Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Bertan Zaroğlu ile görüştü

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hükümetin istifasının ardından yeni bir hükümet kurulup kurulamayacağını değerlendirmek üzere bağımsız milletvekilleri Hasan Topal, Mesut Genç ve Hasan Büyükoğlu ile bir araya geldi.

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar, Bertan Zaroğlu ile görüştü

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hükümetin istifasının ardından yeni bir hükümet kurulup kurulamayacağını değerlendirmek üzere bağımsız milletvekilleri Hasan Topal, Mesut Genç ve Hasan Büyükoğlu ile bir araya geldi.

Görüşmenin ardından bağımsız milletvekilleri adına açıklama yapan Hasan Topal Cumhurbaşkanıyla rutin bir görüşme yaptıklarını ve sürecin bundan sonra nasıl evrilebileceğini ele aldıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, öğleden sonra ise bağımsız milletvekili Bertan Zaroğlu’nu kabul etti.

Bertan Zaroğlu, Cumhurbaşkanı’nın bir kanaati olduğunu ve bu mecliste mevcut durumda bir hüküğmet olışmasının mümkün olmadığını belirterek, seçim kararının en son seçenek olduğunu, bunu da Cumhurbaşkanı’nın yasalar çerçevesinde değerlendirdiğini belirttti.

Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı almasının da hukuken mümkün olmadığını ifade eden Zaroğlu, yasalara göre 60 gün içinde Cumhurbaşkanı’nın gereğini yapacağını, önceden partilerin üzerine mtabık kaldığı tarihlerle ilgili bir karar geçirmesinin en doğru seçenek olacağını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, bağımsız milletvekillerinin görüşlerinin de parlamentonun yapısına bakıldığında yeni bir hükümetin çıkmayacağı yönünde olduğunu belirterek, “onlar da erken seçime gidilmesi görüşünü paylaştı “ dedi.

Tatar, güvenoyu alacak bir hükümet olmadığını, Anayasal yetkileri doğrultusunda bu süreci devam ettireceklerini söyledi.

Cumhurbaşkan’nın yetkisini daha erkenden kullanarak seçim tarihini erkene çekebilir şeklindeki eleştirileri de yanıtlayan Tatar, meclisin oturup daha erken bir tarih belirleyebileceğini, ancak kendi yetkilerinin 60 günden önceki bir kararı yaratmadığını belirtti.

Geçen hafta 26 Aralık tarihinin konuşulduğunu, bu hafta sonu yapılacak UBP Kurultayı’nın tamamlanması ve aradan 60 gün geçmesinin yasalarda belli olduğunu ifade eden Tatar, görülen en erken tarihin de 9 Ocak olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Meclis’te iki yasanın geçtiğini ve bunun kendini memnun ettiğini ifade ederek, Meclis’in bir irade olduğunu, ihtiyaç olduğu durumda toplanabileceğini ve bütçenin de normalde Ekim sonu başlaması gerektiğini anımsaatı.

Bütçenin bir yasa olduğunu ve ülke yönetimi ile harcamalar açısından bir gereklilik olduğunu da hatarılatan Tatar, bitçe çalışmalarının 2022 yılına kalacağını, seçimin erkene alınmasının gerekli olduğunu, yeni hükümetin eski hükümetin bütçesiyle yola devam etmesinin doğru olmayacağını da söyledi.

Tatar, bu nedenlerle Ocak ayı içerisinde bir seçimin en doğru karar olacağını, ancak kendisinin Meclis’te oluşturulacak bir mutabakat ile bir tarih belirlenmesi görüşünün devam ettiğini de belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Tarımda artık hastalık ve zararlılar erken tespit edilebilecek

Published

on

By

Tarım ürünlerinde hastalık ve zararlılara karşı üreticileri önceden uyaran sistem devreye girdi.

Tarımsal Araştırma Enstitüsü (TAE) tarafından yürütülen projede, kurulan iklim istasyonlarından alınan anlık bilgi, zararlı ve hastalık gelişimi için iklim koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda değerlendiriliyor. Hastalığa yol açacak iklim koşullarının oluştuğu sonucu çıkarsa, Genel Tarım Sigortası Fonu’nda kayıtlı bulunan tüm üreticilere önlem almaları için mobil telefondan uyarı gönderiliyor.

2025’te üreticilere hastalık ve zararlıların ortaya çıkması için koşulların oluştuğu yönünde 6 kez uyarı gönderildi.

Erken uyarı sisteminde, verim kaybını önlemek, ilaçlama maliyetini düşürme ve zirai ilaçların çevreye zararını azaltmayı engellemenin amaçlandığı kaydedildi.

TAE Müdürü Cem Karaca, Türkmenköy, İnönü, Akıncılar ve Güzelyurt’ta nem, yağış, don, sıcaklık, rüzgar, hava tahminlerini toplayan ve işleyen iklim istasyonu kurduklarını, 2025’te bağ yetiştiriciliği yapılan Mehmetçik-Karpaz, Esentepe-Tatlısu bölgeleri için de iki istasyon kurmayı hedeflediklerini kaydetti.

Karaca, zararlı ve hastalıkların ortaya çıkışı ve hedef alınacakları zaman dilimiyle ilgili bilimsel veri toplamanın projenin önemli bir bacağı olduğunu kaydetti

“Sistemli bir yapı kurmak istedik” diyen Karaca, Türkiye’den uzmanlarla çalıştıklarını ifade etti.

Amaçlarının gereksiz ilaç kullanımını azaltmak ve çevreye olan zararı ortadan kaldırmak olduğunu belirten Karaca, “Sistem bu yıl devreye sokuldu ancak çalışmanın kapsamını genişletmek istiyoruz” dedi.

Sistemin Bağ ve patateste devreye soktuklarına işaret eden Karaca, “Bu yıl patates ve bağda üreticilere 6 kez külleme ve salkım güvesiyle ilgili uyarı mesajı gönderildi” dedi.

Hastalık ve zararlıların gelişim koşullarını bilmediği için gelişi güzel 10-15 günde ilaç atan üreticilerin bulunduğunu ifade eden Karaca, “Üretici gereğinden fazla ilaç atmış, üreticilerin kendisini daha fazla ilaç ortamına sokmuş olur, çevreye doğal dengeye zarar verirmiş olur” dedi.

Ziraat Yüksek Mühendisi ve proje sorumlusu Ayda Konuksal, zararlı ve hastalık için uygun koşullar oluşsa dahi söz konusu bölgelerdeki bitkinin durumunun da yerinde incelenmesi gerektiğini ifade etti.

Konuksal, “Sistem üzüm için risk gösteriyor olabilir ancak ağaç henüz yaprak açmamışsa ilaç atılmaması gerekiyor” dedi.

Konuksal, üzümde erkenci ve geçci çeşitler bulunduğunu, ağaçların yaprak açmasının bölgelere göre da farklılık gösterebileceğine dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.

Tahıldaki hastalık ve zararlılarla ilgili çalışmalarını 15 yıl önce başlatıldığını ifade eden Konuksal, yüzde 30-40’a kadar verim kaybına neden olan Hesse sineğinin erken uyarı çalışması kapsamında olduğunu ifade etti. Hesse’nin yumurtadan çıkışının ardından kök boğazına inmesine kadar çok kısa bir süre bulunduğunu, Hesse için yapılan ilaçlamanın daha etkili olabilmesi için söz konusu kıssa sürenin yakalanması gerektiğini anlattı. Konuksal, Hesse için ilaçlamanın genellikle geç, sineğin kök boğazına indikten sonra yapıldığını söyledi.

“İlaçlamalar tamamen bilinciz yapıldığında yapılan ilaçlamadan istenilen sonuç alınamıyor” diyen Konuksal, zararlılara karşı etkin mücadele için zararlı ve hastalıklarla ilgili yerel bilimsel veriye gerek olduğunu kaydetti.

Konuksal, “Sinek ne zaman çıkış yapar? bizim iklimde gelişimi nasıldır? Bu projeyle bu verileri de toplamayı amaçlıyoruz” dedi.

Erken uyarı sistemine zeytin, patates, üzüm, harup ve arpayı uyarlamayı planladıklarını kaydeden Konuksal, söz konusu ürünlerde hangi hastalık ve zararlılar var, önce bunu tespit edeceğiz, zararlının çıkış zamanı, yumurta bırakma zamanını tespit etmek gerekiyor” dedi.

Amaçlarının boş yere ilaç atılmasını en aza indirgemek, zirai ilaçların çevreye etkisini azaltmak, boş yere ilaçlama yapılmasının önüne geçilerek üreticinin maliyetini düşürmek olduğunu kaydeden Konuksal, yanlış zamanda yapılan ilaçlamayla yararlı böceklerin ölümünün engellenmesi olduğunu söyledi.

Bilimsel çalışmaların tamamlanmasıyla, bölgelere göre uyarılar yapılabileceğini kaydeden Konuksal, zararlı ve hastalıkların ortaya çıkmasında bölgeler arasında bir veya iki hafta farklılık görülebileceğini kaydetti.

Zeytin sineğinin ne zaman etkili olduğu konusunda kitabi bilgilerinin bulunduğunu ancak yerel bir araştırma bulunmadığını örnek veren Konuksal, zararlı ve hastalıklarla ilgili yerel araştırmalardan bilgi edindikçe sisteme dahil edileceğini anlattı.

Devamını Oku

Kıbrıs

TC Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli: Ada’daki iki taraf arasındaki iş birliği kültürünün geliştirilmesine çabalarımızı sürdüreceğiz

Published

on

By

 

TC Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, 16-17 Temmuz’da New York’ta tertiplenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayriresmi Toplantısı’na yönelik, “Türkiye olarak önümüzdeki süreçte de Ada’daki iki taraf arasındaki işbirliği kültürünün geliştirilmesine yönelik çabalarımızı iyi niyetle ve Kıbrıs Türk tarafıyla yakın istişare halinde sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Keçeli, New York’ta tertiplenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayriresmi Toplantısı’na ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.

Mart ayında Cenevre’de düzenlenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayriresmi Toplantısı’nda, iki halkın yararına işbirliğinin geliştirilebileceği alanların ele alındığını ve bu çerçevede 6 başlık üzerinde mutabık kalındığını hatırlatan Keçeli, 16-17 Temmuz’da New York’ta tertiplenen ikinci toplantıda, aradan geçen dört ayda söz konusu işbirliği başlıklarında kaydedilen gelişmelerin gözden geçirildiğini belirtti.

Keçeli, bu çerçevede, Gençlik Teknik Komitesi’nin kurulması, mezarlıkların restorasyonu ile çevre ve iklim değişikliği başlıklarında arzu edilen düzeyde ilerlemenin sağlanabildiği, Ada’daki mayınların temizlenmesi başlığında ise tarafların çalışmalara başlanmasına imkan sağlayacak mutabakata çok yakın olunduğu ve sadece bazı teknik ayrıntıların nihaileştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Mart ayında tespit edilen 6 başlıktan kalan diğer ikisi olan dört yeni sınır kapısının açılması ve Ara Bölge’de güneş enerjisinden elektrik üretimi konularında ise Birleşmiş Milletlerin (BM) tüm gayretleri ve Türk tarafının tüm yapıcı çabalarına rağmen ilerleme kaydedilmesinin henüz mümkün olamadığını belirten Keçeli, şunları kaydetti:

“Sınır kapıları konusunda Türk tarafı BM tarafından toplantıda sunulan uzlaşı önerisini iyi niyetli bir yaklaşım sergileyerek kabul etmiş olsa da Rum tarafının her aşamada yeni koşullar öne sürmesi, sözünde durmaması, yıllardır tekrar ettiği ve kabul görmeyen bazı önerileri ısrarla yeniden gündeme getirmesi sonuca ulaşılmasını imkansız kılmıştır. Keza, Ara Bölge’de güneş enerjisinden elektrik üretimi alanında da Rum tarafının uzlaşmaz tutumu ilerlemenin önündeki yegane engeli oluşturmuştur. Bu iki alanda ilerleme sağlanmasına yönelik görüşmeler önümüzdeki dönemde Ada’da taraflar arasında, BM Genel Sekreteri’nin (Antonio Guterres) Kıbrıs konusundaki Şahsi Temsilcisi Cuellar’ın (Maria Angela Holguin Cuellar) desteğiyle devam edecektir.”

Sözcü Keçeli, New York toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis’in sivil toplum angajmanına yönelik bir istişari mekanizma oluşturulması, kültürel eserlerin değişimi, hava kalitesi yönetimi ve mikroplastiklerden kaynaklanan kirlilikle mücadele olmak üzere dört yeni işbirliği alanı üzerinde çalışılması konusunda mutabık kaldığını, bu yeni başlıklara dair görüşmelerin de ilerleyen dönemde Ada’da yapılacağını bildirdi.

Guterres’in, eylülde BM Genel Kurulu yüksek düzeyli haftası marjında iki liderle üçlü bir görüşme gerçekleştirmesinin ve yıl sonuna kadar da üçüncü bir genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantı düzenlenmesinin öngörüldüğünü aktaran Keçeli, “Türkiye, KKTC tarafıyla yakın eşgüdüm ve istişare halinde, New York toplantısına, Cenevre toplantısında da olduğu gibi Ada’daki iki devletin arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde kayda değer adımların atılabilmesini sağlamak amacıyla katılmıştır. Dört yeni işbirliği alanı üzerinde uzlaşılabilmesi, Ada’daki komşu iki devletin ileride çözüm sonrasında da girişeceği işbirliğinin zeminin hazırlanmasına hizmet etmektedir.” ifadelerini kullandı.

Keçeli, öte yandan, Rum tarafının “işbirliği” kelimesini dahi telaffuz etmeye yanaşmadığı bir atmosferde bu gibi sınırlı kazanımların dahi ancak büyük gayretler sonucunda elde edilebildiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

“İki halkın gündelik hayatına doğrudan ve olumlu etkisi olacak, yeni sınır kapılarının açılması gibi alanlarda Rum tarafının uzlaşmaz tutumunun ilerlemeyi engelliyor olması üzüntü vericidir. Rum tarafının bu zihniyeti, Kıbrıs meselesinde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonunun dışında bir çözümün neden mümkün olmadığını da esasen son derece net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye olarak önümüzdeki süreçte de Ada’daki iki taraf arasındaki işbirliği kültürünün geliştirilmesine yönelik çabalarımızı iyi niyetle ve Kıbrıs Türk tarafıyla yakın istişare halinde sürdüreceğiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Kamu-Sen Sosyal Sigortalar Dairesi’nin İskele şubesinde tam gün greve gitti

Published

on

By

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), Sosyal Sigortalar Dairesi’nin İskele binasında uzun süredir devam eden lağım sularının bina içerisine girmesi sorunu konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hiçbir önlem almadığı gerekçesiyle greve gitti.

Grev tam gün uygulanacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam