Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar: Resmi müzakerelere geçilebilmesi için egemenliğimizin kabul edilmesi gerekir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Barış Gücü (UNFICYP) Şefi Colin Stewart’ın yaptığı görüşme sona erdi.

Yaklaşık bir saat süren ve saat 16.00 sıralarında tamamlanan toplantı sonrası Stewart ve Tatar basına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar görüşme sonrası basına açıklamasında, olumlu bir görüşme yapıldığını ve Stewart’a Kıbrıs meselesini kısaca yeniden aktardığını söyledi.

Tatar, Kıbrıs sorununun çözümünün kolay olmadığını, iki ayrı devlet ve eşit egemenliğin Kıbrıs Türk tarafı için önemli olduğunu kaydederek, iki halkın yan yana yaşayacağı iki ayrı yapıyı içerecek bir çözümün uzun vadede hem Kıbrıslı Türk hem de Rumların yararına olacağını ifade etti.

Kıbrıslı Rumların Adayı bir Helen adası olarak görmemesi gerektiğinin altını çizen Tatar, geçmişte hiçbir sonuç vermeyen federasyon temelli çözüm uğraşlarının karşısında olduklarını, Adada Kıbrıslı Türklerin en az Kıbrıslı Rumlar kadar egemen olduğunun bilinmesi gerektiğini Stewart’a aktardıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin 1983’te kurulmuş olmasına rağmen geçmişinin daha geriye gittiğini, Kıbrıslı Türklerin 1963 ortaklık cumhuriyetinde devletin dışına atıldığını kaydederek, isim değiştirerek günümüze kadar aşama aşama gelen tüm oluşumların Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin de desteği ile Adada kendi varlığını sürdürme çabasının göstergeleri olduğunu söyledi.

14 Aralık’ta ara bölgedeki resepsiyonda Rum lider Anastasiadis’le bir araya geleceklerini hatırlatan Tatar, “Resmi müzakerelere geçilebilmesi için egemenliğimizin kabul edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Federasyona hapsedecek veya tek üniter devlet içerisinde Kıbrıslı Türklere baskı yapılacak bir çözümün kabul edilemeyeceğini vurgulayan Tatar, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Stewart’a Kıbrıslı Türklere uygulanan tüm haksızlıkları da anlatma fırsatı bulduğunu da ifade etti.

Kıbrıs’ta bulunacak çözümün, adil, pratik, eşit, uygulanabilir ve gerçekçi olması gerektiğini de kaydeden Tatar, komitelerin yaptığı faydalı işleri de Özel Temsilciye aktardıklarını ve bu konularda yapıcı projeler için katkıda bulunacaklarını ilettiklerini de söyledi.

Tatar, bir soruya karşılık Türkiye ile KKTC’nin pozisyonunun egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü konusunda aynı olduğunu söyledi ve BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs sorununun içine çekilmeye çalışılması durumunda bunun bir haksızlık olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, başka bir soruya karşılık da Rum lider Anastasiadis’in Cenevre ve Brüksel’de masaya getirdiği bazı güven yaratıcı önlemlerin Kıbrıslı Türklerin egemenliğini rahatsız edecek derecede olmasından dolayı kabul edilemez olduğunu kaydetti ve bunlara evet demenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.

STEWART: “YAPICI ÇALIŞMALARA İMZA ATMAK İSTİYORUM”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Barış Gücü (UNFICYP) Şefi Colin Stewart da açıklamasında, Adaya yeni ayak basmasından dolayı Cumhurbaşkanı Tatar tarafından sıcak bir karşılamayla karşılandığını anlatarak, Kıbrıs’ta iki taraf arasında yapıcı çalışmalara imza atmak istediğini belirtti.

Stewart, Salı akşamı düzenlediği resepsiyona davet ettiği Tatar’dan olumlu yanıt gelmesini de memnuniyetle karşıladığını söyleyerek, iki liderin bir araya geleceği bu sosyal etkinliğe Covid-19 pandemisi dolayısıyla sınırlı sayıda davet yaptıklarını da ifade etti.

“MÜKEMMEL GÖRÜŞME”

Tatar’la bugün yaptığı görüşmeyi “mükemmel” olarak niteleyen Stewart, Cumhurbaşkanının görüşlerini dinlemenin kendisi için gerekli olduğunu kaydetti.

Stewart, Kıbrıs Rum kesiminin sözde beşinci parselde uluslararası şirketlere doğal gaz arama izni vermesi konusundaki soruyu da “Kıbrıs’ta daha yeni olduğunu, bunun hakkında şu an yorum yapmasının uygun olmayacağını” söyleyerek yanıtladı.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam