Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, hükümetin ilköğretim için ihtiyaç duyulan en az 19 psikolojik danışman ve rehber öğretmen ile 20 özel öğretmen yerine sadece 1 rehber ve 5 özel eğitim öğretmeni atama kararı aldığını belirterek, bir kez daha “çocukların değil, siyasi çıkarların” esas alındığını öne sürdü.

KTÖS’ten yapılan acıkamaya göre, Maviş, 2025-2026 öğretim yılına girerken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atama politikasında eleştirilerde bulundu. “Okullarımızda ihtiyaç bellidir, talep nettir.” diyen Maviş, hükümet ve Milli Eğitim Bakanının Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kadrolu öğretmen atama yerine geçici istihdamı tercih ettiğini ve eğitim alanındaki sorumluluğunu bir kez daha reddettiğini iddia etti.

Maviş, bakanlığın geçen yıl da “hatalı tüzük” gerekçesiyle 10 rehber öğretmen yerine yalnızca 1 öğretmen atadığını, bu yıl ise 19 rehber öğretmen yerine yine 1 öğretmen atama kararı aldığını belirtti.

Kamu kaynaklarının siyasi kampanya amaçlı kullanıldığını savunan Maviş, “UBP-DP-YDP anlayışıyla ne öğrencilerin rehberlik ve yönlendirme ihtiyaçları karşılanır, ne özel gereksinimli öğrenciler desteklenir, ne de okullar toplumsal görevini yerine getirebilir.” şeklinde konuştu.

KTÖS olarak keyfi, partizanca ve pedagojik gerçeklerden kopuk atama politikasını reddettiklerini belirten Maviş, kamusal eğitim sistemine yapılan tahribatın hesabını toplum adına sormaya devam edeceklerini kaydetti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, “Rum yargısı siyasi iradenin baskısı altında” ifadelerini kullandı.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, katıldığî programda soruları yanıtladı.

Taşınmaz Mal Komisyonu varken, Rum mahkemeleri üzerinden yapılan tutuklamaların hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Öztürkler, bu süreçte Cumhuriyet Meclisi’nde ortak bir açıklama yapılmasının da faydalı olacağı kanaatini paylaştı.

Dünya genelinde yaşanan krizlere de değinen Meclis Başkanı Öztürkler, İsrail – İran savaşının ve Gazze gerçeğini bu durumun en somut örneği olarak gösterdi.

AB ve BM normlarının ihlal edildiği, masum sivillerin katledildiği bu süreçte uluslararası sistemin sessiz kaldığına dikkat çeken Öztürkler, “Güçlü olan, ekonomik çıkarları uğruna her şeyi mubah görüyor” dedi.

Güney Kıbrıs’ın İsrail ile geliştirdiği yakın ilişkiler, Amerikan askerlerinin eğitim adı altında adaya gelişi ve İngiliz üslerinin statüsüyle ilgili konuşan Öztürkler, bu gelişmelerin KKTC halkını iradesi dışında hedef haline getirdiğini söyleyerek, bu tabloda Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.

-“Ciddi provokasyon…”

Öztürkler, Güney Kıbrıs Rum Meclisi’nin 19 Mayıs’ı sözde “Küçük Asya Pontus Helenleri Soykırımı Resmi Anma Günü” olarak ilan etmesinin tarihi gerçeklerin açık bir şekilde çarpıtılması olduğunu belirterek, bu kararın ciddi bir provokasyon olduğunu vurguladı.

Öztürkler, bu kararın geçmişin taraflı anlatımlarla siyasi propaganda malzemesine dönüştürülmesini şiddetle kınadıklarını ifade ederek, “Şanlı Türk tarihinde böylesi bir utanç lekesi bulunmadığı gibi, bu uydurma iddialar, aslında Rum-Yunan ittifakının gerçek tarihî suçlarını örtme girişimidir” dedi.

“Muratağa, Atlılar ve Sandallar’da katledilen çocukları, kadınları kim inkâr edebilir?” diye soran Öztürkler, özellikle 1974 Mutlu Barış Harekâtı öncesinde yaşanan katliamların asla unutulamayacağını belirterek, asıl soykırımın o köylerde yaşandığını dile getirdi.

Öztürkler, “Tarih, manipülasyonla değil, belgelerle yazılır. Bizim haklılığımız da arşivlerde ve yaşanmışlıklarda saklıdır” sözleriyle Rum Meclisi’ne de çağrıda bulundu.

Öztürkler, Kazakistan’da gerçekleştirdiği temaslar kapsamında KKTC’nin haklı davasını uluslararası platformda dile getirme fırsatı bulduklarını ifade etti.

-“Türk dünyasının kopmaz parçasıyız”

Öztürkler, “Türk dünyasının kopmaz bir parçasıyız” vurgusunu yaparak, Kıbrıs Türk halkının tarihsel bağlarını ve ortak değerlerini hatırlattı; kardeş ülkelerle kurulan ilişkilerin daha da güçlenerek devam etmesi gerektiğini söyledi ve dostluk guruplarının önemini anlattı.

Meclis çalışmaları hakkında da bilgi veren Öztürkler, Meclis’in yalnızca genel kurul günlerinde değil, haftanın her günü aktif olarak çalıştığını belirtti.

Komitelerin düzenli toplandığını, milletvekillerinin görev başında olduğunu ve personelin özveriyle görevini sürdürdüğünü ifade eden Öztürkler, “Meclis komiteleri sürekli hareketli” dedi.

Öztürkler ayrıca, 30 Haziran–1 Ekim tarihleri arasında yasama yılı kapanmasına rağmen meclis çalışmalarının devam edeceğini, bu durumun kamuoyunca doğru bilinmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

SAMTAY Vakfı, yaz tatilini çocuklar için daha verimli hale getirmek amacıyla bir dizi eğitici ve eğlendirici etkinlik başlattı.

Tatil süresince devam edecek etkinliklerin ilki, vakfın Mağusa’daki merkezinde bulunan Ensar Kütüphanesi’nde yapıldı.

Samtay Vakfından yapılan açıklamaya göre, etkinlik kapsamında, öğretmen Ayla Çetin bilinçli tüketim alışkanlıkları kazandırmak hedefiyle çocuklara “israf” konusunu anlattı. . Sunumun ardından çocuklar, geri dönüştürülebilir malzemelerden maketler yaparak hem el becerilerini geliştirdi hem de öğrendiklerini pekiştirdi.

Vakıf, benzer etkinliklerin yaz boyunca farklı bölgelerde de düzenleneceğini duyurdu.