Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Çevre Koruma Dairesi bünyesinde “Sürekli Atık Su İzleme Sistemi” kuruldu

Published

on

Ülkedeki atık su arıtma tesislerinin deşarjlarının çevrimiçi (online) izlenebilmesi için Turizm ve Çevre Bakanlığı, Çevre Koruma Dairesi bünyesinde “Sürekli Atık Su İzleme Sistemi (SAİS)” kuruldu. Proje için pilot bölge olarak Bafra seçildi ve Aralık ayı başında sistem uygulanmaya başladı.

Bafra Atık Su Arıtma Tesisine pilot kabin ve ekipmanlar, Çevre Koruma Dairesi’ne de sistemin verilerinin toplanacağı ekipmanlar kuruldu. Bu çerçevede Bafra Atık Su Arıtma Tesisi deşarjı sürekli olarak daire tarafından izlenmeye başladı.

Çevre Koruma Dairesi Müdürü Emir Akyıllar ve Çevre Mühendisi İbrahim Alkan, sistemle ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) bilgi verdi.

AKYILLAR: “AMAÇ KIYI TESİSLERİNİN DENİZE ATIK SU VERMESİNİ ÖNLEMEK”

Çevre Koruma Dairesi Müdürü Emir Akyıllar, sistem ile büyük kıyı tesislerinin denize atık su vermesinin engellenmesinin amaçlandığını belirtti.

Akyıllar, atık su deşarjlarının, pilot uygulama aşamasında olan ve ilk kez bu dönemde devreye giren Sürekli Atık Su İzleme Sistemi’ne bağlanarak, online izlenmesinin sağlandığını kaydetti.

ALKAN: “SİSTEM OTOMOTİK OLARAK NUMUNE ALACAK”

Çevre Mühendisi İbrahim Alkan da, Sürekli Atık Su İzleme Sistemi’nin, atık su deşarjlarının online olarak anında izlenmesi olduğunu ifade ederek, deşarjda kirlilik varsa, standartların üzerinde deşarj yapılmaya başlanırsa sistemin otomatik olarak numune almaya başlayacağını kaydetti.

“CEZAİ YAPTIRIM UYGULANABİLİR”

Daha sonra personelin, numuneyi alarak, Devlet Laboratuvarı’na götüreceğini dile getiren Alkan, analiz sonrasında sonucun standartların üzerinde çıkması halinde cezai yaptırım uygulanabileceğini söyledi.

Mevcut Çevre Yasası’na göre evsel atık suyun bir asgari ücret, endüstriyel atık suyun ise iki asgari ücret cezası olduğunu belirten İbrahim Alkan, bu çerçevede dairenin ceza işlemine gidebileceğini bildirdi.

“YASADA SÜREKLİ TEKRARLANAN SUÇTAN FAALİYETTEN MEN HAKKI VAR”

Alkan, “ceza miktarının caydırıcı olup olmadığı” sorusuna verdiği yanıtta ise, “Yasada, sürekli tekrarlanan suçtan faaliyetten men etme hakkı vardır dairenin, oteli kapatma hakkı vardır” ifadelerini kullandı.

Kirliliğin, parametrenin, tüzük standartlarının üstünde ise kendilerine mail ve sms de geleceğini belirten Alkan, sistemin cep telefonu aplikasyonu olduğunu da söyledi. İbrahim Alkan, otomatik numune alımının yanı sıra bilgisayardan komut verilmesiyle istedikleri zaman sistem aracılığıyla numune alabileceklerine de dikkat çekti.

Hiçbir tesise atık suların arıtılmış veya arıtılmamış deşarj iznini bugüne kadar vermediklerini ifade eden Alkan, şöyle devam etti:

“Şu anda bazı oteller veya kıyı tesisleri, bizim ters ozmoz dediğimiz denizden suyu alıyorlar, tuzlu suyu arıtıyorlar ve içme suyu olarak kullanıyorlar. Onların normalde tuzlu suyu denize geri vermesi lazım… Bundan yaklaşık 3 sene önce bize bazı ihbarlar geldi. Bazı tesislerin bu hatlara evsel atık su da verdiklerine dair… Bu projenin başlangıcı buradan çıktı aslında…”

Bu ihbarlar üzerine hizmet satın alarak, tesislerden habersiz dalgıç aracılığıyla video görüntüler ve çıkış noktalarından numune alındığını anlatan İbrahim Alkan, numunelerin Devlet Laboratuvarı’nda analiz ettirildiğini belirtti. Çoğu tesisin kurallara uyduğunu, birkaç tesiste sıkıntı gözlemlediklerini ifade eden Alkan, bunun üzerine araştırma yaptıklarını ve Türkiye’de “Sürekli Atık Su İzleme Sistemi” olduğunu gördüklerini kaydetti.

Türkiye’deki bakanlıktan teknik yardım da alınmasının ardından ihaleye çıkıldığını aktaran İbrahim Alkan, ileride tüm ters ozmoz hatlarına sistemi kurarak, evsel atık verildiği anda bunun görülmesinin hedeflendiğini kaydetti.

“SADECE KIYI TESİSLERİNİ DEĞİL BÜYÜK ARITMA TESİSLERİNİ DE İZLEMEK İSTİYORUZ”

Türkiye’de 5 bin metreküpten büyük tüm tesislerin bu sistemi kurmakla yükümlü olduğuna dikkat çeken İbrahim Alkan, belli kriterlere giren, sadece kıyı tesislerini değil büyük arıtma tesislerini de izlemek istediklerini söyledi.

“Önceliğimiz denizler olacak” diyen Çevre Mühendisi Alkan, Bafra Arıtma Tesisinin bakanlığın kontrolünde olduğu için ilk tesisi oraya kurduklarını belirtti. Aralık başı itibarıyla sistemin çalıştığını dile getiren Alkan, Bafra’dan gelen tüm verileri gördüklerini kaydetti.

Bafra’daki tesislerin tek bir arıtma tesisine bağlı olduğunu dile getiren İbrahim Alkan, oranın hali hazırda kontrollerinde olduğunu ifade etti.

Gazimağusa ve Girne’de bireysel arıtması bulunan tesisler de olduğunu kaydeden Alkan, birçok tesisin düzgün şekilde arıtma yaparak, suyu bahçe sulamada kullandığını anlattı.

Türkiye’den farklı olarak sistem ile ekstra parametreler de ölçtüklerini ifade eden Alkan, bunların azot ve fosfor olduğunu söyledi. Türkiye’nin de KKTC’deki sonuçlara göre kendi tesislerinde ileride bu parametreleri ölçmeyi düşündüğünü belirten İbrahim Alkan, “Biz aslında biraz da onların pilotu olduk” dedi. İbrahim Alkan, denize verilecek kaçağın en kolay azot ve fosfor parametresinden tespit edilebileceğini kaydetti.

Türkiye’den farklı olarak bir başka yeniliğe işaret eden İbrahim Alkan, “Türkiye’de sürekli deşarj eden tesislere kurulur SAİS… Biz de birçok tesis kapasitesinden dolayı 24 saat deşarj vermez, Bafra dahil, kesikli çalışır. Biz kesikli sisteme göre dizayn ettik sistemi” şeklinde konuştu.

Bafra’nın atık su deşarj standartlarını sağlayan bir tesis olduğunu ifade eden Alkan, şu anda sistemin çalışmasından memnun olduklarını belirtti.

Sistemle ilgili çalışmayı Çevre Koruma Dairesi Atık Su Şubesi çalışanları olarak yürüttüklerini dile getiren Alkan, pilot bölge Bafra olduğu için İskele ve Gazimağusa birimindeki çalışanların da kendilerine yardımcı olduğunu söyledi. İbrahim Alkan, Sürekli Atık Su İzleme Sistemi ile ilgili eğitim aldıklarını da ifade etti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam