Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı kabul etti… Yılmaz: KKTC’nin daha ileriye gitmesi için birlikte çalışmaya devam edeceğiz

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlamaları dolayısıyla adaya gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ı kabul ederek görüştü.

Cumhurbaşkanı Tatar kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ziyareti dolayısıyla büyük memnuniyet duyduğunu dile getirerek, 24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi’nin açılışını yaptıklarını belirtti. Hastanenin isminin vefa gereği önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve bakanlığa bu karar dolayısıyla teşekkür etti.

“Biz Kıbrıs’ta asırlardır mücadele ederek bu günlere kadar gelmenin mutluluğu içerisindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların adadaki Türkleri yok etmek için yaptığı insanlık dışı muamele ve saldırılara karşı zor günler geçiren Kıbrıs Türklerinin Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle soylu bir şekilde varlığını sürdürebildiklerini belirtti.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra yeni bir dönemin başladığını ve 15 Kasım 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile bağımsızlık, özgürlük ve hürriyetine kavuştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Sürdürmekte olduğumuz siyaset esasen Lozan Antlaşması, Kuruluş Antlaşması ve özden gelen müktesep haklarımızdan kaynaklanmaktadır” dedi.

KKTC’nin kuruluşunun 41. Yıl dönümünde dünyaya yapılan çağrıda Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa federal temelde değil iki devlet temelinde olması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, her halkın kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğu gibi Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğunu söyledi.

Federal temelde anlaşma için görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, Rum tarafının,ö yönetimi ve zenginlikleri Kıbrıs Türkleri ile paylaşma arzusunda hiçbir zaman olmadıklarını, Kıbrıs Türkünü azınlığa indirmek ve zaman içerisinde asimile ederek Türkiye ile bağları koparma hedefinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz Türkiye ile bağlarımızın kopartılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bizim garantör ülkemizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin buradaki varlığının barış, huzur ve güven için ne kadar önemli olduğunu herkes bilmektedir. Bugün Gazze’de yaşananları herkes görmektedir. Burada da 1960’lı yıllarda çok sayıda insanımız katledilmişti. Kıbrıs Türk halkını yok etmek için yapılan saldırılarda Anavatan Türkiye imdadımıza gelmişti. 1974’ten sonra burada yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu” dedi.

Doğu Akdeniz’de jeopolitik gelişmelerle, Türk Devletleri Teşkilatının gözlemci üyesi olarak KKTC’nin Mavi Vatan’da, deniz yetki alanları, karasuları, kıta sahanlığı gibi değerlerle çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bunu Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde de paylaştığını anlattı.

KKTC’nin Türk devletlerinin Akdeniz’e açılan bir penceresi olabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, ticaretin de gelişmesiyle Türk devletleri ile ilişkilerin daha da pekişeceğini kaydetti ve KKTC’nin, Türk dünyasının ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olduğunun altını çizdi.

KKTC’nin bu günlere gelmesinde başta Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş olmak üzere tüm emeği geçenleri yad eden Cumhurbaşkanı Tatar, tüm şehitlere rahmet diledi ve gazilere minnet duygularını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her vesileyle KKTC’ye verdiği güçlü destekten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği güçlü mesajlarla Kıbrıs Türk halkının duyuramadığı sesini tüm dünyaya duyurabilmesinin büyük önemini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti:

“Kıbrıs Türk halkı yalnız değildir. Bizleri baskılarla ve farklı eylemlerle istemediğimiz bir çözüme dayatmayla zorlayacaklarını sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Artık Rum tarafının siyasetini gözden geçirmesi gerekiyor. İki devletin iş birliği ile buradaki potansiyeli “kazan kazan” siyasetiyle su ve kablolu elektrikle enterkonnekte projesi, düzensiz göç, doğal kaynakların araştırılması gibi önemli konular iki halkın yararına geliştirilebilir.”

New York’ta gerçekleşen gayriresmi yemeğe değinen Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde bir çözüme Kıbrıs Türk tarafının artık yanaşmayacağını yinelediklerini ve yemek sonrası BM’nin açıklamasında ortak zeminin olmadığının resmi olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.

KKTC’de turizm, yükseköğrenim ve diğer sektörlerin gelişmesiyle ekonomik yapının güçlenmesi, refahın artması ve sürdürülebilir olması için reformların yapılmasının önemine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin potansiyelinin kullanılmasının ve yatırımların artmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise konuşmasında, 41. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle KKTC’de bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kıbrıs Türk halkının cumhuriyet coşkusunu paylaşıyorum” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümet ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin selamlarını ileten Yılmaz, 15 Kasım 1983 tarihinin Kıbrıs Türk halkının Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş önderliğinde milli iradesinin tecelli ettiği büyük bir gün olduğunu kaydetti.
“Bu tarih adada Kıbrıs Türk halkını yok etmeye çalışanlara verilmiş en büyük derstir” diyen Yılmaz, KKTC’nin kuruluşundan bu yana geçen 41 yılda çok önemli aşamalar kat ettiğini, gösterilen her başarı ve ilerlemenin Türkiye Cumhuriyeti için de gurur kaynağı olduğunu belirtti.

KKTC’nin bugün bulunduğu yerden daha da ileriye gitmesi için birlikte çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, iş birliğinin daha güçlenmesi için çalışmayı sürdüreceklerini, 2024 Mali ve iktisadi İşbirliği Anlaşması kapsamında Kıbrıs Türk halkının refahına hizmet edecek çok sayıda projeyi hayata geçirmek için çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.

Yılmaz şöyle devam etti:

“Kıbrıs meselesine yönelik ortaya koyduğunuz iki devletli çözüm vizyonunu kuvvetle destekliyoruz. Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak adadaki gerçekler temelinde mümkün olabilecektir. Bunun için de öncelikle, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü tescil edilmelidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’nda bir kez daha ifade ettikleri üzere uluslararası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı, ülkenizle diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirilmelidir. Kıbrıs Türkü on yıllar boyunca adayı Türklerden arındırmak amacıyla Rum tarafınca yapılan baskı, terör ve yıldırma eylemlerine rağmen varlığını sürdürmeyi bilmiş, bir gün dahi özgürlük mücadelesinden ödün vermemiştir. Anavatan Türkiye de tarihi ve ahdi sorumlulukları çerçevesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haklı davasında Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır”.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Rum lider Hristodulidis ve BM Genel Sekreter ile 15 Ekim’de bir araya geldiğini anımsatan Yılmaz, gayrıresmi üçlü yemeğin ardından BM Sözcülüğünden yapılan açıklamada liderler arasında ortak zemin bulunmadığının ilk defa resmi olarak kayda geçirildiğini, bunun önemli bir kazanım olduğunu söyledi. “Türkiye olarak bu vizyonunuzu kuvvetle destekliyoruz” diyen Yılmaz, federasyon defterinin kapandığına inandıklarını söyledi.

Yeni geçiş kapılarının açılması konusunu ele almak üzere gayriresmi yemekte Cumhurbaşkanı Tatar’ın Rum Liderle adada bir araya gelmeyi kararlaştırdıklarını da belirten Yılmaz, “Bu konuda askeri makamlarımızın görüşünü bekliyoruz. Bu görüşmenin sırf bu hususla kalmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte genişletilmiş katılımlı bir formatta iki taraf, anavatanlar, BM, düşük düzeyde bir katılım ile Birleşik Krallık gayriresmi olarak tekrar bir araya gelinmesi konusunda mutabık kalındı. Tabiatıyla Türk tarafı bu toplantıda federal çözüm önerilerini görüşmeyecektir. Bu toplantı da ayrıca, bir müzakere sürecinin başlangıcı olmayacaktır. Sadece ileriye dönük olarak neler yapılabileceği konusunda görüş alış verişi imkanı sağlanacaktır” dedi.

Geçen hafta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Bişkek zirvesine Cumhurbaşkanı Tatar’ın onur konuğu olarak davet edilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduklarını da ifade eden Yılmaz, Türk devletleri ile teşkilat yoluyla temasların artmasının, ilişkilerin geliştirilmesinin Kıbrıs Türkünün haklı davasını dünyaya duyurmasında önemli bir güç olacağını belirtti. KKTC’nin bundan sonra da Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarına katılımı için KKTC’nin yanında olmaya devam edeceklerini dile getiren Yılmaz, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerin önümüzdeki dönemde düzenleyeceği etkinliklerde KKTC’nin davet edilmesi hususunda daha rahat hareket etmelerini ümit ettiklerini ifade etti.

KKTC’de güçlü ve kararlı bir yönetim olmasını arzu ediyoruz. Hükümeti bu doğrultuda yönlendirmenizden memnuniyet duyuyoruz” diyen Yılmaz, Kıbrıs Türk halkına uygulanan hukuk ve insanlık dışı izolasyonların sona ermesi için azim ve kararlılıkla çalıştıklarını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının bayramını tebrik eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tatar’a gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Tokel: 20 Temmuz, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve egemenlik zaferidir

Published

on

By

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Tokel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu anlamlı günün Kıbrıs Türk halkının egemenlik, özgürlük ve insan onuruna yakışır bir yaşam mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı.

Tokel, 51 yıl önce Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği kararlı ve meşru müdahale ile sadece can güvenliğinin değil, aynı zamanda kimlik, toprak, bayrak ve geleceğin de güvence altına alındığını belirtti.

“Barış Harekâtı sayesinde Kıbrıs Türk halkı zulmün karanlığından çıkmış, kendi devletini kurarak özgür bir halk olarak kendi kaderini tayin etme hakkına kavuşmuştur,” diyen Tokel, bu tarihi sürecin Kıbrıs Türk halkı açısından bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti.

Tokel, açıklamasında Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin öncüleri olan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, dönemin Türkiye Başbakanı merhum Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı merhum Necmettin Erbakan’ı rahmet ve minnetle andı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman evlatlarına ve Barış Harekâtı’nda şehit düşenlere de saygı duruşunda bulundu.

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun toplumsal hafızayı diri tutmak ve Kıbrıs Türk halkının onurlu tarihini gelecek nesillere aktarmak yönündeki sorumluluğunu gururla sürdürdüğünü belirten Tokel, mesajını şu sözlerle tamamladı:

“Barışın, özgürlüğün, egemenliğin ve millet olma bilincinin simgesi olan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı tüm halkımızın yürekten kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümü;Lefkoşa’daki ilk tören Şehitler Anıtı önünde düzenlendi

Published

on

By

Kıbrıslı Türklere yönelik saldırıları sonlandırmak ve Kıbrıs Türk halkını özgürlüğe kavuşturmak amacıyla 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümü kutlanıyor.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde Lefkoşa’daki ilk tören Şehitler Anıtı önünde düzenlendi.

Törene, Lefkoşa Kaymakamı Cemal Kuyucu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Temsilcisi Piyade Kurmay Albay Ali Karakaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı temsilcisi Piyade Kurmay Albay Ali Göçer ile siyasi parti, kurum, kuruluş ve dernek temsilcileri katıldı.

Saat 08.00’de çelenklerin protokol sırasına göre anıta sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Tören, Şehitlik Özel Defteri’nin imzalanmasıyla sona erdi.

– Kuyucu: “20 Temmuz Barış Harekâtı, tarih önünde onurlu bir duruşun ifadesi olmuştur”

Lefkoşa Kaymakamı Cemal Kuyucu, Şehitlik Özel Defteri’nde şu ifadelere yer verdi:

“Türk milletinin adalet, barış ve insan haklarına olan bağlılığının simgesi olan 20 Temmuz Barış Harekâtı, tarih önünde onurlu bir duruşun ifadesi olmuştur.

Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, güvenliği ve egemenliği uğruna verilen kahramanca mücadeleyi bir kez daha gururla hatırlıyor, saygıyla selamlıyoruz. Kıbrıs Türk halkının haklı davası her zaman yüreğimizdedir. Türkiye Cumhuriyeti, bu haklı davanın yanında olmaya kararlılıkla devam edecektir. Bu da bizim için büyük bir gururdur.

Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve varoluş mücadelesinin simgesi olan 20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünde, bu topraklara barış ve güvenlik getiren aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, gazilerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.

Ruhunuz şad olsun.”

– Karakaş: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için canlarımızı feda etmeye hazırız”

Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Temsilcisi Piyade Kurmay Albay Ali Karakaş’ın Şehitlik Özel Defteri’ne yazdıkları ise şöyle:

“Aziz şehitlerimiz,

Kıbrıs Türk halkının onuru, özgürlüğü ve istikbali uğruna kanınızı vatan toprağına akıtarak, bu uğurda canlarınızı vererek yüce şehitlik mertebesine ulaştınız.

Varoluş mücadelesinde her türlü tehlikeyi göze alarak bu topraklar uğruna şehit olan siz kahraman aziz şehitlerimizin bıraktığı anılar, bizler için her zaman birer övünç ve güç kaynağı olacaktır.

Yüce Türk milleti ve Türk ulusunun mensupları olarak bizler; haklı ve onurlu mücadelelerin sonucu kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek korumak ve yaşatmak azmi ve kararlılığı ile gerektiğinde canlarımızı seve seve feda etmeye hazırız.

Sizleri minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.

Ruhunuz şad olsun.”

– Göçer: “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, vatan topraklarını koruma ve kollama görevini kararlılıkla yerine getirecektir”

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı temsilcisi Piyade Kurmay Albay Ali Göçer ise Şehitlik Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz şehitlerimiz,

Sizlerin sayesinde adamıza barış ve özgürlüğün geldiği gün olan Mutlu Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünü kutlamaktayız.

Bu topraklar, Mehmetçik, Mücahit ve Mücahidelerimizin kanı ve gözyaşıyla yoğrularak vatan olmuştur. Vermiş olduğunuz haklı ve onurlu mücadele sonucunda kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni egemen ve eşit bir devlet olarak yaşatmak için çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, hukukun kendisine verdiği yetkileri kullanarak, ebedî istirahatgahlarınız olan bu vatan topraklarını koruma ve kollama görevini dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla yerine getirecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle; başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, aziz liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş olmak üzere; tüm Mücahit, Mücahide ve vatan uğruna canını feda eden şehitlerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.

Devamını Oku

Kıbrıs

20 Temmuz, Değirmenlik’te kutlandı

Published

on

By

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıl dönümü dolayısıyla Değirmenlik’te tören düzenlendi.
Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler’in katılımıyla, bugün Değirmenlik Atatürk Anıtı’nda gerçekleşen törende, anıta çelenk konuldu.

Saat 08:15’de başlayan törende; 14’üncü Zırhlı Tugay Komutanlığı, Değirmenlik Akıncılar Belediye Başkanlığı, Demirhan Polis Karakol Amirliği, Değirmenlik Lise Müdürlüğü, Değirmenlik İlkokul Müdürlüğü, Şehit Mehmet Eray İlkokul Müdürlüğü, Cihangir Düzova İlkokul Müdürlüğü ve Lefkoşa İlçesi Muhtarlar Derneği çelenkleri anıta konuldu.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Piyade Teğmen Emirhan Erdem günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı.

Tören; 14’üncü Zırhlı Tug. K. Yrd. V. Mu. Kur. Yb. Ali Günal tarafından Anıt Özel Defteri’nin imzalanmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam