Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar: Rum vahşeti ve barbarlığı unutulamaz

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kumsal Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı

Tatar mesajında:

“Enosis hedefli olarak Kıbrıs Türk halkını yok etmek için 21 Aralık 1963 tarihinde başlayan Rum saldırılarında, 24 Aralık 1963 akşamı gerçekleşen Kumsal baskınını ve yaşanan vahşeti unutmak mümkün değildir.

Lefkoşa’nın Türk bölgesini kuşatma altına almak ve Türk direnişini kırabilmek amacıyla 24 Aralık akşamı Kumsal bölgesine yönelik gerçekleşen Rum saldırılarında 11 vatandaşımız şehit edilirken, dünya tarihinde ender görülen en büyük barbarlık ve en büyük vahşetlerden biri yaşanmıştır.

Saldırılardan korunabilmek için evin banyo odasına sığınan Türk Alayı’nda görevli Emekli Tümgeneral Nihat İlhan’ın eşi Mürüvvet Hanım ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan, Rum saldırganlar tarafından katledildi. Rum vandallığı ve barbarlığı asla unutulamaz.

Bugünkü mücadelemiz de çocuklarımızın katledilmemeleri, çocuklarımızın güven ve huzur içinde, korkusuzca yaşamaları ve Rum’un esiri olmamaları içindir. Bu görev, benim için en büyük ve en kutsal görevlerden biridir.

Kumsal baskınından hemen sonra, 25 Aralık tarihinde Türk uçakları Lefkoşa üzerinde ihtar uçuşunda bulunmasaydı, Rum saldırıları daha da yoğunlaşarak devam edecek, Kıbrıs’ta ikinci bir Girit faciası yaşanacaktı. İşte tüm bunlar, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünden neden vazgeçemeyeceğimizin en büyük göstergesidir.

Kıbrıs’ı bir Helen Adası’na dönüştürmeyi amaçlayan Rum zihniyeti, hâlâ devam ederken Rum-Yunan ikilisinin en büyük hedefi; Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak ve halkımızı azınlık durumuna düşürmektir. Geçmişte olduğu gibi her ne pahasına olursa olsun direnmeye devam edeceğiz.

Vatan bildiğimiz bu topraklar ile devletimiz, egemenliğimiz ve özgürlüğümüz aziz şehitlerimizin bize emanetidir. Bu emanetleri koruyacağız ve ayaklar altında asla çiğnetmeyeceğiz.

Rum tarafına düşmanlık gütmüyoruz ama geçmişe ve geçmişte yaşananları hatırlayarak yolumuza devam ediyoruz. Bu yolda da hedefimiz; Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir antlaşmaya ulaşmaktır. Bunun da yolu, bölgenin en güçlü ve en büyük devleti olan Türkiye Cumhuriyeti tarafından da desteklenen, egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden geçmektedir.

Bir kez daha belirtmek gerekir ki; 1974 öncesine dönmemiz, aynı acıları ve katliamları yaşamamız; devletimizden, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünden ve Türk askerinden vazgeçmemiz mümkün değildir.

Aziz şehitlerimizi minnet ve rahmetle anarken, gazilerimizi saygıyla selamlıyorum. Vatan sizlere minnettardır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Meksika Devlet Başkanı Sheinbaum’dan Google’a “Meksika Körfezi” davası

Published

on

By

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, Google’a, ABD’de kullanılan harita uygulamasında “Meksika Körfezi” adını “Amerika Körfezi” olarak değiştirdiği gerekçesiyle dava açtıklarını duyurdu.

Başkent Meksiko’daki Ulusal Saray’da düzenlenen günlük basın toplantısında konuşan Sheinbaum, Google’ı daha önce bu konuda uyardıklarını ancak taleplerinin karşılık bulmadığını belirtti.

Sheinbaum, “Google zaten dava edilmiş durumda. Halihazırda bir ilk karar var ve bu kararı bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Körfezin, ABD kıyılarına denk gelen kısmında “Amerika Körfezi” adının kullanılmasına itiraz etmediklerini vurgulayan Sheinbaum, “Ancak Google, körfezin tamamını bu şekilde adlandıramaz. Bu uluslararası bir meseledir. Bizim talebimiz, Google’ın ‘Amerika Körfezi’ adını yalnızca ABD topraklarına denk gelen bölüme yerleştirmesi, Meksika ve Küba’ya denk gelen kısımlar içinse ‘Meksika Körfezi’ ismini kullanmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Sheinbaum, ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmelerinde bu konunun gündeme gelmediğini kaydetti.

Trump, 20 Ocak’ta Beyaz Saray’da imzaladığı kararname ile Meksika Körfezi’nin adının “Amerika Körfezi” olarak değiştirilmesi emrini vermişti.

Google, 11 Şubat’ta haritalar uygulamasında “Meksika Körfezi” isminin “Amerika Körfezi” olarak değiştirildiğini duyurmuştu.

Devamını Oku

Dünya

Pakistan Ordusu: Hindistan füze saldırıları düzenledi

Published

on

By

Pakistan Ordusu’na göre, Hindistan balistik füze saldırılarıyla sivil yerleşimleri ve bazı askeri üsleri hedef aldı.

Pakistan hükümetinin X hesabındaki paylaşıma göre, Pakistan Ordusu Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) Genel Müdürü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, Hindistan’ın Adampur köyünden 6 balistik füze fırlatıldığını bildirdi.

Chaudhry, fırlatılan bu füzelerden birinin yine Adampur bölgesine düştüğünü, diğer 5’inin ise Pencap eyaletindeki Amritsar kentine isabet ettiğini kaydetti.

Hindistan ordusunun ülkedeki Sih topluluğu hedef aldığını savunan Chaudhry, her türlü “terör eylemini” kınadıklarını aktardı.

Chaudhry, gece yarısından sonra yaptığı basın bilgilendirmesinde de Hint füzelerinin, İslamabad Nur Khan Hava Üssü, Pencap’ın Çakval bölgesindeki Mureed Hava Üssü ve Shorkot Üssünü hedef aldığını ancak Pakistan Hava Kuvvetleri unsurlarının güvende olduğunu kaydetti.

Korgeneral Chaudhry, Hindistan’a karşılık vereceklerini aktardı.

Hint ordusundan henüz saldırıya ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Hint basını, Pakistan’ın başkenti İslamabad yakınlarındaki Ravalpindi kenti ile ülkenin en büyük şehri Lahor’da da patlamalar olduğunu iddia etti.
Hindistan’ın Pakistan’a saldırısı

Hindistan, 22 Nisan’da Pahalgam bölgesinde 26 kişinin öldürüldüğü terör saldırısına misilleme gerekçesiyle 6 Mayıs’ta Pakistan toprakları ve yine Pakistan’ın kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları düzenledi.

Hint ordusu, “terör yapılanması” şeklinde nitelediği 9 hedefi vurduğunu açıklarken, İslamabad yönetimi de saldırılarda sivillere ait 6 noktanın hedef alındığını, 33 kişinin hayatını kaybettiğini ve 62 kişinin yaralandığını duyurdu.

Pakistan ordusu, Hindistan tarafının saldırısı sırasında 5 savaş uçağını düşürdüğünü belirtirken, Yeni Delhi yönetimi ise bunu teyit etmedi.

Devamını Oku

Dünya

Papa 14. Leo İlk konuşmasında “barış” vurgusu yaptı

Published

on

By

Katolik Kilisesi’nin 267. papası olarak seçilen ABD’li Robert Francis Prevost, Papa 14. Leo olarak yaptığı ilk konuşmasında barış vurgusu yaptı.

Konuşmasında Papa Franciscus’u anan Papa Leo, diyaloglarla köprülerin kurulması gerektiğini belirtti.

Uzun yıllar görev yaptığı Peru’ya özel selam gönderen Papa 14. Leo, acı çekenlere yardım eden bir Kilise için birlikte yürüyeceklerini söyledi.

-Katolik Kilisesi’nin ilk ABD’li papası Prevost kimdir?

Dün Katolik Kilisesi’nin 267. papası olarak seçilen Kardinal Robert Francis Prevost, Arjantinli Papa Francesco’dan sonra Amerika kıtasından gelen ikinci, ABD’den ise ilk papa. Prevost’un ailesinin kökenleri ise Fransa, İtalya ve İspanya’ya dayanıyor. Kendisi de aynı zamanda, uzun yıllar görev yaptığı Peru vatandaşlığına sahip.

Katolik Kilisesi’ne bugüne kadar ABD’li bir ismin liderlik etmemesi, bu ülkenin jeopolitik gücünden kaynaklanan bir “tabuyla” açıklanıyordu.

Prevost’un bu göreve gelmesinde ise hem aile geçmişi hem Latin Amerika gibi Katolik nüfusun yüksek olduğu bir bölgeyi iyi tanıması hem de Vatikan hiyerarşisinde üst düzey görevlerde bulunması etkili görülüyor.

Robert Francis Prevost, 14 Eylül 1955’te ABD’nin Chicago kentinde, Fransa ve İtalya kökenli Louis Marius Prevost ile İspanya kökenli Mildred Martínez’in üç çocuğundan biri olarak dünyaya geldi.

Çocukluğu ve gençliği ABD’de geçti; Aziz Augustinus tarikatına bağlı bir ruhban okulunda okudu, Pensilvanya’daki Villanova Üniversitesi’nde matematik ve felsefe eğitimi aldı.

Chicago’daki Katolik İlahiyat Birliği ilahiyat bölümünden mezun olduktan sonra ise 27 yaşında Papalık Aziz Thomas Aquinas Üniversitesi’nde Kilise Hukuku eğitimi görmek üzere Roma’ya geldi.

1985’ten itibaren ise uzun yıllar Peru’da yaşadı, misyonerlik ve başpiskoposluk yaptı. 2015’te Peru vatandaşlığı da aldı.

2015’te, Arjantinli Papa Francesco tarafından Peru’nun Chiclayo piskoposu olarak atandı.

2023’te Papa Francesco tarafından önce başpiskoposluğa, ardından da kardinalliğe getirildi.

Aynı yıl, dünya çapındaki piskopos adaylıklarını inceleyen Vatikan ofisinin başına getirildi ve Latin Amerika Papalık Komisyonu başkanı oldu.

Bu üst düzey görevlerinin, Katolik Kilisesi hiyerarşisinde tanınmasını sağlaması nedeniyle papa seçilmesinde etkili olduğu düşünülüyor.

-Leone adını neden seçti?

Prevost aynı zamanda, 13. yüzyılda kurulan Aziz Augustinus tarikatından da ilk papa.

Vatikan basın ofisi, Prevost’un papalık ismi olarak 14. Leone’yi seçmesini de, bu ismi seçen son papanın “kilisenin modern sosyal doktrinini” başlatan 13. Leone olmasına bir atıf olarak açıkladı.

Basın sözcüsü Matteo Bruni bu seçimi aynı zamanda, “yapay zeka döneminde” insanlara ve işlerine “tesadüfi olmayan bir referans” diye niteledi.

Peru’da başpiskoposluk yaptığı dönemde, Katolik Kilisesi’ndeki cinsel taciz skandallarının yönetilmesiyle ilgili eleştiri de aldı.

Kendisi piskoposluk görevine gelmeden önce iki rahip tarafından cinsel tacize uğradığını söyleyen bir kadın, Prevost’u soruşturmayı kötü yönetmekle ve rahiplerden birinin ayin yapmasını engellememekle suçladı.

Piskoposluk yönetimi ise Prevost’un herhangi bir örtbas etme girişimine karıştığı iddialarını reddetti.

-Papa Francesco ile yakınlık

Papa Francesco’nun 21 Nisan 2025’te ölümünün ardından yapılan analizlerde, yeni papa seçiminde Francesco’nun reform girişimlerine destek verenler ile karşı cephedeki muhafazakarlar arasında bir çatışmadan söz ediliyordu.

Prevost içinse “orta yoldan” bir alternatif yorumları da yapılıyordu.

Prevost, son yıllarda Vatikan’daki görevlerinde Papa Francesco’nun önemli reformlarından birinin de idaresindeydi.

“Devrim” olarak yorumlanan bir adımla, piskopos atamalarından sorumlu ofise üç kadın atandığında yönetimde Prevost vardı.

Vatikan uzmanları, Papa Francesco’nun “Prevost’a güveninin tam olduğunu” söylüyor.

Prevost’un özellikle yoksullar ve göçmenlere yakınlık gösterilmesi gibi konularda Francesco’nun “devamı” niteliğinde olduğu yorumları yapılıyor.

-Yeni Papa, ilk konuşmasına “Barış sizinle olsun” diyerek başladı

Prevost da 8 Mayıs 2025 akşamı Papa 14. Leone olarak yaptığı ilk konuşmasında Papa Francesco’yu andı.

Papa olarak kalabalığa ilk hitabına “Barış sizinle olsun” diyerek başlayan Prevost, “Papa Francesco’ya teşekkürler” dediğinde meydandan alkışlar yükseldi.

Prevost konuşmasında diyalog ve köprüler kurulması, barış mesajları da verdi. İtalyanca başladığı konuşmasına daha sonra İspanyolca birkaç cümle de ekledi.

Yeni Papa, geçen ay selefinin hayatını kaybetmesinden sonra Vatikan’ın yayın organlarına verdiği söyleşide de Francesco’nun göçmenlere, mahkumlara yakınlığını övmüştü.

Provost burada ayrıca, Francesco’nun ABD’de göçmenlerin toplu sınır dışı edilmeleri uygulamasına karşı geçen Şubat’ta yazdığı mektuba da destek verdi.

7 Mayıs’ta başlayan papa seçimi öncesinde toplantılar yapan kardinaller, 6 Mayıs’taki son toplantıda, “Papa Francesco’nun yürüttüğü reformların birçoğunun ileriye taşınması gerektiğini” söylemiş, bunlar arasında istismara karşı mücadele, ekonomik şeffaflık, Vatikan hiyerarşisinin yeniden düzenlenmesi, birliktelik, barışa bağlılık ve çevreye özen gibi başlıkları saymıştı.

“Savaşların, şiddetin ve güçlü kutuplaşmaların yaşandığı bu dönemde, merhamet, birliktelik ve umut sunan manevi bir rehbere ihtiyaç duyulmaktadır” diyen kardinaller tarafından seçilen Prevost’un papalık görevinde bu konulara yaklaşımı da dikkatle izlenecek.

Devamını Oku

Trending

Reklam