Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: “NATO AB değil, Anavatan Türkiye keyfi siyasi kararlara izin vermeyecektir”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in NATO’ya katılmak istedikleri söylemiyle ilgili “NATO AB değil, Anavatan Türkiye keyfi siyasi kararlara izin vermeyecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, yazılı açıklamasında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’i eleştirdi, Hristodulidis’in Rum halkı nezdinde kaybettiği desteği geri kazanma çabasıyla yeni bir gündem yaratmaya çalıştığını kaydetti.

Tatar, “Rum lidere tavsiyem; kendi halkını kandırmaktan vazgeçmesi, sahadaki gerçekleri içselleştirmesi ve iki devlet, iki halk ve bölgemizin yararına olacak işbirliği çağrılarımıza olumlu yaklaşmasıdır” ifadelerini kullandı.

Rum liderin, ABD seçimleri öncesinde, 20 Ocak’ta görevi ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’a devredecek Joe Biden’le görüşmesini suiistimal etmeye devam ettiğine işaret eden Tatar, bu görüşmeden hedeflediği getiriyi alamayan Hristodulidis’in şimdi de NATO’ya üye olmaktan bahsetmeye başladığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Genelde Rum liderin yanılsamaya dayalı açıklamalarına yanıt verme değeri görmemekle birlikte, Hristodulidis’in bu çabalarının kamuoyumuzda yer almaya başlamasından dolayı halkımızı doğru bilgilendirmek adına bu açıklamayı yapma gereği duydum.

Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı yani NATO, 4 Nisan 1949 tarihinde imzalanan Washington Antlaşmasıyla kurulmuştur. Bu Antlaşmanın 10. Maddesinde üyelik süreci açıkça ortaya konmaktadır. İlgili maddenin sorgulanmaya açık yanı da yoktur. Üyelik süreci ancak ve ancak tüm üyelerin oy birliğiyle başlayabilir. Yani ne kendiniz bunu yapabilirsiniz ne de tek başına başka bir ülke sizin adınıza bunu gerçekleştirebilir.

Rum liderliğinin böylesine cüretkâr açıklamalar yapabilmelerinin en büyük sebebinin AB’ye katılım süreçleri olduğu değerlendirilebilir. O zaman AB’nin genişleme sürecini baltalayacağı tehdidinde bulunan Yunanistan, AB üyelik kriterlerine, özellikle siyasi kriterlerine uymamasına rağmen GKRY’nin üyelik sürecinin başlatılmasını sağlamıştı. AB kendi koymuş olduğu kriterlerin hilafına Rum yönetiminin bu süreci tamamlamasına izin vermiş ve nihayetinde kapsamlı çözümü reddeden Rum tarafına tam üyelik statüsü vermiştir.

NATO bu örnekten farklıdır. Keyfi siyasi kararların alınabileceği bir teşkilat değildir. Orada Rum tarafının bu türden girişimlerinin başlatılamayacağının teminatı, NATO’nun en önemli üye ülkelerinden olan Türkiye Cumhuriyeti bulunmaktadır. Nitekim bu gerçekliği teyit eden güçlü bir açıklama da dün Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı tarafından yapılmıştır. Türkiye Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, NATO’nun genişleme kararlarının oybirliği ile alındığını hatırlatarak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin söyleme dayalı bu girişimlerinin dahi Türkiye açısından kabul edilemez bir gelişme olduğunu belirtmiş ve bu girişimlerin Kıbrıs meselesindeki hassas dengeyi bozacağını ve Ada’da iki taraf arasında gerçekleşebilecek olası süreçleri olumsuz etkileyeceğini vurgulamıştır.”

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderin açıklamalarında yasadışı Rum Milli Muhafız Ordusu’nun Türkiye’ye karşı caydırıcı güç olma hayalini güçlendirmek için bunu yaptıklarından da bahsettiğini ifade ederek, Rum liderin söylemlerinin, aslında esas amacının; NATO’nun en kilit ve önemli ülkesi olan Türkiye’ye karşı bir hamle olarak özetlenebileceğine dikkat çekti.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 20 Temmuz 1974’te adaya barışı getirdiğini ifade eden Tatar, “O mutlu günden beridir, geleneksel Rum zihniyete rağmen, kahraman Mehmetçik mevcudiyeti ve caydırıcı gücüyle tüm Adada barış ve huzur ortamını sürmesini sağlamaktadır” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda daha güçlü bir ses olması için birlik ve dayanışma çağrısında bulundu

Published

on

By

İngiltere’de Kıbrıslı Türk toplumu ile bir araya gelen Başbakan Ünal Üstel, yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının tarihini, mücadelesini ve Anavatan Türkiye ile olan kopmaz bağlarını vurguladı.

İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin hem kimliklerini koruyarak hem de bulundukları toplumla köprü kurarak büyük bir sorumluluk taşıdıklarını belirten Üstel, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda daha güçlü bir ses olması için birlik ve dayanışma çağrısında bulundu.

Başbakan Üstel’in konuşmasının tamamı şöyle:

“Değerli Yurttaşlarım,

Bugün burada, İngiltere’nin bu güçlü topraklarında bir araya gelirken, hepimizi bir arada tutan o derin ve kutsal bağ üzerine düşünmek istiyorum:
Vatan sevgisi. Nerede yaşarsak yaşayalım, kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihimizin kalbinde Kıbrıs’ın gururu ve onuru yatıyor.
Sizler, vatanımızın sadece evlatları değil, aynı zamanda dünyadaki temsilcilerisiniz. Kıbrıslı Türk olmak, sadece bir coğrafyanın insanı olmak değil; bir halkın mücadelesini, onurunu ve değerlerini taşımaktır.

Bugün, binlerce kilometre ötede bile olsa, aynı kültürü, aynı tarihi ve aynı değerleri paylaşan insanlarla bir arada olmak benim için tarifsiz bir mutluluk. Sizler, Kıbrıs Türk halkının dünya üzerindeki birer ışığısınız; kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihimizin taşıyıcılarısınız.
Buraya, sadece bir siyasetçi olarak değil, aynı zamanda sizin gibi Kıbrıs’ın ruhuyla yoğrulmuş biri olarak geldim. Hepimiz biliyoruz ki Kıbrıslı Türk olmak, bir adadan çok daha fazlasını ifade eder. Bu, köklerimizi korurken dünyayı kucaklamayı, barış içinde ama onurlu bir şekilde yaşamayı, kimliğimizi kaybetmeden yeniliğe açık olmayı öğrenmek demektir. Bu ruh, uzaklarda olsanız bile sizlerle birlikte yaşamaya devam ediyor.

Kıbrıs Türk halkı olarak, tarih boyunca varlığımızı koruma mücadelemizde Ana Vatan Türkiye Cumhuriyeti, en büyük destekçimiz ve dayanağımız olmuştur.

Türkiye, milli davamızın her aşamasında yanımızda olmuş, haklarımızı uluslararası platformlarda savunmuş ve Kıbrıs Türk halkının güvenliği, refahı ve geleceği için fedakârlık yapmıştır.

Anavatanımız Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkına sağladığı ekonomik, siyasi ve askeri destek, bugün bağımsızlığımızın temel taşlarından biridir.

Türkiye’nin desteğiyle eğitim, sağlık, altyapı ve daha birçok alanda önemli gelişmeler kaydettik. Unutulmamalıdır ki, Türkiye ile olan kardeşlik bağlarımız, sadece tarihsel bir dayanışma değil, aynı zamanda milli kimliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır.

Sizler burada sadece İngiltere’deki birer birey değil, aynı zamanda bir halkın gururu, sesi ve yansımasısınız. Gittiğiniz her yere Kıbrıs’ın sıcaklığını, dostluğunu ve dayanışmasını taşıdınız. Kıbrıs Türk halkının sesi burada daha gür, daha güçlü çıkıyor. İngiltere gibi bir ülkenin toplumunda köklü bir yer edinmiş olmanız, bizi gururlandırıyor. Ancak bu sadece bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda büyük bir sorumluluk.

Sizlerin burada, hem kendi kimliğinizi koruyarak hem de bu toplumun bir parçası olarak nasıl bir köprü inşa ettiğinizi görüyoruz. Bu köprü, sadece Kıbrıs’la İngiltere arasında değil, aynı zamanda kültürler ve insanlar arasında bir bağ oluşturuyor. İşte tam da bu nedenle, sizlerle dayanışma içinde olmak bizim için hayati önem taşıyor.
Değerli yurttaşlarım, hepimiz biliyoruz ki Kıbrıs Türk halkı olarak tarihimiz, barış ve adalet arayışıyla dolu bir mücadeledir. Her adımımızda, her karış toprağımızda bu mücadelenin izlerini taşırız. Ancak bu mücadele sadece adada değil, sizlerin bulunduğu yerlerde de devam ediyor. Haklarımızı savunmak, kimliğimizi korumak ve uluslararası arenada sesimizi duyurmak için sizlere ihtiyacımız var.

Bir milletin büyüklüğü, sadece sınırları içinde değil, diasporasının etkisiyle de ölçülür. Sizlerin İngiltere’de Kıbrıs Türk halkının haklarını savunma noktasında ne denli önemli bir rol oynadığınızı biliyoruz. Bizimle birlikte yürüdüğünüz bu yolda, daha güçlü bir ses olmak için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz.

Biliyorum ki burada, binlerce kilometre ötede yaşarken, vatan hasreti kalbinizin bir köşesinde hep var. Ancak bu hasret, bir eksiklik değil; aksine, kimliğinizin en güçlü yanıdır.
Kıbrıslı Türk olmak, kökleri derinlerde bir çınar gibi toprağa bağlı, dalları ise dünyanın dört bir yanına uzanan bir ağaç olmaktır.

Kıbrıslı Türk olmak, sadece bir adanın insanı olmak değildir. Kıbrıslı Türk olmak, Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olmanın gururunu taşımaktır. Bizim için Kıbrıs Türk kimliği, Türklük şuuruyla yoğrulmuş bir kimliktir.

Bu şuur, milli mücadelemizde bizi güçlü kıldı, bağımsızlığımızı kazanmamızı sağladı ve bugün de haklı davamızı savunmamızın temelini oluşturuyor.

Ana vatan Türkiye’mize, Türk milletine olan bağlılığımız, Kıbrıs Türk halkının varoluşunun en önemli dayanaklarından biridir. Nerede yaşarsanız yaşayın, Türk bayrağının dalgalandığı her yer, bizim için bir vatan köşesidir. Kıbrıs Türk halkı olarak, bu milli birlik ve beraberlik duygusunu her zaman korumalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız.

“Kıbrıslı Türk olmak sizin için ne ifade ediyor?” Sorunun verilecek Cevap aynen şöyledir: sadece bir coğrafya değil, bir aidiyet duygusu, bir tarih ve bir gelecek vizyonudur. Bu vizyonu birlikte korumak, gençlerimize aktarmak ve dünyaya tanıtmak bizim en büyük görevimizdir.

Kimin daha önce buralara gelip sizlere ne dedi, hangi vaatlerde bulunu, nelerin olup olmadığını bilmem!

Bugün burada, Kıbrıs Türk halkının geleceği için sizlere bir çağrıda bulunuyorum. Gelin, birlik olalım. Gelin, Kıbrıs Türk halkının haklarını daha güçlü savunmak için birlikte çalışalım. Gelin, gençlerimize kimliklerini unutturmadan daha parlak bir gelecek sunalım. Biz, küçük bir halk olabiliriz ama tarihin bize öğrettiği bir şey var: Dayanışma içindeki bir halkın gücü, her türlü zorluğu aşar!!! Bugün burada sizlerin, taleplerini, sizlerin saygın görüşlerini dinlemek, sizler için yapılması gerekenleri ve ülkemiz için atılması gereken adımları atmak adına birlikte bir akıl yolu çizmek için buradayım.
Sizlerin katkılarıyla Kıbrıs Türk halkı daha güçlü olacak. Eğitim, kültür, ekonomi ve siyaset alanlarında atacağınız her adım, bizimle birlikte bir halkın onurunu yükseltecek.

Değerli yurttaşlarım, sizler burada sadece birer birey değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının taşıyıcılarısınız. Sizlerin çabaları, bizim adada verdiğimiz mücadeleyi uluslararası alana taşır.
Ben buradan, Kıbrıs’tan taşıdığım selam ve sevgiyle sizlere şunu söylemek istiyorum: Nerede olursanız olun, Kıbrıs’ın kalbi sizlerle atıyor. Bizim birliğimiz, köklerimiz kadar güçlü; ve geleceğimiz, birlikte attığımız her adım kadar parlak olacaktır.
Yaşasın Kıbrıs Türk halkının dayanışması, Yaşasın Ana Vatan Türkiye, yaşasın kardeşlik!”

Devamını Oku

Kıbrıs

Girne Belediyesi Ramadan Cemil Meydanı- Antik Liman arasında ücretsiz buggy servisi başlattı

Published

on

By

Girne Belediyesi, Ramadan Cemil Meydanı (eski belediye binası) ile Antik Liman arasında ücretsiz  buggy servisi başlattı.

Girne Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, proje ziyaretçilerin Antik Liman’a daha konforlu bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla yerel bir işletme ile işbirliği içerisinde hayata geçirildi.

Buggy servisinin düzenli aralıklarla verileceği kaydedilen açıklamada, Baldöken Otoparkı’na araçlarını park eden ziyaretçiler için kolaylık sağlayan hizmetin, limanda zaman geçirmek isteyen ziyaretçiler tarafından kullanıldığı ifade edildi.

Açıklamada, buggy servisinin Girne Limanı’ndaki tüm işletmelere ücretsiz hizmet verdiği de vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Tatham, Harmancı’yı ziyaret etti

Published

on

By

Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Michael Tatham, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’yı ziyaret etti.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, ziyarette, Kıbrıs sorunu başta olmak üzere bölgede ve dünyadaki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı görüşmede yaptığı konuşmada, hem bölgede hem de dünyada çok dinamik bir sürece girildiğine ve yeni bir düzenin kurulmakta olduğuna dikkat çekti. Harmancı, bunun birçok olası tehdit ve belirsizlikle beraber barış ve savaş süreçlerinde olumlu yönde fırsatlar da yaratabileceğini belirtti. Harmancı, Kıbrıs’ta iki lider arasında yeniden başlayan diyalog ve Mart ayında gerçekleşmesi beklenen 5’li görüşme ile birlikte sürecin olumlu yönde ilerlemesi için ciddi şekilde çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

Harmancı, iki lider tarafından bugün dile getirilen resmi çözüm tezlerinin birbirine zıt ve uyuşmaz göründüğünü ancak, somut talepler ve iki tarafın somut endişeleri üzerinden masaya oturulursa BM Güvenlik Konseyi kriterlerinin iki tarafın da talep ve endişelerine cevap verebilecek esneklikte kavramlar içerdiğini belirtti.

Harmancı, son dönemlerde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık gibi ülkelerle askeri iş birliği ve NATO’ya üyeliği gibi konuların daha çok gündeme geldiğine dikkat çekerek, bunların çözümsüzlüğün kilit unsurlarından olan güvenlik konusunun salt askeri bir mesele olarak ele alınmasını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini kaydetti.

Harmancı, “İki toplum da insani güvenliği, yani iklim değişikliği, doğal afetler, gıda ve su güvenliği, enerji güvenliği, insan hakları gibi kavramları güvenlik anlayışının merkezine oturtmadığı ve bu anlayışla birlikte hareket etmediği sürece güven, barış ve refah dolu bir gelecek iki taraf için de bir yanılsama olarak kalacak” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam