Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: “İnsanlık dışı ambargoların kaldırılması gerekiyor”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların iyi komşuluk ilişkileri içinde iş birliği yapabileceği iki devletli sürdürülebilir bir çözümün Kıbrıs için geleceğe yönelik bir yol olduğunu söyledi.

Tatar, KKTC, İngiltere, Avustralya ve Türkiye’de yaşayan yaklaşık bir milyon Kıbrıslı Türk’ün bu ambargolarla çok mantıksız uygulamalarla cezalandırılmaya çalışıldığını belirterek, bu insanlık dışı ambargolar kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İngiltere’de temaslarda bulunan Tatar, Dominic O’Connell’in sunduğu Times Radyo yayınına katılarak açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, “iki taraf arasında federal bir çözüm için yapılan müzakerelerin tükendiğini” ve “bu temelde yapılan müzakerelerin yarım asırdan fazla bir süredir Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm üretemediğini” vurguladı.

İki devletli bir çözümün, Kıbrıs’ta var olan gerçekleri dikkate alan, yaşayabilir, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm sağlayacağını kaydeden Tatar, uluslararası topluma Kıbrıs’a ve haksız bir şekilde izole edilmeye devam edilen Kıbrıs Türk halkına yönelik politikalara yeni bir bakış açısı getirmeleri için çağrıda bulundu.

– “Halkım, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması için yılmadan çalıştı”

Tatar, “Halkım, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması için yılmadan çalıştı. Ancak Kıbrıs Rum tarafının Ada’nın yönetimini ve kaynaklarını bizimle paylaşmayı reddetmesi nedeniyle bir çözüme ulaşılamamıştır.” diye konuştu.

BM Kapsamlı Çözüm Annan Planı’nın Nisan 2004’te Kıbrıs Adası’nın her iki tarafında ayrı ayrı eş zamanlı referanduma sunulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkı tarafından kabul edilen planı Kıbrıs Rum Halkı büyük bir çoğunlukla reddetti. İzolasyonumuzun sona erdirilmesi, ülkemle doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin başlatılması için verilen tüm sözlere rağmen hiçbir söz yerine getirilmedi. Böyle bir adaletsizlik 21. yüzyılda var olmamalıdır. Kıbrıslı Türkler olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle bir devlet olarak tanınmamız gerektiği konusunda kararlı bir siyaset izliyoruz. Halkımın, özellikle de gençlerimizin önemli uluslararası spor turnuvalarına katılabilmesi için doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaret yapılmasını, ambargoların sona ermesini talep ediyorum.”

Tatar, KKTC, İngiltere, Avustralya ve Türkiye’de yaşayan yaklaşık bir milyon Kıbrıslı Türk’ün bu ambargolarla çok mantıksız uygulamalarla cezalandırılmaya çalışıldığını belirterek, bu insanlık dışı ambargolar kaldırılması gerektiğini vurguladı.

KKTC‘nin resmen tanınması ve bunun uluslararası yansımalarına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Tatar şunları söyledi:

“Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarında yer alan bir müdahale hakkıydı. Türkiye neden müdahale etmek zorunda kaldı? Çünkü Rumlar Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için Makarios’u devirdi. Bu, Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının mutlak bir ihlaliydi. Bu da Türkiye’ye Kıbrıslı Türkleri korumak için Kıbrıs’a müdahale etme hakkı verdi. Bir sonraki hamle Kıbrıslı Türkleri Ada’dan yok etmek ve Kıbrıs’ı Yunanistan’la birleştirmek olacaktı. Şimdi ‘çözüm bulalım’ diyorlar, biz de bunu istiyoruz ancak, antlaşma, iki devlet temelinde ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının teyit ve kabulü ile sağlanabilir. Kıbrıslı Türklerin son 60 yıldır bir devlet olarak kendi devlet işlerini etkin bir şekilde yürütmektedir. Aynı şey Kıbrıslı Rumlar için de söylenebilir. O halde enerji, su, elektrik, altyapı, çevre gibi farklı alanlarda iş birliği yapabileceğimiz iki devletli bir çözüm bulalım. İş birliği yapabileceğimiz pek çok alan vardır”.

– “Türkiye bizim Anavatanımızdır, garantör güçlerden biridir ve bölgedeki en büyük güçtür”

Cumhurbaşkanı Tatar, bağımsız devletin ne olduğuna ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:

“Biz bağımsız olmaktan bahsediyoruz. Türkiye’nin bir parçası olalım diye bir Kıbrıs Türk politikası yoktur, Türkiye’nin de böyle bir politikası yoktur. Açıkçası, Türkiye bizim Anavatanımızdır, garantör güçlerden biridir ve bölgedeki en büyük güçtür. Kıbrıs Türk halkı kendi bağımsız devletini istiyor ama biz hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların yararına olacak iş birliği ilişkilerinde olmak istiyoruz. Eğer bir çözüme ulaşabilirsek, Türkiye limanlarını ve hava sahasını iyi birer girişimci olan Kıbrıslı Rumlara açacaktır. Her iki taraf için refah artacaktır. Bir yol bulabildiğimiz sürece bu bir kazan-kazan durumu olacaktır.”

Tatar, Kıbrıslı Rumların tanınmış bir devlet ve AB üyesi olduğuna ve bu nedenle Kıbrıslı Türklerle refahı ve gücü paylaşmak için bir motivasyonunun bulunmadığına işaret ederek şunları söyledi:

“Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türklerle zenginliği ve gücü paylaşmak için hiçbir teşviki veya motivasyonu yoktur. O yüzden uluslararası topluma sesleniyorum: Kıbrıslı Türkler üzerindeki ambargoları kaldırın ki doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin başlamasıyla ekonomimiz daha fazla gelişebilsin. O zaman Kıbrıslı Rumlar çözüm istemeye daha istekli olacaklardır.”

Tatar, AB içinde Türkiye ile AB arasında bir köprü görevi görecek iki devletli çözümü desteklediğini belirtti.

Kıbrıs’ta iş birliği yapan iki devletin, Doğu Akdeniz’de, her ikisi de NATO müttefiki olan Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin çok daha iyi olmasını sağlayacağını ve daha refah bir Ada’nın yolunu açabileceğini ifade eden Tatar, Kıbrıs sorununu çözmedikleri sürece Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin rahat olmayacağının da altını çizdi.

Tatar, Kıbrıs çevresinde doğalgaz yataklarının keşfedilmesi ve bunun bir çözüme ulaşılmasına yardımcı olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine şunları söyledi:

“Çözüm bulmayı kolaylaştırabilir çünkü orada zenginlik var. Eğer keşfedilirse, Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyabiliriz çünkü Kıbrıs Adası’ndan sadece 40 mil uzakta bulunan Türkiye zaten Avrupa ile bağlantılıdır. Buna kıyasla Ada’dan yaklaşık 1,000 mil uzaklıktaki Yunanistan’a kablo döşenmesi mümkün değildir. Bu, Kıbrıs’ta bir çözüme ikna edebilecek ekonomik açıdan uygulanabilir bir öneri olabilir”.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum tarafının turizm, inşaat ve yüksek öğrenim gibi farklı sektörlerde Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyon politikasını tırmandırdığını da belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“Mağusa Kitap ve Üretim Festivali” başladı

Published

on

By

Gazimağusa Belediyesi ile Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası işbirliğinde düzenlenen “Mağusa Kitap ve Üretim Festivali” başladı.
Festivalin açılışında konuşan Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, Kıbrıs Türk halkının her anlamda üretmek zorunda olduğunu söyledi.

“Ürettikçe var olacağız” ifadelerini kullanan Tulga, üretilen her güzelliğin gelecek nesillere taşınması gerekliliğine vurgu yaptı; bunun birlik ve beraberlik içinde mümkün olabileceğini kaydetti.

Gazimağusa Belediyesi Meclis Üyesi Hüseyin Aranır da belediyenin yenilenen yapısıyla kültür ve sanat etkinliklerine önem verdiğini ifade ederek, birlik ve beraberlik içinde güzel işlerin başarılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nin karikatürlerinin de yer aldığı festivalde, konser, şiir dinletisi, kitap tanıtımı, film gösterimi ve açık oturum gibi etkinlikler de yer aldı.

24-27 Ekim tarihleri arasında Bandabuliya’da yer alacak festivalde, indirimli kitap satışı da yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

M. Kemal Deniz, kabri başında anılacak

Published

on

By

Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi eski Milletvekili, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’nin Kurucusu ve Türk halkının “Deniz Bey” diye adlandırdığı merhum M.Kemal Deniz, aramızdan ayrılışının 24’üncü yılında mezarı başında düzenlenen törenle anılacak.

25 Ekim Cuma günü saat 09.30’da kabri başında anılacak. M.Kemal Deniz için sevenleri aramızdan ayrılışının 24. yılında bir araya gelecek.

M. Kemal Deniz kimdi?

Başarılı işadamlığı yanında topluma yaptığı hizmetlerle de anılan M. Kemal Deniz 1920’de Minareliköy’de doğdu.
Baba mesleği olan çiftçilik yaptığı dönemlerde Rumlarla ortak olan Çiftçiler Birliği’nden ayrılıp Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’nin kurulmasının öncülüğünü yaptı.
Çok uzun yıllar Çiftçiler Birliği Genel Sekreterliği görevini yürüten Deniz, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi’ne seçilen 15 Kıbrıslı Türk’ten biri oldu. 1970 seçimlerinde yine milletvekili seçilen Deniz, Otonom Türk Yönetimi Kurucu Meclisi’nde de görev aldı.
Minareliköy’e ilk radyoyu getirip, köylünün kahvehaneye giderek 1940’lı yıllarda Türkiye’nin Sesi Radyosu’ndan haber dinlemesini, kendi maddi imkânlarıyla sağlamış, aynı zamanda, kahvehaneyi kütüphaneye dönüştürerek, gençlerin okumaya özenmesinin yolunu açmış, Atatürk’ün reformlarından esinlenerek toplumun bilinçlenmesine liderlik etmiştir.

Devamını Oku

Kıbrıs

Polisten “Çocuklara Ücretsiz Dağıtılan Şekerlerde Uyuşturucu İddiası” başlıklı habere ilişkin açıklama: “Haber yurt dışından, KKTC’yle alakası yok”

Published

on

By

Polis, sosyal medya ve internet üzerinden yayın yapan bazı medya kuruluşlarında paylaşılan “Çocuklara Ücretsiz Dağıtılan Şekerlerde Uyuşturucu İddiası” başlıklı bir haberle ilgili açıklama yaparak, “paylaşılan haberin yurt dışında yayınlanan bir haber olduğu ve KKTC ile alakasının olmadığının belirlendiğini” bildirdi.

Polis Basın Subaylığından yapılan açıklamada, “Sosyal medya ve internet üzerinden yayın yapan bazı medya kuruluşlarında, bugün paylaşılan ‘Çocuklara Ücretsiz Dağıtılan Şekerlerde Uyuşturucu İddiası’ başlıklı bir haberde, son dönemde çocuklara ücretsiz olarak dağıtıldığı bildirilen bir oyuncaklı şekerin içerisinde uyuşturucu madde bulunduğuna dair iddiaların olduğu ve bu konunun velileri alarma geçirdiği yönünde bilgiler yer almaktadır. Bahsi geçen haberin içeriği ile ilgili olarak yapılan araştırmada, konu iddiaların ülkemizde yaşanmadığı, paylaşılan haberin yurt dışında yayınlanan bir haber olduğu ve ülkemizle alakasının olmadığı belirlenmiştir.” ifadelerine yer verildi.

-Gümrüğe bilgi verildi…

KKTC Polis Genel Müdürlüğüne konu hakkında herhangi bir ihbar yapılmadığı, konunun polisin bilgisine geldiği andan itibaren gerekli tedbirlerin alınarak soruşturulmaya başlandığı ifade edilen açıklamada, “Söz konusu şekerlerin ülkeye ithal edilebileceği göz önünde bulundurularak, Gümrük ve Rüsumat Dairesi yetkililerine de bilgi verilmiştir” denildi.

Polis, açıklamasında, halkın benzer bir olayla karşılaşması halinde, “155 POLİS İMDAT, 156 NARKOTİK” veya diğer telefon hatlarını 24 saat kesintisiz olarak arayıp olayı bildirebileceği de hatırlatıldı.

Açıklamada ayrıca “Çocuklarımızı ve ailelerimizi ilgilendiren böylesi hassas bir konuda haber yapılacağı zaman, basın kuruluşlarımızın daha dikkatli davranmaları gerektiğinin uygun olacağı değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam