Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Hristodulidis iki yüzlü bir siyaset izliyor

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Nikos Hristodulidis’i masada “uzlaşı” deyip, adada Kıbrıs Türk halkını köşeye sıkıştırmaya çalışmak ve iki yüzlü bir siyaset izlemekle eleştirdi.

Hristodulidis’in izlediği politikalara ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Rum lider Nikos Hristodulidis’in söylemlerini hayretle izliyorum. Cenevre’de BM Genel Sekreteri’nin huzurunda verdiği sözleri, adaya döner dönmez unuttu” dedi.

Tatar “Hristodulidis şimdi çıkıp basının karşısında ‘elimizde anahtar var, stratejimiz var’ diyor. Peki, o anahtar hangi kapıyı açıyor? O anahtar, Kıbrıs Türk Halkının temel insan haklarının gasp edildiği, haksız ve hukuksuz izolasyonların sürdüğü kapıyı açıyor. Ancak Kıbrıs Türk halkı artık o kapıdan geçmeyecek çünkü Kıbrıs Türk Halkı, kapının eşiğinde kandırılarak bekletilmekten bıktı, aynı oyun defa defa üzerimizde oynandı. Zaman başkalarını memnun etme zamanı değil, zaman Halkımızın iradesini ileriye taşıma zamanıdır” ifadelerini kullandı.

– “Cenevre’de BM Genel Sekreteri’nin huzurunda verdiği sözleri, adaya döner dönmez unuttu”

Hristodulidis’in, Cenevre’ye giderken ‘müzakereleri kaldığı yerden başlatacak 5 maddelik öneriyle gidiyorum’ diyerek kendi halkını büyük beklentilerle manipüle ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Peki, orada ne sundu? 20 Ocak’ta ‘paket’ diye duyurduğu, sözde 8 maddeyi yeniden okudu. Ardından Genel Sekreter’in Yardımcısı DiCarlo’nun önerisini çalmaya da teşebbüs etti. Geçtiğimiz Pazartesi gününden itibaren söylediklerine, sızdırdıklarına baktığımda görüyorum ki, çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

Hristodulidis’in genel tutumunun uzlaşıdan, çözümden yana olan bir liderin tavrı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar “Masada ‘uzlaşı’ deyip, adada ‘Kıbrıs Türk halkını daha fazla nasıl baskı altına alırım’ güdüsüyle hareket etmek, diplomasi değil, maskeli bir oyundur. Kıbrıs Türk Halkı bu oyunu defalarca izledi. Crans Montana’da da aynı senaryoyu oynadılar. Masada söylediklerini adaya döner dönmez unutan bir liderle karşı karşıyayız” dedi.

Tatar değerlendirmesini şu sözlerle sürdürdü:

“Rum lider, ‘Kıbrıs Türk tarafı çözümü reddediyor’ diyerek uluslararası kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Gerçek ise bambaşka. Kıbrıs Türk Halkı, müzakere yoluyla bulunacak bir uzlaşıya taraftır. Ancak egemenliğinden, devletinden vazgeçip Rum’u ikna çabası içine girerek, karşı tarafın istediği tek egemenliğe dayalı bir uzlaşı müzakeresine girmeyecektir.

Hristodulidis’in hedefi, Kıbrıs Türk Halkını Rum egemenliği altına almaktır. Bu, çözüm arayışı değil, dayatma siyasetidir. Hristodulidis, Crans Montana’dan bu yana değişen tek bir söylem geliştirmemekle kalmayıp tek hedefi kendisini mağdur gösterip, Kıbrıs Türk Halkını kendince baskı altında tutmaktır. Ama bilsin ki, Kıbrıs Türk Halkı bu oyuna gelmeyecektir.

Hristodulidis’in algı operasyonlarına paralel söylemler geliştiren adayların varlığı, seçim sürecinde dikkatle izlenmelidir. “Seçilirsem Rum tarafının beklentilerini karşılayacağım” izlenimi veren bu adayların halkımıza nasıl bir gelecek vadettiğini sorgulamak zorundayız. Rum liderin baskıcı siyasetini Kıbrıs Türk halkının egemenlik talebine bağlama cüretinde bulunanlar emin olsunlar, karşılarında haklarını talep eden halkımızı bulacaklar.”

“Rum liderin tükenmiş federasyon ısrarı, Kıbrıs Türk Halkını Rum egemenliği altına almayı amaçlayan bir oyundan ibarettir” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının iradesini ve haklarını, Rum liderin belirleyeceği bir çerçeveye sıkıştırmanın, çözüm değil teslimiyet olduğunu kaydetti. Tatar, “Kıbrıs Türk halkı, eğer karşı tarafta da uzlaşı iradesi varsa kendi devletini, egemenliğini ve iradesini koruyarak müzakere masasında yerini alacaktır. Bu Halk, Rum tarafının tahakküm teşebbüslerine teslim olmayacak kadar güçlüdür” ifadelerini kullandı.

– Hristodulidis masada ‘uzlaşı’ diyor”, adaya döndüğünde halkımızı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor

Rum lider Hristodulidis’in iddialarının sadece Kıbrıs Türk tarafını hedef almadığını, aynı zamanda kendi halkını da yanıltma çabasının bir uzantısını teşkil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Masada ‘uzlaşı’ deyip, adada ‘Kıbrıs Türk Halkını köşeye sıkıştıracağım’ demek, iki yüzlü bir siyasetin göstergesidir” vurgusunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle noktaladı:

“Kıbrıs Türk halkı olarak biz, çözümden yana duruşumuzu her fırsatta ortaya koyduk. Ancak bu çözüm, Rum’un belirlediği çerçeveye sığdırılacak bir teslimiyet modeli değil, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüz temelinde, iki devletli bir çözümdür. Bizi izolasyonla sindirme politikası güdenlere cevabımız nettir: Kıbrıs Türk halkı, haklarından ve egemenliğinden asla vazgeçmeyecektir. Çünkü bu halk, Rum iradesine teslim olmayacak kadar onurlu, dirayetli ve güçlüdür.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erhürman katıldığı programda soruları yanıtladı

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının değişim istediğini vurguladı; “Değişim gelecek.” ifadelerini kullandı.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan Erhürman, Ersin Tatar’ın 4 buçuk yıllık görev süresiyle ilgili “Dört buçuk yılda doğru düzgün diplomasi bile yürütülmedi, hiçbir şey yapılmadı.” dedi.

Erhürman, memleketin hem içeride hem dışarıda korkunç sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, ülkede ciddi bir değişime ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.

Kaygıların, toplumun geneline yayıldığını belirten Erhürman şunları kaydetti:

“Bir an önce erken seçim dediğimizde, o dönemde ‘Mesele seçim değil, geçimdir.’ deniyordu. ‘Mesele seçim değildir.’ diyenler şimdi görmüşlerdir. Söylemek istediğimiz, bu yapıyla sürdürülebilir olmayan bir duruma savrulmuş olmamızdı. Şimdi çürümüş meyveleri toplamak zorunda kalıyoruz. ‘Neresini tutsan elinde kalır’ dediğimiz bir hâl yaşıyoruz. Bu hâl, toplumun moralini aşağıya çekiyor. Gençler göçten başka bir şey konuşmaz hâle geldi.”

Tufan Erhürman, iki devletli çözüm politikasına işaret ederek, Güney’de açılan mülkiyet davaları dolayısıyla inşaat sektörünün hali ve ekonominin güneye kayması gibi konuların bu politikadan kaynaklandığını savundu; bu konuda daha önce uyarı yaptıklarına dikkat çekti.

Mülkiyet konusuyla da ilgili konuşan Erhürman, “Bu iş içeride de dışarıda da başımıza işler açacak dedik. Memleketin en çok kazanan kesimi olan inşaat sektöründeki insanlar, iki gün tatil yapamaz hâle geldi. Toplumun tamamını mutsuzluk kapsadı.” dedi.

– “Dört buçuk yılda hiçbir şey yapılmadı”

“Sayın Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı döneminin sonuna geliyoruz.” diyen Erhürman, “dört buçuk yıl içerisinde doğru düzgün diplomasi yürütülmediğini, hiçbir şeyin yapılmadığını” ileri sürdü. “Kahve içme meselesi bile konu oldu.” diyen Erhürman, hiç diyaloğun olmadığı bir ortamdan, bu ortamı dahi “bir, sıfırdan büyüktür.” diye değerlendirmeye devam ettiğini de söyledi.

Taraflarda, sürecin hayatta kalması yönünde bir irade olduğunu ifade eden Erhürman, “Tüm taraflar, sürecin ayakta kalmasına ihtiyaç duyuyor. Hiçbir konuda dirhem ilerleme olmadı. Sadece bir slogan diyarı.” dedi.

Avrupa Parlamentosu (AP) raporuyla ilgili de konuşan Erhürman, raporun genelinin önemine işaret etti. Erhürman, “Kıbrıs ile ilgili bir kez daha görülüyor ki, ‘iki devletlilik’ denen şeyin en ufak bir kabulü yok. İki devletliliğin nasıl gerçekleşeceğine dair açıklama da yok. Altı boş zaten. Altının dolu olduğunu iddia eden biri varsa, gelsin konuşalım.” diye konuştu.

Dört buçuk yıldır, Hristodulidis’in Kıbrıs Türkü yokmuş gibi adanın tamamıyla ilgili egemenlik kullandığını savunan Erhürman, “Bu gerçek karşısında siz dört buçuk yıldır ne yaptınız?” diye sordu.

– “Federasyon bilgidir”

Tufan Erhürman, “Sadece dört buçuk yıl kaybetmedik; geleceğe dair de çok şey kaybettiriyor.” ifadelerini kullandı.

Federasyonun bir ideolojik pozisyon olmadığını söyleyen Erhürman, Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa, bunun iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olacağının bir bilgi olduğunu savundu. “Bu olmasın, ‘çözümsüzlük çözümdür.’ diyebilirsin ama çözüm modeli bir bilgidir.” diyen Erhürman, neyi savunuyor olursa olsun, biraz bu konularla ilgilenen herkesin bu bilgiye sahip olduğunu ileri sürdü.

Sloganların içinde sözün kaybolduğunu kaydeden Erhürman, “Federasyon dediğin şey, herkesin zannettiği gibi kalıp değildir. Federasyon ABD’de de vardır, başkadır; İsviçre’de de vardır, başkadır. Unsurları, çeşitleri olan, versiyonları olan bir şeydir. Bugüne kadar masada hep liderler federasyon görüştü. Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içerisinde federasyon görüştü.” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının her zaman, mümkün olduğunca kurucu devletleri güçlü olan, gevşek federasyonu savunduğunu, Rum tarafının ise merkezi yanı güçlü bir federasyonu savunduğunu ifade eden Erhürman, Rum tarafının bugün gevşek federasyona yakınlaşma içerisinde olduğunu savundu.

– “Doğru zeminde iyi ilişkiler”

Tufan Erhürman, “Ersin Bey sürekli ‘garantörlükten vazgeçmeyiz’ diyor. Türkiye’nin garantörlüğü Kıbrıs adası üzerinde mi, yoksa KKTC üzerinde mi? Nasıl olacak? İki ayrı devlette Türkiye, güneydeki devletin de garantörü mü olacak?” diye sordu.
Doğru kadrolarla, sadece CTP’li değil, yetişmiş kadrolarla ülkeyi yöneteceklerinin altını çizen Erhürman, “Kavga etmeyeceğiz. Etmeye ihtiyacımız yok. Özgüven sahibi birinin kavgaya ihtiyacı yoktur.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti ile doğru zeminde iyi ilişkilerin olması gerektiğine vurgu yapan Tufan Erhürman, 2019 yılından beri sadece iyi ilişkilerin yetmeyeceğini, zeminin doğru olmaması halinde iyi ilişkinin bir faydası olmayacağını söylediğini anımsattı. “İstişare diyalogla olur, monologla olmaz.” ifadelerini kullanan Erhürman, karşılıklı konuşmanın önemine işaret etti, bunun da “dosyaya hakim olmakla, özne olunmayan modelleri kabul etmemekle” yapılabileceğini belirtti.

“Bir yönetsel boşluk yaratıldı burada ve Kıbrıs Türk halkı özne değilmiş gibi yaratılan boşluk, algıda sloganla doldurulmaya çalışılıyor. Dolmaz.” diyen Erhürman, bugüne kadar hangi partiye oy vermiş olursa olsun, insanlarda bir değişim iradesi olduğunu savundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Medya Etik Kurulu, Cüneyt Oruç’u kınama kararı aldı

Published

on

By

Medya Etik Kurulu, Cüneyt Oruç’un A Haber yayınındaki tutumunu ağır bir etik ihlal olarak değerlendirerek, kınadı.

Medya Etik Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Basın Emekçileri Sendikası Başkanı Ali Kişmir’in yazdığı bir köşe yazısının Türkiye merkezli A Haber televizyon kanalı tarafından bağlamından koparılarak, manipüle edildiğini belirterek, bunu “gazetecilik meslek ilkelerine aykırı ve halkı yanıltmaya yönelik kasıtlı bir çarpıtma girişimi” olarak değerlendirdi. Söz konusu yayında, gazeteci Ali Kişmir’in yazdıklarının bilinçli bir şekilde bağlamından koparılarak, provokatif ve düşmanlaştırıcı bir anlatıya malzeme yapıldığının kaydedildi.

“Tarafsızlık ve doğruluğu temel alan gazetecilik yerine, Türkiye merkezli medya kanallarında halkı provoke etmeye yönelik yayınlara destek vermesi, mesleki sorumlulukla asla bağdaşmaz” denilen açıklamada, Medya Etik Kurulu’nun, “Cüneyt Oruç’un A Haber yayınındaki tutumunu ağır bir etik ihlal olarak” değerlendirdiği ve bu nedenle Oruç’a yönelik kınama kararı aldığı belirtildi.

– Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Gerçek, Bülten Kıbrıs ve Topuz Medya adlı yayın kuruluşlarını uyarma kararı aldı

Medya Etik Kurulu ayrıca, iş insanı Koral Bozkurt tarafından iletilen şikâyet başvurusu üzerine son günlerde bazı internet haber sitelerinde yayımlanan içeriklerle ilgili değerlendirme süreci yürüttüğünü açıkladı.

Şikayete konu haberlerdeki inceleme sonucunda Kıbrıs Gerçek, Bülten Kıbrıs ve Topuz Medya adlı yayın kuruluşlarını şikayete konu haberlerde etik ihlallerin bulunduğu gerekçesiyle uyarma ve Gazetecilik Meslek İlkeleri’ne uygun yayıncılık yapmaları gerektiği hatırlatması kararı aldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

“İş Sağlığı ve Güvenliği” konulu çizgi film ilkokullarda gösterildi

Published

on

By

Çalışma Dairesi Müdürlüğü tarafından ilkokul öğrencilerine yönelik “iş sağlığı ve güvenliği” konulu çizgi film gösterimi yapıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, film gösterimi 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla düzenlendi.

Ekinlikler çerçevesinde, Lefkoşa’da Haspolat İlkokulu, Gazimağusa’da Karakol İlkokulu, Girne’de Çatalköy İlkokulu, Güzelyurt’ta Özgürlük İlkokulu, İskele’de Şehit İlker Karter İlkokulu ve Lefke’de Lefke İstiklal İlkokulu’nda gösterim yapıldı.

“Napo’nun Maceraları” isimli çizgi film ile çocuklara işyerinde uyulması gereken iş sağlığı ve güvenliği kuralları hakkında bilgi verildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam