Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: KKTC, anlaşmanın bir parçası olacak

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve demokrasi vardır. Bu gerçekler kabul edilmeden ilerlemek mümkün değildir” dedi.

Tatar, üniter bir yapıda çoğunluğun azınlığı yönetmesini, Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlüğünün ve askeri varlığının sona ermesini kabul etmediklerini vurgulayarak,  KKTC devletinin anlaşmanın bir parçası olacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Tatar, katıldığı programda soruları cevapladı.

-“Federasyon defteri kapandı”

İki devletli çözüm çağrısının, uluslararası camiada nasıl karşılık bulduğu sorusunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, yaklaşık beş yıldır Anavatan Türkiye’nin desteğiyle yeni siyaset sürdürdüğünü ifade ederek, federasyon defterinin kapandığını, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm modeliyle ilerlediklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, üniter bir yapıda çoğunluğun azınlığı yönetmesini, Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığının sona ermesini kabul etmediklerini söyledi. Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anlaşmanın bir parçası olacağını kaydetti.

Kıbrıs adasının komşuluk ilişkileri içerisinde iş birliği ile geleceğe emin adımlarla yürüyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 yılında adaya barışı getiren Türkiye Cumhuriyeti’nin şimdi de huzuru getirmek için mücadele verdiğini söyledi.

50 yıldır barış olduğunu ancak anlaşma olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, anlaşma sağlanması durumunda doğal zenginliklerin kullanımı ve paylaşımı konusunda her iki halkın yararına olacak şekilde önemli gelişmeler yaşanacağını kaydetti.

-“Verilen sözler yerine getirilmedi”

Tatar şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve demokrasi vardır. Bu gerçekler kabul edilmeden ilerlemek mümkün değildir. Federasyon çatısı altında bir çözüm mümkün değildir. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Annan Planı’nın 24 Nisan 2004 tarihinde referanduma sunulmasının üzerinden 21 yıl geçmiştir. Söz konusu referandum sürecinde ‘hayır’ diyen taraf cezalandırılacak, ‘evet’ diyen taraf ise ödüllendirilecek sözü verilirken, ‘hayır’ diyen Rum tarafı, tek taraflı olarak AB üyeliğine alınıp, ödüllendirilmiş, ‘evet’ diyen Türk tarafı ise cezalandırılmıştır. Verilen sözlerin bir teki bile yerine getirilmezken, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zulüm niteliğindeki haksız ve insanlık dışı ambargolar da halen devam etmektedir. Bizleri destekleyenlerle KKTC’ye hep birlikte sahip çıkıyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte bu yolu yürüyoruz.”

-“Tarih sayfalarına geçecek milat niteliğinde”

KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) gözlemci üye olarak kabul edilmesi konusunda sorulan bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin dış dünyaya entegrasyonu açısından önemli bir adım olduğunu kaydetti.

Tatar, “Devletimiz, uluslararası bir örgütte ilk kez Anayasal adıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bu statüyü kazanmıştır. Tarih sayfalarına geçecek milat niteliğindeki bu unsur, bizim için ilave bir gurur vesilesidir” dedi. 

Azerbaycan ve Türkiye’nin desteklerinin önemini vurgulayan Tatar, bu desteklerin Kıbrıs Türkü’nü güçlendirdiğini ve KKTC’nin statüsünü yükselterek, KKTC’nin tanınmasına katkı sağladığını belirtti.

Bazı TDT ülkelerinin, Güney Kıbrıs’ta elçilik açması hakkında sorulan soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, sahada hiçbir karşılığı olmayan bu hamlelerin tamamen sembolik hamleler olduğunu söyledi. Tatar, Kıbrıs Türk halkına yönelik uluslararası alanda ciddi haksızlıkların yapıldığını vurguladı. Bazı Türk devletlerinin Rum kesimiyle ilişki kurduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu tür temasların geçmişte de yaşandığını belirtti.

“Türkiye, kardeş cumhuriyetlerle bizim adımıza da ilişki geliştirmeleri için istişarelerde bulunuyor. Ben de bu yönde daha fazla adım atılmasını talep ettim” diyen Tatar, KKTC’nin haklı mücadelesinin uluslararası alanda daha görünür hale gelmesi için çalışmalara aralıksız devam edeceklerini vurguladı.

-“KKTC bir eğitim adası”

KKTC’deki üniversitelerin akreditasyonlarıyla ilgili soruya karşılık Cumhurbaşkanı Tatar, bu konuda gerekli çalışmaların olduğunu belirterek, YÖK’ün bu kapsamda yoğun çalışmalar sürdürdüğü bilgisini verdi.

YÖK ve YÖDAK’ın iş birliği içerisinde çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC yükseköğrenim sisteminin eskiye göre daha güçlü bir donanıma sahip olduğunu kaydetti. KKTC’nin bir eğitim adası olduğunu vurgulayan Tatar, yıllardan beridir bu alanda elde edilen başarının uluslararası bir değer ve marka olduğunu ifade etti.

Teknolojik gelişmeler ve güçlü yatırımlarla KKTC’nin güçlenerek ileriye daha güçlü bir şekilde yürüyeceğine duyduğu inancı yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, sağlık turizmine de değindi ve bu kapsamda atılan önemli adımlar olduğunu belirtti.

Türkiye’nin desteğiyle, her alanda olduğu gibi sağlık alanında da KKTC’nin adını duyurmaya başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, gerekli altyapının tamamlanması ve yatırımların gerçekleşmesi durumunda daha da gelişerek, ilerleneceğini vurguladı.

Pandemi dönemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, ülke olarak büyük bir sınav verdiklerini ve KKTC’nin kendini kanıtladığını belirtti. Siyasi anlamda tanınma konusunda bir takım zorluklar ve engeller olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, içerisinde bulunulan iletişim çağında sağlık başta olmak üzere diğer konularda KKTC’nin adının duyurulabileceğini söyledi.

Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadelede iki ayrı devlet olarak varlığının tanındığının altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, her gün KKTC’nin tanınması adına gayretlerini sürdürdüklerini belirtti. Uygulanan ambargolara rağmen spor alanında da birçok başarılı sporcu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, sporcu gençlerin, uluslararası platformlarda yer aldığını söyledi. Tatar, sporun yanı sıra, sanat alanında da milli değerlere sahip çıkıp, yürünen yolda ileriye bakarak, mücadeleye devam ettiklerini belirtti.

Türkiye ile imzalanan projeler hakkındaki soru üzerine, Cumhurbaşkanı Tatar, su projesinin oldukça maliyetli bir proje olduğunu ifade ederek, bunun büyük bir başarı olduğunu belirtti. Tatar, dünyada kıtlık yaşanırken bu proje sayesinde toprakların bereketlendiğini ve geleceğe yatırım yaptıklarını kaydetti.

-Elektrik konusu… “Türkiye’deki enterkonnekte sisteme bağlanmak en ucuz ve akılcı çözüm”

Suyun yanı sıra Türkiye’den elektrik getirilmesi projesinden de bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın elektrik kullanımı için kablo ile 1600 kilometre uzaklıktaki Yunanistan’a bağlanmak istediğini ancak yüksek maliyet, güvenlik ve sürdürülebilirlik konularında yaşanan sıkıntılardan dolayı projenin gerçekleşemediğini aktardı. 

Adanın iki tarafının 60 kilometre uzaklıktaki Türkiye’deki enterkonnekte sisteme bağlanmasının en ucuz ve akılcı çözüm olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Avrupa’daki enterkonnekte sisteme bağlı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, üç ay içinde Kıbrıs’a elektrik getirmeye hazır olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği’nin, Güney Kıbrıs’ın etkisiyle Türkiye’nin dahil olduğu enterkonnekte sisteme dahil olunmasına karşı çıktığını dile getiren Tatar, “Onlar karşı çıksa da biz bağlanmalıyız. Rum tarafı iyi niyetli olursa ve iki halkı düşünürse sorumlu davranır, iki halka fayda getirecek olan Türkiye üzerinden enterkonnekte sisteme bağlanır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye üzerinden enterkonnekte sisteme dahil olunmasıyla yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjiden faydalanılacağını, kaliteli ve kesintisiz enerjinin önünün açılacağını kaydetti.

-Mülkiyet konusu… “İki devletli siyasetin sonucu olduğu düşüncesi yanlış ve samimiyetsiz”

Mülkiyet gerekçesiyle son günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde yapılan tutuklamalar konusuna da değinen Tatar, bu olumsuz durumun iki devletli siyasetin sonucu olduğu düşüncesini, “yanlış ve samimiyetsiz” bulduğunu vurguladı.

Rum Yönetimi’nin mülkiyet konusundaki saldırılarının dozunun arttığına dikkati çeken Tatar, Kıbrıs Türk halkının, kendi ayakları üzerinde durmak, ekonomik olarak güçlenmek ve uluslararası alanda hak ettiği yeri almak için büyük bir mücadele verdiğinin altını çizdi.

Bu çaba karşısında Rum liderliğinin sistematik saldırılarla Kıbrıs Türk halkını hedef aldığını ve tutumunu değiştirmediğini ifade eden Tatar, KKTC’nin kurum ve kuruluşlarıyla uluslararası arenada Kıbrıs Türk halkı için her türlü mücadeleyi sürdüreceğini yineledi.

-Karma evlilikten kaynaklı kimlik sorunu… “İnsan haklarına aykırı”

Karma evliliklerden dolayı ortaya çıkan kimlik sorunu hakkındaki soruya karşılık Cumhurbaşkanı Tatar, bu durumun insan haklarına aykırı olduğunu belirterek, kınafı. Bu durumun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde doğup büyüyen insanlar arasında ayrım yaptıklarının bir göstergesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, benimsenen tutumun AB değerlerine uymadığını kaydetti.

-“Onurlu bir siyasetle yola devam edeceğiz”

Cenevre’deki görüşmenin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, “Cenevre’ye halkımın çıkarlarını, menfaatini, haklarını korumak ve savunmak amacıyla gittim” dedi. Yürüdükleri yolda, teslimiyete razı olmadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, onurlu bir siyasetle yola devam edeceklerini vurguladı.

Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi, iki ayrı halkın olduğunu tüm dünyanın da bunu gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin uyum içinde hareket ederken, hak ve hukukun korunması bakımından güçlü bir pozisyonda olduklarını belirtti.

Türk Devletleri Teşkilatı’nda da ifade ettiği gibi KKTC’nin, en güneydeki Türk devleti olarak Akdeniz’e açılan bir pencere olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Akdeniz’de bir serhat bekçisi olarak Türk dünyasının hak ve hukukunu korumakla varlığımızı sürdürmekteyiz” diye konuştu.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kıbrıs Türk İzcilik Federasyonu 2 yaşında

Published

on

By

Kıbrıs Türk İzcilik Federasyonu, ikinci yılını kutluyor.

Federasyon Başkanı Hakan İnce yaptığı yazılı açıklamada, iki yıl boyunca yalnızca kamplar düzenlemediklerini, aynı zamanda izciliğin birleştirici, dönüştürücü ve evrensel ruhunu ülkenin dört bir yanında yaşatmaya gayret ettiklerini belirtti.

Kıbrıs Türk izciliğinin, köklerini yerelden alan ama gözünü evrensel değerlere diken, katılımcı ve kapsayıcı bir yapıyla ilerlediğine işaret eden İnce, “Dayanışma ve iş birliği içinde büyüyen bu yapı, her geçen gün daha fazla izciye ilham veriyor” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel: KKTC’nin hukuku, haysiyeti ve devleti vardır

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, KKTC’nin bir hukuk devleti ve demokratik meşruiyetin gücünü halkından alan, kurumsal yapısıyla işleyen bir devlet olduğunu kaydetti.

Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin askeri üs politikaları ve Rum lider Nikos Hristodulidis’in son açıklamalarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, KKTC’nin egemenliğini, hukuk devleti kimliğini ve bölgesel barışa katkı sağlayan duruşunu vurguladı.

Üstel, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerin bölgeyi istikrarsızlaştırdığını belirterek, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırgan tutumunun ve Güney Kıbrıs’ın başka ülkelere askeri üs olanağı sunmasının adayı doğrudan bir tehdit haline getirdiğini ifade etti.

Bu durumun Ada’da yaşayan halkın ulusal güvenliğini tehlikeye attığını söyleyen Üstel, KKTC’nin Türkiye ile eşgüdüm içinde yürüttüğü akılcı ve dengeli dış politika sayesinde istikrarın temsilcisi olduğunu kaydetti.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin bölgesel sorunları tetikleyen değil, çözümleri şekillendiren küresel bir aktör haline geldiğini belirten Üstel, Rum yönetiminin ise hâlâ “Megali İdea” anlayışının etkisinde kalarak Ada’daki barışı sabote ettiğini dile getirdi.

Başbakan Üstel, Kıbrıs Türk tarafının kalıcı çözüm için egemen eşitliğe dayalı iki devletli yapıyı savunduğunu ve bu yaklaşımın hem gerçekçi hem de sürdürülebilir tek seçenek olduğunu vurgulayarak, 1974 sonrası oluşan fiili durumun sadece bir “mevcut durum” değil, aynı zamanda barışın ve istikrarın temeli olduğunu ifade etti. Üstel, çözümün bu gerçeklik üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

Rum lider Hristodulidis’in KKTC yargısına yönelik ifadelerini “diplomatik nezaket kurallarını ve uluslararası hukuk ilkelerini ihlal eden bir tutum” olarak değerlendiren Üstel, KKTC yargısının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla yüksek standartta çalıştığını, hiçbir baskı ya da yönlendirmeye açık olmadığını da belirterek, “Kimsenin haddine değildir, dil uzatamaz.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının kendi siyasi geleceğine sahip çıkma iradesine sahip olduğunu ifade eden Üstel, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ada’daki mevcudiyeti ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın disipliniyle halkın Mücahit ruhunun birleştiğini ve barışın teminatı haline geldiğini söyledi.

Üstel, KKTC’nin sadece askeri değil; siyasi, diplomatik ve hukuki alanlarda da güçlü ve dirayetli olduğunu belirterek, “Bugün kapalı kapılar ardında haklılığımızı teslim eden dünya, yarın açıkça bunu dile getirmek zorunda kalacaktır.” dedi.

Kıbrıs adasında iki bölgeli, iki toplumlu, iki egemen devletin varlığının artık yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Üstel, bu yapının tanınmasının Adada sürdürülebilir barışın önünü açacak tek gerçekçi adım olduğunu ifade etti.

Rum liderliğini provokatif söylemlerden uzaklaşmaya ve halkına barışçıl vizyonu anlatmaya davet eden Üstel, “Barış; güçsüzlüğün değil, medeniyetin ve adaletin tercihidir.” dedi.

Başbakan Üstel, KKTC’nin güvenliğini hedef alan her türlü girişime karşı kurumların ve özellikle bağımsız yargının görev başında olduğunu, beşinci kol faaliyetlerine karşı gerekli tüm tedbirlerin alındığını ve alınmaya devam ettiğini de ekledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile yaşanan tüm sorunların uzlaşı ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi arzusunda olduklarını ifade eden Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sunduğu güven artırıcı iş birliği önerilerini samimiyetle desteklediklerini de vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

11. Patates Festivali ve 8. Uluslararası Halk Dansları Festivali devam ediyor.. Festivalde dün akşam Yeni Türkü sahne aldı

Published

on

By

Beyarmudu Belediyesi tarafından düzenlenen 11. Patates Festivali ve 8. Uluslararası Halk Dansları Festivali kapsamında bu gece Grup Reva ve Dedublüman konser verecek.

Belediyeden verilen bilgiye göre, festivalde dün akşam Yeni Türkü grubu sahne aldı.

Konserde “Yedikule”, “Telli Telli” ve “Aşk Yeniden” gibi klasikleşmiş parçaların yanı sıra Kıbrıs türkülerini de seslendirdi.

Gecenin sonunda Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, grubun solisti Derya Köroğlu’na bir teşekkür plaketi takdim etti.

Konser öncesinde ise Beyarmudu Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Türk Sanat Müziği Korosu, Şef Cem Kafkas yönetiminde sahne aldı. Bu performansın ardından Şef Cem Kafkas’a da bir plaket sunuldu.

Festivalin önceki günkü etkinliklerinde ise,  yemek yarışması  ve sahne  gösterileri düzenlendi.  Beyarmudu Belediyesi Judo Takımı performans sergiledi.

Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, yaptığı konuşmada 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nın anlam ve önemine vurgu yaparak, birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Bebek’in ardından sahneye çıkan CIOFF Kuzey Kıbrıs Başkanı Özlem Kadirağa, özel organizasyonda yer almanın kendileri için büyük anlam taşıdığını belirtti ve Belediye Başkanı Bebek’e teşekkür etti. Kadirağa’ya, Başkan Bebek tarafından günün anısına plaket takdim edildi.

Gecede Beyarmudu Belediyesi Star Dans Grubu sahneye çıktı. Ardından festivalde yer alan tüm dans grupları izleyicilere performanslarını sundu. Bu yıl festivale ilk kez katılan İran ve Filipinler’den gelen halk dansları grupları da kendi kültürlerini yansıttıkları gösterileriler gerçekleştirdi.

Etkinlikte, kardeş şehir Çorum’un Belediye Başkanı  Halil İbrahim Aşkın da yer aldı.

Gecenin finalinde Ahmet Evan, konser verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam