Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar Dr. Fazıl Küçük’ü andı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, ölümünün 38. yıldönümünde saygı, sevgi ve minnetle andı.

Tatar, “Dr. Fazıl Küçük, Kıbrıs’ta Türklük direnişinin meşalesini ateşlerken, bu direnişin hâlâ daha geçerliliğini koruyan temel ilkelerini de ortaya koymuştur” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ün ölümünün 38. yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Tatar, Rum-Yunan liderliği tarafından yürütülen ve 1940’lı yıllarda doruğa tırmanan “Enosis” mücadelesine karşı dava arkadaşlarıyla birlikte harekete geçen Dr. Fazıl Küçük’ün, Kıbrıs’ta Türklük direnişinin meşalesini ateşlerken, bu direnişin hâlâ daha geçerliliğini koruyan temel ilkelerini de ortaya koyduğuna işaret etti.
Tatar, “Bu temel ilkeler, Dr. Fazıl Küçük’ün belirttiği gibi ‘Kıbrıs Türkü, Türkiyesiz var olamaz’ ve ‘Kıbrıs davası, Türkiyesiz halledilemez’ ilkeleridir. Bu ilkeler, bugün dahi rehberimiz olup mücadelemize güç vermektedir” ifadelerini kullandı.
Bunun farkında ve bilincinde olan Rum-Yunan ikilisinin, emperyalist güçler ve içlerindeki uzantılarının, Kıbrıs Türk halkını Türkiye’den koparmak, yalnızlaştırmak ve azınlık durumuna düşürmek için geçmişten bu yana her yolu ve yöntemi kullandığına işaret eden Tatar, şöyle devam etti:

“HİÇ BİR ZAMAN GERÇEKLEŞMEYECEK HAYALLERİ…”

“Hayalleri ise Kıbrıs’ı ve Doğu Akdeniz’i ele geçirmektir. Ama bu hayal, hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir. Kıbrıs, ikinci bir Girit olmayacaktır.
Anavatan Türkiye’den aldığımız destekle KKTC, daha da güçlü bir konuma gelmektedir. Dr. Fazıl Küçük’ün işaret ettiği gibi bize düşen görev, Türkiye’ye ve ulusal davamıza daha sıkı sarılmaktır.
Kıbrıs’ı Helen Adası yapmak isteyen Rum-Yunan ikilisinin yanı sıra, İngiliz Sömürge Yönetimi’ne karşı da verilen mücadelede Dr. Fazıl Küçük, bu mücadelenin ön saflarında halkına önderlik ederken, her zaman halkı ile iç içe olmuş, her türlü fedakârlıkta bulunmuştur. Dr. Fazıl Küçük’ün kurduğu Halkın Sesi gazetesinin, mücadelemizin sesini duyurmak adına verdiği hizmetleri de unutmamak gerekir.
Enosis’i gerçekleştirmek için 1955 yılında EOKA terör örgütü silahlı eylemlere başladığında, köylerimiz yakılıp yıkıldığında, masum insanlarımız katledildiğinde, Dr. Fazıl Küçük yine ön saflarda yer alarak mücadelenin önderi olmuş ve verilen bu mücadele sonrasında Kıbrıs Türk halkı, 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki eşit ortağından biri olmuştur.

DR. KÜÇÜK VE DAVA ARKADAŞLARININ GAYRETLERİ UNUTULAMAZ”

1960 antlaşmalarında Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin adaya gelmesinin kabul edilmesinde, Dr. Fazıl Küçük ile dava arkadaşlarının gayretleri de unutulamaz.
Rum-Yunan ikilisi, 1963 yılının aralık ayında Enosis hedefli olarak başlattığı Kanlı Noel saldırılarında halkımızı katliamdan geçirip Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla dışlarken; mücadelenin ön saflarında yine Dr. Fazıl Küçük vardır. Halkımız o karanlık günlerden, sahip olduğu direniş azmi ve Türkiye’ye olan sarsılmaz bağlılığıyla 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta barış içinde yaşamak, Türk askerinin Anamur’da beklemesiyle değil, Kıbrıs sokaklarında dolaşmasıyla mümkündür” diyen Dr. Fazıl Küçük’ün bu öngörüsünün, 20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs Barış Harekâtı ile gerçekleştiğini ve tüm Kıbrıs’a barış geldiğine işaret etti.
Kıbrıs Türk halkının bugün kendi vatanında, kendi devletinde, mücahit ile Mehmetçiğin korumasında özgür ve bağımsız olarak yaşadığına işaret eden Tatar, “Bunu da Dr. Fazıl Küçük ile dava arkadaşlarına, şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz” dedi.
Dr. Küçük ve dava arkadaşlarının, kendisini Kıbrıs’ın tek sahibi ve tek hâkimi olarak gören, Kıbrıs Türk halkını yok etmek isteyen Rum zihniyetine karşı mücadele ederken, Rum zihniyetinin değişmediğini ve hâlâ daha aynen devam ettiğini ifade eden Tatar, şunları kaydetti:

“RUM ZİHNİYETİ DEĞİŞMEDİ”

“Bu zihniyete göre; ‘Kıbrıs Türk halkı azınlıktır, egemenlik, siyasi eşitlik ve ayrı devlet hakları yoktur’. Yine bu zihniyete göre; ‘Türkiye’nin garantörlüğü kaldırılmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan gitmelidir’.
Bu dayatmaları geçmişte kabul etmedik, şimdi de kabul etmiyoruz ve gelecekte de kabul etmeyeceğiz. Tüm dünya bunu bilmelidir.

Kıbrıs konusuyla ilgili 1968 yılında başlayan ve yıllarca devam eden müzakere süreçlerinin tümü, Rum tarafının olumsuz ve uzlaşmaz tutumuyla sonuçsuz kalırken, özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana’da federasyona dayalı çözüm şeklinin çöktüğü, bunu görüşmenin bir anlamının kalmadığı ve BM parametrelerinin artık değişmesi gerektiği net bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Bu doğrultuda, Kıbrıs gerçekleri de dikkate alınarak Türkiye’nin desteğiyle egemen iki devlete dayalı çözüm şekli gündeme getirilmiştir. Bu çözüm şekli de ilk kez Cenevre’de müzakere masasına konulmuştur. Rum tarafına bir antlaşma için diyalog çağrılarımız devam ederken; temennimiz, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olacak olan bu çözüm şeklinin hayata geçirilmesidir.
Dr. Fazıl Küçük, ‘Bütün mücadelemizin hedefi, halkımızın menfaatlerini müdafaa etmektir’ derken, bu hedef değişmemiştir.

“HEDEFİMİZ”

Hedefimiz; devletimiz ile halkımızın özgürlüğünü korumak, 1974 öncesinin karanlık günlerine dönmemek, halkımızın ve gelecek nesillerin vatan bilinen bu topraklarda sonsuza dek özgür ve korkusuz olarak yaşamasını sağlamak, şehitlerimizin emanetini korumaktır.
Aziz liderimiz; cennette, mücahit ve Mehmetçiklerimiz ve tüm şehitlerimizle birlikte bizi izlediğinizi biliyoruz. Rahat uyuyun. KKTC sonsuza dek yaşatılacak, Kıbrıs Türk halkı Rum’un azınlığı olmayacak, Türkiye ile birlikte mücadelemiz devam edecektir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Batı Şeria’ya düzenlediği hava saldırısında can kaybı 10’a yükseldi

Published

on

By

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Tubas kentinin Tammun beldesine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 10’a yükseldi.

Filistin Sağlık Bakanlığından saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun, Tubas kentinin Tammun beldesine düzenlediği hava saldırısında 10 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Bakanlık açıklamasında, yaralı sayısına ilişkin ise bilgi verilmedi.

Filistin Kızılayı, daha önce yaptığı açıklamada, Tammun beldesine düzenlenen saldırıda 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 kişinin ise ağır şekilde yaralandığını duyurmuştu.

İsrail ordusu ise Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tammun beldesinde insansız hava aracı (İHA) ile “silahlı bir grubun hedef alındığını” ileri sürmüştü.

Devamını Oku

Dünya

Tayvan’da 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi

Published

on

By

Tayvan’da ülkenin güneybatısındaki Çiayi ilinde sabah saatlerinde 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi.

Merkezi Meteoroloji Bürosundan (CWA) yapılan açıklamada, merkez üssü Çiayi il merkezinin 40,5 kilometre güneydoğusundaki Dapu ilçesi olan depremin, yerin 10 kilometre derinliğinde kaydedildiği belirtildi.

5,6 büyüklüğündeki depremin, 21 Ocak’ta Çiayi ilinin Dapu ilçesinde meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremin artçı sarsıntılarından olduğu aktarıldı.

Depremin ardından büyüklüğü 3,2 ile 4,3 arasında 5 artçı sarsıntı tespit edildi.

Çiayi ili, 21 Ocak’ta 6,4 büyüklüğündeki depremle sarsılmış, maddi hasara da yol açan depremde 27 kişi yaralanmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Washington yakınlarında uçak ile helikopter çarpıştı

Published

on

By

ABD’nin başkenti Washington yakınlarındaki Ronald Reagan Havalimanı civarında ticari uçak ile askeri bir helikopter havada çarpışarak düştü. Nehre düşen uçakta 60 yolcu ile 4 mürettebatın bulunduğu açıklandı. Kurtarma çalışmalarında 19 kişinin cansız bedeni çıkarıldı.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Ronald Reagan Havalimanı yakınlarında bir uçak ile askeri helikopter çarpıştı.

American Airlines’a ait ticari uçak ile askeri helikopter çarpışmanın ardından Potomac Nehri’ne düştü.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Uçak ile helikopterin havada çarpıştığı anlara ilişkin bazı görüntüler sosyal medyaya yansırken, havalimanındaki tüm uçuşlar acilen durduruldu ve bölgede güvenlik önlemleri alındı.

Potomac Nehri’ne düşen uçakta kaç yolcu olduğu ve yolcuların durumuna ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Ronald Reagan Havalimanı ve Potomac Nehri çevresine çok sayıda polis, sağlık ve diğer kurtarma görevlisinin sevk edildiği anlar ekranlara yansıdı.

Havanın ve nehrin oldukça soğuk olması nedeniyle kurtarılması muhtemel kazazedelerin nehirden çıkarılabilmesi için görevlilerin zamanla yarıştığı belirtildi.

Beyaz Saray Sözcüsünden açıklama
Öte yandan, Fox News kanalındaki canlı yayında olayla ilgili kısa bir açıklama yapan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın olayla ilgili olarak bilgilendirildiğini ve gelişmeleri anlık olarak takip ettiklerini söyledi.

Leavitt, ticari bir uçak ile askeri bir helikopterin çarpıştığını teyit ederek, “trajik olayla ilgili gelişmeleri anlık olarak takip ettiklerini” kaydetti.

Uçakta 60 yolcu ile 4 mürettebat vardı
Diğer yandan, Amerikan medyasına açıklama yapan American Airlines yetkilileri, Kansas’tan Washington’a gelen uçakta 60 yolcu ile 4 mürettebatın bulunduğunu kaydetti.

ABD medyasına konuşan Pentagon yetkilileri ise düşen askeri helikopterde 3 askeri personelin bulunduğunu, ancak herhangi bir üst düzey yetkilinin olmadığını bildirdi.

Trump’tan açıklama
Olayla ilgili yazılı açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, kazayla ilgili gelişmeleri yakından izlediğini ve insanların kurtulması için dua ettiğini ifade etti.

Olaya ilk müdahaleyi yapan görevlilere teşekkür eden Trump, gelişmeler oldukça bunları paylaşacaklarını kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam