Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Güçlünün güçsüzü ezmediği, çocukların, masum insanların savaşta yitirilmediği, çok daha adil bir dünya mümkün

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Güçlünün güçsüzü ezmediği, çocukların, masum insanların savaşta yitirilmediği, tüm dünya çocuklarının gülümsediği çok daha adil bir dünya mümkün.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle mesaj yayımladı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın mesajı şöyle:

“Uluslararası arenada çatışmaların sona erdirilmesi ve küresel barışın teşvik edilmesi amacıyla, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve her yıl kutlanan Dünya Barış Günü’nü bu sene de ne yazık ki küresel ölçekte devam şiddet, savaş ve terör olaylarının gölgesinde geçiriyoruz.

On yıllar boyunca terörün en şiddetlisine maruz kalmış, bu nedenle barış denen kavramın değerini iyi bilen Kıbrıs Türk halkı, bugün kendi devlet çatısı altında tarih boyunca yaşadıkları zorluklara rağmen kimliğini, kültürünü ve varlığını korumakta; yeni nesillere huzur ve güven içinde gelecek sunmak için mücadelesini sürdürmektedir.

Anavatan Türkiye, uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 sabahı başlattığı Barış Harekâtı, on yıllarca süren EOKA terörünün son bulduğu, Kıbrıslı Türklerin özgürlüğe kavuştuğu gündür.

Dönemin Türkiye Başbakanı, nam-ı diğer Karaoğlan, rahmetli Bülent Ecevit’in 20 Temmuz günü ifade ettiği gibi, Barış Harekâtı, sadece adadaki Türklere değil, Rumlara da barış ve huzur getirmiştir.

Yarım asra yakın bir zamandır barışın hüküm sürdüğü Kıbrıs’ta en büyük gayemiz; gelecek nesillerin bu barış ve güvenlik ortamında yaşamlarını sürdürmesi; Kıbrıs Türk halkına yönelik insan haklarına aykırı, çağ dışı izolasyon ve kısıtlamaların son bulmasıdır.

Dünya Barış Günü, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik taraflar arasında diyalogun artırılması için bizlere bir fırsat sunmaktadır. Kıbrıs Türk halkının özünde var olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün tanınması ve bu yolla Ada’daki iki mevcut devlet arasında bir iş birliği ilişkisini tesis etmek üzere Cenevre’de Anavatan Türkiye ile tam bir fikir ve eylem birlikteliği içerisinde tüm dünyaya deklere ettiğimiz yeni siyasetimize sahip çıkmak gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluğumuz olacaktır.

Kıbrıslı Türklerin müktesep haklarının, egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyidiyle bir çözüme ulaşacak Kıbrıs meselesi, bölgenin ve dünyanın barışına yönelik çabaların da bir parçası olarak ele alınmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, insanlık, tarih boyunca savaşın yıkıcı etkilerini deneyimlemiş ve acımasız sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ancak, bu deneyimler bize savaşın ne kadar vahşi ve anlamsız olduğunu hatırlatırken, aynı zamanda barışın ne denli değerli ve gereklilik olduğunu da vurgulamaktadır. Bu nedenledir ki barış; insanlığın potansiyelinin en yükseğine ulaşmasını sağlayan bir zemindir. Kıbrıs Türkü, barışın ne demek olduğunu yaşadığı acılardan kavramış bir halktır.

Bizler, barış ve güven içerisinde özgür bir halk olarak yaşamanın ne tür mücadeleler sonucu kazanıldığını asla unutmayacağız. Güçlünün güçsüzü ezmediği, çocukların, masum insanların savaşta yitirilmediği, tüm dünya çocuklarının gülümsediği çok daha adil bir dünyaya ulaşmanın mümkün olduğunu vurgularken, diplomasi, diyalog, eğitim gibi araçların, barış inşasının en önemli gücü olacağını hatırlatmakta fayda görüyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam