Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Ardahan Üniversitesi’ni ziyaret etti, ilk dersi verdi

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ardahan Üniversitesi’ni ziyaret etti, 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, üniversitenin 15’inci yılında “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkünün Varoluş Mücadelesi” konulu ilk dersi verdi.

Tören, şehitler huzurundaki saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Üniversite tanıtım filmi, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan Kıbrıs tarihini anlatan video gösterimi ile devam eden törende, Cumhurbaşkanı Tatar’ın özgeçmişi okundu, konuşmalar yapıldı.

Öğrenciler adına konuşan Seher Işık, üniversitenin akademik yıl açılışına katılan Cumhurbaşkanı Tatar’a teşekkür etti, öğrenciler adına onur duyduklarını söyledi.

Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber de, üniversite olarak bugün tarihi bir gün yaşadıklarını ifade ederek, “büyük bir devlet adamı” dediği Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı üniversitelerinde ağırlamaktan onur duyduklarını söyledi.

Biber, üniversitenin 15 yıllık gelişimini anlatarak, yüzde yüz dolulukla eğitim veren üniversitenin, bölgenin gelişmesine yönelik yaptığı çalışmalar ile akademik başarıları anlattı.

Cumhurbaşkanı’na Ardahan ziyaretinde eşlik eden Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da, bir Ardahanlı olarak Ardahan’ın önemini ve tarihini anlattı, “Türklüğün kalesi” olduğunu söyledi.

Arıklı, Ardahan ile Kıbrıs arasındaki bağlara da işaret ederek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 7 Türk devleti içerisindeki “ikinci yaşlı devlet” olduğunu kaydetti.

Tarihin gördüğü en uzun varoluş mücadelesini sürdüren Kıbrıs Türk halkının hiç bir aşamada Türkiye’den kopmadığını anlatan Arıklı, 1974’te Türkiye’nin desteğiyle bağımsızlığını kazandığını ve devletini kurduğunu belirtti.

Arıklı, bağımsız devletini ilan eden KKTC’nin halen tanınma çalışmalarını sürdürdüğünü, “ne hikmetse KKTC sonrası ilan edilen devletlerin tanındığı ancak KKTC’nin tanınmaması için uğraş olduğuna” işaret etti.

Rumlar’la ortak bir devlet kurulması için uluslararası ısrarın sürdüğünü ancak Cumhurbaşkanı Tatar’ın büyük bir cesaretle ve Türkiye’nin desteğiyle iki devletli çözümü ortaya koyduğunu anlatan Arıklı, parti olarak Cumhurbaşkanını desteklediğini vurguladı.

Arıklı, Kıbrıs Türk halkının binlerce şehidin kanının olduğu vatan topraklarını hiç bir zaman bırakmadığını ve bırakmayacağını belirterek, Türkiye’nin de her aşamada KKTC’nin yanında olduğunu, kendilerinin de Cumhurbaşkanı Tatar gibi Anadolu’yu gezip haklı davalarını anlatmaya devam edeceklerini söyledi.

Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek de, Cumhurbaşkanı Tatar’a, Ardahan’da kendisi gibi büyük bir devlet adamını ağırlama şansı verdiğinden dolayı teşekkür etti.

Ardahan’ın doğası, hayvan varlığıyla önemli bir il olduğunu ifade eden Çiçek, Ardahan’a ziyaretiyle güç veren Tatar’a şükranlarını sundu.

“Kıbrıs” deyince, Rus işgali, Ermeni mezalimini yaşayan Ardahan halkının, Kıbrıs Türk halkının istiklal mücadelesini çok iyi bildiğini belirten Çiçek, Ardahan ile KKTC arasında turizm başta olmak üzere her alanda işbirliğini geliştirmek istediklerini söyledi.

Çiçek, pençe harekatında yaşamını yitiren şehirler ile bugün trafik kazasında yaşamını kaybeden vatandaşları da andığı konuşmasını, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yürüttüğü, KKTC’nin tanınma çalışmalarının sonuca ulaşmasını temenni ederek tamamladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, konuşmaların ardından “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkünün Varoluş Mücadelesi” konulu ilk dersi verdi.

Tatar, KKTC’nin geleceği için hep birlikte çalıştıklarını, bu ziyaretlerle de aradaki bağların daha da geliştiğini ifade ederek, bugün de tarihi Ardahan’da, milli mücadele ruhu ateşinin yakıldığı topraklarda gençlerle beraber olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, enerji başta olmak üzere Mavi Vatan’da önemli bir merkezde olan KKTC’nin, bağımsız bir Türk devleti olarak Türklüğün kalesi olduğunu vurguladı.

Türkiye ve KKTC olarak geleceğe daha güçlü bir şekilde yürünecekse KKTC’nin büyük önem taşıdığını belirten Tatar, hep birlikte milli değerlere sahip çıkmaya devam edeceklerini ve bu yolu Türkiye ile birlikte yürüyeceklerini söyledi.

Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz parçası olduğunu ifade eden Tatar, Türkiye’nin de güvenliği için Kıbrıs’ın her zaman büyük önem taşıdığını kaydetti.

Tatar, adanın Osmanlı devleti tarafından İngilizlere kiralandığını ancak ilhak edilmesi sonrası Kıbrıs Türk halkının büyük sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, adadaki Rum Yunan saldırılarını anlattı.

İngiliz döneminde adadaki nüfusun değişmesiyle adanın Yunanistan’a bağlanmak istediğini ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin girişimleriyle adada Kıbrıs Türk halkının ortaklığıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğunu anlatan Tatar, fakat “Enosis” hayalinden vazgeçmeyen Rum Yunan ikilisinin cumhuriyeti bozduğunu, Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin buna sessiz kalmayarak 1974’e Barış Harekatını başlattığını anlattı.

Kıbrıs Türk halkının da bunun sonrası devletini kurduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta 50 yıl federal çatı altında bir anlaşma bulunması için müzakerelerin sürdüğünü ancak sonuç alınamadığını kaydetti.

Tatar, bu kapsamda iki devletli yeni siyaseti ortaya koyduklarını ifade ederek, KKTC devletinin her alanda güçlü bir devlet olduğunu, uluslararası kısıtlamalara rağmen Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini tayin etme hakkı olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edeceğini belirtti.

“Asla 1974 öncesine dönmeyiz” diyen Tatar, her yerde “bağımsızlık özgürlük devlet ve anavatan Türkiye’nin varlığının önemini” anlatmaya devam ettiklerini söyledi.

Kıbrıs’ta bir anlaşmayı istediklerini, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü, KKTC devletinin yaşaması ve işbirliğine dayalı bir çözümü değerlendirebileceklerini ifade eden Tatar, iki devletin doğal kaynaklar, enerji konusunda işbirliği yapabileceğini kaydetti.

Milli davayı Türkiye ile birlikte yürüttüklerini ifade eden Tatar, KKTC’yi tarihe gömmeye hiç bir zaman onay vermeyeceklerini söyledi.

BM Genel Sekreterinin kişisel temsilcinin yeni yılda göreve başlayacağını ancak Kıbrıs Türk tarafı olarak egemenlik tanınmadan sonu belli olmayan bir sürece başlamayacakları konusundaki kesin tavırlarını ortaya koyduklarını ifade eden Tatar, yeni bir maceraya atılmayacaklarını dile getirdi.

Tatar, Ardahan Üniversitesi öğrencilerine başarılar da dileyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinde önemli bir yere sahip olacaklarına inanç belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber başkanlığındaki senato toplantısına da katıldı. Senato üyeleriyle bir araya gelen Tatar’a, Üniversite hakkında bilgilendirilme de yapıldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sunum sonrası yaptığı konuşmada, Ardahan’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, üniversiteye misafirperverliği için teşekkür etti, üniversitenin başarılarından dolayı yetkilileri kutladı.

Ardahan’ın Türkiye için önemine işaret eden Tatar, üniversitenin bölgeye hayvancılık yanında ekonomik ve siyasi olmak üzere her alanda katkı sağladığını, üniversite ile bölgeye hayat geldiğini belirtti.

Tatar, devletin Ardahan ve bölgeye verdiği değerin, bölgenin her alanda gelişmesine de katkıda bulunduğunu belirtti.

KKTC’nin de Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle her alanda geliştiğini, bağımsız bir Türk devleti olarak Doğu Akdeniz’de yerini aldığını belirten Tatar, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda da yerini aldığını vurguladı, milli birlik beraberlik için çalışmaların, kazanımların önemine vurgu yaptı.

Tatar, büyüyen gelişen Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte KKTC’nin de gelişimini sürdüreceğini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam