Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Rauf Raif Denktaş Fotoğraf Sergisi’nin açılışını yaptı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Trabzon’da, Rauf Raif Denktaş Fotoğraf Sergisi’nin açılışını yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar, sergi açılışında yaptığı konuşmada, Trabzon’da bulunmaktan dolayı memnuniyetini dile getirdi, Doğu Akdeniz’deki bağımsız bir Türk devleti olan KKTC’den, halkın sevgi ve selamlarını iletti.

Tatar, bölgede Türkiye ile birlikte verilen mücadeleleri anlatarak, KKTC için Trabzon’un önemine vurgu yaptı, bir bütün olarak yollarına devam ettiklerini kaydetti.

KKTC’nin Türkiye ile birlikte güven, huzur içinde geleceğe yürüdüğünü belirten Tatar, Trabzon’daki herkesi selamladı, temennilerinin; Doğu Akdeniz’de, mavi vatanda Türkiye’nin desteğiyle güvenlik, refah, huzur içinde hak ve çıkarlar ile milli ve manevi değerlerin korunarak, güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürmek olduğunu vurguladı.

Hayatını, ömrünü Kıbrıs davasına harcadığına işaret ettiği Denktaş’ı saygıyla anan Tatar, Denktaş’ın kendilerine bıraktığı vasiyeti, bağımsız egemen Türk devletini, Türkiye’nin garantörlüğü ile sonuna kadar taşıyacaklarını ve tanıtma yolunda başarılı olacaklarına inanç belirtti.

Serginin açılışında yapılan diğer konuşmalarda da, Cumhurbaşkanı Tatar’a şehre gerçekleştirdiği ziyaret nedeniyle teşekkür edildi, merhum Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Denktaş rahmetle anıldı, ayrıca KKTC’nin mücadelesine destek verildi, Türkiye’nin her aşamada KKTC’nin yanında olduğu vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, sergi salonu karşısındaki duvara çizilen TC ile KKTC bayraklarını da inceledi, anı fotoğrafı çektirdi, ayrıca anı defterini imzaladı.

-Kıbrıs gazileriyle buluşma…

Cumhurbaşkanı Tatar, ardından Kıbrıs gazileri ile bir araya geldi.

Tatar, burada yaptığı konuşmada, 20 Temmuz 1974’ün bu yıl 50. Yıl dönümünü kutlayacaklarını ifade ederek, 50. Yıl dönümde Trabzon’da gazilerle buluşmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Rumlar’ın soykırım uyguladığı Kıbrıs Türk halkının mal ve can güvenliğini korumak için garantörlük haklarını kullanarak gerçekleştirdiğini belirttiği barış harekatında görev alan gazileri şükranla ile şehitleri saygıyla andı.

KKTC’nin bugün şehitler ve gaziler sayesinde bağımsız bir Türk devleti olarak yerini aldığını ve ilelebet yaşayacağını vurgulayan Tatar, gazilerin tarihte yerini aldığını ifade ederek, Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür etti.

Tatar, şehitleri de rahmetle anarak, KKTC’de Anadolu’nun her yerinden şehitler olduğunu söyledi, et ve tırnak gibi şanlı tarihe yakışır şekilde mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.

Kıbrıs’ta iki devletli siyaseti masaya getirdiğinden beridir kendisine destek veren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Tatar, federal zeminde bir çözüm arayışının artık sona erdiğini, Türk askerinin adadan çıkacağı bir planı reddettiklerini belirterek, geleceği Türkiye ile birlikte gördüklerini, o yüzden garantörlüğün ilelebet sürmesi gerektiğini söyledi.

Bunun şart olduğunu her fırsatta haykırdığını ve asla bundan vazgeçmeyeceklerini ifade eden Tatar, Kıbrıs’ın, bölgedeki zenginlikler ve gelişmelere bakıldığında Türkiye için önemine vurgu yaptı.

KKTC’nin, yapılan yatırımlar ve geliştirilen projelerle bölgesinde güçlü bir devlet olarak yerini aldığını ifade eden Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliğinde, denizlerde, havada çok güçlü kazanımlar elde ettiklerini söyledi.

Tatar, KKTC’nin şaka olsun diye kurulmadığını vurgulayarak, “büyük Türkiye ile bölgede yeni yüzyılda daha da gelişeceğini” kaydetti.

50.yılda dünyaya büyük mesajlar verileceğini ifade eden Tatar, devletin gelecek nesillere potansiyel gücüyle devredilmesi için var güçleriyle çalıştıklarını anlattı.

Tatar, aradaki ilişkilerin geliştirilmesi için de çalışmalara devam ettiklerini belirterek, KKTC’nin bugünlere gelmesinde ve geleceğe emin adımlarla yürümesi için verilen desteğe teşekkür etti.

Gazileri, 50. Yılda, 20 Temmuz’da KKTC’de görmekten mutluluk duyacağını da belirten Tatar, barış huzur mutluluk içinde bir yaşam için mücadele vermeye devam edeceklerini söyledi.

Konuşma sonrası plaket takdim edildi, anı fotoğrafı çekildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

BRTK Müdürü Meryem Özkurt: “Erdinç Gündüz’ü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz”

Published

on

By

Kıbrıs Türk müziğinin öncülerinden, Sıla-4 grubunun kurucularından ve Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun (BRTK) emektar isimlerinden Erdinç Gündüz, hayatını kaybetti. Gündüz’ün vefatı, Kıbrıs sanat ve medya camiasında derin üzüntü yarattı.

Sanat hayatı boyunca hem müziğiyle hem de kültürel katkılarıyla iz bırakan Gündüz, özellikle 1970’li yıllarda kurucularından olduğu Sıla-4 grubu ile Kıbrıs Türk müziğine yön verdi. Aynı zamanda BRTK bünyesinde uzun yıllar görev yaparak, yayıncılık alanında da önemli hizmetlerde bulundu.

Gündüz, anılarını kaleme aldığı Bir Varmış Bir Yokmuş 3 – Bayraklı Yıllarım adlı kitabında, 1964 yılında Bayrak Radyosu’ndaki ilk kayıt deneyimlerini ve dinleyicilerden gelen istek mektuplarını anlatarak BRT ile kurduğu derin bağı gözler önüne sermişti.

BRTK Müdürü Meryem Özkurt, Gündüz’ün vefatıyla ilgili yayımladığı taziye mesajında, “Erdinç Gündüz’ü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Onunla aynı dönemi paylaşmak, sesine, üretimine ve duruşuna tanıklık etmek büyük bir ayrıcalıktı. Sanatıyla, sözüyle, emeğiyle bir döneme damga vuran Erdinç Gündüz’ü saygı, özlem ve rahmetle anıyorum. Huzur içinde yatsın. Ailesine, sevenlerine, BRTK camiasına ve tüm Kıbrıs halkına başsağlığı ve sabır diliyorum,” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ-SEN’den CTP, TDP ve HP’ye ziyaret…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Yürütme Kurulu’ndan bir ekip, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP),Halkın Partisi (HP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi’ni (TDP) ziyaret ederek yükseköğretimdeki genel durumu ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) sürdürebilir mali yapısı açısından gelinen aşamayı değerlendirdiği raporu sundu.

Sendika ziyaretlerde Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin iyi yönetilmediğini ileri sürerek, “hiçbir başarı ve kriter aramadan yabancı öğrencilerin burs oranını artırarak maliyetin altında harç almaya başlandığını” ve “ KKTC vatandaşı öğrencilerin, eğitim alabilmek için yabancı öğrencilerden daha fazla para ödemek zorunda bırakıldığını” kaydetti.

DAÜ-SEN partilerin genelde yükseköğretim alanının özelde ise DAÜ’nün sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için sendikanın verdiği mücadeleye siyasi partilerin etkin şekilde destek olmasını istedi.

DAÜ-SEN ziyaret ekibinde Başkan Ercan Hoşkara, Genel Sekreter Hamit Caner, Dış İlişkiler Sekreteri Yeşim Dede ve Örgüt ve Sosyal İşler Sekreteri Mustafa Rıza yer aldı.

DAÜ-Sen tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, görüşmelerde CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, HP Genel Başkan Kudret Özersay, TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve parti yetkilileriyle bir araya gelindi.

Toplantılarda sendika yükseköğretimde stratejik plan, yükseköğretimde nitelik ve uluslararası derecelendirme ve sıralama listelerinde yer alan Kıbrıs üniversiteleri, Dünya’da ve Kıbrıs’ta yükseköğretimde öğrenci başına düşen gider miktarı, DAÜ’de ve diğer üniversitelerdeki öğretim ücretleri, kamuoyu yükseköğretim algı anketi alt başlıklarını içeren “Yükseköğretim ve DAÜ Bilgilendirmesi” başlıklı bilgilendirme raporunu sundu.

-Üniversitelerin niteliği…

Raporda Kuzey Kıbrıs’ta YÖDAK onaylı 23 üniversite bulunduğunu ifade edilirken, bu üniversitelerin niteliğinin ciddi bir tartışma konusu haline geldiğini belirtildi. Raporda “Sahte ve kolay diploma değersizleşen eğitim ve kaçak öğrenciler” sorunlarının çözülmemesinin tüm yükseköğretim alanını tehdit ettiğine de dikkat çekildi.

DAÜ’nün dünya sıralamalarında yer aldığı ve birçok program için uluslararası akreditasyon aldığı belirtilen raporda, DAÜ’nün akademik anlamda güneydeki üniversitelerle yarışabilecek durumda olduğunu ifade edildi. Raporda ancak üniversitenin mali ve idari açıdan iyi yönetilmediği savunuldu.

Olumsuz mali tabloyu düzeltebilmek için DAÜ yöntemi ve DAÜ’de örgütlü 3 sendika arasında imzalanan 4 yıllık protokol anımsatılan raporda aradan geçen 15 aylık sürede giderlerin kısılmasıyla ilgili hedeflerin yüzde 90’ının gerçekleştiği belirtildi. Raporda yönetim becerilerine bağlı gelirlerin artırılması konusunda başarı elde edilemediği, aksine gelirlerin oransal olarak azalmaya devam ettiği savunuldu.

-“ Yabancı öğrencilerin burs oranı artırılarak maliyetin altında harç almaya başlandı”

Raporda, “Bir taraftan devlet katkısı, diğer taraftan maaş kesintisi, yeni istihdam yapmama ve verimlilik çalışmalarıyla bütçe dengesinde olumlu katkılar sağlandığı” ifade edildi ve “DAÜ yönetimi tarihte görülmemiş bir şekilde, hiçbir başarı ve kriter aramadan yabancı öğrencilerin burs oranını artırarak maliyetin altında harç almaya başladı” denildi.

Sendikanın tüm uyarılarına rağmen Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun rektörlüğün yabancı öğrencilerin burs oranının artırılması yönündeki önerisini onayladığına da yer verilen raporda, “ DAÜ-SEN, protokol kapsamında itirazlarını istişare ve eşgüdüm komisyonunun gündemine taşıdığı, ancak Eğitim ve Maliye Bakanlarının bu itiraza kayıtsız kaldığı” savunuldu.

Sendikanın açık bir mektup ile konuyu başbakanın da gündemine getirdiği ve hiçbir sonuç alınamadığı da ileri sürülen raporda, “DAÜ Yönetimin aldığı kararlar nedeniyle KKTC vatandaşı öğrencilerin, eğitim alabilmek için yabancı öğrencilerden daha fazla para ödemek zorunda bırakıldığına” yer verildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle TMT Mücahitler Derneği’nde tören düzenlendi

Published

on

By

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nde tören düzenlendi.

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bazı milletvekilleri, askeri erkan, polis teşkilatından temsilciler, mücahitler ve diğer yetkililer katıldı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve Cumhurbaşkanı Tatar konuşma yaptı.

16 km’lik mukavemet yol koşusunda dereceye girenlere madalyalarının takdim edilmesi sonrasında tören sona erdi.

-Tatar: “1 Ağustos tarihi bir gün”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, 1 Ağustos’un tarihi bir gün olduğunu vurgulayarak, 1 Ağustos 1571’de Kıbrıs’ın fethedildiğini kaydetti. Fethedilmesinden sonra adanın 300 yılı aşkın Osmanlı hakimiyetinde olduğunu dile getiren Tatar, üç asır Osmanlı hakimiyetinde kalan bu kritik ve önemli adanın Rum ve Yunanlılar tarafından nüfus oyunlarıyla Yunanistan’a bağlanmak istendiğini ifade etti.

1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluşuyla Kıbrıs Türkü’nün direnişe geçtiğini kaydeden Tatar, geçen günlerde bir yetkilinin, EOKA ile TMT’yi benzettiğine değinerek, “EOKA katil, EOKA masum Kıbrıs Türk halkını, insanlarımızı evlerinden, yerlerinden alıp, çukurlara gömen, onları vuran, katleden bir zihniyetin ürünü” dedi.

TMT’nin ise masum insanların savunulması, halkın direnebilmesi için kurulduğunun altını çizen Tatar, “Türk Özel Harp Dairesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı TMT’yi sen EOKA’ya benzetemezsin” diyerek, yapılan benzetmeyi kınadı.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda TMT’nin büyük katkısı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, TMT’nin, Kıbrıs Türk halkına gerek askeri gerek devletleşme adına destek verdiğini söyledi.

Türkiye’nin eski Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Kıbrıs Türk halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı anan Tatar, 1960 ortaklık anlaşmasında Türkiye’nin garantör ülke olduğunu belirtti. Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkının çok önemli olduğunu vurgulayan Tatar, “Türkiye, tek taraflı müdahale hakkını tescil edince biz kurtulduk” dedi.

15 Temmuz 1974 darbesinden sonra 20 Temmuz 1974’te anavatan Türkiye’nin müdahalesini yaptığını ve Mücahitlerle “74 destanının” yazıldığını kaydeden Tatar, Barış Harekatı’nın ardından 1 Ağustos 1976’da TMT’nin görevini sonlandırarak, GKK’ya devrettiğini dile getirdi.

-“Herkesin aklıselim olması gerekir”

İsrail’li bazı yetkililerin Kuzey Kıbrıs’la ilgili söylemlerine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “51 yıldır burada barış var, huzur var, güvenlik var. Kimsenin haddine değildir bu ortamı bozmak. Bu ortamı bozmak Rumların da işine gelmez” diye konuştu. Tatar, her iki halkın da gelecekte daha müreffeh yarınlara ulaşması için herkesin aklıselim olması gerektiğini ifade etti.

Karşı tarafın iki devletli siyaset için “altı boş” dediğini dile getiren Tatar, “Bu halkın neler çektiğini, ne acılar yaşadığını ve geçmişte uluslararası anlaşmalardan kaynaklı egemenlik hakkının ne olduğunun farkında değiller” dedi.

İki devletli siyasetin altının dolu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bunu en üst düzeyde Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle bütün dünyayla paylaşmanın huzuru ve mutluluğu içerisinde olduğunu söyledi. Son beş yılda her yerde KKTC’nin adının duyurulduğunu belirten Tatar, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa, Kıbrıs Türklerinin devletinin o anlaşmanın bir parçası olması gerektiğini Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda söylediğine dikkat çekti.

-“Biz anavatanın garantörlüğünden asla taviz vermemeliyiz”

“Son beş yılda bu siyaset daha da zemin kazanmıştır” diyen Tatar, federasyona geri dönülmesinin geri adım ve egemenlik noktasında iddiaların zafiyete uğraması anlamı taşıyacağını kaydetti. Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki “garantörlükler tabu değildir” açıklamasını eleştiren Tatar, “Bu aslında büyük bir zafiyettir” dedi. Kıbrıs Türk halkına sormadan bu açıklamanın yapılmasının büyük bir yanlış olduğunu belirten Tatar, “Çünkü siz ona kapı açıyorsunuz” diye konuştu.

Tatar, “Biz anavatanın garantörlüğünden asla taviz vermemeliyiz… Bizlerin teminatı, güveni, her türlü huzuru için Türk askerinin adadaki varlığı bizler için kırmızıçizgidir” vurgusu yaptı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş hakkında yazılan ve tepkilere neden olan kitabı “utanç kitabı” olarak niteleyen Tatar, Denktaş’ın, “Devlete ve egemenliğe sonuna kadar sahip çıkacaksınız” vasiyetine dikkat çekti.

Temsil ettiği siyasete hükümetin tam destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin tam desteğiyle sürdürülen bu siyasetin sandıkta onay göreceğine inanç belirtti. AB çatısı altındaki federasyonun, Türkiye’nin adadan çekilmesini ve garantörlüğünü, AB’nin denetim mekanizmalarına bırakmasını öngördüğünü ifade eden Tatar, “Bu kadar yıldan, acılardan, şehitlerden sonra buna inanmak, buna güvenmek Kıbrıs Türk halkının aşağılanması anlamındadır. Biz asla böyle bir oyuna gelmeyeceğiz” dedi.

Sağlanan istikrar ve Türkiye ile imzalanan Ekonomik ve Mali İş birliği protokolleriyle yatırımların devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bunlar KKTC’nin geleceği için önemli projelerdir” dedi.

-“Yolumuz mücahidin yoludur, yolumuz TMT’nin yoludur”

“Ne mutlu bize ki büyük milletin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olarak Doğu Akdeniz’in bu çalkantılı, tehlikeli, kritik bölgesinde başımız dik, bayraklarımızın altında yaşayabiliyoruz” diye konuşan Tatar, “Yolumuz mücahidin yoludur, yolumuz TMT’nin yoludur, yolumuz hep birlikte oluşturduğumuz onurlu siyasetin yoludur” dedi.

-Bayar: “TMT, Kıbrıs’ın Kuvayi Milliyesi’dir”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar da, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirtti.

Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını ifade eden Bayar, adada, Venedik hakimiyetinin sona erdiğini ve Doğu Akdeniz’in Türk gölü haline geldiğini kaydetti. 1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını söyledi.

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de TMT’nin kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğinin altını çizen Bayar, Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade etti.

Bu kadar yıl sonra TMT’ye dil uzatanlar olduğunu, EOKA ile bir tutulduğunu dile getiren Bayar, “TMT, Kıbrıs’ın Kuvayi Milliyesi’dir” dedi.

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, GKK’ya devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret ederek, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam