Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar vurguladı:Bir görüşme süreci başlayacaksa bizim taleplerimizin de yerine getirilmesi ısrarımı New York’ta da dile getireceğim

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyidiyle müzakere zemininde bir araya gelinebileceğini son 4 yıldır dile getirdiğini, bunu 22 Eylül’de gideceği New York’ta da ifade edeceğini kaydetti.

Tatar, “Böyle bir sürecin başlama noktasından uzak olunduğunu hep birlikte müşahede ediyoruz. Bir görüşme süreci başlayacaksa bizim taleplerimizin de mutlak surette yerine getirilmesi hususundaki ısrarımı New York’ta da dile getireceğim ”dedi.

Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyon ve ambargoların hafifletilmesini beklerken Güney Kıbrıs’ın mülkiyet, turizm, üniversiteler konusunda yaptığı saldırıları büyük bir üzüntüyle izlediklerini söyleyen Tatar, niyetin ortalığı germek olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan “KKTC’nin Enerji Arz Güvenliği” istişare toplantısının ardından TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile ortak basın toplantısında konuşan Tatar, Kıbrıs konusunda da açıklamalarda bulundu.

İlk önce enerji arz güvenliği konusundaki toplantıya değinen, toplantıda enerji planlamasındaki alternatifleri, köklü çözümler için neler yapılabileceğini değerlendirdiklerini söyleyen Tatar, enerji meselesinin köklü bir çözüme kavuşturulması ve sürdürülebilir olmasının önemine dikkat çekti.

Güney Kıbrıs’ın bin kilometre uzaklıktaki Yunanistan’a kabloyla nasıl bağlanabileceğini tartıştığını ifade eden Tatar, 1 Temmuz 2022’de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri üzerinden Güney Kıbrıs’a iki devletin iş birliğinde kablo projesinin hayata geçirilmesi için bir öneri ilettiğini anımsattı.

Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki mesafenin uzunluğuna, maliyetlerin yüksekliğine ve denizin derinliğine işaret eden Tatar, “Aklıselim, Türkiye üzerinden enterkonnekte sisteme bağlanılmasıdır. Bu, adanın geleceği bakımından fevkalade önemlidir ve doğru projedir. Siyaset meseleyi nereye taşıyacak hep birlikte göreceğiz” dedi.

Türkiye’nin tam desteğiyle yürüttüğü iki devletli çözüm siyasetine de değinen Tatar, bu yıl 50’nci yıl dönümü coşkuyla kutlanan Kıbrıs Barış Harekatı’nın adanın huzuru, güvenliği ve geleceği için önemini vurguladı.

Tatar, “Kritik gelişmelerin yaşandığı bu coğrafyada, iki devletli bir çözümde Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü, caydırıcı bir güç olarak Türk askerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adada bulunması yaşamsal öneme haizdir” dedi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar aracılığı ile ortak zemin olursa müzakerelere geçilebileceğini ilettiklerini ifade eden Tatar, egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün teyidi ile ortak bir müzakere zemininde bir araya gelinebileceğini son 4 yıldır dile getirdiklerini belirtti.

22 Eylül’de New York’a gideceğini, BM Genel Sekteriyle ikili görüşme yapacağını dile getiren Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının özden gelen egemenlik hakkına, “direk ticaret, direk uçuş ve direk temas” talebine dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Böyle bir sürecin başlama noktasından uzak olunduğunu hep birlikte müşahede ediyoruz. Bir görüşme süreci başlayacaksa bizim taleplerimizin de mutlak surette yerine getirilmesi hususundaki ısrarımı New York’ta da ifade edeceğim. Bu politikanın sürdürülmesinde Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içindeyiz.

Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyon ve ambargoların hafifletilmesini beklerken Güney Kıbrıs’ın mülkiyet, turizm, üniversiteler konusunda yaptığı saldırıları büyük bir üzüntüyle izlediklerini söyleyen Tatar, niyetin ortalığı germek olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle konuştu:

“Kıbrıs Türk halkının refahını, mutluluğunu olumsuz etkileyebilecek, bizleri kendilerine göre diz çöktürterek zorla bir müzakere sürecine çekmek için yaptıkları bütün bu oyunları reddettiğimizi, böyle bir şeyin olmayacağını, böyle bir anlayışın uzun vadede kimseye bir faydası olmayacağını da birlikte değerlendiriyoruz. Desteğiniz Kıbrıs Türk halkı adına çok değerli…”

Mal ve mülk konularında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin teyidi ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun oluşturulduğunu hatırlatan Tatar, dün yaşanan gelişmelerin Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu konularda çare müessese olduğunu gündeme getirdiğini kaydetti.

Kıbrıslı Rumların KKTC’deki mallarına ilişkin Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurabileceklerini kaydeden Tatar, barış, huzur ve güvenliğin devamı için bu kurumun etkin bir şekilde çalıştırılması gerektiğini belirtti.

Bu şekilde 1890 meselenin çözüldüğüne işaret eden Tatar, Güney Kıbrıs’ın vatandaşlarına engel olmadığı takdirde bu rakamın artacağına ve mülkiyet meselelerinin çözülebileceğine inanç belirtti.

Mülkiyet meselesinin tümüyle çözülmesinin Kıbrıs meselesinin çözümüne bağlı olduğunu da söyleyen Tatar, çözümün ardından Güney’de bırakılan 500 binden fazla mülkiyetin takasa gireceğini ve bu sorunun büyük ölçüde çözüleceğini söyledi.

Ülkenin geleceği ve refahı için yaptığı çalışmalardan dolayı Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a teşekkürlerini sunan Tatar, dün Türkiye’de açıklanan orta vadeli planın KKTC’de de yakın zamanda açıklanması temennisinde bulundu.

KKTC, anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yoluna emin adımlarla, azim ve kararlılıkla devam ediyor.” diyen Tatar, çeşitli sektörlerde bir cazibe merkezi, Doğu Akdeniz’in bir yıldızı olma hedeflerinin gerçekleştirilmesinde hiçbir engelin olamayacağını vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Uluçam: Arıtılmış atık suyun hayvancılık için kullanılması elzemdir

Published

on

By

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, sürdürülebilir hayvancılık sektörü için arıtılmış atık suyun yem bitkisi üretimine ayrılması gerektiğini söyledi.

Uluçam, her yıl ithal edilen 40 bin ton sap samanın ülkede üretilebileceğini söyledi.

Güzelyurt’ta arıtılmış suyun borularla üreticiye ulaştırıldığını belirten Uluçam, Lefkoşa bölgesinde de bunun hayata geçirilmesi halinde sap saman ithaline gerek kalmayacağını kaydetti.

Yem bitkisi olarak mısır silajı yetiştirmek için dönüm başına bin ton suya gereksinim duyulduğunu kaydeden Uluçam, Lefkoşa Türk Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisinden günde 30 bin metre küp su çıktığına işaret etti.

Altı ayda bunun 5 milyon 400 bin metre küp suya mukabil olduğunu belirten Uluçam, “Bu su kapalı boru sistemiyle Haspolat bölgesinde üreticiyle ulaştırılabilirse, yılda 43 bin ton silajlık mısır elde edilebilir” dedi.

Sap saman açığının Güzelyurt ve Gazimağusa atık su arıtma tesislerinden çıkacak suya ihtiyaç duymadan sadece LTB tesisinden çıkacak suyla karşılanabileceğini ifade eden Uluçam, oluşan sap samanın açığının ülkede üretilmesiyle katma değer de yaratılacağını kaydetti.

Erkut Uluçam “2024’te 50 bin ton sap saman ve silaj ithal edildi, bunun için üreticinin cebinden 300 milyon TL çıktı. Bu ülkede yapılacak altı aylık üretimle karşılanabilir” dedi.

Kapalı boru sistemi için 75 milyon TL gerektiğini belirten Uluçam, bir yılda üreticinin ithal silaj için ödediği rakamın ise 300 milyon olduğuna dikkat çekti.

2019’dan sonra yılların kuraklığın kötüleştiğine işaret eden Uluçam, “Ülkenin, en büyük ihraç kalemi süt ürünleri, buna bağlı olarak hayvancılıkta sürdürülebilir bir yapı sağlamak gerek, girdi maliyetlerini azalmak için arıtılan suyun hayvancılık için kullanılması elzemdir” dedi.

İstatistik Kurumu’na göre KKTC ‘de tahıl üretimi 2020’de 148 bin ton iken, 2021’de 71, 2022’de 75, 2023’de de 59 bin tona düştü. Diğer taraftan 2019’da 196 bin olan koyun sayısı 2023’te 300 bine yaklaştı.

Uluçam, “Sadece altı ayda Haspolat Atık Su Arıtma tesisinden çıkan suyla 216 milyon TL’lik üretim yapılabilir, o kadar daha kışlık yem bitkisi üretimi yapılabilir. İthal ettiğimiz sap samanı sadece Haspolat Arıtma Tesisinden çıkan suyla karşılayabiliriz. İthal sap saman için ödenen meblağın 4’te 1’i kadar bir parayla da kapalı boru sistemi hayata geçirilebilir” dedi

-Tehdit

Arıtmadan çıkan suyun kullanılacağı tarımsal değeri olan toprakları tehdit eden gelişmeler de yaşanmakta olduğunu kaydeden Uluçam, Değirmenlik bölgesinde, tarımsal verimli toprakların satılmaya başlandığını, derenin veli nimet olduğunu, verimli toprakların korunması için Değirmenlik bölgesi için imar planının çıkartılması gerektiğini ifade etti. Uluçam, bölgenin betonlaşma tehdidi altında olduğunu ifade etti.

-Alternatif uygulamalar

Atılabilecek diğer bir adımın da Maralfalfa (Mischantus x giganteus) diğer adıyla “fil otu” yetiştiriciliği olduğunu kaydeden Uluçam, kışta bir ilkbahar-yazda ise 4 olmak üzere 5 kez hasat edilebilecek bir bitki olduğunu kaydetti. Uluçam, Maralfalfa’nın ikinci sınıf topraklarda da ekilebileceğini, az bir sulama gerektiren bitki türü olduğunu ifade etti.

Dönüm başı her hasatta 10 ton verim alındığını kaydeden Uluçam, Maralfalfa’nın protein oranının yüzde 9, arpa tanesinin yüzde 5, mısır silajının da 7 olduğuna işaret etti.

Bitkinin İngiliz döneminde adaya getirildiğini bugünse Lefke bölgesinde dere kenarlarında halen bulunduğunu kaydeden Uluçam, bunun, zararlısı olmayan çok yıllık ve çubuk şeklinde ekilen bir bitki olduğunu kaydetti. Uluçam ülkede üretimini yapan üreticinin bulunduğuna da işaret etti.

Arıtılmış suyla soya da ekilebileceğini kaydeden Uluçay, yılda 20 milyon dolar soya küspesi de ithal edildiğine dikkat çekti. Uluçam, ellerinde, başarılı sonuçlar elde ettikleri, arıtılmış atık su ile soya fasulyesi yetiştirme denemesi de bulunduğunu kaydetti.

Verilere göre, soya fasulyesi yanında, 2023’te 27 milyon dolarlık tane mısır, 4 milyon dolarlık mısır silajı, 23 milyon dolarlık arpa, 8,7 milyon dolarlık Ayçiçeği ithal edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Bayraktar 38. EFPSA Kongresi’nde DAÜ’yü temsil etti

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Bayraktar, Avrupa Psikoloji Öğrenci Birlikleri Federasyonu’nun (EFPSA) davetlisi olarak Antalya’da düzenlenen 38. EFPSA Kongresi’ne katılarak DAÜ’yü temsil etti.

DAÜ Halkla İlişkiler ve Medya Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Bayraktar kongrede, “Pozitif Yanılsamalar: Uyum Sağlayıcı mı Sorunlu mu?” başlıklı bir çalıştay düzenledi.

Bayraktar, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen öğrencilerin de katıldığı çalıştayda üzerinde durulan konularla ilgili şunları kaydetti: “Günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız kendimize, başkalarıyla olan ilişkilerimize, yaşantılarımıza dair algılarımızın olumluya meyletmesi diyebileceğimiz pozitif yanılsamaların hangi durumlarda yaşamı kolaylaştırıcı, hangi durumlarda riskli olabileceğini tartıştık.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Güler’den açıklama “Mavi ve Gök Vatan’daki haklarımızı başarıyla korumayı sürdürüyoruz”

Published

on

By

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Mavi ve Gök Vatan’da hak ve menfaatlerin muhafazasına yönelik faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

Güler, “Çalışmalarımız, bundan sonra da artan bir ivmeyle devam edecek” dedi.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesi ile gittiği Kütahya’da Mehmetçikle bir araya geldi,

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre Güler, burada yaptığı konuşmada, Mavi ve Gök Vatan’da hak ve menfaatlerin muhafazasına yönelik faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

Başta Kıbrıs olmak üzere pek çok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelerin güvenlik, barış ve istikrarına katkılar da sunulduğuna dikkati çeken Güler, “Yakın coğrafyamızdan başta olmak üzere dünya genelinde küresel aktörler arasında yaşanan gerginlikler, nüfuz mücadeleleri ve hatta çatışmalar artarak devam etmektedir. Bu kritik dönemde ülkemizin bulunduğu stratejik coğrafya dikkate alındığında başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda güçlü olmak zorundayız. Çalışmalarımız, bundan sonra da artan bir ivmeyle sürdürülecek”dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam