Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Türkiye Cumhuriyeti deprem felaketinde her aşamada yanımızda oldu, şimdi de sorumluların yargılanması sürecinde yanımızdadır

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi sonrası ilk dakikadan itibaren Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu, deprem bölgelerinde bulunan KKTC vatandaşlarının kurtarılması için tüm imkanları seferber ettiğini, şimdi de sorumluların yargılanması sürecinde destek verdiğini vurguladı.

Tatar, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun tüm süreçte kendilerine her türlü desteği sağladığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti makamlarının destekleri sayesinde deprem bölgelerinde bulunan KKTC vatandaşlarının KKTC‘ye getirildiğini, yargı sürecinin de hızlı bir şekilde başlatılabildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’de 11 ili kapsayan deprem felaketinin 47. gününü Türk Ajansı Kıbrıs’a değerlendirdi.

Tatar, depremin yaşandığı sabahın erken saatlerinde Cumhurbaşkanlığında, deprem kriz ve koordinasyon merkezini oluşturduklarını, Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi, KTBK, GKK komutanları, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı ve diğer yetkililerden oluşan merkezin son dakikaya kadar çalıştığını kaydetti.

Tüm çalışmalara rağmen çok büyük bir acı yaşadıklarını, İsias Otel başta olmak üzere deprem bölgelerinde vatandaşların, çocukların, şampiyon meleklerin kaybedildiğini ifade eden Tatar, bu büyük acının hiç geçmeyeceğini, yüreklerinin büyük bir acı ile dolduğunu işaret etti ve “şehitleri” her yıl anıp yaşatacaklarını söyledi.

Depremin yaşandığı ilk andan itibaren büyükelçi ve komutanlar aracılığıyla Tunceli Jandarma Özel Hareket ekiplerinin İsias Otel’de gerekli incelemeleri yaptığını, buradan verilen destekle arama kurtarma faaliyetlerine başlandığını anlatan Tatar, Pegasus’tan temin edilen uçakla ve Türkiye’nin desteğiyle, bölgeye bakanlar, aileler, sivil savunma ekipleri, özel arama-kurtarma ekipleri, sağlık personelinin zor şartlarda Adıyaman’a gönderildiğini kaydetti.

İlk etapta gıda, kıyafet, koruma malzemesi, soba, hijen malzemeleri ve içme suyundan oluşan 14 tırlık yardım malzemesinin deprem bölgelerine gönderildiğini, ikinci gün 100 kişilik destek ekibi ve ekipmanların gönderildiğini hatırlatan Tatar, tüm uğraşlara rağmen İsias Otel’den çocukların ve öğretmenlerin kurtarılamadığını, orada cinayet niteliğinde bir olay yaşandığını vurguladı.

Deprem sonrası o bölgelerde bulunan KKTC vatandaşlarının KKTC‘ye getirilmesi için çalışmalar başlatıldığını ifade eden Tatar, bu süreçte tüm vatandaşların ülkeye getirilmesinde Türkiye Cumhuriyeti makamları ile Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi, KTBK ve GKK komutanlarının büyük yardımlarda bulunduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Fuat Oktay başta olmak üzere diğer yetkililerin de tüm süreçte destek verdiğini, ayrıca karşılıklı taziyelerde bulunduklarını ifade eden Tatar, tüm bu acı olayların ve yaşananların ardından sorumluların yargılanmaları için de Türkiye Cumhuriyeti makamlarıyla temasa geçtiklerini, Dışişleri Bakanlığı üzerinden sorumluların yargılanması için girişim başlattıklarını, Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüştüğünü anlattı.

“Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağını” vurgulayan Tatar, otel sahiplerinin şu anda tutuklu yargılandığını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine teşekkür eden ve şampiyon melekler, öğretmenleri, aileler başta olmak üzere tüm yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet dileyen Tatar, yararlılara da acil şifalar diledi, bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğini ve yaşamını yitiren çocukların, vatandaşların hesabının yargı önünde mutlaka sorulacağını belirtti.

“Artık 6 Şubat öncesi ve sonrası var, bu büyük bir acı, yüreklerimizi parçaladı, böyle bir acı hiç yaşanmadı, ruh halimizi etkiledi, hiçbir zaman unutulmayacaktır” diyen Tatar, beklenmeyen bir felaket yaşandığını ve tarihe acı bir gün olarak düştüğünü, hep anılacaklarını söyledi.

Türkiye’nin 11 ilini kapsayan, binlerce enkaz ortaya çıkaran depremin büyük bir dram yarattığını ifade eden Tatar, KKTC heyetinin bulunduğu enkaza hemen müdahale edildiğini ancak maalesef başaramadıklarını, enkazın kum yığınına dönüştüğünü, 100’e yakın insanın o enkazda yaşamını yitirdiğini anlattı.

Şehitlerin devlet töreniyle karşılanıp devlet töreniyle sonsuzluğa uğurlandığını ifade eden Tatar, Türkiye makamlarının her aşamada hep yanlarında durduğunu kaydetti.

Cinayet niteliğinde olan olayla ilgili çok büyük rahatsızlık duyulduğunu, bu konudaki hassasiyetlerine de Türkiye’nin büyük önem gösterdiğini, Feyzioğlu’nun da desteğiyle derhal soruşturma başlatılması için girişimlerde bulunulduğunu ve soruşturmanın hızlı bir şekilde başlatıldığını belirtti.

Numunelerin hemen alındığını ifade eden Tatar, sürecin yakınen takip edildiğini ve İsias Otel davasının ayrı yürütüldüğünü, duyarlılık ve hassasiyete ayrı ilgi gösterildiğini, sahiplerinin tutuklu yargılandığını anlattı.

Barolar Birliği’nin de Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği ile birlikte bu süreci yürüttüğünü ifade eden Tatar, “Bu dosya yargılama sürecinde en önde gelen davalardan biridir. Türkiye makamlarına teşekkür ederim. Acımız, feryadımız büyüktür” dedi.

Her zaman Türkiye’nin yanında olduklarını, bunu Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarında da dile getirdiği ifade eden Tatar, yaraların sarılacağını, acılar büyük ve hayat devam ediyor olsa da, artık 6 Şubat öncesi ve sonrası olduğunu, depreme yönelik düzenlemelerin her alanda artık hayatlarında olacağını vurguladı.

Tatar, KKTC’ye gelen depremzedelerin her sıkıntısında yanlarında olmaya devam edeceklerini de belirterek, büyükelçilik ile birlikte birlik beraberlik içinde çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam