Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Covid-19 acil durumu kalksa da ölümler sürüyor

Published

on

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 11 Mart 2020’de “pandemi” ilan ettiği ve bugüne kadar dünya çapında 7 milyonu aşkın insanın yaşamını yitirdiği Covid-19 salgını, “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” sınıfından 2023’te çıkarılmasına rağmen hastalık nedeniyle can kayıpları devam ediyor.

Covid-19’un ilk vakaları, 2019’un sonunda Çin’in Hubey eyaletinin Vuhan kentinde o günlerde sebebi bilinmeyen gizemli solunum yolu rahatsızlığı şikayetiyle ilk hastaların hastanelere başvurmasıyla görülmeye başlandı. 2020’nin başında ise bu hastalıktan ilk ölüm kayıtlara geçti.

İlk kez Vuhan’da deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülen hastalığa, yarasalarda bulunan bir beta koronavirüsün mutasyona uğramış hali olduğu tahmin edilen, daha önce bilinmeyen türdeki bir koronavirüsün sebep olduğu anlaşıldı.

İlk başlarda hızla yayılan Covid-19’a ilişkin yeterli verinin olmaması, zamanla virüsün Çin içinde ve dışında yayılarak tehdit oluşturmasına, devletlerin ve ileri gelen organizasyonların küresel çağrıda bulunmasına yol açtı.

Salgının dünyaya yayılması
Çin dışındaki ilk vaka 13 Ocak 2020’de Tayland’da görülürken, salgın iki gün sonra Japonya’ya, yaklaşık bir hafta sonra ise ABD’ye sıçradı.

Daha sonraki vaka Vuhan’a seyahat eden 3 Fransız vatandaşta görüldü. Hastalığın Avrupa’ya, daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE), Mısır’a ve nihayetinde Afrika’nın geneline görülmesiyle Covid-19 dünyada yayıldı.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “SARS-CoV-2” virüsünün yol açtığı Covid-19 vakalarının küresel endişe uyandırmasının ardından 30 Ocak 2020’de “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan ettiğini duyurdu.

DSÖ, 11 Şubat 2020’de yaptığı açıklamada, salgının adının “COVID-19” (Coronavirus Disease 2019) olarak değiştirildiğini açıkladı.

11 Mart 2020’de “pandemi” ilan edildi
Vaka ve ölen sayılarındaki artışın kritik düzeye ulaşması üzerine DSÖ, 11 Mart 2020’de Covid-19 salgınını “küresel pandemi” ilan ettiğini bildirirken, bugün aynı zamanda Türkiye’de ilk vaka tespit edildi.

Tarihler 4 Mart 2020’yi gösterdiğinde Covid-19 vaka sayısı 1 milyonu aştı.

Covid-19’un yayılmasını önlemeye yönelik alınan tedbirler
Sebebi anlaşılamayan “solunum rahatsızlığı” şikayetiyle ilk hastanın 17 Kasım 2019’da hastaneye başvurmasının üstünden 100 gün geçmesinin ardından DSÖ, insanlara “evde kalın” çağrısında bulundu.

Bu süre zarfında salgının yayılmasını engellemeye yönelik uygulanan tedbirler kapsamında birçok ülkede, kamuya açık alanlarda maske kullanımı zorunlu hale getirildi. İş yerleri ve okullarda “yüz yüze” faaliyetler askıya alınarak “çevrim içi” yöntemlere başvuruldu.

DSÖ, 5 Haziran 2020’de maske kullanımına ilişkin yayımladığı raporda, hükümetlerin halka açık alanlarda cerrahi maske kullanımını teşvik etmesi yönünde çağrıda bulundu.

Tedbirler kapsamındaki “kapanmalar”, ekonomik, sosyal, siyasi ve psikolojik boyutlarda toplumları ve insan ilişkilerini olumsuz etkiledi.

Kişilerin Covid-19 taşıyıcısı olup olmadığının belirlenmesinde yol gösteren PCR testi uygulaması hayata geçirildi.

Başta DSÖ olmak üzere çoğu hükümet, vatandaşlarını “hijyen, sosyal mesafe, maske ve karantina” gibi önemlerin alınması gerektiği yönünde teşvik etti. Hastalığın görüldüğü kişilerle temas edenlere, evlerinde en az 14 ile 21 gün kalmalarını gerektirecek karantina uygulaması benimsendi.

Mutasyon sonucu oluşan varyantlar
Öte yandan, 2020’nin sonunda Covid-19’un dünyaya yayılması sonucu geçirdiği mutasyonlar yeni varyantların ortaya çıkmasına yol açtı.

DSÖ, oluşan varyantları, virüsün bulaşıcılığını, yayılma riskini, öldürücülüğünü, hastalık belirtilerinin değişip değişmediğini ölçmek için “Endişe Verici Varyant” (VOC) ve “İzlenmesi Gereken Varyant” (VOI) olarak iki sınıfta inceledi.

“Alfa” ismi verilen, İngiltere’de Eylül 2020’de tespit edilen varyantın yanı sıra Güney Afrika’da Beta, Brezilya’da Gama ve Hindistan’da Delta, yine Güney Afrika’da görülen Omicron varyantları, DSÖ’nün “Endişe Verici Varyant” (VOC) listesinde yer aldı.

Aşı çalışmaları
Covid-19’a karşı bağışıklık geliştirmek amacıyla yürütülen aşı çalışmaları hız kesmeden ilk sonuçlarını vermeye başladı.

İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumunun (MHRA), 2 Aralık 2020’de ABD’li ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği potansiyel Covid-19 aşısının yaygın kullanımına onay vermesiyle BioNTech/Pfizer aşısı, “dünyada tescillenen ilk Covid-19 aşısı” oldu.

Diğer aşı çalışmalarının da 2021 yılında olumlu sonuçlanmasıyla salgınla mücadelede aşılar devreye girdi. Bu süreçte kademeli olarak “normal hayata” dönüş başladı.

Avrupa Birliğinin (AB) ilaç düzenleyicisi Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Pfizer’in Kasım 2021’de geliştirdiği “Paxlovid” adlı antiviral ilacın koşullu pazar onayı başvurusunun kabul gördüğünü belirtti. Böylece Paxlovid, AB’de Covid-19 tedavisinde ağızdan alınarak kullanılan ilk onaylanmış ilaç oldu.

Kişinin virüsü taşımadığının göstergesi olan “negatif PCR testinin”, seyahat ederken ya da sosyal etkinliklere katılırken gösterilmesi birçok ülkede zorunlu hale geldi.

Öte yandan, 2022’nin ortalarına doğru salgına ilişkin önemlerin gevşetilmesi kapsamında maske ve PCR testi zorunluluğu kaldırılmaya başlandı. Ölüm ve vaka sayılarında düşüş görüldü.

DSÖ, 5 Mayıs 2023’te Covid-19 salgınını “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” sınıfından çıkardı.

Güncel vaka ve ölüm sayıları
DSÖ verilerine göre, dünya genelinde Covid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı 7 milyonu geçti, bu ölümlerin yaklaşık 3 milyonu Amerika kıtası, 2 milyondan fazlası Avrupa genelinde tespit edildi.

Salgın kaynaklı ölümlerin en çok görüldüğü ülkeler arasında ABD ilk sırada yer alırken, onu sırasıyla Brezilya, Hindistan ve Rusya takip etti.

Bu yıl bile etkisini göstermeye devam eden salgın nedeniyle geçen hafta 517 kişi, şubat ayında ise 3 bin 73 kişi hayatını kaybetti.

Dünya genelinde 13 milyarı aşkın doz aşının yapıldığı kayıtlara geçti.

Şu an dünyada 94 bini aşkın kişi Covid-19’la mücadele ederken, hastalığın görüldüğü ilk tarihten itibaren kayıtlara geçen toplam vaka sayısı 777 milyonu aştı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Moskova’dan Pyongyang’a doğrudan ticari uçuşu başlatıldı

Published

on

By

Rusya’nın başkenti Moskova’dan Kuzey Kore’nin başkenti Pyogyang’a doğrudan ticari uçuş başladı.

Rus haber ajansı TASS’a göre, Rus havayolu şirketi Nordwind’e ait 440 yolcu kapasiteli uçak, Moskova ile Pyongyang arasında doğrudan uçuş kapsamında Şeremetyevo Havaalanı’ndan kalktı.

Rusya Ulaştırma Bakanlığından yapılan açıklamada, uçuşların ayda bir kez gerçekleştirileceği belirtildi.

Kuzey Kore’nin hava yolu şirketi Air Koryo, Rusya’nın Vladivostok kenti ile Pyongyang arasında haftada üç kez doğrudan uçuş düzenliyor.

Nordwind şirketine Moskova ile Pyongyang arasında doğrudan uçuşlara başlaması konusunda izin verilirken, şirketin haftada en fazla iki uçuş gerçekleştirebileceği bildirilmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kuzey Kore ile ulaşım alanında işbirliğini genişletmek için çalışmalar yaptıklarını söylemişti.

Moskova ile Pyongyang arasında Kovid-19 salgını nedeniyle durdurulan doğrudan tren seferleri 17 Haziran’da tekrar başlamıştı.

Kuzey Kore, Kovid-19 salgınının başlamasının ardından sınırlarını dış dünyaya kapatmıştı. Temmuz 2023’te, Çin ve Rusya’dan gelen resmi heyetlerle yurt dışında yaşayan vatandaşlarının yeniden ülkeye girişine izin vererek bu kısıtlamaları gevşetmişti.

Devamını Oku

Dünya

BBC: Google, Kahramanmaraş depremlerinde 10 milyon kişiye uyarı gönderemediğini kabul etti

Published

on

By

Google, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde erken uyarı sisteminin doğru çalışmadığını ve insanlara gerekli uyarıların yapılamadığını açıkladı.

BBC’deki habere göre, Google’ın algoritmaları doğru çalışsaydı, depremlerin merkez üslerine 157 kilometre çapında yaşayan yaklaşık 10 milyon kişi, Google’ın en ciddi uyarı seviyesi olan “harekete geç” uyarısını alarak, sarsıntıdan 35 saniye öncesine kadar haberdar edilebilirdi.

Fakat 7,8’lik ilk depremde “harekete geç” uyarısı yalnızca 469 kişinin telefonuna gönderildi.

BBC’ye bilgi veren Google, 500 bin civarı kişiye ise hafif sarsıntılar için hazırlanan daha düşük bir uyarı gönderildiğini belirtti.

Teknoloji devi, daha önce deprem uyarı sisteminin “iyi çalıştığını” açıklamıştı.

Google’ın uyarı sistemi Türkiye’deki akıllı telefonların yüzde 70’inden daha fazlasını çalıştıran Android işletim sisteminde bulunuyor.

Depremlerde 55 binden fazla kişi ölmüş, 100 binden fazla kişi de yaralanmıştı.

İlk depremde hayatını kaybeden pek çok kişi, sarsıntıya uyurken yakalanmıştı ve erken uyarı almaları, binaları terk etmelerine veya önlem almalarına olanak sağlayabilirdi.

Bunun gerçekleşmemesinin nedeni, Google’ın erken uyarı sisteminin depremin büyüklüğünü yanlış hesaplaması oldu.

Bir Google sözcüsü “Her depremde öğrendiklerimizle bu sistemi geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.

-Nasıl çalışıyor?

Google’ın Android Deprem Erken Uyarı Sistemi, çok sayıda cep telefonunun sarsılmasından bir deprem olduğunu tespit edebiliyor.

Deprem dalgaları kara üzerinde görece yavaş ilerlediği için Google, sarsıntılar depremin merkez üssünden uzak yerlere ulaşmadan önce oradaki kişilerin telefonlarına bildirimler gönderebiliyor.

Google’ın en ciddi deprem uyarısının adı “Harekete Geç” alarmı. Bu uyarı, telefonların uyku modunu devre dışı bırakıp gürültülü bir uyarı sesi çıkarıyor ve telefonun bütün ekranında büyük bir uyarı beliriyor.

Daha hafif sarsıntılarda ise telefonların uyku modunu devre dışı bırakmayan “Dikkatli Ol” uyarısı iletiliyor.

Devamını Oku

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Trending

Reklam