Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cezayir’den Fransız sömürge dönemini suç sayan yasa tasarısı hazırlığı

Cezayir’de parlamentosu, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, ülkesinin Cezayir’deki sömürge tarihine ilişkin tartışmalı açıklamalarının ardından Fransız sömürge dönemini suç sayan yasa tasarısını gündeme taşıyacak.

Published

on

Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Yusuf Acise, üyesi olduğu Barış Toplum Hareketi milletvekilleri olarak Fransız sömürgesini suç sayacak yasa tasarısını Meclise getireceklerini söyledi.

Acise, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı?” ifadesini kullandığı ve “Cezayir tarihinin Fransa düşmanlığı üzerine inşa edildiğini” ileri sürdüğü açıklamalarını “açık bir saldırı” şeklinde niteleyerek, bu söylem üzerine söz konusu yasa tasarısı için adım attıklarını açıkladı.

Yasa tasarısının Meclis içindeki farklı gruplarla sükunet ve ciddiyet içinde görüşüldüğüne dikkati çeken Acise, “Meclisteki tüm oluşumların onaylayacağı, hukuki altyapısı hazır bir tasarı olması için çalışıldığına” işaret etti.

Cezayir yasama sistemine göre, parlamenterlerin onayladığı yasa teklifi önce Meclis başkanlığına sunuluyor, buradan onay için hükümete gidiyor ve ardından da Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla yürürlüğe giriyor.

Yasa 1830-1962 yıllarındaki Fransız sömürgesini ele alacak

Öte yandan Orta Doğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Kuzey Afrika Araştırmacısı Abdunnur Tumi, yasanın henüz hazırlık aşamasında olduğunu ve 1830 ile 1962 arasındaki Fransız sömürge döneminde yaşanan olaylara ilişkin yaptırımları içerebileceğini söyledi.

Yasa tasarısının “sembolik” öneminin yanı sıra Fransa’ya yönelik bazı kararları da içerebileceğini kaydeden Tumi, Cezayir’de son günlerde oluşan Fransa karşıtı hava sonucu yasanın Meclisten geçeceğini ve Cumhurbaşkanı’nın da onaylayacağını düşündüğünü vurguladı.

Tumi, “Yasanın hayata geçmesi, iki ülke arasındaki sürekli gerilimi daha da tırmandırabilir. İki lider de kendi tabanını savunmaya çalışıyor. Fransa’da Macron, seçimler yaklaşırken sağ oyları almak için çalışıyor. Ancak sağ ve aşırı sağ böylesi bir adımı (yasa tasarısını) reddedecektir. Cezayir’de de Fransa’nın katliamları her zaman suç kabul edilecek” dedi.

Benzer bir yasanın eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde de gündeme geldiğini hatırlatan Tumi, bugün Cezayir için bölgesel denklemin farklı olduğunu ve Fransa karşıtı tutumun çok yüksek seyrettiğini sözlerine ekledi.

Macron’dan tartışmalı açıklamalar

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Le Monde gazetesinde yer alan Cezayir’e yönelik suçlayıcı ifadeleri, iki ülke arasındaki gerginliği yeniden tırmandırdı.

Cezayir’de “askeri-siyasi bir sistemin hüküm sürdüğünü ve ülkenin resmi tarihinin tamamıyla yeniden yazıldığını, gerçeklere dayanmadığını ve Fransa’ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini” ileri süren Macron, “Cezayir’in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir’de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye’nin Cezayir’de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Bunun üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Macron’un ifadeleri “Fransız sömürgeciliğine karşı direnen 5 milyondan fazla şehidin anısına yönelik kabul edilemez bir hakaret” şeklinde nitelendirilmiş ve kınanmıştı.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un, ülkesinin Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud’u istişare için derhal geri çağırdığı açıklanmıştı.

Ayrıca Cezayir’in hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığı duyurulmuştu.

Macron’dan geri adım

Tansiyonun yükselmesi üzerine Macron, “France Inter” kanalına verdiği röportajda, ülkesiyle Cezayir arasındaki gerginliğin geçmesini dilediğini söyledi.

Macron, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile arasında oldukça samimi bir ilişki olduğunu belirterek “Umarım, durumu sakinleştirebiliriz çünkü karşılıklı konuşarak ilerleme sağlanacağına inanıyorum” ifadesini kullandı.

Fransa’yı Cezayir tarihindeki sorumluluğunda mazur gösteremeyeceğini dile getiren Macron, iki ülke arasındaki anlaşmazlıklara rağmen ilişkilerde iyi yönde ilerleme olmasını istediğini söyledi.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında can kaybı son 24 saatte 61 artarak 55 bin 493’e yükseldi

Published

on

By

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 61 artarak 55 bin 493’e çıktı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 61 ölü ve 397 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 5 bin 194 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 17 bin 729 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 55 bin 493’e, yaralıların sayısının da 129 bin 320’ye yükseldiği bildirildi.

Açıklamada ayrıca 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda ölenlerin sayısının 397’ye yükseldiği, en az 3 bin 31 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

Devamını Oku

Dünya

İran, MOSSAD karargahını vurdu

Published

on

By

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Tel Aviv’deki MOSSAD ve Askeri İstihbarat Müdürlüğünün hedef aldığını duyurdu. “Operasyon başarıyla gerçekleşti, merkez şu an yanıyor” dedi.

İsrail İran’a 5 gündür saldırıyor. Karşılığında Tahran, füzelerle misilleme yapıyor. İsrail’in pek çok noktasında sirenler çaldı. “Sığınaklara girin” uyarısı yapıldı.

İran, MOSSAD karargahını vurduğunu duyurdu. Açıklama, İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapıldı.

İsrail ordusuna ait İstihbarat Birimi Aman(AMAN) ve MOSSAD Karargahı vurulduğu ifade edildi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu açıklamasında, “MOSSAD Karargahı yanıyor” dedi.

Açıklama, İran Devlet Radyosu’ndan duyuruldu, tekbirlerle kutlandı. İsrail’den ise henüz bir açıklama gelmedi.

İsrail, üst düzey komutanını öldürdüğünü iddia etti
İsrail ordusu, Tahran’a düzenlediği bir saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (IRGC) Khatam el-Enbiya Merkez Karargâhı Başkanı Ali Shadmani’yi suikastla öldürdüğünü açıkladı.

Ordu açıklamasında, Shadmani “İran’ın en üst düzey askeri komutanı” ve “İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’e en yakın isim” olarak tanımlandı.

İran’dan ise konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Shadmani, aynı karargâhın bir önceki başkanı Gholamali Rashid’in hafta başında İsrail tarafından suikastla öldürülmesinin ardından bu göreve getirilmişti.

İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in saldırılarını kınadı

Published

on

By

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını kınadı ve bölgesel sükunet ve nükleer silahsızlanma çağrısı yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin farklı ülkelerden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği diplomasi trafiğinin ardından 21 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı.

Mısır haber ajansı MENA’ya göre, ortak açıklamaya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Bahreyn, Brunei, Türkiye, Çad, Gambiya, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Suudi Arabistan, Sudan, Somali, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Libya, Mısır ve Moritanya imza attı.

Ortak açıklamada, İsrail’in, 13 Haziran’dan bu yana İran’a düzenlediği saldırılar ile uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletlerin ilke ve amaçlarını ihlal eden her türlü eylem kınananarak, devletlerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, iyi komşuluk ilkelerine ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine saygı gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi sonuçlar doğurabilecek bu gerilimden derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının durması gerektiği, gerginliğin azaltılması ve kapsamlı sükunet sağlanması için de çalışılmasının önemli olduğu vurgulandı.

Açıklamada, nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir Orta Doğu inşasının önemine dikkati çekilerek, bölge ülkelerinin tamamının hızlıca Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olması gerektiği ifade edildi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından teminat altına alınmış olan nükleer tesislerin hedef alınmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, bunun 1949 Cenevre Sözleşmesi uyarınca uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İran’ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolunun mümkün olan en kısa sürede müzakere masasına geri dönmek olduğunun altı çizildi.

Bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun diplomasi, diyalog ve uluslararası hukuk kuralları olduğu ifade edilen açıklamada, mevcut krizin de askeri yollarla çözülemeyeceği vurgulandı.

⁠İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Trending

Reklam