Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaṣkanı Tatar Türkiye’ye gitti

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti’nde meydana gelen deprem felaketi ve yaşanan büyük acılar dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kıbrıs Türk halkının üzüntüsünü, dayanışmasını ve taziyelerini sunmak” amacıyla, resmi ziyarette bulunmak üzere İstanbul’a gitti.

Cumhurbaşkanı Tatar, bu amaçla 11.40’ta Ercan Havalimanı’ndan İstanbul’a hareket etti.

Türkiye saati ile 17.00’de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek olan Cumhurbaşkanı Tatar, akşam saat 23.00’te ülkeye dönecek. Meclis Başkanı Zorlu Töre, Büyükelçi Metin Feyzioğlu ve diğer yetkililerin uğurladığı Cumhurbaşkanı Tatar, Ercan Havalimanı’ndan hareketinden önce basın açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının taziyelerini iletmek amacıyla ziyarette bulunacağını ifade ederek, KKTC olarak her zaman Türkiye’nin yanında olduklarını ve mütevazi yardımlarla Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları aşmak için destek verdiklerini söyledi.

Tatar, sıkıntıların aşılmasında KKTC’nin de bir katkısı olması için konteyner ve diğer bağışlar yapıldığını ifade etti.

KKTC’nin de deprem bölgesinde olduğunu ifade eden Tatar, bu çerçevede okullar, kamu binaları ve diğer binaların tetkiklerinin yapılması, ayrıca gerekli tedbirler alınması için yasal düzenlemeler yapılmaya başlandığını anlattı.

Büyük bir felaket yaşandığını ifade eden Tatar, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, 6 Şubat öncesi ve sonrası, acımızla bu süreci yürüteceğiz” dedi, bu süreçte Türkiye’nin de tecrübe ve desteğiyle KKTC’de de nasıl hazırlık yapmaları gerektiği konusunda çalışacaklarını söyledi.

Adıyaman’da çok başarılı arama kurtarma çalışmaları yapıldığını da ifade eden Tatar, Sivil Savunma ve Güvenlik Kuvvetleri’nin potansiyelin artırılması için bu kurumları güçlendirmek amacıyla çalışacaklarını kaydetti.

 Yaraların büyük olduğunu vurgulayan Tatar, “geçmiş olsun” dileklerini iletti, “Şampiyon melekler” ve öğretmenlere Allah’tan rahmet diledi, “Acıları bizim acımazdır” dedi.

Basın toplantısında Tatar’a, Zorlu Töre’nin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da eşlik etti.

-Başbakan dün gece gitti

Bu arada TAK muhabirinin edindiği bilgiye göre, Başbakan Ünal Üstel’de aynı çerçevede dün gece Türkiye’ye gitti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meteoroloji Mühendisleri Odası: “Gölgede 40 derece ölçülen sıcaklık havadaki nem oranı arttıkça daha yüksek hissedilir”

Published

on

By

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Altunç, gölgede 40 derece olarak ölçülen hava sıcaklığının havadaki nem oranı arttıkça daha yüksek hissedildiğine dikkat çekerek, bunun son derece tehlikeli sağlık sorunlarına neden olabileceği uyarısında bulundu. Altunç, Meteoroloji Dairesi’nin hava sıcaklığı uyarılarına uymak gerektiğini de vurguladı.

Küresel ısınmaya işaret eden Altunç, özellikle yerel yönetimlerin yeşile daha çok önem vermeleri, küresel ısınmaya karşı tedbirlerde liderlik etmelerinin  önemli ve gerekli olduğunu kaydetti. Afet olmadan gerekenlerin yapılması hususunda somut adımlar beklediklerini ifade eden Altunç, ” Henüz baş edebileceğimiz günlük sorunlar, bu gidişle baş edilemeyecek duruma gelmeden gereği yapılmalıdır.” dedi.

Yazılı açıklamasında geçmişte esnafın öğle saatlerinde işyerlerini kapattığını, yolların tankerlerle sulandığını ve zorunlu olmadıkça öğle saatlerinde sokağa çıkılmamaya özen gösterildiğini hatırlatan Altunç, zamanla bu alışkanlıklarla birlikte konunun ciddiyetinin de unutulduğunu belirtti.

Altunç, “Ölçülen hava sıcaklığı ile nem oranına göre hissedilen hava sıcaklığı önemli farklılıklar göstermektedir. Örneğin; 40°C olarak ölçülen hava sıcaklığı yüzde 30’luk nem oranında 43°C,   yüzde 40’lık nem oranında 48°C,  yüzde 55’lik nem oranında 59°C,  yüzde 65’lik nem oranında 67°C, ve yüzde 85’lik nem oranında 88°C olarak hissedilirken, olanaksız dediğimiz cinsten yüzde 90 nem oranında 40°C olarak ölçtüğümüz hava sıcaklığı insanlar tarafından 95°C olarak hissedilir.  Meteoroloji Dairesi tarafından gölgede 40 derece santigrat olarak ölçülen hava sıcaklığı;   yüzde 90 nem oranında 95 derece santigrat olarak hissedilir.  Bu da sağlık açısından son derecede tehlikeli bir durum oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Zorunlu olmadıkça güneş altında kalmamaya ve sağlık kurallarına uymaya özen gösterilerek  bu dönem aşılabilecek”

“Zorunlu olmadıkça, güneş altında kalmamaya ve sağlık kurallarına uymaya özen gösterilmesi ile bu dönem aşılabilecektir.” diyen Altunç, Meteoroloji Dairesi tarafından 2024 yılının Haziran ayında 46,8 derecelik rekor sıcaklık ölçüldüğünü hatırlattı.

Altunç şöyle devam etti:

“Doğanın bir parçası olarak atmosferin bir özelliği de ısınan havanın nem tutabilme kapasitesinin de artmasıdır. Bu nedenle sıcaklık arttıkça nem azaldığından, bilinçsiz zararlara karşı doğa korunumunu yapacak, tahribat cezasız kalamayacaktır.  Bu nedenle özellikle yerel yönetimlerin yeşile daha çok önem vermeleri, küresel ısınmaya karşı tedbirlerde liderlik etmeleri önemli ve gerekli bir adım olarak nitelendirilecektir.”

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: İki devletli çözüm hepimizin hedefidir, özlemidir ve doğru olan budur

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, iki devletli çözüm siyasetinin dünya genelinde kabul görmesi için büyük bir diplomatik mücadele yürüttüklerini belirterek, “İki devletli çözüm hepimizin hedefidir, özlemidir ve doğru olan budur.” dedi.

AA’nın haberine göre İstanbul Ticaret Odası (İTO) yayınları arasında bulunan “Kıbrıs Sevdası: Ateşi Hiç Sönmeyen Bir Ülkünün Peşinde Geçen Ömürler: Ersin Tatar” adlı kitabın güncellenmiş ikinci baskısının tanıtım toplantısına katılan Tatar, etkinliğin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yaklaşık son beş yılda Türkiye’nin desteğiyle yürüttükleri iki devletli siyaset sayesinde KKTC’nin diplomatik statüsünü uluslararası platformlarda güçlendirdiklerini belirten Tatar, “İki devletli çözüm hepimizin hedefidir, özlemidir ve doğru olan budur.” ifadesini kullandı.

Tatar, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda (İİT) temsiliyet kazanmasının son yıllarda yürütülen dış politika başarısının önemli göstergeleri olduğunu ifade etti.

Federal çözüm modelinin Türk halkı için ciddi riskler barındırdığını vurgulayan Tatar, “Federasyon adı altında Türkler azınlığa düşürülecek, Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’tan çekilecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ortadan kalkacak ve Türklük Doğu Akdeniz’i kaybedecektir.” dedi.

Tatar, Doğu Akdeniz’in jeopolitik önemini vurgulayarak, KKTC’nin yalnızca kara parçası değil, aynı zamanda deniz yetki alanları, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölgeler ve hava sahasıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

– KKTC ve Türkiye arasındaki yıllık ticaret hacmi üç milyar dolar civarına yaklaştı

Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştiğini belirten Tatar sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bundan 15 yıl kadar önce ben Kıbrıs’ta maliye bakanıyken yıllık ticaret hacmi 600 milyon dolar civarındaydı, şimdi 3 milyar dolar civarına yaklaşmıştır. Türkiye’nin her bölgesinden Ercan Devlet Havalimanı’na uçakların uçmasıyla bugün yolcu sayısı yılda 5 milyonu bulmaktadır. Bundan 20 yıl önce yolcu sayısı 1 milyon bile değildi. Şimdi bakıyoruz ki pandemi döneminden sonra hızlı bir gelişmeyle yılda 5 milyonu bulmaktadır.”

-“100’den fazla ülkeyle ticaret yapıyoruz”

Tatar, 100’den fazla ülkeyle ticaret yaptıklarını belirterek, bir bölümü halkın kullanımına sunulan “Kapalı Maraş” açılımıyla turizm alanında “büyük atılımlar” gözlemlendiğini ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine atıfta bulunan Tatar, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi KKTC Doğu Akdeniz’de parlayan bir Türk devleti olmaya devam edecektir.” vurgusu yaptı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

GMO Başkanı Oymen elektrik kesintilerinin gıda güvenliğini riske atabileceği uyarısında bulundu

Published

on

By

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Başkanı Beste Oymen, elektrik kesintilerinin gıda güvenliğini riske atarak ciddi gıda zehirlenmelerine yol açabileceği uyarısında bulundu.

Yazılı açıklama yapan Oymen, elektrik kesintilerinin başta et, süt, yumurta, tavuk gibi çabuk bozulabilen ürünler olmak üzere birçok gıdanın uygun saklama koşullarını ortadan kaldırarak, mikroorganizma üremesiyle ciddi gıda zehirlenmelerine yol açabildiğini belirtti.

Çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için ekstra dikkat gösterilmesi gerektiğini kaydeden Oymen, gıda zehirlenmelerinin bu gruplarda daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini bu nedenle şüpheli ürünlerin bu bireylere verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Soğuk zincirin kırılmasının, ürünlerin fiziksel görünümünde bozulma olmasa bile sağlığa zararlı hale gelmesine neden olabileceğini kaydeden Oymen, bu nedenle sadece üretim aşamasında değil, tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm süreçlerde, kesintilere karşı bilinçli davranma ve gıdaların güvenliğini koruyacak önlemleri zamanında almanın önem taşıdığını ifade etti.

Oymen, açıklamasında elektrik kesintilerinde gıda güvenliğini sağlamaya yönelik temel önlemlere de yer vererek, buzdolabı ve dondurucu kapaklarını kapalı tutma, soğuk zinciri korumak için buz aküsü veya dondurulmuş su şişeleri kullanma, hazır yemek, açıkta satılan ürünlerle ilgili dikkatli olma önerisinde bulundu.

İki saatten uzun süren kesintilerde bozulma riskinin artacağını kaydeden Oymen, dondurulmuş ürünler çözündüyse tekrar dondurulmaması gerektiğini belirtti.

-“Buzdolabı kapaklarını açmayın”

Oymen, elektrik kesintisi başladığı andan itibaren buzdolabı ve derin dondurucuların kapaklarını açmaktan kaçınmanın soğuk havanın uzun süre korunmasını sağlayacağını dile getirerek bu yöntemle buzdolabındaki sıcaklığın yaklaşık 2–4 saat, derin dondurucudaki sıcaklığın ise içi doluysa 48 saat, yarı doluysa 24 saat güvenli seviyede kalabileceğini kaydetti.

Soğuk zinciri korumak için buz aküsü veya dondurulmuş su şişeleri kullanmak gerektiğine işaret eden Oymen, “Elektrik kesintisi yaşanabileceğini önceden biliyorsanız, buzlukta su dolu şişeler dondurarak dolap içi sıcaklığın sabit kalmasına yardımcı olabilirsiniz.” dedi.

Buzdolabının iç sıcaklığını izlemek için termometre kullanılması tavsiyesinde bulunan Oymen, gıdaların güvenle saklandığı sıcaklık aralıklarının; buzdolabının +1 ile +4 derece arası derin dondurucunun -18 derece ve altı olduğunu, kesinti sonrası bu değerlerin üzerine çıkıldıysa, ürünler risk altına girmiş olabileceğini kaydetti.

Oymen, iki saatten uzun süren kesintilerde bozulma riskinin artacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Kesinti 2 saati geçmişse, özellikle hayvansal gıdalar (et, tavuk, süt, yumurta, pişmiş yemekler) kontrol edilmelidir. Bu ürünler 2 saatten fazla +4 derece üzeri bir sıcaklıkta kaldıysa, ‘görünüşü, kokusu iyi olsa bile’ kesinlikle tüketilmemelidir. +4 derece üzerindeki sıcaklığa 2 saatten az maruz kalan gıdaları pişirirken merkez sıcaklığının en az 65 derece olmasına dikkat edilmelidir.”

Dondurulmuş ürünler çözündüyse tekrar dondurmamak gerektiğine değinen Oymen, bu ürünlerin pişirilerek hemen tüketilmesi gerektiğini vurguladı.

-“Gıda güvenliğinde görünüş aldatıcı olabilir”

Gıda güvenliğinde görünüşün aldatıcı olabileceğini belirten Oymen, “Bozulan gıdalar her zaman kötü kokmaz veya görünüm olarak farklılık göstermez. Özellikle hayvansal gıdalarda mikroorganizma gelişimi belirgin bir bozulma olmadan da tehlike yaratabilir. Şüpheli ürünleri asla tüketmeyiniz.” dedi.

 İşletmelerin bu tür durumlara karşı hazırlıklı olması, üretime geçmeden önce mutlaka gıda ve ortam kontrolü yapması gerektiğini belirten Oymen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Gıda üretimi, satış ve servis hizmeti sunan işletmeler elektrik kesintilerinin gıda güvenliği üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak jeneratör, kesintisiz güç kaynağı (UPS) gibi yedek enerji sistemlerini devreye almalıdır. Soğuk zincirin sürekliliğini sağlayacak bu tür altyapı önlemleri, sadece ürün güvenliğini değil, halk sağlığını korumak açısından da zorunluluktur. Ayrıca kesinti sonrası üretim ve satışa geçmeden önce sıcaklık kontrolleri yapılmalı, riskli ürünler piyasaya sunulmamalıdır. Soğuk hava depolarını ve/veya buzdolabı sıcaklık kontrollerini max/min dereceyi hafızasında tutabilen özelliğe sahip kalibre edilmiş termohigromete/termometre ile yapılabilir”

Hazır yemek ve açıkta satılan ürünlerle ilgili dikkatli olunması çağrısında bulunan Oymen, “Güvenliğinden emin olmadığınız ürünleri tüketmeyiniz” dedi.

Kasaptan et alırken de dikkatli olunması gerektiğini belirten Oymen, elektrik kesintisi olan bölgelerdeki kasaplardan et ürünü alırken özellikle kıymanın önceden hazırlanmış olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.

Oymen, planlı elektrik kesintisi olması durumunda kasapların önlem olarak ürünlerini soğuk hava depolarında tutmaları, müşterilere hazır olması için önceden et kıymamaları gerektiğini dile getirdi.

-“ Çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için ekstra dikkat gösterilmeli”

Çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için ekstra dikkat gösterilmesi gerektiğini belirten Oymen, gıda zehirlenmeleri bu gruplarda daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini, bu nedenle, şüpheli ürünlerin bu bireylere verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Kesinti sonrası alışveriş yaparken ürünlerin saklama koşullarını sorgulamak gerektiğini dile getiren Oymen, şöyle devam etti:

“Kesintiden etkilenen bölgelerdeki market ve gıda işletmelerinden alışveriş yaparken, özellikle kolay bozulabilen ürünlerde (et, süt, peynir, şarküteri, donmuş ürünler vb.) dikkatli olunuz. Paketli ürünlerde etiket bilgilerini kontrol ediniz, şişme, sızma, renk değişikliği, terleme ve ambalaj deformasyonu gibi bozulma belirtileri varsa satın almayınız.”

-Gıda güvenliğini sağlamak sadece üreticilerin değil, tüketicilerin de sorumluluğunda”

Gıdaların güvenliğini sağlamanın sadece üreticilerin değil, tüketicilerin de sorumluluğunda olduğunu belirten Oymen, “Elektrik kesintileri geçici olabilir; ancak bu süreçte alınmayan basit önlemler, sağlığınızda kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, buzdolabınızda sessizce bekleyen bir gıdanın nelere yol açabileceğini asla hafife almayınız” ifadelerini kullandı.

Gıda Mühendisleri Odası olarak halkı bilinçli davranmaya çağıran Oymen, gıda güvenliği konusunda herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam