Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum kesiminin Doğu Akdeniz’de tansiyonu artırmasına tepki gösterdi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de yeniden tek taraflı adımlar atmaya başlayan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) tepki göstererek bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum kesiminin Doğu Akdeniz’de tansiyonu artırmasına tepki gösterdi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de yeniden tek taraflı adımlar atmaya başlayan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) tepki göstererek bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)  tarafından Nautical Geo araştırma gemisinin faaliyetlerine yönelik 29 Eylül 2021’de NAVTEX (Denizcilere Duyuru) yayımlanması ve Malta bayraklı, İtalyan sahipli Nautical Geo’nun 3 Ekim 2021’de çalışmalarına başlaması ve Rum makamlarının tek taraflı sondaj programlarının yeniden başlayacağı açıklamasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Rum tarafının hidrokarbon kaynaklarının araştırılması konusunda takındığı tavrın doğru olmadığını ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olmadan bu gibi çalışmaların riskli olduğunu vurguladı.

Rum yönetiminin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sadece kendisine aitmiş gibi davrandığını ve Kıbrıs Türk halkını yok sayarak faaliyetlerde bulunduğunu belirten Tatar, bunun büyük bir adaletsizlik olduğunu ifade etti.

Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olmamasına rağmen burada iki ayrı halkın olduğunu tüm dünyanın bildiğini vurguladı.

Türk tarafının yeni politika gereği, Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde iki devleti savunduğunu ve bunu her platformda dile getirdiğini işaret eden Tatar, şunları kaydetti:

“Kıbrıs’ta bir anlaşma olmadan nasıl olur da Rumlar işgal ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kullanarak Ada’nın bütün zenginliklerini kendilerine aitmiş gibi yönetmeye çalışıyorlar? Rum kesiminin, gerginliğin artmaması için böyle faaliyetlerden (tek taraflı sondaj çalışmaları) uzak durması lazım. Bunlarla iş birliği yapan ülkelerin de bizim söylediklerimizi de dikkate almaları gerekir. Aksi takdirde Türkiye ile yaptığımız istişareler sonucunda, bizim de benzer adımlar atmamız söz konusu olacak. Mavi Vatan’daki haklarımıza sahip çıkmak suretiyle bu gibi çalışmalara (hidrokarbon arama) başlamamız gündeme gelecek. İşi kışkırtan taraf, Kıbrıs Rum kesimidir.”

Türk kıta sahanlığına izinsiz girme teşebbüsünde bulunan Nautical Geo araştırma gemisinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlarca Türk kıta sahanlığının dışına çıkarılmasını ve Türkiye’nin bu tavrını yerinde bulunduğunu vurgulayan Tatar, Türk tarafının bu konularda ne kadar ciddi olduğunu gösterdiğini söyledi.

Tatar, BM’nin Kıbrıs’taki taraflar arasında ortak bir zemin bulmak için çabaladığını ancak Rum tarafının tek taraflı çalışmalarla gerginliği artırdığına işaret etti.

Rum tarafının Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının aranması noktasındaki tek taraflı adımlarının kabul edilemez olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Dünyada da bu meseleler iş birliği, dayanışma ve hukuk zemininde yürütülüyor. Rumların, Kıbrıs’ta bir anlaşma olmadan bu gibi zenginliklerin araştırılması çalışmalarından uzak durmaları lazım. İnadına yapıyorlar, belli ki arkalarını sıvazlayanlar var. Bu arkalarını sıvazlayanların da Türk tarafının verdiği uyarıları dikkate alması gerekmektedir. Aksi takdirde gerginlik daha fazla arttığında, bırakın kapsamlı çözüm çalışmalarını, işler, eskisinden daha kötü bir noktaya gidecek. Bu da beni üzüyor. Kimsenin bu gibi gerginliklerden fayda sağlayacağını düşünmüyorum.”

Tatar, Doğu Akdeniz’de gaz bulunması halinde, bu gazın Avrupa’ya aktarılması konusunda en güvenli güzergahın Türkiye olduğunu da sözlerine ekledi.

Rum kesiminin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Nisan 2020’de ertelenen Doğu Akdeniz’de ilan ettiği sözde münhasır ekonomik bölgedeki (MEB) sondaj programlarının yeniden başlayacağını duyurması, bölgede yeni bir gerginliğe yol açtı.

Rumların tek taraflı hamleleri neticesinde Doğu Akdeniz’deki gerilim yeniden tırmanmaya başladı. Türkiye ve KKTC makamları, Rumları tek taraflı adım atmamaları konusunda uyararak iş birliği çağrılarını yineliyor.

AA/

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) … “Türk zırhlısı AŞKAR-II’nin ilk kullanıcısı KKTC oldu”

Published

on

By

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen meskun mahal muharebe aracı AŞKAR-II’ın ilk görevinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) güvenlik güçlerine katkı sağlayacağı bildirildi.

Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), Türkiye Milli Savunma Bakanlığının ev sahipliğinde, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) desteği, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda, KFA Fuarcılık AŞ’nin organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi’nde devam ediyor.

Best Grup, fuarda AŞKAR-II’yi ilk kez sergilerken AŞKAR-I aracını da tanıttı. Best Grup Genel Müdürü Caner Buğday, AA muhabirine, fuarın kendileri için önemini, ürünlerini ve AŞKAR araç ailesinin doğuş hikayesini anlattı.

Fuarda ürünlerini tanıttıklarını, stratejik görüşmeler ve etkin temaslar yaptıklarını ifade eden Buğday, “IDEF’te olmak, kabiliyetlerimizi ve ürünlerimizi sergilemek, bizim için çok önemli çünkü IDEF, pek çok ülkeden katılımcıyı ağırlayan, profesyonelliğin yüksek olduğu bir fuar.” dedi.

AŞKAR-II’nin ilk ihracatına ilişkin Anadolu Ajansı’na bilgi veren Buğday, şöyle konuştu:

“KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımız, uzun süre bir araç tedariki projesi yürüttü ancak çeşitli sebeplerden tedarik edememişlerdi. Konu bize geldi. İhtiyaçlarını ve mevcut imkanlarını bildirdiler. Biz de özetle şunu söyledik: Biz herhangi bir regülasyondan, kısıtlamadan bağımsız olarak araç yapabiliriz. Bunu da Türk’ün olduğu her yerde hizmete sokabiliriz. Türk neredeyse biz oradayız.

AŞKAR-II, tamamen Best Grup’un tasarımı ve üretimi. Yedi kişilik BR6 sınıfı zırhlı bir araç. Üzerinde ailemizin ürettiği silah kuleleri var. Şu anda envantere girmiş durumda. Başarıyla görev ifa ediyor.”

– “Dar alanlar için yeni nesil çözüm”

Bugünün güvenlik konseptinin asimetrik tehditlerle şekillendiğini belirten Buğday, meskun mahalde etkinliğin belirleyici hale geldiğini söyledi.

Ukrayna Savaşı’nın da bu gerçeği pekiştirdiğini ifade eden Buğday, “Şu an anlaşıldı ki meskun mahalde konuyu çözemiyorsanız olayı sonlandıramıyorsunuz. Zaten bizim güvenlik birimlerimiz yıllardır bu konuda büyük tecrübeye sahip ama artık dünya da bunu anladı. Bu bağlamda AŞKAR ailesi, yüksek hareket kabiliyeti, yerlilik oranı ve idamesinin kolaylığıyla öne çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Hem Türkiye’de hem dünyada bu tür araçlara ihtiyacın arttığına işaret eden Buğday, “Yıllarca yaptığımız AR-GE çalışmalarıyla bu noktaya geldik. AŞKAR ailesiyle kendimizi ispatladık. Şu an birçok projeye hazırlanıyoruz. İnşallah dünyanın ve Türkiye’nin pek çok yerinde AŞKAR’ları göreceksiniz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Serdar Denktaş: Hepinize teşekkür ederim

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş hakkında saygısızca bir kitap yazıldı…

Kitap ülkemizde her kesimden büyük tepkiye yol açtı…Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın oğlu, deneyimli siyasetçi Serdar Denktaş, sosyal medyada yaptığı paylaşımda kitabın yazarına sert tepki gösterdi…“Kız kardeşlerimin üzüntüsüne merhem olmak için” başlığıyla açıklama yapan Serdar Denktaş özetle şu ifadeleri kullandı:
“Tüm ailesiyle kavgalı olan askerden atılmış rezil herifin teki bu ülkeye tüm hayatını adamış birisiyle ilgili kendi karakterinden daha rezil adına kitap dediği bir karalama metni yazarak piyasaya sürmüş. Sosyal medyada ailenin saldırmadığı ferdi kalmamış. Reklamını yapmayalım dedik ama artık deliliğin sınırını aşmış bu aşağılık herife böylesi bir cevap yazmayı her gün bu nedenle gözyaşı döken kız kardeşlerime borcum saydım. Efendilik yapıp susalım dedik ama karşımızda rezil bir mahluk var”

Bu arada Serdar Denktaş, süreçte yanlarında olan herkese teşekkür etti…
Denktaş’ın paylaşımı şöyle:
“Malum kitapla ilgili olarak beni telefoniyen arayan başta Cumhurbaşkanı Tatar ve 2. Cumhurbaşkanı Mehmetali Talat olmak üzere, mesaj yayınlayan Başbakan Üstel, anamuhalefet CTP başkanı Tufan Erhürman, Meclis başkanımız ve siyasilerimiz olmak üzere gerek sosyal medyadan gerekse özelden yazarak tepkilerini belirten Sivil Toplum Kuruluşları ve halkımızın her kesiminden insanlarımıza ailem adına teşekkür ederim. Siyaseten yapılan eleştirileri her zaman hoşgörü iie karşılamayı öğrendik babamızdan. Ancak tarihe mal olmuş bir lidere yönelik mesnetsiz suçlama ve hakaretleri halk olarak kabul etmeyeceğimizi hep birlikte haykırmayı başarmış olmak kalbimize su serpmiştir. Hepinize teşekkür ederim”

Devamını Oku

Trending

Reklam