Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Çin’de ABD uçak gemilerine yönelik casusluk suçlaması

ABD’nin, Çin anakarası ve karasularına mücavir alanlarda 2 binden fazla casusluk amaçlı keşif görevi yürüttüğü ileri sürüldü.

Published

on

South China Morning Post gazetesinde yer alan habere göre, Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) Askeri Bilimler Akademisi araştırmacısı Cao Yancong, Pekin’de çevrim içi düzenlenen güvenlik toplantısı Şiangşan Forumu’nda konuyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Cao, ABD savaş uçaklarının, gemilerinin ve denizaltılarının Güney Çin Denizi’nde Pekin’in kontrolündeki ada ve resifler ile Çin anakarası dolaylarında 2 binden fazla yakın keşif ve gözlem görevi icra ettiğinin belirlendiğini iddia etti.

Söz konusu faaliyetlerin bölgedeki güvenlik ve istikrarı olumsuz etkilediğini savunan Cao, “Yakın keşif görevlerinin bu denli yoğun yapılması, Çin’in egemen güvenliğini tehdit ediyor ve bölgesel gerilimleri artırıyor. Bu tür hareketler kaçınılmaz olarak Çin’in tepkisiyle karşılaşacak ve ateş açma riskini kuşkusuz artıracaktır.” ifadelerini kullandı.

Cao, ABD’nin, olası çatışmaları önlemek için yoğun yakın keşif görevlerini derhal durdurması gerektiğini belirtti.

ABD nükleer denizaltısının yaptığı kaza

Pekin yönetimi, ABD’yi, nükleer güçle çalışan denizaltısı USS Connecticut’ın 2 Ekim’de Güney Çin Denizi’nde yaptığı kaza nedeniyle eleştirmişti.

Çin Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Washington’a “bölgeye mücavir karasuları ve hava sahasına askeri güç yollamaması” ve “sözde seyrüsefer serbestisi faaliyetine son vermesi” uyarısında bulunmuştu.

Kazayla ilgili detaylı bilgi talep edilen açıklamada, “ABD’nin hareketleri bölgedeki seyrüsefer güvenliğini olumsuz etkilemekte, bölge ülkeleri arasında ciddi endişe ve rahatsızlığa yol açmakta, bölgesel barış ve istikrara ciddi tehdit oluşturmaktadır.” denilmişti.

ABD Donanması, 8 Ekim’de, nükleer güçle çalışan “Deniz Kurdu” sınıfı hücum denizaltısı USS Connecticut’ın, Güney Çin Denizi’ndeki seyir faaliyeti sırasında “su altında bilinmeyen bir nesneye çarptığını” duyurmuştu. Kazada 11 denizcinin yaralandığı bildirilmişti.

Güney Çin Denizi sorunu

Çin, 1947’de yayımladığı “Dokuz Çizgi Hattı” adı verilen haritayla Güney Çin Denizi’nin yüzde 80’inde egemenlik iddiasında bulunuyor. Deniz altı kaynakları açısından zengin bölgedeki hak iddiaları, başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerle egemenlik ihtilafına yol açıyor.

Uluslararası Tahkim Mahkemesi, 2016’da Filipinler’in başvurusuyla verdiği kararda, Çin’in, Güney Çin Denizi’nde tek taraflı egemenlik taleplerinin yasal olmadığına karar vermişti.

Pekin yönetimi, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını eleştirirken, Washington ve bölge ülkeleri, Çin’in tartışmalı sulardaki resiflere yapay adalar inşa ettiğini ve bunlara askeri üsler kurarak silahlandırdığını iddia ediyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan, Şam’da Suriye’nin yeni lideri Eş-Şera ile görüştü

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan (Suriye) sizlerin her zaman yanında olacaktır.” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile Şam’da bir araya geldi

Fidan, Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Suriye’nin en zor ve karanlık döneminin geride kaldığını ve daha güzel günlerin yaşanacağını belirten Fidan, Suriye’nin bütün etnik, dini ve mezhep gruplarının daha mutlu ve huzurlu olacağını, ülkenin geleceğini Suriyelilerin belirleyeceğini ifade etti.

Fidan, Suriye’nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesinin Suriye halkı sayesinde mümkün olduğunu kaydederek, “Bugün Şam’dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi, bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır.” diye konuştu.

Suriye’deki yeni yönetimin sözlerini hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı olduğuna işaret eden Fidan, “Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir.” dedi.

Fidan, Suriye’nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerektiğini vurgulayarak, “Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan, uluslararası toplum, yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır.” ifadelerini kullandı.

– “PKK/YPG’ye Suriye’de kesinlikle yer yok”

Bugünkü ziyaretin diğer ülkelerden de üst düzey temasları teşvik edeceğini ümit ettiğini söyleyen Fidan, şunları kaydetti:

“Başta Arap ülkeleri olmak üzere, tüm uluslararası toplum Suriye’deki yeni yönetimle angaje olmalıdır. Zaman, ‘bekle ve gör’, dönemi değildir. Bir an önce harekete geçmeliyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur, asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizde bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle PKK/YPG’ye Suriye’de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu terör örgütü, Suriye halkının topraklarını işgal etmekte ve doğal kaynaklarını çalmaktadır. Bugünkü toplantımızda, Suriye halkının PKK/YPG’yle mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK/YPG, bir an önce kendisini feshetmelidir.”

– “İsrail’in Suriye topraklarına gasbetmesine müsamaha gösterilemez”

Fidan, İsrail’in Suriye topraklarını işgaline ilişkin, “İsrail’in, mevcut ortamdan faydalanarak Suriye’nin topraklarını gasbetmesine de kesinlikle müsamaha gösterilemez. İsrail, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum, İsrail’in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır.” ifadelerini kullandı. Şera ile yaptıkları görüşmede geçiş döneminin düzenli şekilde tamamlanmasının ve Suriye’de istikrarın tesis edilmesinin önemine değindiklerini aktaran Fidan, bunun için öncelikle ülkede güvenliğin tesisi edilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması gerektiğini dile getirdi.

Altyapının ayağa kaldırılması gerektiğine işaret eden Fidan, bugünkü görüşmelerde yeni yönetimde bu konuda güçlü bir irade, vizyon ve çalışma azmi gördüğünü söyledi.

Fidan, bu irade ve azmin uluslararası topluluk tarafından da desteklenmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Biz Türkiye olarak hem uluslararası diplomatik alanda hem de kalkınma örgütlerimizle, şirketlerimizle Suriye’nin yeniden ayağa kalkması ve halkının geri dönmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera: Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu

– Ahmed eş-Şera, “Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu.”

Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, “Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu.” dedi.

Şera, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şera, yabancı bir devlet adamıyla düzenlediği ilk ortak basın toplantısında, Suriye’de yeni bir dönemin başlangıcında Bakan Fidan’ı memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi.

Şera, “Dışişleri Bakanı Fidan ile Suriye’nin geleceğini görüştük. Sayın Bakan’la Suriye’nin geleceğine dair zorlukları ve konuları etraflıca konuştuk. Suriye’nin gelecekte nasıl olacağını görüştük.” dedi.

Komşu ülkelerin çoğunun kendilerine olan olumlu yaklaşımlarını ele aldıklarını ifade eden Şera, “Gelecekte hükümetin güçlü olmasını konuştuk. Özellikle de Savunma Bakanlığının önemi ve silahların sadece devletin kontrolünde kalmasını ele aldık. Devlet dışında herhangi bir grubun elinde silahın olamaması gerekir.” dedi.

Şera, Türkiye ve Suriye arasındaki stratejik ilişkilerin ilerleyen günlerde nasıl gelişeceğini de ele aldıklarını bildirerek, iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve toplumsal stratejik ilişkilerin altını çizdi.

Bakan Fidan’ın, Suriye’nin yeniden kalkınması için Türkiye’nin yardım etmeye hazır olduğunu belirttiğini aktaran Şera, “Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu. Suriye de bunu unutmayacak ve iki ülke arasında stratejik ilişkiler kurulacak.” dedi.

Suriye’deki yeni yönetimin lideri Şera, “Gerek bizim kontrolümüzdeki gerek PKK/YPG’nin kontrolündeki bölgelerde, hiçbir grubun elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değil.” açıklamasında bulundu.

Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Suriye halkının tüm kesimleriyle kendilerine kucak açtığını vurgulayarak “Biz mezhepleri ve azınlıkları korumaya çalışıyoruz.” dedi.

Yeni yönetimin lideri Şera, “Önemli olan büyük ülkelerin Suriye’deki genel ilkeler üzerinde anlaşmasıdır. Bu ilkelerin başında ise Suriye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü, güvenlik istikrarı gelmektedir. Daha sonra ise Suriye’nin yeniden kalkınması için ekonomik ve sosyal sorunların çözülmesidir.” dedi.

– “Devlet aklı, devrim aklından farklı olacak”

Son çatışmalar öncesinde, Suriye’deki birçok grupla, rejime karşı düzenlenen askeri operasyonların bitmesinin ardından Savunma Bakanlığının kurulması ve tek bir yönetim altında toplanılması konusunda uzlaştıklarını aktaran Şera, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla çatışmalara henüz başlamadan önce çoğu gruplar bu konuda mutabıktı. Daha sonra da diğer gruplarla iletişime geçtik ve hepsi de katılmaya hazır olduğunu belirtti. Devlet aklı, devrim aklından farklı olacak, devrim sırasında farklı gruplar olabiliyordu ancak devlette bu olamaz. Gelecek günlerde Savunma Bakanlığı ilan edilecek ve Suriye’nin gelecekteki ordusunu kurmak üzere üst düzey askeri yetkililerden bir komite oluşturulacak. Daha sonra ise gruplar kendilerini feshedecekler.”

– “Suriye herkesin vatanıdır ve her birlikte yaşayabiliriz”

Suriye halkının bütün kesimleri tarafından memnuniyetle karşılandıklarını dile getiren Şera, Suriye halkı arasında birtakım gerilimlere yol açmaması veya dış odaklarca malzeme edilmemesi için halkın tüm kesimlerinin eşitliği için çalışacaklarını söyledi.

Suriye halkının tüm kesimleriyle güçlü bağlar kurduklarını dile getiren Şera, “Suriye herkesin vatanıdır ve hep birlikte yaşayabiliriz. Suriye halkının tüm kesimleri bize kucak açtı. Biz mezhepleri ve azınlıkları korumaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in 443 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de can kaybı 45 bin 259’a yükseldi

Published

on

By

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak, 45 bin 259’a yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne 443 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği “4 katliamda” 32 kişinin hayatını kaybettiği, 54 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 45 bin 259’a, yaralı sayısının da 107 bin 627’ye yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

Devamını Oku

Dünya

ABD, Panama Kanalı’nı geri istemeye hazırlanıyor

Published

on

By

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Panama’yı, Panama Kanalı’nın kullanımı için aşırı yüksek ücret istemekle suçlayarak, kanalın düzgün şekilde yönetilmemesi durumunda ABD’ye geri verilmesini talep edeceklerini söyledi.

Trump, Truth Social sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Panama Kanalı’nın ABD ticaretinde önemli yeri olduğunu vurguladı.

Eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın, kanalın yönetimini Panama’ya devretmesini “hata” olarak tanımlayan Trump, kanalın “başkalarının yararına değil” iki ülke arasındaki işbirliğinin simgesi olarak Panama’ya verildiğini kaydetti.

Trump, Panama’nın, kanalın kullanımı için fahiş ücret talep ettiğini savunarak, “Ülkemize yönelik tam anlamıyla soygun, derhal sona ermelidir.” ifadesini kullandı.

Kanal’ın “yanlış ellere geçmesine izin vermeyeceklerini” aktaran Trump, “Eğer bu cömert jestin hem ahlaki hem de yasal ilkelerine uyulmazsa, o zaman Panama Kanalı’nın bize tam olarak ve hiçbir itiraz olmaksızın geri verilmesini talep edeceğiz.” yorumunda bulundu.

Panama Kanalı Yönetimi’ne göre ABD, 2023’te Panama Kanalı aracılığıyla yaklaşık 125,6 milyon uzun ton yük ihraç etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam