Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TDT Zirvesinde konuşma yaptı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üyeliğiyle Türk dünyası ve Akdeniz arasındaki bağlantının kurulduğuna vurgu yaptı.

Tatar, “Orta koridorun geliştirilmesine yönelik çalışmalarda Türk Devletleri Teşkilatı’nın da aktif bir rol alması bizim açımızdan da büyük önem taşımaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı’nın “Kardeş Limanlar” programına dahil edilmesi için Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasına başvuruda bulunulduğunu belirterek, “Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kardeş Limanlar projesine dahil edilmesi, Kıbrıs Türk Halkına uygulanan haksız ve hukuksuz izolasyona, zulmüne karşı çok önemli bir destek ve mesaj olacaktır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesinde konuşma yaptı.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in açılış konuşmasıyla başlayan Gayriresmi TDT Zirvesi, “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temasıyla yapıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar’a, zirvede, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil, Özel Temsilcisi Güneş Onar, Özel Danışman Gökhan Güler ile KKTC Bakü Temsilcisi, Büyükelçi Ufuk Turganer eşlik etti.

Şuşa’da yapılan zirve toplantısı sonrası aile fotoğrafı da çekildi.

Tatar Aliyev’e teşekkür etti

Cumhurbaşkanı Tatar, zirvede yaptığı konuşmada, Türk Dünyasının manevi başkenti Şuşa’da, azad olunmuş bu güzel topraklarda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temalı zirve toplantısında yer almaktan ve Türk Devletleri Teşkilatı’na seslenmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, bugüne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne verdiği büyük destek ve Şuşa Zirvesi’ne kendilerini davet etmesinden dolayı özel olarak teşekkür etti.

Azerbaycan halkının geleneklerinin bir sembolü, zengin ve görkemli bir tarihe sahip olan Şuşa’nın, dünya kültür hazinesine büyük katkılarda bulunmuş birçok önemli sanatçı, müzisyen, mimar, ressam ve yazarın yetiştiği kadim bir şehir olduğuna dikkat çeken Tatar, şöyle devam etti:

“Uzun yıllar Ermeni işgali altında kalan Şuşa 27 Eylül 2020’de başlayan 44 günlük Vatan Muharebesi sonucunda Muzaffer Başkomutan İlham Aliyev liderliğindeki kahraman Azerbaycan ordusu tarafından 8 Kasım 2020 tarihinde işgalden kurtarılarak azad edilmiştir.Can Azerbaycan’ın, vatan muharebesinin ardından Karabağ’da 30 yıldır süren işgali sona ermiştir. Bu tarihi başarıdan büyük bir gurur ve sevinç duyuyoruz.

Genelde Karabağ, özelde Şuşa, 44 günlük Vatan Muharebesi’nde ve devamında yaşanan gelişmeler bağlamında Türk Dünyasındaki birlik ve beraberliğin sembolü haline gelmiştir.

En büyük gücümüz Türk dünyasının birlik, beraberlik ve dayanışmasıdır. Bir araya geldiğimizde, dayanışmamızı gösterdiğimizde, neleri başarabileceğimizi ortaya koyduğumuz simge bir yerde bulunuyoruz.

Bu cihetle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olarak bugün kadim Şuşa’da bulunması son derece önemli ve tarihi bir olaydır.”

-“Türk dünyasının ayrılmaz parçasıyız”

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının serdar bekçisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, tüm kurum ve kuruluşları ile Türk Devletleri Teşkilatı’nın faaliyet gösterdiği her alanda yer almak ve ilişkileri geliştirmek arzusunda olduğunu vurguladı.

“Ulaştırma Bağlantısı” teması kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ercan Havalimanı, Gemikonağı Limanı ile uluslararası alanda tanınan Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı açısından çeşitli fırsatlar yarattığına inandığını belirten Tatar, şöyle devam etti:

-Nihai hedef KKTC’yi sivil havacılıkta bölgesel merkez, deniz taşımacılığında güvenilir transit ülke haline getirmek”

“Bu alanda nihai hedefimiz KKTC’yi sivil havacılıkta bölgesel bir merkez, deniz taşımacılığında ise güvenilir transit bir ülke haline getirmektir.

Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı’nın ‘Kardeş Limanlar’ Programına dahil edilmesi için Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasına ilgili Bakanlığımız tarafından başvuruda bulunulmuştur. Kıbrıs Türk halkının beklentisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kardeş Limanlar Mutabakat Zaptına dahil olma talebinin olumlu karşılanmasıdır.

Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kardeş Limanlar projesine dahil edilmesi, Kıbrıs Türk Halkına uygulanan haksız ve hukuksuz izolasyona zulmüne karşı çok önemli bir destek ve mesaj olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Tatar, iklim değişikliği ve küresel ısınma sonucu dünya genelinde meydana gelen doğal afetlerin çoğalma eğiliminde olduğunu ifade ederek, KKTC olarak ülkede meydana gelebilecek olası bir afet ve acil duruma karşı ilgili kurumlarca acil yönetim planı hazırlandığını anlattı.

Türkiye Cumhuriyeti’nde 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinin ardından olası bir afet ve acil durum esnasında anında ve etkin iş birliğinin öneminin bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Tatar, şöyle devam etti:

“Deprem sonrasında oluşturulması planlan Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması, Türk Dünyası topraklarında meydana gelebilecek afetlerde acil durum desteğini sağlamak, insani ve tıbbi yardım ulaştırmak, barınma ihtiyacını gidermek gibi faaliyetlerde bulunabilecektir.

Yaşanmasına engel olamayacağımız bu gibi doğal afetler sebebiyle oluşabilecek yıkıcı sonuçların üstesinden ancak Türk Dünyası olarak iş birliğimiz ve dayanışmamız sayesinde gelebiliriz.

Bu nedenledir ki; halklarımızı, medeniyetlerimizi ve ekonomilerimizi korumak için daha sıkı bir iş birliği içinde olmamız gerekmektedir.

KKTC, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarıyla, imkan, kabiliyet ve edindiği tecrübeyle ihtiyaç duyulduğu anda kardeş devletlerimizin yanında olmaya her daim hazırdır.

– “KKTC‘nin TDT’ye üyeliğiyle Türk dünyası ve Akdeniz arasındaki bağlantı kurulmuştur”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na üyeliğiyle Türk dünyası ve Akdeniz arasındaki bağlantı kurulmuştur.

Orta Koridorun geliştirilmesine yönelik çalışmalarda Türk Devletleri Teşkilatı’nın da aktif bir rol alması bizim açımızdan da büyük önem taşımaktadır.

– Türk Dünyası 2040 Vizyonu…

Teşkilatımızın, ‘Türk Dünyası 2040 Vizyonu’ belgesinde aile meclisimiz arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine özel önem verilmekte ve bu çerçevede taşımacılık ve lojistik alanındaki iş birliklerinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılmaktadır.

Vizyon Belgesinde ulaştırma konusunda Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Orta Ulaşım Koridoru ve Zengezur Koridoru özelinde iş birliğinin güçlendirilmesi kararlılığımızı selamlıyor, üzerimize düşen her türlü katkıyı koymaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anavatan ve Garantör Türkiye’nin tam desteğiyle ortaya koyduklarını belirttiği yeni vizyon çerçevesinde yürüttükleri Kıbrıs konusunda gelinen son aşamaya dair güncel gelişmeleri kısaca TDT devlet başkanları ile paylaştı.

Tatar şöyle devam etti:

“Bildiğiniz üzere BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bizim de onay verdiğimiz Kişisel Temsilcisini geçtiğimiz Ocak ayında 6 aylığına atamıştı. Kişisel Temsilci Holguin, tek görevi olan yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için taraflar arasında ortak zemin olup olmadığına ilişkin çalışmasını tamamlamıştır.

Sayın Holguin’le son görüşmemizi 1 Temmuz tarihinde Londra’da gerçekleştirdim. Kişisel Temsilci Sayın Holguin 10 Temmuz’da BM Genel Sekreterine raporunu sunacak ve bu manda çerçevesindeki görevi de sona erecektir. 6 aylık süre zarfında Rum uzlaşmazlığından dolayı ortak zeminin olmadığı net şekilde ortaya çıkmıştır. Bildiğiniz üzere Rum liderliği gasp ettikleri statülerini sürdürmek, halkımı izolasyon zulmü altında ezmek için her türlü imkânı kullanmaktadır. Bu süreç içerisinde de bu politikaları ve eşitliğe dayalı bir uzlaşıyı istemedikleri bir kez daha ifşa olmuştur.”

Cumhurbaşkanı Tatar, “bu yıl, Kıbrıs Türk halkını mezalimden kurtaran, barışa ve huzura kavuşturan Anavatan ve Garantör Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu Mutlu Barış Harekatının 50. Yılını görkemli törenlerle ve büyük bir gururla kutlayacaklarını” da söyledi.

Tatar TDT’yi de 20 Temmuz törenlerine davet etti

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla kendilerini onurlandıracağı bu mutlu günlerinde, “aile meclisimiz” diye hitap ettiği TDT Liderlerini veya uygun görecekleri temsilcilerini aralarında görmekten ziyadesiyle memnun olacağını belirten Tatar, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bu düşüncelerle sözlerimi tamamlarken, başta ev sahibimiz Azerbaycan ve Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

KKTC Cumhurbaşkanı olarak teşkilatımıza, aile meclisimize olan bağlılığımızı yinelemek istiyorum. Devletimizin, gerek ikili düzeyde gerekse teşkilatımız nezdinde ilişkilerimizi ileriye taşımak, işbirliğimizi arttırma kararlılığını da sizlerin huzurunda bir kez daha vurgular, zirvede alınacak olan kararların başta ülkelerimiz ve Türk dünyası olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni eder, hepinize saygılar sunarım.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam