Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

‘Çok daha güçlü KKTC’yi birlikte oluşturmaya devam edeceğiz’

Published

on

Türkiye’de temaslarına devam eden Başbakan Ersan Saner, Türiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.

Görüşme sonrası Başbakan Saner ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ortak basın açıklaması yaptı.

Fuat Oktay, görüşmede Türkiye ile KKTC arasında yürütülen projelerle ilgili hangi aşamada olunduğu konusunda görüşme yaptıklarını ifade etti.

Oktay, “Biz ekonomik açıdan kendi kendine yeten, özgüvenle ayakları üzerinde duran yapısal reformları tamamlamış ilerleyen bir KKTC arzu ediyoruz. Bu doğrultuda Türkiye olarak üzerimize düşeni yapacağız dedik bugün de bunu yapıyoruz.” dedi.

Meclis açıldığında atılması gereken adımların süratle atılması gerektiğini ifade eden Oktay, KKTC’nin hayat damarlarını oluşturacak ulaşımdan, sağlığa, turizmden tarıma bir çok alanda yapılmakta olan çalışmaları yeniden görüşme fırsatı bulduklarını dile getirdi ve projeler hakkında bilgi verdi.

Oktay, “Azimle gerçekleştirdiğimiz çalışmalar neticesinde e devlet projesi belli bir noktaya geldi. Yollar ve köy yollarına yönelik projeler devam ediyor. 500 yataklı hastanein temelinin atılamsı önmümüzdeki süreçte sağlanacak ilerlemenin başında gelmektedir. Tarımsal sulamada yapılacak çalışmalar da önemli.

Cumhurbaşkanlığı Küllüyesi üzerinde de çalışıyoruz. Yakında inşaatına başlanabilinecek. Üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz. Aşama aşama projelerin yakın takibindeyiz sık sık da Başbakan Saner’le bir araya geliyoruz. Çok daha güçlü KKTC’yi birlikte oluşturmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kıbrıs meselesiyle ilgili son gelişmeleri de değerlendirdiklerini söyleyen Fuat Oktay, Kıbrıs Türk halkının eşit statüsünün tescil edilmesi için çalışmaların devam ettiğini belirtti ve Rum tarafının artık kendilerini adanın tek sahibi görmekten vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
“Sonu olmayan müzakerelerle kaybedecek zamanımız yok. Bu Kıbrıs Türk halkının istiklal ve istikbal mücadelesidir.” diyen Oktay, omuz omuza birlikte kararlılıkla yola devam edileceğini söyledi.

Görüşmede Doğu Akdeniz ve Maraş açılımını da ele aldıkların söyleyen Oktay, Maraş açılının her iki tarafa da yarar sağlayacak bir konu olduğunu ifade etti.
Oktay, “Bizim kimsenin toprağında hakkında gözümüz yoktur bizim de hakkımıza el uzatıulmasına asla izin vermeyiz Kıbrıs Türk Halkının da haklarını bizim de haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Bölgesel konferansı hayata geçirmeye odaklanmalıdırlar. İşbirliği içerisnde çalışmaya devam edeceğiz.” Dedi.

Başbakan Ersan Saner de, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan 2021 ekonomik işbirliği protokolünün olumlu yönde ilerlediğini belirterek, sekiz buçuk ayda ortaya koydukları icraatların Kıbrıs Türk halkının özlemiş olduğu icraatlar olduğunu söyledi.

Altyapıya yapılan yatırımlar, 500 yataklı hastane ve e-devlet projesinin KKTC’nin dijital dönüşümünün başlangıcı olduğunu kaydeden Saner, KKTC’yi söyledikleri gibi “şantiyeye” çevirdiklerini, altyapı, karayolları yatırımlarının sürdüğünü, çevre yolunun bunun örneği olduğunu ifade etti.

KKTC’ye Anavatan Türkiye’den 543 bin doz aşının gönderildiğini ifade eden Saner, aşılanma oranının istenilen noktada olmadığını, en kısa zamanda,
bu oranın artması için ortaya koydukları politikaları geliştirip, özellikle 19-39 yaş arasının aşılanmasının sağlanacağını söyledi.

New York’ta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte olacağını ifade eden Saner, Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu, şimdi de New York gibi önemli bir yerde açılacak Türk Evi’nde KKTC’ye yer verilmesinin önemine işaret etti, teşekkür etti.

Başbakan Saner Mavi Vatan konusunda ise Türk ulusunun hak ve çıkarlarını korumakta kararlı olduklarını ifade etti.

Türk ulusunun hak ve çıkarlarını korumak için Türkiye ile birlikte yürümeye devam edeceklerini, kimsesinin bundan kendilerini alıkoyamayacağını ifade eden Saner, Rum tarafına; “TC ile birlikte kendi kara sularımızda çalışmaya devam edeceğiz” diye seslendi.

KKTC’nin kendi ayakları üstünde durabilmesi, ekonomisinin sadece hizmet sektörlerine bağlı olarak değil yanında çeşitlendirilerek daha farklı gelir kaynaklarının da elde edilebilmesi için bir serbest bölge çalışmaları olduğu müjdesini de veren Saner, bu çalışmaların KKTC’nin geleceğinin şekillenmesi adına hayırlı olmasını diledi.

Kıbrıs konusunda ise Başbakan Saner, Türkiye’nin, iki egemen eşit devlet statüsünde çözüm arayışlarına desteğinin önemini vurguladı.

Saner, “50 yıldır çözümsüz olarak devam eden federasyon görüşmelerinin bir son bulması gerekliliği yönündeki kıbrıs türk tarafının haklı iddialarına iki egemen eşit devlet parametrelerinde vermiş olduğunuz desteği unutmayacağız..KKTC’nin ezberbozan maraş politikasında olduğu gibi avrupa insan hakları mahkemesi kuralları dışına çıkmadan o kural çerçevesinde KKTC egemenliği altında gerekli her türlü kararı üreteceğimizi ifade etmek isterim” dedi.

Başbakan Saner, TC- KKTC 2022 ekonomik işbirliği protokolünün imzalanması için çalışmalar başlattıklarını da ifade etti.

Saner, “KKTC’nin mevcut ekonomik düzeninin bir farklı versiyonu olan yeni gelişmelerle hep birlikte atacağımız adımlara inancım tamdır. Türkiye Cumhuriyeti’ne KKTC’ye vermiş oldukları katkılardan dolayı teşekkür ederim” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam