Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Statükoyu sürdüren ezberlerden kurtulma zamanı gelmiştir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili olarak “Statükoyu sürdüren ezberlerden kurtulma zamanı gelmiştir. Halkımızın içi rahat olsun, Cenevre’deki zirvede de 62 yıldır mahrum bırakıldığımız temel insan haklarımızın tesisi için gayret göstereceğim” değerlendirmesinde bulundu.

“Geçtiğimiz haftadan itibaren bir önceki Rum liderin kitabını reklam ettiği, aynı zamanda kendini aklama çabasıyla başlayan ve KKTC’nin önceki Cumhurbaşkanı ve siyasileri de dahil “bir nostalji” tadında dönüşen tartışmaları ibretle takip ettim” diyen Tatar, “Özellikle bizim taraftan yapılan yorum ve açıklamalara baktığımda, halkımızın hakları bir kenara bırakılarak, siyasi ve ideolojik sebeplerden dolayı gerçekler bir yana itilerek, geçmişin işe yaramaz ezberlerinin kullanılmaya devam ettiği ve edeceğini anlıyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “1968’de başlayan 57 yıllık süreçler içerisinde netleşen gerçekleri görmezden gelerek, Kıbrıs Türk halkının iradesini öğretilmiş çaresizlik kapsamında, bir suçluluk psikolojisi çerçevesine hapsedip Rum tarafını tatmin ve ikna etmeye çalışanlar, geldiğimiz noktada sahadaki gerçekler ışığında ne için aday olmaya hazırlandıklarını idrak etmek zorundadırlar” dedi.

1963 yılından beridir Kıbrıs Türk Halkı’nın izolasyon zulmü altında ezilmesinin yegane sebebinin, halkın geleceğinin Rum tarafının iradesine bırakılması olduğunu kaydeden Tatar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu vahim duruma verilebilecek en iyi örnek 2004 yılında ayrı ve eş zamanlı yapılan Annan Planı referandumları ve sonrasıdır. Kapsamlı çözüm planına ezici bir çoğunlukla, yüzde 76’lık bir oranla hayır oyu veren Rum tarafının bu tavrına karşılık bizlere verilen sözlerin yerine getirilmesine yönelik hiçbir adım atılmamış, belli bir süre beklendikten sonra Annan planında yer alan maddelerden de geriye gidilerek kalındığı yerden devam anlayışıyla hiçbir şey olmamış gibi müzakere masasına dönülmüştür. Tarihin acı tecrübeler bölümünde yer alan bu adımla halkımızın iradesi hiçe sayılmış, Rum tarafının çözüm istemeyen iradesinin üzeri örtülmüş, dahası Rum tarafını tatmin etmek amacıyla Kıbrıs Türk halkı için çok daha yıkıcı bir belirsizlik içeren süreçlere girilmiştir.

Annan sonrası dönemde kendi liderimizi seçme konusunda dahi Rumların belirli bir yüzdelikle bu seçime etki etmeleri de dahil olmak üzere akıl almaz bir siyaset izlenmiştir. Bununla da kalınmamış, Rum tarafını üç açıdan tatmin etmek için Crans-Montana’ya giden süreçte geleceğimizi vahim şekilde etkileyecek adımlar atılmıştır. Bunlardan ilki irademizi tek bir oya indirgeme siyaseti, ikincisi harita verilmesi, üçüncü olarak ise Anavatan Türkiye’nin müdahale hakkını ortadan kaldıracak önerilerdi. Tüm bunlara rağmen 2017’de bu sefer büyük bir ‘gürültü’ ile çöken masa federasyon modelinin de tüketildiğinin resmileştiği andı. Diğer unsurlar yanında durum buyken, yönetimi ve refahı bizimle paylaşmak istemeyen taraf neden tatmin edilmeye çalışıyor sorusu kadar bazı çevreler tarafından bu soruya verilen yanıt da vahimdir.”

“Bundan yaklaşık 8 yıl önce, katılımcı tarafların son deneme olarak yer alacaklarını gitmeden deklare ettikleri Crans-Montana zirvesi, federasyon modelinin tüketilmesinin de simgesi haline gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugünlerde Kıbrıs Türk halkının temel insan haklarını engelleyen ve çeşitli kritik zamanlarda iradesini etkilemek için bir dolu sözler verip tutmayanlara iyi görünmek için bu ‘bayat’ senaryo, yani ‘son deneme’ oyunu yeniden hortlatılmaya çalışılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Tatar, “yıllardır bizi kandıranların yarışan çıkarlarına hizmet için dillendirilen bu çaresizlik senaryosunun gerçekten ne anlama geldiğine, halkımıza bu söylemlerden ne amaçlandığını tam olarak anlatmak için, bakmak gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zemininde iki Devletin işbirliğine dayanan çözüm vizyonunun bazı kesimler tarafından haksızca eleştirildiğine de dikkat çekti. Eleştiri noktasının kaynağının hiçbir yaptırımı olmayan tavsiye niteliğindeki BM Güvenlik Konseyi kararları olduğunu söyleyen Tatar, “yapılmak istenen, pozisyonumuzdan geri adım attırmak ve Rum tarafına haksız ve hukuksuz şekilde suiistimal etmeye devam ettiği konfor alanında rahatsız edilmeden devam etme imkanı vermektir” dedi. Tatar, “Tüketilmiş federasyon modelinde ısrar en basit anlamda statükonun devamını garanti altına alır. Ortaya koyduğum vizyon bir taktik veya strateji değil, Kıbrıs Türk halkının hak ettiği geleceği kazanmasını sağlayacak, kendi iradesini sağlama alabileceği yegane formüldür” vurgusunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, açıklamasını şöyle noktaladı:

“Daha KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı olarak seçilmeden bu yeni vizyonu ortaya koydum. Bu vizyon, özden gelen haklarımız olan egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz zemininde iki Devletin işbirliğini içeren bir uzlaşı modelidir. Anavatan Türkiye’nin tam desteğini alan bu pozisyonumuzdan asla geri adım atmayarak 4 yılı aşkın bir süredir mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadele, Rum siyasetinden dolayı engellenen temel insan haklarımızın tesisine yönelik bir mücadeledir ve ortaya koymuş olduğumuz çözüm vizyonu da sahadaki gerçeklerin masaya yansıyacak şekilde gerçekçi temelleri olacak adil ve kalıcı bir çözümün anahtarıdır. Bu vizyonla, Cumhurbaşkanlığım dönemi içerisinde BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek ikinci gayri resmi toplantıya katılacağım. Halkımızın içi rahat olsun, o zirvede de 62 yıldır mahrum bırakıldığımız temel insan haklarımızın tesisi için gayret göstereceğim. Aynı zamanda sahadaki gerçeklerin masada olacağı müzakere yoluyla bulunacak bir uzlaşıya da taraf olduğumuzu yineleyeceğim. Her zaman söylüyorum, Kıbrıs Türk halkı barışçıl bir halktır. Kıbrıs Türk Halkı iki tarafın da faydasına olan işbirliklerine vardır, Kıbrıs Türk Halkı yeri geldiğinde affedicidir, ancak asla naif değildir ve kendi haklarını dışlayan, iradesini karşı tarafa teslim edecek süreçlerde bundan böyle yer almayacaktır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba Büyük Medya Buluşması’na katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dış Basın Birliği tarafından düzenlenen “Yaza Merhaba Büyük Medya Buluşması”na katıldı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Tatar, burada yaptığı konuşmada, basın işinin ahlak işi olduğunu belirterek, ciddiyetle yapılması gerektiğini söyledi.

Farklı siyasi görüşlerden dolayı kendisine yapılan eleştirileri saygıyla karşıladığını ve verilecek cevabı olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, ancak “bel altı” yapılan eleştirilerin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Geleneksel medyanın tiraj kaybederken, geleneksel medyanın da faaliyet yürüttüğü sosyal medyanın ise tirajını artırdığına işaret eden Tatar, bunun etkisini eski Ercan Havaalanı’nda yapılan TEKNOFEST’te gördüğünü, yağmura rağmen yapılan tanıtımlarla 225 bin kişinin etkinliği ziyaret ettiğini kaydetti.

Dış Basın Birliği’ni yaptığı etkinlikten dolayı tebrik eden Tatar, Burhan Canbaz başkanlığındaki yeni dönemin hayırlı olmasını diledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

19 Mayıs Girne ‘de kutlanıyor

Published

on

By

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün , Samsun’a çıkarak , Türk Milletini Bağımsızlığa Kavuşturan Kurtuluş Savaşını başlatmasının 106’ıncı yıldönümü, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Girne’de de tören ve etkinliklerle kutlanıyor.

Girne’deki resmi tören bugün 8.30’da Atatürk Anıtı önünde yer aldı.

Tören , protokol sırasına göre Atatürk Anıtına çelenklerin sunulması, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam etti.

Törende Girne Turizm Meslek Lisesi Öğrencisi Esma Doksöz’ün , “19 Mayıs Gençlik Marşı “adlı şiiri okumasının ardından,,Girne Turizm Meslek Lisesi Öğrencisi Yıldız Kuru, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı.

19 Mayıs’ın , büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak , Türk Milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini başlattığı tarih olduğunu belirten Yıldız Kuru, bu tarihin Türk milletinin tarihine ışık tutan nutkun ilk sayfası,, kurtuluş savaşının başlangıcı , hürriyet ve istiklalin ilk haykırışı olduğunu söyledi.

Bağımsızlık Türk Milletinin karakterdir diyen , Mustafa Kemal’in Samsuna çıkıp Kurtuluş Savaşını başlatarak, bir milletin makus talihini değiştirdiğini dile getiren Kuru, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum günüm dediği 19 Mayıs’ın, Türk Milletinin, asla esaret altına girmeyeceği ve kutsal vatan topraklarının asla işgal edilemeyeceğini dünyaya haykırdığı gün olduğunu dile getirdi.

Mustafa Atatürk’ün Samsun’da yaktığı bağımsızlık meşalesini ve kurduğu Cumhuriyeti gençlere emanet ettiğini anımsatan Kuru, Türk gençleri olarak, bu emanetleri canları pahasına sonsuza dek koruyacaklarını ve daha güçlü bir şekilde gelecek nesillere teslim edeceklerini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Doğanay denizaltısı Girne’de, Karakol Gemisi Gazimağusa’da ziyarete açıldı

Published

on

By

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı muharip unsurlarından TCG Doğanay ile TCG Karataş Karakol Gemisi KKTC limanlarını ziyaret ediyor.

TCG Doğanay denizaltısı Girne Turizm Limanı’nda, TCG Karataş gemisi ise bağlı bulunduğu Gazimağusa Ticari Limanı’nda halkın ziyaretine açık bulunuyor.

Karakol Gemisi TCG Karataş vatandaşların büyük ilgisini çekiyor.
Çocuklarıyla birlikte gemiyi gezen vatandaşlar anı fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmiyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam