Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Girne Üniversitesi’nde yeni akademik yılın ilk dersini verdi

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Girne Üniversitesi’nin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı ve “İki devletli çözüm” konulu akademik yılın ilk dersini verdi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel’i ve Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Suat Günsel’i yükseköğretime yaptıkları katkılardan dolayı tebrik ederek, yeni akademik yılın hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün geçmişte çok acılar çektiğini belirterek, özgürlük ve varoluş için direndiğini, garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin müdahalesiyle özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuştuğunu söyledi.

Federal temelde çözüm için yıllarca müzakereler gerçekleştirildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının antlaşmadan kaçan taraf olduğunu ifade etti.

Gelinen aşamada Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa bunun iki devletli bir çözüm olacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başarılı bir şekilde kurum ve kuruluşlarıyla yoluna devam ettiğine vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yasama, yürütme ve yargısıyla demokratik anlayışıyla kökleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözüm modelinin Kıbrıs Türkü’nün varlığını, hakkını ve hukukunu koruyacağını kaydetti.

Çoğunluğun azınlığı yöneteceği ve garantör ülke Türkiye’nin yer almadığı Avrupa Birliği içerisinde federasyon temelinde bir antlaşmanın Türkiye’nin garantörlüğünün son bulması ve Türk askerinin adadan çekilmesine neden olacağını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi ve Gök vatanda Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin haklarının savunulması için en doğrusunun iki devletli çözüm olduğunu aktardı.

Kıbrıs Türkü üzerinde baskı ve oyunlar bulunduğunu, geçmişte Kıbrıs Türkü’ne yapılanların şu an Gazze’de yaşandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin etkisiz kaldığını görüyoruz. Kınıyorlar ancak katliamlar devam ediyor” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün geleceği, huzuru, bağımsızlığı ve hakları için devletinden vazgeçmemesi gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ortadan kalkması durumunda Kıbrıs Türkü’nün Akdeniz’deki enerji kaynaklarından yararlanamayacağını ve Türkiye’nin haklarına da müdahale edileceğini vurguladı.

Kıbrıs Türkü’ne uygulanan ambargo ve izolasyonlara rağmen iş insanlarının riskleri göze alarak yatırım yaptığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bu başarıların altyapının ve devletin güçlenmesini sağlayan gelişmeler olduğunu kaydetti.

Girne Üniversitesi ve Yakın Doğu Üniversitesi’nin bu başarılarından ikisi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, yükseköğretimde yapılan yatırımlar ve verilen eğitimle gurur duyduğunu dile getirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 144 farklı ülkeden öğrencinin üniversitelerde öğrenim gördüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, ülkede uluslararası ve iyi kalitede verilen eğitimin, ülke tanıtımı açısından önemli olduğuna dikkat çekti.

Ülkedeki üniversitelerden mezun olanların dünyanın farklı ülkelerinde çalıştığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, üst düzey görevlerde çalışanlarla yurtdışı ziyaretlerinde görüşme fırsatı bulduklarını kaydetti.

Yurtdışında yaşayan Kıbrıs Türkü’nün vatanı için çalıştığını ve tek yürek olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, amaçlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çatısı altında bağımsızlığı ve hür iradeyi yaşatmak emin adımlarla geleceğe yürümek olduğunu aktardı.

Üniversiteden mezun olanların her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile kardeşlik bağları kurmasını isteyen Cumhurbaşkanı Tatar, “İletişim çağında üniversiteleriyle, arkadaş ve öğretmenleriyle irtibatlarını kesmesinler. Bilgi ocağında kendinizi geliştirin ve yenileyin” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam