Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, Engelliler Spor Federasyonu Dayanışma Gecesi’ne katıldı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle Engelliler Spor Federasyonu’nun düzenlediği dayanışma gecesine katıldı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Tatar, “Engellilerimiz yalnız değildir. Engelleri birlikte aşacağız. Ülkede yaşayan 6 bin engelli bireyin hayatının kolaylaştırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasının takipçisi olacağız.” dedi.

Tatar, gecede yaptığı konuşmada dayanışma gecesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, 25 yıldır engelli bireylerle birlikte çalışma yaptığını kaydederek, Engelliler Spor Federasyonu’nda emeği geçen Mustafa Çelik ve Faruk Taşkınçay’ı rahmetle andı, Cumhurbaşkanlığı Engelliler Komitesi Başkanı ve Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz’i, Günay Kibrit’i ve diğer emeği geçenleri selamladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurum, kuruluşlarıyla engelli bireylerin yanında olduğunu anlatan Tatar, merhamet ve kardeşlik duygularıyla bir olmak için ortaya irade konulduğunu dile getirdi.

Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz’in Cumhurbaşkanlığı Engelliler Komitesi Başkanlığına getirilmesinin ardından 4 yılda önemli işlere imza attığına işaret eden Tatar, yaptığı çalışmalardan dolayı kendisine teşekkür etti.

– “Engellilerimiz yalnız değildir. Engelleri birlikte aşacağız”

Yaptığı katkılardan dolayı kurum, kuruluş ve sponsorlara teşekkür eden Tatar, sporda uluslararası müsabakalara katılan tekerlekli basketbol takımına da teşekkürlerini sundu, Fenerbahçe Tekerlekli Basketbol Takımı’nda görev yapan oyuncu İbrahim Yavuz’u tebrik etti.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engellerin aşılması için ortaya konulan çabadan dolayı katkısı olan herkese de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Engellilerimiz yalnız değildir. Engelleri birlikte aşacağız. Ülkede yaşayan 6 bin engelli bireyin hayatının kolaylaştırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasının takipçisi olacağız.” dedi.

– Sibel Tatar: “Amacımız engelli bireylerin eşit sosyal haklardan faydalanması”

Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da konuşmasında, 16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 1. Engelli Hakları Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi ve kitapçığının Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan etkinlikte ilgili kurumlar ve kamuoyu ile paylaşıldığını söyledi.

Amaçlarının engelli bireylerin diğer bireyler gibi eşit sosyal haklardan faydalanmasının sağlanması olduğunu dile getiren Sibel Tatar, yapılan Çalıştay’la birlikte erişebilirlik, ulaşabilirlik ve yasal haklar konusunda engelli bireylerin yanlarında olduğunu hissettirmek istediklerini vurguladı.

Engellilerin her aşamada yanlarında bulunmak istediklerini ifade eden Sibel Tatar, “Bu ülke hepimizin. Hepimiz birbirimize saygı göstererek ve engelli bireylere değer vererek, önlerindeki engelleri aşmalarında ve sorunlarını ortadan kaldırmasında yanlarında olacağız.” dedi.

Engelliler Spor Federasyonu’na yapılan yardımların sadece bir sempati duyma olmadığını dile getiren Sibel Tatar, Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz’in verdiği güvenin sonucu olduğunu kaydetti.

Sibel Tatar, sivil toplum örgütlerinde yaptığı iş ve katkılarla topluma fayda sağlayan kişilere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, yaptığı çalışmalardan dolayı Ahmet Akdeniz’e, katkılarından dolayı sponsorlara ve mücadele eden herkese teşekkür etti.

– Akdeniz: “Desteğinizle engelli bireylerin engelli kaldırılıyor”
Cumhurbaşkanlığı Engelliler Komitesi Başkanı ve Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz de yaptığı konuşmada; kurum, kuruluş ve sponsorların desteğiyle engelli bireylerin engellerinin kaldırıldığını söyledi.

Ahmet Akdeniz, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Sibel Tatar öncülüğündeki 1. Engelli Hakları Çalıştayı’nın Cumhurbaşkanlığında eylem planı tanıtımının yapıldığını belirterek, tüm engellilerin temsil edildiği bir platform oluşturulduğunu söyledi.

Hedeflerinin Engelliler Dairesi’nin hayata geçirilmesi olduğunu anlatan Ahmet Akdeniz, bu sayede engelliler konusunda daha etkin ve verimli çalışmalar yapılacağını kaydetti.

Engelliler ile ilgili bugüne kadar çalışma yapanları saygıyla anan Akdeniz, sivil toplum örgütü olarak çalışmalarının süreceğini belirtti, ileride kurumsal bir yapıda çalışmaların devam etmesi temennisinde bulundu.

Engelliye fırsat verildiğinde neler yapılacağını gösteren kader arkadaşlarının düzenlenen dayanışma gecesinde yer aldığını aktaran Akdeniz, ülkeye Türkiye’den önemli spor kulüplerinin geldiğini ve karşılaşma yaptıklarını vurguladı. Firmaların yardımlarıyla ihtiyaçların giderildiğini aktaran Akdeniz, katkıda bulunan sponsorlara teşekkür etti.

Akdeniz konuşmasının devamında, “Bizi istedikleri kadar görmezden gelsinler biz varız. Haksız ambargolar uygulanan ülkemizi Avrupa’da temsil ediyoruz.” dedi.

Gecede Rusya Kıtalararası ve Dünya Şampiyonu, Türkiye Tekerlekli Sandalye Dans Milli Sporcusu Yeliz Güllü gösteri yaptı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam