Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar Ankara’da “Yeni Dünya Düzeni Zirvesi”ne katıldı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’da Ticaret ve Ekonomi Kulübü tarafından düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni Zirvesi”nin açılışına katıldı.

Zirvede, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da yer aldı.

Ankara Anadolu Otelde yer alan ve 2 gün sürecek zirve, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Ticaret ve Ekonomi Kulübü tanıtım filminin gösterimiyle başladı. Konuşmaların yapıldığı açılışta, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan tanıtım videosu da gösterildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar zirvede yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti sevgisinin her zaman gönüllerinde olduğunu, her zaman birlikte olduklarını ve Kıbrıs Türk Halkının da geleceğe güven içinde yürüdüğünü söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde yürütülen yeni ekonomik siyasetin KKTC’ye de olumlu yansımaları olduğunu ve olacağını ifade eden Tatar, bu siyasetin geliştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti ve güven belirtti.

Ekonomik gelişmelerin güvene dayalı olduğunu ifade eden Tatar, dış saldırıların ekonomiyi bozmaması gerektiğini ancak zaman zaman sıkıntılar yaşandığını kaydederek, yeni ortaya konan ekonomik siyasetin Türk Lirasını daha da güçlü hale getireceğine inandığını söyledi.

KKTC’nin Türk Lirasını kullandığını ifade eden Tatar, ülkede Euro’ya geçilmesini kabul etmeyeceklerini çünkü Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC’de her alanda yatırımlar olduğunu ve gelişmeler yaşandığını vurguladı.

Ana çıkış kapılarının Türkiye Cumhuriyeti olduğunu ifade eden Tatar, daha güçlü bir Türkiye sayesinde KKTC’nin de daha güçlü olacağına işaret etti.

Kıbrıs konusunda ortaya koydukları iki devletli yeni siyasetin Türkiye tarafından da desteklendiğini, mavi vatan ile Doğu Akdeniz’de hava sahasında Türkiye ile birlikte hareket ettiklerini anlatan Tatar, bu bölgede en büyük güç olan Türkiye’nin desteğiyle KKTC’nin gelecekte çok daha refah bir şekilde gelişeceğine vurgu yaptı.

Tatar, dün akşam Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü, Türk Lirası mevduat kalkanının KKTC’de de geçerli olması için bir takım düzenlemeler olacağını, karşılıklı ticarette Türk Lirası kullanılması için gerekli görüşmeleri yaptıklarını kaydetti.

Türkiye’de çok çalışkan bir nüfus olduğunu ve üretimin güçlü olduğunu ifade eden Tatar, Türkiye’nin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu, denizlerde bulunacak doğal kaynakların da ekonomiye yansımasıyla cari açıkların kapatılacağı ve artıya geçileceğine inanç belirtti.

Böylece refahın da artacağını ifade eden Tatar, KKTC’nin de bu yönde ekonomik olarak güçleneceğine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’den KKTC’ye daha fazla turist ve öğrenci beklediklerini ifade ederek, KKTC’deki üniversitelerin bugüne kadar 200 bin mezun verdiğini belirtti.

Türkiye ile KKTC’nin karşılıklı işbirliğini geliştirerek, öğrenci akışını sağlaması gerektiğini ifade eden Tatar, daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti’nin daha güçlü bir KKTC yaratacağını ve bu potansiyelin kullanılmasının halklara da olumlu yansıyacağını söyledi.

ATUN

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın küresel köy haline geldiğini, ekonomik ilişkilerin geliştiğini, iç içe girdiğini, dünyanın her yerindeki gelişmelerin her an ülke ekonomilerini etkisi altına aldığını anlattı.

Atun, Türk Lirası’nın da bazen bu etkiler altında kaldığını ve KKTC’nin de bundan etkilendiğinden bahsetti. Sunat Atun ayrıca KKTC’nin ekonomisi, özellikle lokomotif sektörler turizm, eğitim ve sanayi hakkında bilgi verdi.

Salgın sürecinde yerli üretimin önemini gördüklerini ifade eden Atun, bu süreçte yaşanan sıkıntılar ve ortaya çıkan suni gündemlerden olumsuz etkilenen Türk Lirası’nın değer kaybının önüne başarılı bir şekilde geçildiğini kaydetti. Atun, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu açılımla tarihi bir başarı yakalandığını söyledi.

Türk Lirası’nın güçlü olmasının rekabet edebilirlik ve sürdürülebilirlik açısından önemli olduğunu ifade eden Atun, Ankara’da son derece önemli ve olumlu görüşmeler yaptığını ve ülkede yeni açılımlarla döviz odaklı risklerin ortadan kalkacağına inanç belirtti.

Ülkede Euro kullanımına geçilmesine yönelik fikirler ortaya atıldığını ancak Türk Lirası’ndan vazgeçmeyeceklerini ifade eden Atun, Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk Lirası kullanımından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür plaketi takdim edildi.

 

 

BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in saldırılarını kınadı

Published

on

By

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını kınadı ve bölgesel sükunet ve nükleer silahsızlanma çağrısı yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin farklı ülkelerden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği diplomasi trafiğinin ardından 21 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı.

Mısır haber ajansı MENA’ya göre, ortak açıklamaya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Bahreyn, Brunei, Türkiye, Çad, Gambiya, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Suudi Arabistan, Sudan, Somali, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Libya, Mısır ve Moritanya imza attı.

Ortak açıklamada, İsrail’in, 13 Haziran’dan bu yana İran’a düzenlediği saldırılar ile uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletlerin ilke ve amaçlarını ihlal eden her türlü eylem kınananarak, devletlerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, iyi komşuluk ilkelerine ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine saygı gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi sonuçlar doğurabilecek bu gerilimden derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının durması gerektiği, gerginliğin azaltılması ve kapsamlı sükunet sağlanması için de çalışılmasının önemli olduğu vurgulandı.

Açıklamada, nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir Orta Doğu inşasının önemine dikkati çekilerek, bölge ülkelerinin tamamının hızlıca Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olması gerektiği ifade edildi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından teminat altına alınmış olan nükleer tesislerin hedef alınmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, bunun 1949 Cenevre Sözleşmesi uyarınca uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İran’ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolunun mümkün olan en kısa sürede müzakere masasına geri dönmek olduğunun altı çizildi.

Bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun diplomasi, diyalog ve uluslararası hukuk kuralları olduğu ifade edilen açıklamada, mevcut krizin de askeri yollarla çözülemeyeceği vurgulandı.

⁠İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İran’dan İsrail halkına “ülkeyi terk etmeleri” çağrısı

Published

on

By

İran Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Rıza Seyyad, İsrail halkına seslendiği açıklamasında, İsrail’i terk etmeleri çağrısında bulunarak hayatlarını kurtarmalarının tek yolunun bu olduğunu söyledi.

İran devlet televizyonu, Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Seyyad’ın İsrail’in terk edilmesi çağrısı yaptığı açıklamasını yayımladı.

Açıklamasında İsrail halkına seslenen Seyyad, “İşgal altındaki toprakları terk edin, bu, hayatınızı kurtarmanın tek yoludur.” ifadesini kullandı.

İsrail’in saldırılarına “ezici ve pişmanlık verici” bir cevap vermekten başka kendilerine bir seçenek bırakılmadığını belirten Seyyad, “Cesur İran savaşçılarının yıkıcı tepkisinin kapsamı şüphesiz işgal altındaki toprakların tamamını kapsayacaktır.” dedi.

Askeri, güvenlik ve karar alma merkezileri ile İsrailli komutan ve bilim adamlarının ikametgahları başta olmak üzere birçok önemli yerin vurulduğunu kaydeden Seyyad, “İşgal altındaki toprakları terk edin, çünkü gelecekte sizin için kesinlikle yaşanabilir olmayacaklar. Suçlu rejimin sizi canlı kalkan olarak kullanmasına izin vermemeniz gerektiğini vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Seyyad ayrıca, sığınaklarda bulunmanın güvelik sağlamayacağı uyarısında bulundu.

– İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda hayatını kaybederken, toplam sivil can kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede ise 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İsrail, İran devlet televizyonu binasını vurdu

Published

on

By

 İsrail, İran’da sivil yerleşim yerlerine saldırılar düzenleyeceğini açıklamasının ardından İran devlet televizyonu binasını vurdu.

İran Radyo ve Televizyon Kurumu (IRIB) yaptığı açıklamada, başkent Tahran’daki binalarının İsrail tarafından hedef alındığını bildirdi.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, saldırının devlet televizyonunda yayınlanan bir program sırasında gerçekleştiği görülüyor.

Kadın spikerin, İsrail’in saldırılarına tepki gösterdiği canlı yayın sürerken düzenlenen saldırı, stüdyoda ciddi tahribata yol açtı.

Görüntülerde, patlama anı ve yayın akışının kesilmesi de yer alıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam