Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Antalya Diplomasi Forumu’na katılarak uluslararası topluma çağrı yaptı:“Kıbrıs Türk halkının sesini duyun! Bu adaletsizliği ve insanlık dışı izolasyonu sona erdirin!”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 4. Antalya Diplomasi Forumu’na konuşmacı olarak katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Antalya’da Nest Konferans Merkezinde ve Yusuf Erim’in moderatörlüğünde gerçekleşen forumun Patara Salonu’nda yaptığı konuşmasında, geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri himayesinde Cenevre’de düzenlenen gayriresmî Kıbrıs toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, adada iş birliği kültürünü yaratmak üzere yeni adımlar atabilmek için Rum lider ile görüşmelerde bulunduğunu belirterek, “Kıbrıs Adası’nın geleceği için karşılıklı yarar sağlayacak konularda diyaloga ve iş birliğine her zaman açığım” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar Cenevre’deki toplantıda, 4 yeni sınır kapısının açılması, mayın temizleme çalışmaları, gençlik komitesinin kurulması, madem alanlarını da içeren çevre ve iklim değişikliği konuları, ara bölgede güneş enerjisi ve mezarlıkların restorasyonu gibi konulardaki girişimlerde ise uzlaşma sağlandığını belirterek, BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisinin atanmasına da onay verdiğini dile getirdi.

“KIBRIS TÜRK HALKININ ÖZDEN GELEN HAKKI OLAN EGEMEN EŞİTLİĞİ TEYİT EDİLMELİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar, adil ve kalıcı bir çözümün Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tanınması temelinde mümkün olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Türk halkı, kendi kurduğu devleti KKTC’de barış içinde yaşamak, gelişmek ve dünyayla bağ kurmak istiyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının temel haklardan mahrum bırakıldığını, doğrudan uçuş, ticaret ve temaslar gibi en basit insani haklara dahi erişemediğini vurguladı.

BM Genel Kurulu’nun her yıl düzenlenen oturumlarında yaptığı konuşmalarda uluslararası topluma defaten Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonların kaldırılması ve dünya ülkelerinin KKTC ile ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler kurması yönünde çağrı yapan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu büyük adaletsizliğe karşı sesimizi duymaları ve insan haklarımızın ihlali anlamına gelen bu konuda somut adımlar atılmasına yardımcı olmaları için uluslararası topluma yeni bir çağrıda bulunmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle Antalya Diploması Forumu’nda bulunuyorum. Bu bağlamda Sayın Erdoğan’a teşekkürlerimi sunmak istiyorum.”

Uluslararası toplumun Kıbrıs Rum yönetimini 1960 ortaklık devletinin yasal devamı olarak tanımasının, çözümsüzlüğün esas nedeni olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, bunun tarihi ve hukuki temelden yoksun olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının yıllardır maruz bırakıldığı siyasi ve ekonomik izolasyonun 1963 yılında başladığına işaret ederek, Rumların adayı Yunanistan’a bağlama hedefi (ENOSİS) doğrultusunda yüzlerce Türk köyüne saldırılar düzenlediğini, Kıbrıs Türk halkının zorla kamplara ve gettolara itildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bu süreçte BM Güvenlik Konseyi’nin 1964 yılında aldığı 186 sayılı kararla, Kıbrıs Rum yönetiminin ada hükümeti olarak tanınmasının Kıbrıs Türk halkının izolasyonunu daha da derinleştirdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1963’te ortak devlet yapısından silah zoruyla dışlandığını, 1960’ta kurulan ortaklığın Rum tarafı tarafından tek yanlı olarak gasp edildiğini ve ardından gelen saldırılar ve ambargolarla Kıbrıs Türk halkının izole edildiğini söyledi ve 1974’te ise Türkiye’nin müdahalesinin halkını soykırımdan kurtardığını kaydetti.

2004’teki Annan Planı referandumunda Kıbrıs Türk tarafının %65 oranında “evet”, Rum tarafının ise %76 “hayır” oyu verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, buna rağmen Rumların Avrupa Birliği’ne tüm ada adına kabul edilmesinin büyük bir adaletsizlik olduğunu belirtti. Bu süreçte verilen doğrudan ticaret ve uçuş sözlerinin tutulmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargo ve izolasyonların halen devam ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen, federal bir çözüm için nihai girişimin ise Temmuz 2017 yılında Crans Montana’da çöktüğünü anımsattı.

“GERÇEKÇİ YOL AB ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLETTİR”

Cumhurbaşkanı Tatar, federasyon temelindeki çözüm önerilerinin yıllardır sonuç vermediğini ve artık tükenmiş bir model olduğunu belirterek, Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı egemen eşit devlet temelinde çözümün tek gerçekçi yol olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Gerçekçi ve sürdürülebilir çözüm ancak, Ada’daki iki ayrı halkın, iki ayrı devlet temelinde iyi komşuluk ilişkileri içinde iş birliği ile mümkündür” dedi.

Kıbrıs Türk halkının izole edilmesinin siyasi değil, insan haklarına dair bir mesele olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı, bu izolasyonun derhal sona ermesi için uluslararası topluma çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı Tatar, “Halkımızın kendi bayrağı altında spor müsabakalarına katılabilmesi, doğrudan uçuşların yapılabilmesi en temel hakkıdır” dedi.

Kıbrıs Rum tarafının adanın yönetimi ve kaynaklarını Kıbrıs Türk halkı ile eşit bir şekilde paylaşma konusunda hiçbir arzusunun olmadığını defalarda gözlemlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının kendi hatası olmaksızın izolasyonlara maruz bırakılmaya devam ettiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, bu forumun günümüzden geleceğe bir köprü oluşturması, farklı uluslar ve halklar arasında sürdürülebilir bir ortam yaratılmasına yönelik çabaların güçlenmesine yardımcı olması temennisinde bulundu.

“42 yıl önce ilan edildiğinden bu güne Kıbrıs Türk halkının vatanı olan KKTC’nin uluslararası toplumda hak ettiği yere ulaşabilmesi için mücadele etmeye devam ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Haziran 2004’ten beri İslam İşbirliği Teşkilatında gözlemci üye olduğumuzu ve Kasım 2022’den bu yana ise anayasal ismiyle KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak kabul edildiğini dile getirdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nden adaya getirilen “Asrın Projesi” olarak nitelendirilen su temin projesine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, suyun Rum tarafı ile paylaşılması ve su konusunda iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Uluslararası toplum dünyanın diğer bölgelerinde iki devletli çözümlere destek verirken Kıbrıs Adası’nda gerçekte iki demokrasi ve iki devlet olduğunu neden göremiyor? Bu gerçekleri görmezden gelmek çözüm bulunmasına yardımcı olmayacaktır. Uluslararası topluma çağrım şudur: Kıbrıs Türk halkının sesini duyun! Bu adaletsizliği ve insanlık dışı izolasyonu sona erdirin! Haklarımızı geri verin!” şeklinde konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ulusal Mücadele Vakfı Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın anıt mezarını ziyaret etti

Published

on

By

Ulusal Mücadele Vakfı Mütevelli Heyeti üyeleri Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın anıt mezarını ziyaret etti.

Ulusal Mücadele Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, Aziz Gülbahar başkanlığındaki heyet, anıt mezarda saygı duruşunda bulundu ve son günlerde ortaya çıkan bazı yayınlara yönelik tepkisini ortaya koydu.

Ulusal Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın ömrünü halkına adamış örnek bir lider olduğunun altını çizerek, “O’na karşı yapılan her saygısızlık ve saldırı Kıbrıs Türk halkına yapılmış sayılır.” dedi.

“Ne yazık ki bir kez daha Kıbrıs Türk halkının maneviyatına ve değer yargılarına yönelik bir saldırıyla karşı karşıyayız.” diyen Gülbahar, bu saldırıların hedefine ulaşamayacağının altını çizdi.

Denktaş’a yapılan saldırıyı Kıbrıs Türk halkına yönelik bir saygısızlık olarak değerlendiren Gülbahar, “Bu fiil doğrudan hepimize yönelik bir hadsizlikten öteye geçemez. Ortada bir kitap ya da ifade özgürlüğü değil, doğrudan bu ülkenin lideri konumundaki Kurucu Cumhurbaşkanımıza ve hepimize yönelik bir suç bulunmaktadır. Söz konusu hadsizliği kınarken, adli makamlarımızı yasalar çerçevesinde gerekli işlemleri yapmaya davet ederiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gardiyanoğlu: Kalıcı ve günün koşullarına cevap verecek bir asansörler denetim tüzüğü hedefliyoruz

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası (KTMMO) Başkanı Ayer Yarkıner ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Görüşmede, Asansörler Denetim Tüzüğü ve ilgili mevzuatın güncellenmesine yönelik iş birliği konuları ele alındı.

Görüşmede konuşan Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, Asansörler Denetim Tüzüğü’nün ve ilgili yasal mevzuatın yenilenmesi konusunda gereken teknik desteğin verilmesi için Oda olarak işbirliğine hazır olduklarını kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ise, mevcut Asansörler Denetim Tüzüğü ve ilgili yasal düzenlemelerin artık günün ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, bu durumun Çalışma Dairesi Teknik Müfettişlerinin denetim çalışmalarında çeşitli zorluklara yol açtığını söyledi.

“21 bin işyeri ve 160 bin çalışanın bulunduğu bir ülkede, sadece 11 müfettişle iş sağlığı ve güvenliği ile kaçak işçi denetimi yapmak kolay değil” diyen Gardiyanoğlu, Bakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi Teşkilat Yasası’nı güncellediklerini ve kadro sayısını artırdıklarını belirtti. Aynı şekilde, Çalışma Dairesi Teşkilat Yasası’nın güncellendiğine işaret eden Gardiyanoğlu, kadro sayısının güçlendirildiğini ifade etti.

Gardiyanoğlu, Çalışma Dairesi teknik müfettişleri ve Makine Mühendisleri Odası temsilcilerinin ortak çalışması ile, kalıcı sürdürülebilir ve günün koşullarına cevap verecek bir tüzük oluşurmayı ve çalışma yaşamındaki mağduriyetleri gidermeyi hedeflediklerini önemle vurguladı

Devamını Oku

Kıbrıs

Dinçyürek, Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı

Published

on

By

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı.

Bakan Dinçyürek, şu ifadelerde bulundu;

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Devamını Oku

Trending

Reklam