Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ASKON’un New York’ta düzenlediği “Amerikan Türk İş Dünyası Buluşması”nda konuşma yaptı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ASKON’un New York’ta düzenlediği “Amerikan Türk İş Dünyası Buluşması”nda konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, BM 79. Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi açıklama ve uluslararası topluma haksız izolasyonumuza son verme çağrısı ile egemen eşitliğimizi ve eşit uluslararası statümüzü yeniden gündeme taşıması dolayısıyla teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD Anadolu İşadamları Derneği (ASKON) tarafından New York Chart House’da düzenlenen “Amerikan Türk İş Dünyası Buluşması”na katıldı.

Yüzlerce Amerikalı ve Türk iş dünyası liderini bir araya getiren etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, ASKON ABD Başkanı Ayhan Özmekik ve ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın tarafından karşılandı.

İş dünyası temsilcilerine hitap eden Cumhurbaşkanı Tatar, “bugün sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum, benden önce konuşan bakanları dinledikten sonra, pandeminin olumsuz etkileri, yıkıcı depremler ve gıda zincirinde sorunlara yol açan diğer ülkelerdeki çatışmaların ardından Türkiye’nin emin ellerde olduğunu ve ekonomik büyümesini sürdüreceğini büyük bir gururla görüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir ekonomist olarak söyleyebilirim ki, istatistiki verilerle ekonominin yönünü öngörebilmek, yatırım ve iş dünyasını cezbetmek, verimliliği artırmak ve sağlıklı rekabeti teşvik etmek için gerçekten önemlidir” dedi.

Dünyanın diğer ülkeleriyle iş ve ticarette rekabet etmenin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşının başlamasının ardından ortaya çıkan gıda kriziyle mücadelede uluslararası çabalara öncülük eden “bölgesel bir güç” olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’nin 79. Genel Kurulu’nda “tarihi bir konuşma” yaptığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi: “Kıbrıs davası ile ilgili olarak milli bir duruş ortaya koyuyoruz. Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’da ve hava sahasında Kıbrıs Türk Halkı’nın doğal haklarını ve Büyük Türk milletinin hak ve menfaatlerini korumak milli bir görevdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına değinen Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti; “Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşmada dünyanın gözünün içine baka baka Kıbrıs Türk davasını savundu. Kıbrıs’ta iki devletli çözümden yana olan milli duruşumuzu, Ada’da iki devlet ve iki halk olduğunu bir kez daha ifade etti. Doğal haklarımızdan, yani egemen eşitliğimizden ve eşit uluslararası statümüze değindi. Halkıma uygulanmaya devam eden insanlık dışı ve acımasız izolasyondan bahsetti ve uluslararası toplumu bu kısıtlamalara son vermeye çağırdı, çünkü bu büyük bir adaletsizliktir. Halkımın doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temaslardan yararlanmasını engelleyen haksız izolasyonumuzun sona erdirilmesi için dünya uluslarına çağrıda bulunan ve sesimiz olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kıbrıs Türk Halkı adına yürekten şükranlarımı sunmak istiyorum. İzolasyon Kıbrıslı Türklerin insan haklarının ihlalidir. Uluslararası toplumun 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı döneminde bu kısıtlamalara son verme taahhüdü hiçbir zaman yerine getirilmedi.”

Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında federal temelli müzakerelerin “geçerliliğini tamamen yitirdiğini” vurguladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Hatırlayacağınız üzere, Kıbrıs’ta yarım asrı aşkın bir süredir federal temelli müzakereler yürütülmektedir. Kıbrıs Türk tarafının yoğun çabalarına ve Nisan 2004’te ayrı ayrı yapılan eş zamanlı referandumlarda BM çözüm planına destek vermesine rağmen federal çözümü reddeden Kıbrıs Rum halkı oldu. Tüketilmiş temelde yapılan son ve nihai müzakereler Temmuz 2017’de Crans-Montana’da yine başarısızlıkla sonuçlandı. Tüm bunlar, Kıbrıs Türk Halkı ile eşitlik temelinde gücü ve refahı paylaşmayı reddeden Kıbrıs Rum Tarafı olduğunu göstermektedir” dedi.

Kıbrıs Rum tarafının, Türkiye’nin Garantörlük haklarını ortadan kaldırmak” için “sıfır asker, sıfır garanti” gibi taleplerde de bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu yıl, Kıbrıs Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunanistan’la birleştirme emellerinin bir parçası olarak bize yıllarca uyguladıkları mezalimin ardından Kıbrıs Türk Halkını kurtaran Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümünü kutluyoruz. Türkiye bizi kurtardı, akan kanı durdurdu ve iki devlet olarak kendilerini ayrı ayrı yöneten Kıbrıs Türk Halkına ve Kıbrıs Rum Halkına barış getirdi. Kıbrıs adasındaki gerçek budur. Federal temelde yürütülen müzakereler bir çözüm üretilmedi. Bu nedenle federal çözümün dışında düşünmeye ve Kıbrıs’taki iki devletin iyi komşuluk ilişkileri ile işbirliğine dayalı gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüme ihtiyaç olduğunu söylüyoruz” dedi.

Kıbrıs Adası’nın Türkiye kıyılarının sadece 40 mil güneyinde yer aldığını ve önemli jeopolitik ve jeostratejik ilgi alanı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “enerji kaynaklarının keşfedilmesinin ardından bölgenin stratejik öneminin arttığını ve iki üssü olan Ada’nın askeri amaçlarla kullanıldığını ve lojistik destek sağladığını, tüm bunların Ada’nın ne kadar önemli olduğunu önemli ölçüde gösterdiğini” belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in destekleriyle KKTC‘nin anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu belirtti. KKTC‘nin diğer Türk Devletleri ile farklı alanlarda ilişki ve işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını, ASKON’a kendisini iş toplantısına davet ettiği için teşekkür ederek ve herkese gelecek için iyi dileklerde bulunarak tamamladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Haspolat’taki olay kundaklama… Polisten 3 tutuklama

Published

on

By

Haspolat’ta 1 kişinin hayatını kaybettiği yangının kundaklama olduğunu açıklayan polis 3 kişiyi tutukladı.

Polis Basın Subaylığı açıklamasına göre, yürütülen ileri soruşturma kapsamında, S.M.A.E.(E-25) ve İ.E.G (E-20) henüz tespit edilemeyen bir sebepten dolayı yakıcı bir malzemeyle bina içerisindeki eşyaları ateşe verip, kundakladı.

Bahse konu şahıslar ve meseleyle bağlantısı olduğuna inanılan M.T.(E-42) tutuklandı.

Yangın sonucunda apartman sakinlerinden Derrick Bamfo Anpomah (E-24) yaşamını yitirmiş ve Jonathan Maukle Adjabeng (E-24) ise ağır yaralanmıştı.

Soruşturma devam ediyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Arıklı TUSAŞ’a yapılan saldırıyı kınadı

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, bugün Ankara’da gerçekleşen terör saldırısını kınadı.

Arıklı mesajında, “Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan tesislerine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısını lanetliyorum. Bu kalleşçe saldırıda hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Başın sağolsun Türkiye’m.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Zaroğlu: Büyükyılmaz’ın sisteme atfen kullandığı sözleri çarpıtılarak yanlış yorumlanmıştır

Published

on

By

Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bertan Zaroğlu, diğer Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz’ın “bir TV kanalında sisteme atfen kullandığı sözlerin çarpıtılarak yanlış yorumlandığını” söyledi.

Zaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu açıklama üzerinden nasıl bu topluma nifak tohumlarının ekilmek istendiğine üzülerek şahit olduk.” ifadelerini kullandı.

Büyükyılmaz’ın sözlerine dikkat çeken Zaroğlu, mevcut “hastalıklı sistemin” sadece Türkiye’nin değil Kıbrıs Türk halkının da sırtında kambur olduğunu, bu hastalığın tedavisi için yapılması gereken ilk işin teşhisi koymak olduğunu savundu.

Parti Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın da Ticaret Odası Kongresi’nde benzer şeyleri söylediğini hatırlatan Zaroğlu, Arıklı’nın “Biz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile elde ettiğimiz zaferi, ekonomik ve siyasi zaferle taçlandıramadığımız için bugün KKTC tartışılır hale gelmiştir. Bu sistem değişmeli bu hastalıklı yapı bir an evvel sonlandırılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

“YDP olarak biz mevcut statükonun halkın devlete olan aidiyet duygusunu zayıflattığı gibi, üretmeyen, tüketici yapısı ile sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz.” diyen Zaroğlu, şöyle devam etti:

“Bu yapı Türkiye’nin imzalanan hemen hemen tüm ekonomik protokollerde yer alan reformlara da izin vermemektedir. Aynı şekilde Türkiye’nin istediği hiç bir ekonomik ve siyasi tedbir alınmamaktadır.

Ülkemizde uygulanan parlamenter sistem hastalanmıştır. Bu sistemin işlemediği artık açıktır. Başkanlık sistemi tartışmaları bir an önce başlamalı, mevcut hastalıklı yapının tedavisi sağlanmalıdır. Bizim bu ülkeye borcumuz var. Doğruları her ne pahasına olursa olsun savunmak için ant içtik. Ancak bazıları YDP’ye saldırarak doğruları söylememize engel olmak isterken bazıları da mal bulmuş mağribi gibi cümleleri cımbızlayarak saldırı içerisine girmişlerdir.”

Zaroğlu, Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nın Türk milletinin en müstesna parçası, Türkiye’nin ve Türk milletinin baş tacı olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğini kaydederek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk dünyasının Akdeniz’deki en uç kalesidir. Her bir ferdi de serhat bekçisidir. Bu kaleyi korumak ve savunmak da tarihimizin bizlere verdiği en onurlu görevdir.” diye konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam