İmza Töreni gerçekleştirildi ve Şuşa Kalesi’nin önünde aile fotoğrafı çektirildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, ülke insanının kalkınmaması için hep baskı yapıldığını, Türkiye’nin büyük destekleriyle her geçen gün daha da ileriye gideceklerini belirterek, “Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır.” dedi.

KKTC’de yatırım fırsatlarının ele alındığı “Kuzey Kıbrıs’ta Yatırım Avantajları” etkinliği, Başbakan Üstel’in katılımıyla dün İstanbul’da gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında konuşan Başbakanı Üstel, “Kıbrıs Türkü zulme, baskıya, ekonomik ambargoya sabretti ama her zaman yanında olan bir güvencesi vardı; ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye sayesinde her türlü baskıya her türlü mücadeleyi verdik.” diye konuştu.

Üstel, Türkiye ile ilişkilerinin üst seviyede ve kardeşlik bağı içerisinde olduğunu dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyeti ağladığı zaman biz de ağlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sevinci bizim sevincimiz.” ifadesini kullandı.

Kıbrıs Türkünün ekonomik, sosyal ve diğer alanlarda iyi noktaya geldiğini belirten Üstel, Kıbrıs Adası’nın bir turizm adası olduğunu anımsattı.

Üstel, bu adada ulaşımın önemine dikkati çekerek, “İki deniz limanımız var. Bir de Ercan Devlet Havalimanı. Oralardan gelen yolcularımız adayla buluşuyor. Bizim adamızda 10 ay sıcak var. Bu doğrultuda yeşil ile mavinin buluştuğu güzel atmosferi var. İş insanlarımız ve turizmcilerimiz, KKTC’ye yaptığı yatırımlarla adamızın ekonomisini kalkındırıyor. Diğer şirketler yaptıkları inşaatlarla hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de üçüncü dünyaya açılarak Kıbrıs ekonomisine büyük katma değer katıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

KKTC ekonomisinin her geçen gün ilerlediğini, ekonomik özgürlüklerine kavuşarak çağdaş dünyayı yakaladıklarını kaydeden Üstel, KKTC’nin eğitim ve üniversiteler adası olduğunu söyledi.

Üstel, iki lokomotif sektörün yanında üçüncü lokomotifin de inşaat olduğuna işaret ederek, “İnşaat sektörümüzü çökertmek için her türlü zulmü, baskıyı yapıyorlar. Bütün bunları yapmalarına rağmen bizim insanımız kendi çabalarıyla gerek Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlarımıza gerekse üçüncü ülkelerde yaşayan insanlarımıza adamızın güzelliklerini anlatarak hepsini KKTC’ye çekiyor.” şeklinde konuştu.

Ercan Devlet Havalimanı’nın ambargoya maruz kaldığı için uluslararası şirketlere kapalı olduğuna ve turizmlerini baltalamak için Rum tarafının üçüncü ülkeden gelen turistlere yönelik çeşitli uygulamaları devreye aldığına değinen Üstel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizim insanımız kalkınmasın diye hep baskı yapıyorlar. Biz hepsini göğüslüyoruz çünkü karşımızda 86 milyon gibi bir nüfusa sahip güçlü Türkiye Cumhuriyeti var. Sizler gibi değerli iş insanları var. Sizlerin büyük destekleriyle biz her geçen gün daha da ileriye gideceğiz. Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır. Bizim iş insanlarımıza büyük moral ve motivasyon olacaktır.”

“TÜRK DÜNYASININ KALKINMASINA BİRLİKTE İMZA ATALIM”

Baştaşlar İnşaat ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte söz alan Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Durali Güçlüsoy da KKTC’nin stratejik konumuna dikkati çekerek, ülkenin Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktasında doğal yatırım ve ticaret köprüsü olduğunu anlattı.

KKTC’nin sadece turizm destinasyonu değil, aynı zamanda büyük ekonomik potansiyele sahip dinamik ve gelişen bir ülke olduğunu vurgulayan Güçlüsoy, KKTC’nin yatırımcılara sunduğu avantajlardan bahsetti.

Güçlüsoy, “Kurumlar vergisi yüzde 10 gibi rekabetçi bir düzeyde, Katma Değer Vergisi (KDV) genel olarak yüzde 16 olsa da bazı sektörlerde daha düşük oranlar uygulanmaktadır. Gelir vergisi ise çalışanlar için kademeli olarak düzenlenmiştir. Bu yapılar iş gücü ve yatırım verimliliğini artıran önemli unsurlardır. KKTC’de yatırımcıları mali yüklerden koruyan çeşitli muafiyetler ve indirimler de mevcuttur. Örneğin yatırımlarda kullanılan makine, tesisat ve inşaat malzemeleri, gümrük vergisi ve fonlardan muaftır.” açıklamasını yaptı.

KKTC’de turizm, eğitim, enerji, tarım, gayrimenkul, inşaat ve bilgi teknolojileri gibi birçok alanda yerel ve uluslararası yatırımcılar için fırsatlar bulunduğunu ifade eden Güçlüsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“KKTC, küçük ama hızlı büyüyen, keşfedilmemiş yatırım alanlarıyla dolu potansiyele sahiptir. Yabancı yatırımcılara ayrımcılık yapmayan yasal düzenlemeler, yatırımcının güvende hissetmesini sağlamaktadır. Cömert teşvik paketleri, düşük ofis ve yaşam maliyetleri, genç ve İngilizce bilen iş gücüyle destekleyici hükümet politikaları bu cazibeyi güçlendirmektedir. Teknoloji bölgeleri, üniversiteler ve modern iletişim altyapımız, dijital ekonomiye hazır bir ortam sunmaktadır. KKTC, vizyoner yatırımcıların bir adım öne çıkabileceği yeni merkez olmaya adaydır.”

“Bizler uluslararası arenada çoğu zaman ambargolarla ve görünmez duvarlarla mücadele ediyoruz ancak Türk dünyasından ve özellikle Anadolu’dan gelen her işbirliği mesajı, bu duvarlara karşı inşa edilen bir köprü, umut ve direnç sembolüdür. ” diyen Güçlüsoy, yatırımcılara şu çağrıda bulundu:

“Siz değerli iş insanlarını KKTC’nin bu dinamik yapısında yer almaya, yatırımlarınızla geleceği birlikte inşa etmeye davet ediyoruz. DPÖ olarak sizlere her aşamada rehberlik etmeye ve destek sunmaya hazırız. Yatırım, üretim, istihdam odaklı her türlü projeye KKTC’nin stratejik ortağınız olabileceğini bir kez daha vurgulamak isterim. Gelin birlikte üretelim, birlikte büyüyelim ve Türk dünyasının kalkınmasına birlikte imza atalım.”

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği ekipleri tarafından dün Demirhan’da gerçekleştirilen “Hayalet Zırhı Operasyonu” kapsamında, bir adet 7.65 mm çapında tabanca ile tabancaya ait iki adet şarjör ve 7.65 mm çapında 7 adet canlı mermi ele geçirildi.

Polisten verilen bilgiye göre, operasyon kapsamında bir kişi zanlı olarak tutuklandı.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Eczanelerin kış dönemi çalışma ve nöbet saatleri belli oldu.

Eczacılar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, 12 Eylül 2025 tarihli, 183 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 22 Eylül 2025 – 27 Eylül 2026 dönemi Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke, Karpaz, Mesarya ve İskele bölgesinde bulunan eczanelerin nöbet çizelgeleri ve çalışma saatleri şöyle:

Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt bölgesi saatleri;

22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar:

Hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi: 08.00 – 13.30 arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler: 08.00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi: 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma) Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler: 08:00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

Mesarya bölgesinde bulunan eczanelerin kış dönemi çalışma saatleri de şöyle:

22 Eylül 2025 tarihinden 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma ), Cumartesi 08.00 – 13.30 saatleri arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler Cumartesi 13.30 – 19.00 saatleri arası, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08:00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 öğleden sonra kapalı, Cumartesi 08.00 – 13.30 açık olacak. Nöbetçi Eczaneler 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

Karpaz bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 arası, Cumartesi 08.00 -13.30 açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler hafta içi 08.00 – 20.00 saatleri arasında, Cumartesi: 08.00-20.00 saatleri arasında, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 20.00 saatlerinde hizmet verecek.

Lefke bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22.00 saatlerinde açık, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık olacak, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak.

4  Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22:00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek.

İskele bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül  2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba, Perşembe ve Cuma) açık olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak. Nöbetçi eczaneler hafta içi 08.00 – 22.00 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 22.00 saatlerinde açık olacak.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba ve Cuma), Perşembe: 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi eczaneler hafta içi 0800 – 2200 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 2200 saatlerinde açık olacak.

Nöbet bölgesinde olmayan eczanelerin çalışma saatleri 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 olarak belirlendi.

Cumartesi 08.00 – 16.00 arası açık, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde kapalı olacaklar.

Devamını Oku

Trending

Reklam