Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Lefkoşa ve Girne Sosyal Sigortalar Dairelerinde 08.00-17.30 saatleri arasında tam greve gitti.

Sendika Başkanı Metin Atan, personel eksikliği giderilmezse grevin yarın da devam edeceğini, gelecek hafta ise süresiz greve gidileceğini kaydetti. Atan, Teşkilat Yasası’nın güncellenmesi konusunda da tarih istedi.

Sendika, Lefkoşa Sosyal Sigortalar Dairesi önünde basın açıklaması yaptı.

-Atan: “Personel eksikliği….teşkilat yasası…”

KAMUSEN Başkanı Metin Atan konuşmasında, ilk olarak Türkiye’de meydana gelen terör saldırısını kınadı. Şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Atan, “Böyle olayların yaşanması gerçekten üzücü, inşallah son olur” dedi. Atan, Türkiye’nin güçlü bir devlet olduğunu da vurguladı.

-“200 bin aktif sigortalıya hizmet veriliyor, beş tane personel verilemedi”

Uzun süreden beridir Sosyal Sigortalar Dairesi’nin sıkıntılar içerisinde olduğunu ifade eden Metin Atan, 200 bin aktif sigortalıya hizmet veren Girne ve Lefkoşa Sigortaların personel ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Atan, yaklaşık bir yıldır konuyla ilgili Başbakan’dan ve yetkililerden söz almalarına rağmen beş tane personelin verilemediğini kaydetti.

Teşkilat Yasası’nın da önemli olduğunu ifade eden Atan, yasanın güncellenmesi için tarih talep etti. Atan, yasada münhallerin açılması, kadroların artırılması gerektiğini belirtti.

-“Maliye’nin kasasına para koyan bu dairelere özel önem gösterilmesi gerekirken…”

“Ne diyeyim şimdi yani ben bu hükümete söyler misiniz? Bu ülkeyi böyle mi yöneteceğiz?” sorularını soran KAMUSEN Başkanı Atan, Sosyal Sigortalar Dairesi, Posta Dairesi, Vergi Dairesi ve Tapu Dairesi’nin Maliyenin kasasına para koyduğunu ifade etti. Bu dairelere özel önem gösterilmesi gerekirken, 235 kişiye kadro verildiğini savunan Atan, Bilgi Edinme Yasası’yla bu kişilerin nereye istihdam edildiğini öğrenmek istediğini söyledi, “Hangi dairelere verildi bu arkadaşlar?” diye sordu.

-“Üç personel verildi, ikisi geri çekildi”

“Bu ülkeye hizmet veremiyorsanız o koltukta oturmanızın anlamı yoktur” diyen Metin Atan, dün grevle ilgili kendisini aradıklarını ve cuma gününe kadar sorunun çözüleceğini söylediklerini kaydetti. “Niye cuma günü de, dün değil?” sorusunu soran Atan, geçen hafta üç personelin sigortalara verilmesine karşın ikisinin geri çekildiğini savundu.

Personel eksikliği giderilmezse grevin yarın da devam edeceğini belirten Atan, gelecek hafta ise süresiz greve gidecekleri uyarısında bulundu. Vatandaşın daha iyi hizmet alabilmesi için grev yaptıklarını dile getiren Metin Atan, Meclis Başkanlığı seçiminde yaşananları eleştirdi.

“Uyuşturucu, yolsuzluk, hırsızlık diz boyu bu ülkede, siz altı tane ya da on tane personeli çok göreceksiniz” iddialarında bulunan Atan, Lefkoşa’da Posta Dairesi’nde de grev yapacaklarını açıkladı.

-“Teşkilat Yasası dairelerin canıdır”

Başbakana, personel gönderilmesi için çağrı yapan KAMUSEN Başkanı Atan, Teşkilat Yasası için de tarih isteğini yineledi. “Teşkilat Yasası dairelerin canıdır” diyen Atan, yasanın güncellenmesi gerektiğini söyledi. Metin Atan, çalışanın huzurlu olmasını ve vatandaşa iyi hizmet vermesini istediklerini dile getirdi.

YDP Genel Başkan Yardımcısı’nın, “KKTC’yi hasta ve Türkiye’nin sırtındaki kambur” olarak tanımlamasına da değinen Atan, “Bu söylemler Türkiye ile aramıza nifak sokmak için söyleniyor, ayrımcılık yapılıyor, kınıyorum” dedi.

YDP Genel Başkanı’nın ‘öyle demek istemedi” şeklinde açıklama yaptığını savunan Atan, “Rahatsızsanız o koltukta oturmazsınız, istifa edersiniz. Başkan Yardımcınıza da bu konuda tepki korsunuz” dedi.

Atan, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Posta Dairesi’ne personel alınması için çağrıda da bulundu.

TAK/BRT

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’na seçilen Ulusal Birlik Partisi Güzelyurt Milletvekili Ziya Öztürkler, Zorlu Töre’den görevi devraldı.
Devir teslim töreninde konuşan Zorlu Töre, yeni başkan seçilen Ziya Öztürkler’e başarılar diledi.
Töre, aslolanın halka hizmet etmekten geçtiğini, kendisinin de bundan sonra bir milletvekili olarak görev yapmaya devam edeceğini, makamların gelip geçici olduğunu söyledi.
Töre, 15 yaşından beri Kıbrıs Türk Halkı’nın davasına inandığını siyasi kimliği olsa da olmasa da bu düşüncelerinden vazgeçmeyeceğini kaydetti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de, Zorlu Töre’nin inandığı dava yolunda büyük hizmetlerde bulunduğunu kaydederek, yaşananın bir bayrak yarışı olduğunu ifade etti.
Öztürkler, partisinin kendi adaylığını takdir etmesi ve Meclis Başkanlığı seçimlerinin tamamlanmasıyla birlikte görevi devraldığını bundan sonra da kaybedecek zamanın olmadığını belirtti.
Milletvekillerinin en önemli görevinin halkın yararına yönelik yasalar çıkarmak olduğunu dile getiren Öztürkler, uzun zamandır komitelerin çalışmadığını vurgulayarak sağduyu çağrısı yaptı.
Öztürkler, en büyük sorumluluklarının kaos ortamının sona erdirilerek Meclis’in bir an önce çalışması olduğunu kaydetti.
Meclis Başkanlığı adaylığı konusunda şahsına duyduğu güven nedeniyle Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel ile tüm UBP, DP ve YDP milletvekili arkadaşlarına teşekkürü borç bildiğini ifade eden Öztürkler, “Yeni dönemde el ele, ülkemizin güzel yarınları için çalışamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Öztürkler, toplumun ihtiyaçlarına yönelik ortaya konacak yasalarla birlikte Meclis’in sağduyulu iyi ve güzel çalışacağı bir döneme girmek istediklerini belirtti.
Ziya Öztürkler, Meclis Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 26 kabul, 23 ret oyu alarak Meclis Başkanlığı’na seçilmişti.

İskele’de 25 Ocak 2023’te hunharca katledilen 16 yaşındaki Zehie Helin Reessur’un katli Sefer Buğra Altundağ, tasarlayarak ve planlayarak adam öldürme dahil 5 davadan da oy birliğiyle suçlu bulunup, mahkum edildi.

Kararı, İskele Kaza Mahkemesi Başkanı Hasan Dağlı okudu.

Sanığa verilecek cezanın açıklanması için oturuma 15 dakika ara verildi.

Dava kararının açıklandığı İskele Kaza Mahkemesi’nde, iki tarafın aileleri de hazır bulundu. Karar, sanık ve aileler tarafından soğukkanlılıkla dinlendi.

Mahkeme Başkanı Hasan Dağlı, sanığın kendisine yöneltilen davaları, tasarlayarak ve planlı öldürme dışında kabul ettiğini söyledi.

Sanığın, suçu tahrik ve bir anlık cinnet sonucu işlediğini kabul ettiğini, ancak tasarlayıp planlamadığını iddia ettiğini belirten Dağlı, alınan ifadelere göre olay öncesi yaşananları anlattı.

Maktulenin, inşaat alanında çekiç ve inşaat malzemesi darbesiyle öldürüldüğünün tespit edildiğini ifade eden Dağlı, sanığın Güneye kaçtığını ve aynı gün tutuklanıp iade edildiğini kaydetti.

Sanığın maktulenin ölümüne sebep olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Dağlı, sanığın, cinayet önceden tasarlamadığını, maktulenin “abi” diye hitap ettiği sanığa “Sizi polise şikayet edeceğim, öldürteceğim” demesi üzerine sanığın baba korkusundan cinayeti işlediğini söylediğini anlattı.

Dağlı, kararı okurken, olayın öncesi ve sonrası ile ilgili polise verilen ifadeleri okudu, mahkemedeki bulgulara değindi ve tanıkların ifadelerine yer verdi.

Maktulenin olay gecesi çok sarhoş olduğunu, sanığa karşı duygusal bir bağı veya isteği olmadığını, hatta sanığa “abi” diye hitap ettiğini ifade eden Dağlı, sanığın bir evde birlikte vakit geçirdiği maktuleyi eve götürmek yerine korkusundan başka yerine götürdüğünü, araçta maktuleye vurduğunu, konuşmak için sessiz tenha bir yere götürmek amacıyla inşaat alanına götürdüğünü kaydetti.

Saat 01.59 sıralarında inşaat alanına geldiklerinde, sanığın Maktulenin başına 6 kez çekiçle vurduğunu, neden 6 kez diye sorulduğunda da cinnet geçirmiş olabileceğini söylediğini belirten Dağlı, Mağusa ile İskele arasında inşaat alanına gidene kadar çok sesiz alan olduğu halde, onu ortadan kaldırabileceğini düşündüğünü ve bu niyetle inşaat alanına gittiğini söyledi.

Sanığın, Bahadır Özcan isimli kişinin evindeyken, maktule için söylenen “başına bela olacak” sözü üzerine bu cinayeti planladığını, çünkü evden çıktığı süre ile cinayetin işlendiği saat içerisinde soğukkanlılıkla düşünme şansı olduğunu ifade eden Dağlı, maktulenin inşaat alanına doğru giderken bir uyanık bir uykuda olduğunu, Salamis Otel civarında uyandığını, olay anında da uyanık olduğunu, maktulenin başına 6 kez çekiçle vurulmasının da sanığın öldürme niyetiyle hareket ettiğini gösterdiğini kaydetti.

Dağlı, sanığın cinayetten vazgeçme şansı olduğu halde vazgeçmediğini, çekiç sonrası kalıp tahtası ile de maktulenin kafasına vurduğunu belirterek, buradan, olay yerinden ayrıldığını, emareleri ortadan kaldırmak istediğini, Güneye kaçtığını söyledi.

Otopsi ile ilgili doktor raporunu da okuyan Dağlı, maktulenin, kafa kemiği kırığı, beyin kanaması ve boyun kırığı sonucu yaşamını kaybettiğini belirtti.

Dağlı, sanığın, maktulenin çeşitli bölgelerine vurduğunu, bunun da cinayetin bir anlık cinnet ile olmadığını gösterdiğini ifade ederek, alkollü ve kendinde olmayan genç bir kızın, nasıl karşısındakinin cinnet geçirmesine sebep olabileceğinin cevabını alamadıklarını söyledi.

Dağlı, sanığın baba korkusu, şikayet korkusu ile cinayet, kaçmak, emareleri yok etmek dahil tüm süreci planlayarak yaptığını tespit ettiklerini belirterek, sanığın oybirliği ile 5 davadan da suçlu bulunup mahkum edildiğini açıkladı.

Sanığa verilecek cezanın açıklanması için oturuma 15 dakika ara verildi.