Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Çocuk Hakları Çalıştayı başladı

Published

on

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar öncülüğünde düzenlenen “Çocuk Hakları Çalıştayı” başladı. Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ile Tangül Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı iş birliğinde düzenlenen ve iki gün sürecek çalıştayda, çocuk adalet sistemi, yasal düzenlemeler, sağlık, eğitim, ihmal ve istismar ve koruyucu/önleyici tedbirler gibi başlıklar ele alınacak.

Acapulco Resort Girne’de Academia Salonu’nda, bugün saat 10.00’da başlayan çalıştayın açılışına Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sağlık Bakanı Ali Pilli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, bazı milletvekilleri ile sivil toplum örgütleri, polis teşkilatı, kurum, kuruluş ve ilgili bakanlıklardan kişiler katıldı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, ebediyete intikal etmiş eğitimciler ve tüm şehitler huzurunda bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan çalıştay, açılış konuşmaları ile devam etti.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çalıştayda yaptığı konuşmada, çalıştayda çok emek olduğunu vurgulayarak, çalışmanın hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Dünyada herşeyin süratle değiştiğini ve günümüzde bir çocuğun çok erken yaşta tüm dünya ile iletişim halinde olduğunu anlatan Tatar, bu vesileyle çocukların hakkı ve hukuku da erken yaşta öğrendiğini belirtti.

KKTC’nin dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni en erken kabul eden ve bunun gerektirdiği duyarlılığı ortaya koyan ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Tatar, “Çünkü biz zaten her zaman çocuklarımızı sahiplenmiş, onların eğitimi için her türlü fedakarlığı yapmış bir toplumuz. Bu bizim örf ve adetlerimizin bir parçasıdır” dedi.

“Biz bugün fazla tüketirsek çocuklara borç bırakırız. Herşeyi düşünmek lazım. Sadece barınma eğitim ve sağlık değil… Biz bugün sırf daha güzel yaşayalım diye çevreyi, doğayı kirletirsek çocuklara ne bırakacağız? Kendi ihtiyaçlarımız için onların haklarını da gasp etmiş olacağız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, çocukların daha güvenli daha sağlıklı, daha güzel bir gelecek bulabilmeleri için çalışılmasının önemli olduğunu kaydetti.

KKTC’nin kurum ve kuruluşlarına güvendiğini söyleyen Tatar, çocuklar için arzu edilen sistemin oluşturulmasının başarılacağına inanç belirtti.

Konuşmasında Rusya – Ukrayra savaşına da değinen Tatar, savaş dolayısıyla çocukların yaşadığı mağduriyetlerden bahsederek, Kıbrıs’ta da bir savaş yaşandığını hatırlatarak, KKTC’nin nimetleri, barışı, hukuku, güvenliği ve imkanlarının, çocukların geleceği açısından önemine işaret etti.

 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı’na, Cumhurbaşkanının eşi Sibel Tatar’a ve çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Çalıştaydan çıkacak raporların gidilecek yola ışık tutacağına inandığını belirten Çavuşoğlu, çocuk yetiştirirken eşit, adil ve onurlu olma prensibinin önemine değindi.

“Bu coğrafyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne uygun bir zemin var” diyen Çavuşoğlu, yıllardır ilkokullarda psikolojik danışmanlık ve rehberlik (PDR) hizmeti verilmediğini anlatarak, devlete ait boşaltılan bir binaya çok güzel bir PDR Merkezi kurduklarını ve bu merkezdeki kadroyu güçlendirdiklerini söyledi.

Eğitimde fırsat eşitliğine değinen Bakan Çavuşoğlu, “Her yere aynı fırsatı sunduğumuzu söyleyemem ama hedefimiz fırsat eşitliğini sağlamaktır” diyerek, okul standartları konusunda bir kriter oluşturmak için çalıştıklarını ve bu standartların fırsat eşitliğinin de temeli olacağını aktardı.

Sağlık Bakanı Ali Pilli de sözlerine, çalıştayın başarılı olacağına inanç belirterek ve düzenlenmesine katkı koyan herkese teşekkür ederek başladı.

Çocukların topluma faydalı ve sağlıklı bireyler olarak yetişmesinin önemine vurgu yapan Pilli, “Çocuklara yönelik bilerek veya bilmeyerek yapılan tüm kötü davranışların önüne engel koymak görevimizdir” dedi.

Çocuk haklarının evrensel haklar olduğunu ve bu hakların korunmasının çok önemli olduğunu anlatan Sağlık Bakanı Pilli, Çocuk Hakları Çalıştayı’ndan önemli dersler çıkacağına inanç belirtti.

Çocukların sağlık sistemine erişiminde ülkede sorun olmadığını aktaran Pilli, “Sağlık Bakanlığı olarak gerek okullarımızda gerekse tüm polikliniklerimizde çocukluk çağı aşıları düzenli olarak yapılmaktadır. Bebeklerin düzenli kontrolleri sağlanmaktadır. Gerekli durumlarda okul taramaları yapılmaktadır. Çocuklarımızın beslenmeleri ve bakımları için ailelere eğitim vermekteyiz. Gerek hasta gerekse sıhhatli çocukların hastane ve polikliniklere ulaşımında ve sağlık hizmeti almasında sorun bulunmamaktadır. Bu konuda son derece özverili çalışmaktayız” ifadelerini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy ise, çocukların ülkenin geleceği olduğuna vurgu yaparak, çocuklara hak ettikleri şekilde davranmanın ve onları korumanın anne ve babaların sorumluluğunda olduğu kadar devletin de sorumluluğunda olduğunu söyledi.

Taçoy, çocuk istismarı ile çocuk işçiliğin önlenmesini, çocukların eğitim ve yaşam hakkının korunmasını ve sağlıklı ve güvenli ortamlarda yetişmelerine imkan sağlamanın devlet olmanın gereği olduğunu vurguladı.

Çocuklarla ilgili yasalara değinen Taçoy, 2021 yılında 18 tane çocuğun cevaevinde olduğunu bildirerek, ıslahevinin eksikliğine işaret etti.

Gelişen teknolojinin sebep olduğu sorunlara değinen Taçoy, sosyal medyanın risklerine de işaret etti.

İstismarı ve şiddet mağduru çocuklar için bir çocuk izlem merkezi kurulması gerektiğini söyleyen Taçoy, risk teşkil eden çocukların rehabilite edilmesinin önemine vurgu yaptı.

Taçoy, bu gibi çalıştayların büyük fayda sağlayacağına inanç belirterek, katkı koyan herkese teşekkür etti.

SİBEL TATAR: “TÜM ÇOCUKLARIMIZIN DİN, DİL, IRK GÖZETİLMEKSİZİN EŞİT HAKLARDAN FAYDALANMASI EN BÜYÜK AMACIMIZDIR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, bir ay önce Aile Çalıştayı yapıldığını hatırlatarak, bu çalıştayların devletin ve ilgili kurumların önünü açması gerektiği düşüncesinde olduğunu söyledi.

20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1996’da KKTC’de kabul edilerek iç hukukun bir parçası olduğunu anlatan Tatar, şöyle konuştu:

“Tabii bundan sonra önemli olan yasal düzenlemelerimizin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne uygun hale getirilmesiydi. Fakat baktığımızda, Fasıl 157 kapsamında Çocuk Suçlular Yasası çağ dışı kalmış bir yasa. Dolayısıyla hem bu yasanın tekrar gözden geçirilip yeni bir yasa tasarısının hazırlanması için, hem aynı şekilde çocukla ilgili düzenlenmesi gereken maddelerin de tekrar gözden geçirilmesi amacıyla Çocuk Hakları Çalıştayımızı hayata geçirmek istedik.”

Uygulamada da birçok sorunla karşılaşıldığını kaydeden Sibel Tatar, iki gün sürecek çalıştayın sonunda ortaya çıkacak bildirgenin bu konularda aydınlatıcı olacağına inanç belirterek, sonrasının ise devlete ve ilgili makamlara ait olacağını ifade etti. Sibel Tatar, bu çalışmaların devamının takipçisi olacaklarını da vurguladı. Fasıl 157 yerine önerebilecekleri bir yasa tasarısı hazırladıklarını da belirten Tatar, bu tasarının Çalıştay’da ilgili masalarda görüşüleceğini kaydetti.

Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi ve evrensel hukuka göre 18 yaşına kadar tüm kişilerin çocuk olduğunu vurgulayan Tatar, KKTC yasalarında çocuğun 14 ve 16 yaşına kadar sınırlandırıldığının görüldüğünü anlatarak, bunun da bir an önce evrensel hukuk seviyesine çekilmesinin önemine vurgu yaptı.

“Tüm çocuklarımızın din, dil, ırk gözetilmeksizin eşit haklardan faydalanması en büyük amacımızdır” diyen Sibel Tatar, çocuklara haklarını öğretmenin önemine değindi.

“Mutlu Çocuklar Anne-Baba El Kitabı”nı hazırladıklarını da belirten Tatar, kitabın lansmanının gelecek ay yapılacağını da duyurdu.

Sibel Tatar sözlerine, çalıştayın yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek son verdi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, çalıştayın ana sponsorları olan Tangül Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İçim Kavuklu ile DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın’a hediye takdim etti.

Ardından “Çocuk Hakları Çalıştayı”, Çalıştay Koordinatörü Doç. Dr. Süheyla Üçışık Erbilen’in sunumu ile başladı.

Yarın 17.30’da tamamlanacak Çalıştay’ın sonunda ortaya çıkacak rapor ise önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İspanya’nın güneyinde yangınlar: 1500’den fazla kişi tahliye edildi

Published

on

By

İspanya’nın güneyindeki Cadiz kentine bağlı turistik bir belde olan Tarifa’da iki gündür devam eden orman yangınlarından dolayı 1500’den fazla kişi evlerinden ya da otellerden tahliye edildi.

Endülüs özerk yönetim hükümetinin İçişleri, Sosyal Diyalog ve Kamu Yönetimi Bakanı Antonio Sanz, Tarifa’daki Torre la Pena II kamp alanında çıkan ve hızla yayılan yangınlar nedeniyle 1500’den fazla kişinin tahliye edildiğini, 5 bin kadar aracın da bölgeden uzaklaştırıldığını duyurdu.

İspanyol basınına bilgi veren Sanz, “zor ve çok yoğun bir gece geçirildiğini, durumun kritik olduğunu” belirterek, yangın söndürme çalışmalarına 17 uçak ve helikopterin katıldığını bildirdi.

Diğer yandan ülkenin kuzeyindeki Navarra bölgesinde dün başlayan orman yangınının söndürülmesi için de kara ve havadan çalışmaların devam ettiği kaydedildi.

– Portekiz’de bir yıl öncesine göre bu yıl 8 kat fazla ormanlık alan yandı

Aşırı sıcaklardan dolayı 3 Ağustos’tan bu yana alarm durumunda olan Portekiz’in kuzeyindeki Vila Real bölgesinde üç gündür devam eden orman yangınının kontrol altına alındığı açıklandı.

Portekiz devlet televizyonu RTP’ye konuşan coğrafya uzmanı Jose Alberto Rio Fernandes, “Bu yıl içinde yaklaşık 42 bin hektarlık ormanlık alan yandı. Geçen yıl aynı döneme göre kıyasladığımızda 8 kat daha fazla.” dedi.

Bu arada yangın söndürme çalışmalarında hava araçlarındaki yetersizlik ülkede tartışma konusu oldu.

Hava Kuvvetlerinin mevcut durumda yangın söndürme çalışmalarında Sivil Koruma’nın bünyesinde konuşlandırabileceği 3 uçak ve 7 helikopteri olduğu ancak hükümetin kırsal yangınlarla mücadelede kullanılması için gerekli parçaları satın almamasından dolayı bu hava araçlarının aktif duruma geçmediği Portekiz ulusal basınında öne çıkarıldı.

İber Yarımadası’nda etkili olan ve 42 dereceye ulaşan yeni sıcak hava dalgasının yarından itibaren etkisini yitirmeye başlaması bekleniyor.

Devamını Oku

Dünya

Çin’de chikungunya virüsü: Sivrisinek kaynaklı salgın büyüyor

Published

on

By

Çin’in güneyindeki Guangdong eyaletinin Foşan kentinde, sivrisinek kaynaklı chikungunya virüsü tespit edilen kişi sayısı 7 bini aştı.

China Daily gazetesinin haberine göre, Foşan’da kayıtlara geçen chikungunya virüsü vakaları artış gösterdi.

Yetkililer, Foşan’daki toplam chikungunya vakası sayısının 7 bini geçtiğini açıkladı.

Enfeksiyonu önleme ve kontrol altına alma çabaları sonucunda vakaların artış hızının kent genelinde yavaşladığını belirten yetkililer, virüsten en çok etkilenen Shunde bölgesinde son 5 gündür vaka sayısının azaldığını aktardı.

Öte yandan, yetkililer, olumsuz hava koşullarının sivrisinek hareketliliğini artırdığı Guangdong’da ise tehlikenin hala sürdüğünü ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, chikungunya virüsü şu belirtilerle seyrediyor: yüksek ateş, şiddetli eklem ağrısı, kas ağrıları, baş ağrısı, mide bulantısı ve döküntü.

Nadiren ölümle sonuçlanan chikungunya vakalarında hastaların tedavisi için onaylı 2 aşı bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

Hiroşima, atom bombası felaketinin 80. yılını andı

Published

on

By

Japonya, 6 Ağustos Çarşamba sabahı sessiz bir dua eşliğinde Hiroşima’ya atılan atom bombasının 80. yılını andı. Törene Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ve dünyanın dört bir yanından yetkililer katıldı.

Hiroşima Belediye Başkanı Kazumi Matsui, kentin Barış Anıtı Parkı’nda yaptığı konuşmada, “Japonya, savaşta atom bombası saldırısına uğramış tek ülkedir. Japon halkı kalıcı ve gerçek barışa ulaşma arzusunu temsil ediyor,” dedi.

200 binden fazla insan hayatını kaybetti
ABD, 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya ve ardından 9 Ağustos’ta Nagasaki’ye atom bombası atmış, bu saldırılar sonucunda 200 binden fazla insan ölmüştü. Kurbanların bir kısmı patlama anında, diğerleri ise radyasyon ve yanıklar nedeniyle hayatını kaybetmişti.

Hayatta kalanların travması hâlâ sürüyor. 6 yaşındayken babasını ve iki kardeşini kaybeden Hiroşima sakini Shingo Naito, BBC’ye verdiği röportajda, “Babamın derisi vücudundan sarkıyordu, kör olmuştu. Elimi bile tutamıyordu,” dedi.

Naito, bugün yaşadıklarını Hiroşima’daki öğrencilere anlatarak, anılarını sanata dönüştürmelerine yardımcı oluyor.

Barış ödüllü grup, nükleer silahsız bir dünya istiyor
2024 yılında, Japon nükleer bomba mağdurlarını temsil eden Nihon Hidankyo isimli grup, dünyayı nükleer silahlardan arındırma çabalarından ötürü Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü.

Hiroşima Belediye Başkanı Matsui, konuşmasında küresel ölçekte artan silahlanma eğilimine ve nükleer silahların ulusal güvenlik için “vazgeçilmez” olduğu yönündeki yaklaşıma dikkat çekti:
“Bu gelişmeler, uluslararası toplumun tarihin trajedilerinden çıkarması gereken dersleri hiçe saymaktadır. Barışı inşa etmeye yönelik çabaları baltalamaktadır.”

Matsui ayrıca, Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nın Japonya tarafından da onaylanması çağrısında bulundu. Bu antlaşma 2021’de yürürlüğe girmiş olsa da, ABD, Rusya gibi nükleer güçler ve Japonya henüz onaylamadı. Japonya, güvenliğinin ABD nükleer şemsiyesi sayesinde sağlandığını savunuyor.

“Nükleer silahlar hâlâ insanlığı tehdit ediyor”
Hiroşima sokaklarında, nükleer silahların tamamen yasaklanmasını talep eden küçük çaplı protestolar da düzenlendi. Hayatta kalan başka bir mağdur olan Saitoshi Tanaka, radyasyona bağlı çok sayıda kanser geçirdi. BBC’ye yaptığı açıklamada, Gazze ve Ukrayna’daki yıkımı gördüğünde kendi geçmişine döndüğünü söyledi:

“Yıkılmış şehirler, panikle kaçan kadınlar ve çocuklar… Bunlar bana yaşadıklarımı hatırlatıyor. Bugün hâlâ insanlığı defalarca yok edebilecek nükleer silahlarla yaşıyoruz.”

Tanaka, dünya halklarını seslerini daha yüksek çıkarmaya çağırdı:

“En acil öncelik, nükleer silaha sahip ülkelerin liderlerine baskı kurmaktır. Dünyanın insanları daha çok öfkelenmeli, sesini yükseltmeli ve birlikte harekete geçmelidir.”

Devamını Oku

Trending

Reklam