Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs’ta iki devletli çözüm tezimizi dile getireceğiz

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Cenevre’den sonra (27-29 Nisan’da yapılan gayriresmi Kıbrıs konferansı) bizim pozisyonumuzda (Kıbrıs’ta iki devletli çözüm) herhangi değişiklik olmadığını New York’ta da söyleyeceğiz.

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs’ta iki devletli çözüm tezimizi dile getireceğiz

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Cenevre’den sonra (27-29 Nisan’da yapılan gayriresmi Kıbrıs konferansı) bizim pozisyonumuzda (Kıbrıs’ta iki devletli çözüm) herhangi değişiklik olmadığını New York’ta da söyleyeceğiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, 18 Eylül Cumartesi günü ABD’nin New York kentinde başlayacak temaslar ile Kıbrıs konusundaki pozisyonlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı ekibi, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve diğer yetkililer ile New York’a gideceklerini belirten Tatar, Türk tarafının bir yıldır resmi olarak, Türkiye’nin desteğiyle, savundukları “egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm” modelindeki siyaseti ortaya koymaya devam edeceklerini söyledi.

Tatar, “Cenevre’den sonra (27-29 Nisan’da yapılan gayriresmi Kıbrıs konferansı) bizim pozisyonumuzda (Kıbrıs’ta iki devletli çözüm) herhangi değişiklik olmadığını New York’ta da söyleyeceğiz. Benim Cenevre’de sunduğum 6 maddelik önerinin, özellikle egemen eşitlik temelinde, uluslararası eşit statümüzün sağlanması konusunda ısrarcıyız. Burada verilen milli bir mücadeledir, herhangi bir değişiklik söz konusu olamaz.” dedi.

Kıbrıs’ta iki ayrı ve eşit halkın olduğunu ve yıllardır federal temelde yürütülen müzakerelerden hiçbir netice alınamadığını kaydeden Tatar, “Kıbrıs’ta artık egemen eşitliğe, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğiyle ancak bir anlaşma mümkün olabilir.” diye konuştu.

Tatar, güneydeki “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin bir “Kıbrıs Rum Cumhuriyeti”ne dönüştüğünün altını çizen, KKTC ile Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin iş birliği yapabileceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Ada’da artık meseleyi üniter bir yapıya götürecek, tek egemenlikle çoğunluğun azınlığı yöneteceği bir pozisyona asla müsaade edemeyiz. Benim siyasetim Türkiye ile tamamıyla uyum içerisinde bu görüşmeleri yapmaya bağlıdır, benim farkım budur.” dedi.

Ege ve Doğu Akdeniz’de son dönemde yaşanan gelişmeler ve uluslararası güçlerin bölgede pozisyon alma ısrarlarına dikkati çeken Tatar, Türkiye ve KKTC’nin bölgedeki hak ve menfaatlerinden geri adam atmayacağını söyledi.

“BEN DİYALOGDAN HİÇBİR ZAMAN KAÇMADIM”

Tatar, “Bu milli dava (Kıbrıs) hem Türkiye’nin hem de Kıbrıs Türk halkınındır. Davamız müşterektir, değerlerimiz ortaktır. En kötü günümüzde Türkiye yanımızdaydı, evlatlarını gönderdi ve şehit oldular. Bu müşterek davanın değerlendirilmesinde Türkiye’nin düşündükleri de Kıbrıs Türk halkının geleceği de önemlidir. Artık Kıbrıs’ta, kuzeyde egemen bir Türk devletinin olması şarttır ve kaçınılmazdır.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Ben diyalogdan hiçbir zaman kaçmadım. Sadece resmi bir görüşme sürecinin başlangıcı olacak intibah vermekten kaçınıyoruz. Pozisyonumuz Cenevre’de ortaya koyduğumuz 6 maddelik öneride yer almaktadır. Eğer bu gayriresmi görüşmeler, resmi görüşmelere dönüşecekse bizim egemen eşitliğimizin ve uluslararası eşit statümüzün kabul edilmesi gerekmektedir. Bunun için de bir Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı gerekmektedir. O da hala olmadığı için ve (taraflar arasında) ortak zemin bulunmadığı için resmi görüşmelere başlamayı kabul edilemeyeceğini zaten söyledik. Ancak gayriresmi olarak herhangi bir toplantıda bulunmanın herhangi bir sakıncası olmaz.”

New York’ta BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra farklı ülkelerin devlet başkanları, başbakanları ve yöneticileriyle görüşme yapabileceğini söyleyen Tatar, Kıbrıs meselesindeki pozisyonlarını diğer ülkelerin temsilcilerine de anlatacağını ifade etti.

Tatar, New York’ta Yeni Türkevi Binası’nın açılışına katılacağını da belirterek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de görüşeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis’in “1960 Anayasası’na geri dönelim” önerisine de değinerek bu açıklamayı samimi bulmadığını ve Rumların hala “Kıbrıs’ı Yunanistan’a nasıl bağlarız” diye düşündüğünü, törenlerde bu emellerini dile getirdiklerini söyledi.

“KİMSE BİZDEN KIBRISLI TÜRKLERİN DEVLETİ OLAN KKTC’Yİ ORTADAN KALDIRMAMIZI BEKLEYEMEZ”

İngiltere’nin Güney Kıbrıs Rum yönetimine (GKRY) akredite Yüksek Komiseri Stephen Lillie’nin Kathimerini gazetesine verdiği demeçte kullandığı, “İngiltere’nin girişimlerinin Anastasiadis’in desantralize federasyon fikriyle uyumlu olduğu” yönündeki ifadeleri de yorumlayan Tatar, şunları söyledi:

“Bizim gündemimizde böyle bir plan (Kıbrıs’ta desantralize federasyon) yok. Bizimle böyle bir plan resmi olarak da görüşülmemiştir, zaten görüşmeyiz de. Bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Buradaki müzakere ekibim ve Dışişleri Bakanım ile sürekli Ankara ile istişare içerisindeyiz, meseleleri değerlendiriyoruz. Hiçbir zaman ileride bizleri Türkiye’den koparabilecek, bağlarımızı geriye götürecek bir anlaşmaya asla onay vermem. Benim hep ısrarım, egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devlet modelidir. Bunun varyasyonları ve detayları olabilir ama esas itibarıyla egemen eşitlik ve yan yana yaşayan iki devletin iş birliğidir. Kıbrıs’ta zaten iki ayrı devlet vardır. Kimse bizden Kıbrıslı Türklerin devleti olan KKTC’yi ortadan kaldırmamızı bekleyemez, bu her zaman olacaktır.”

Tatar, New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesinin yanı sıra Rum lider Anastasiadis’in yer aldığı 3’lü gayriresmi bir görüşmenin de olabileceğini sözlerine ekledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kurban Bayramı’nın üçüncü günü…

Published

on

By

Kurban Bayramı’nın üçüncü gününde de kutlamalar devam ediyor.

İslam aleminin iki büyük bayramından biri olan 4 günlük Kurban Bayramı’nın bugün üçüncü günü… Bayramlarda aile büyükleri ziyaret ediliyor, eş dost akraba bir araya geliyor, bayram şekerleri, tatlılar ikram ediliyor. Bayram sofraları kuruluyor.

Hayatta olmayan aile büyükleri mezarlarında ziyaret edilerek, dualar ediliyor, tütsüler yakılıyor, çiçek bırakılıyor.

Çocuklar için bayram yerleri ilgi görürken, havanın ani ısınmasıyla plajlar da hem serinlemek hem de eş dost ailenin bir araya geldiği cazip buluşma yeri haline gelmiş durumda…

Tüm uyarılara rağmen bazı trafik kazaları dışında, huzur bozucu önemli bir olay yaşanmazken, Polis Genel Müdürlüğü, halkın bayramı huzur ve güven ortamı içerisinde geçirebilmesi için bayram tatili boyunca 24 saat kesintisiz halkın hizmetinde olacağını duyurmuştu.

Açıklamada, şikayet ve yardım taleplerini değerlendirmek üzere, her zaman olduğu gibi bayram tatili süresince de, “155 Polis İmdat, 199 İtfaiye, 156 Narkotik” ve diğer telefon hatları ile kesintisiz olarak 24 saat halkın hizmetinde olunacağı belirtilmişti.

Belediyeler de, her bayram olduğu gibi bu bayram da hizmetlerin aralıksız sürdürülebilmesi için tedbirlerini aldığını duyurmuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Üretici Ahmet Uzunkaya özellikle lezzetli karpuz seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı

Published

on

By

Rengarenk, sulu sulu birbirinden farklı lezzetlerde yaz meyveleri artık tezgahlarda..

En çok tercih edilen yaz meyvelerinin başında ise hiç şüphesiz kavun, karpuz geliyor ..

Tabii işin püf noktası en lezzetlisini seçebilmekte ..

Kavun, karpuz üreticisi Ahmet Uzunkaya’ya özellikle lezzetli karpuz seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri sorduk..

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Bir zamanlar yoksulluğumuzu bahane eden Rum liderliği, şimdi ekonomik gücümüzden korkuyor

Published

on

By

Başbakan Ünal Ünal Üstel, Kıbrıs sorunu konusunda yazılı bir değerlendirme yaptı.

Kıbrıslı Türkler’in, tümünün kendini bildi bileli Kıbrıs sorunuyla yaşadığını , Kıbrıs sorununun siyasal çözümsüzlüğünün, haksız – adaletsiz ambargoların mağduriyetini yaşadığını kaydeden Başbakan üstel, Kıbrıs Türk tarafının, her zaman Kıbrıs Sorununun çözümünde, istediklerini net olarak ortaya koyarak katkı koyduğunu kaydetti.

Bu konuda vatandaşlardan sürekli sorular aldığını ifade eden Başbakan Üstel ,Kıbrıs Türk tarafının hiçbir zaman müzakere masasını devirmediğinin altını çizdi.

Üstel değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

‘Çözüme yaklaşıldığı zaman müzakere masasını deviren, fırsatları kurşunlayan Rum tarafı olmuştur.
KKTC ekonomisinin güçlenmesi, global tüm sorunlara rağmen ayakta durup ilerlememiz Rum liderliğini rahatsız etmektedir.
Yıllar evvel, ‘ Fakir, yoksul Kıbrıslı Türklerle çözüm için anlaşırsak, ekonomik bedelini biz ödeyeceğiz’ diyen Rum liderliği şimdi, ekonomik yeterliliğimizden korkmaktadır.
Rum lider Hristodulidis’in talimatı ve yönlendirmesiyle KKTC’deki yatırımcılara mülkiyet konusunda başlatılan saldırı tam da bu nedenledir.

Başbakanı olduğum UBP – DP – YDP koalisyon hükümeti, gelişmeleri tribünlerden izlemiyor. Gerekli her türlü adımı Anavatan Türkiye’nin de desteğini alarak atma konusunda hiçbir tereddütümüz yoktur.
Halkımız, iş dünyamız rahat olsun.
Egemen eşitlik ve eşit uluslararası ilişki ve devamında iki devletli çözüm, çözüme engel değil tam tersi çözüme destektir.
Toplumlararası görüşmelerde, Rum tarafı dış dünyaya, nüfus farklılığından hareketle, sayısal eşit olmayan tarafların eşitliğinin nasıl olacağını, sorup, kendi üstünlüklerini savunmaya çalışıyor.
Halbuki iki devletli çözümden önce, iki devlet temelli müzakere, çok daha fazla eşitler arası müzakere özelliği taşır ve her türlü eşitlikçi çözüme daha uygundur..
Devletler değil, nüfus esas olsaydı Avrupa Birliği’nin en önemli karar organlarında, karar mekanizmalarında nüfusu çok az ülkelerle, çok fazla olan ülkelerin eşitliği olamazdı.
Ulusal Birlik Partisi ve partimizin büyük ortak olduğu koalisyonumuz, iç meseleler kadar Kıbrıs sorununun çözümüyle de yakıdan, katkı koyucu bir anlayışla ilgilenmektedir.
1963 – 1974 arası çok zor dönemlerden geçerken, diz çökmeyen Kıbrıs Türkü, KKTC çatısı altında asla diz çökmeden, çok daha güzel günlere, geleceğe yürüyecektir.
Hristodulidis’in, mülkiyet konusundaki, saldırgan, terörist karakterli tutumu ortadadır.
Hristodulidis, siyasetin sorumluluk ilkesini ihmal etmektedir.
Bu bir tehdit değil, hakikatin bir beyanıdır. Her eylemin bir bedeli vardır ve bu bedel, zamanı geldiğinde hem Rum toplumu hem de uluslararası kamuoyu tarafından görülüp anlaşılacaktır.
Biz, adaletsizliğe göz yumanlardan olmayacağımız gibi, adaletin ve insan haklarının tarafında olup ve yapılanlara karşı sessiz kalmayacağız.’

Devamını Oku

Trending

Reklam