Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’a Bursa’da fahri doktora

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde, “KKTC‘nin Doğu Akdeniz’deki Stratejik Önemi” konulu konferans verdi.
Cumhurbaşkanı Tatar‘a, ayrıca Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından “Fahri Doktora” tevcih edildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bursa’da temaslarda bulunuyor. Tatar, bu çerçevede ilk olarak Bursa Uludağ Üniversitesi’ni ziyaret etti ve rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Klavuz ve heyetiyle bir araya geldi. Tatar’a Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu eşlik etti.

Konferans ve doktora töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı video gösterimi yapıldı. Üniversite senatosunun Tatar’a fahri doktora payesi verilmesi kararının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın özgeçmişi okundu.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Klavuz, “Bir parçamız olan KKTC’nin saygıdeğer Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ağırlamaktan onur duyduk”  sözleriyle başladığı konuşmasında, Tatar’a doktora tevcih etmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Klavuz, bu toplantıyı, Tatar’ın “Uluslararası ilişkiler, Türkiye ile işbirliği ve sergilediği dayanışmanın yanısıra üniversitenin KKTC’nin daima yanında olduğu fikrini dünyaya haykırma adına” yaptıklarını söyledi.

Doktora tevcih töreninin yapıldığı salonda daha önce de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a doktora ünvanı verildiğine işaret eden Klavuz, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Klavuz, “KKTC, canımız, ciğerimiz bir vatan parçasıdır. Tarihe bakıldığında bazı sıkıntılar yaşandı ama şimdi KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması gerekir” dedi.

“Devletler, menfaat ve beklentilerine göre değil de adalet ve etik ilkeler ekseninde hareket etseydi KKTC ve Kıbrıs Türk halkı yıllardır izolasyonlar altında yaşamazdı” diyen Klavuz, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi ve yaşamak zorunda kaldığı zulümleri anımsattı.
Klavuz, Türkiye’nin ardından diğer Türk devletleri ve dost ülkelerin de KKTC’yi, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini tanıması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada verdiği konferansta, Bursa’da, Uludağ Üniversitesi’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, merhum Cumhurbaşkanı Denktaş’a da verilen ödüle layık görülmesinin hayatının en anlamlı hediyesi olduğunu vurguladı.

Hayatı boyunca hep Türklük için çalıştığına işaret eden Tatar, bir Türk çocuğu olarak maaruz kaldıkları Rum saldırılarını çok iyi hatırladığını, hatta öldürülme riski atlattığını belirterek, “Bu yüzden saf davranmayacağız. Ukrayna’da olanları gördükten sonra Türkiye Cumhuriyeti dışında bir garantörlüğü kabul edemeyiz, etmeyeceğiz” dedi.

Tatar, Kıbrıs’ta “Kıbrıslı veya Kıbrıs halkı” diye bir halk olmadığını, adada iki halk ve iki devlet olduğunu kaydetti. Kıbrıs’ın tarihine inildiğinde Osmanlı’nın unutulamayacağını, 80 bin şehit verilerek, adanın alındığını o dönemden bugüne Kıbrıs’ın bu bölgede hep önem taşıdığını ifade eden Tatar, Kıbrıs’ın öneminin devam ettiğini ve mücadelenin şimdi de sürdüğünü kaydetti.

İngiltere’nin adayı Osmanlı’dan kiraladığını ancak daha sonra geri vermediğini söyleyen Tatar, o dönem adanın en eski kurumu olan Vakıfların dağıtıldığını ve tüm bunları arşivlerde olduğunu anlattı.

Yıllarca kapalı kalan Maraş’ın iki yıl önce açılmasının KKTC için büyük kazanım olduğunu ve turizm açısından çok önemli olduğuna işaret eden Tatar, Maraş’ı bugüne kadar 700 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini söyledi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında Türk askerinin geleceği günü özlemle arzuladığını vurgulayarak, Rum ve Yunanlıların Kıbrıs’ı “13. ada” olara Yunan toprağı yapmak için uğraştıklarını ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin Yunanistan’a “dur” diyerek, bunu engellediğini belirtti.

Kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de Rumlar tarafından yıkıldığını ve Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırı düzenlendiğini kaydeden Tatar, Yunan cuntasının darbe yaptığını ifade ederek, cumhuriyetin şu anda bir Rum devleti olarak sürdürdüğünü söyledi.

Kıbrıs Türk halkının yıllarca gözü Toroslarda direndiğini, en sonunda da 1974 Barış Harekatı ve KKTC’nin kurulduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkının dönüm noktası olduğunu kaydetti.

“Kim ne derse desin bize karşı uygulanan ambargolar zulümdür” diyen Tatar, bu izolasyonların insanlık dışı olduğunu ve KKTC’nin artık tanınması gerektiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu çerçevede BM’de yaptığı KKTC’nin tanınması çağrısının önemine işaret eden Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde ortaklığın artık mümkün olmadığını söyledi.

Kıbrıs Türk tarafı olarak ortaya koydukları yeni siyasete de işaret eden Tatar, Türk tarafının ortaya koyduğu tüm iyi niyet ve “evet”lere rağmen, uzlaşmaz tutum ve “hayır”a rağmen Rumların tek taraflı AB’ye alındığına işaret ederek, bunun hiç bir açıklamasının olamayacağını dile getirdi. Tatar, federal temelde çözüm arayışlarındaki amacın Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesi, sıfır asker sıfır garanti olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin bölgedeki hava, deniz ve karadaki varlığının süreceğini, bu çerçevede KKTC’nin güçlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Varlığımızı ancak böyle sürdürebilir, hak ve menfaatlerimizi koruyabiliriz” dedi.

Tatar, milli kültürel değerlerin yanısıra Mavi Vatan ve diğer bölgesel haklardan vazgeçerek, Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesinin, o bölgeyi Rum Yunan bölgesi yapacağına dikkat çekti.

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin koparılmasına hiç bir zaman izin vermeyeceklerini yineleyen Tatar, milli menfaatler yanında geçmiş ve milli heyecanın gençlere aktarılmasının önemine işaret etti.

Tatar, Türk devletlerinin temsilcisi olan KKTC‘nin birlik beraberlik içerisinde, milli hassasiyetler, örf ve adetler, zengin tarihi geçmişiyle sürdürüleceğini söyledi.

Kıbrıs’ın mevcut statüsüyle AB’ye üye olmaması gerektiğine işaret eden Tatar, Rum tarafının 2 oyu bulunan AB’nin müzakere masasında olamayacağını çünkü taraf olduğunu belirtti.

AB ile ilişkilerin olumlu yönleri olduğunu ancak oynanan oyunların Kıbrıs Türk halkının sonunun başlangıcı olabileceğine işaret eden Tatar, kurdukları devleti bozmanın onursuzluk olacağını, bu nedenle, zor da olsa devleti geliştirip, tanıtmak için de Türkiye’nin desteğiyle çalışacaklarını kaydetti.

KKTC’nin eğitim ve turizm yanında Türkiye’den gelen suyla güçlü bir devlet olduğunu ifade eden Tatar, ABD’nin Rumlara ailah ambargosunu kaldırmasını eleştirdi ve silahlanmanın kimseye faydasının olmayacağını söyledi.
Tatar, Kıbrıs’ta tarafların ancak konuşarak doğru noktaya, geleceğe yönelik adımlar atabileceğini belirterek, KKTC‘nin, Türkiye, Türk dünyası ve kendi hak ve çıkarlarının korunmasında çok önemli bir statüye geldiğini ifade eden Tatar, bunun korunmasının önemine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Bursa Uludağ Üniversitesi de Fahri doktora payesi için teşekkür etti.

Konferans sonrası yerel basına açıklamalarda bulunan Tatar, doktora tevcihi ve ağırlamaya teşekkür etti. Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz parçası olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik temelinde, eşit uluslararası statüye dayanan kendi kendini yöneteceği bir yeni siyaset yürüttüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına yönelik ambargo ve izolasyonların kaldırılması çağrısının önemine dikkat çeken Tatar, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin bölgedeki hak ve menfaatlerini korumak için mücadele verdiklerini belirtti.

Kıbrıs’ta caydırıcı güç Türk askerinin varlığı ve garantörlüğü olduğuna işaret eden Tatar, KKTC’nin yaşamasının Türk dünyası açısından da önemli olduğunu söyledi.

“Türk devletler teşkilatının çatısı altında KKTC’nin de var olması gerekmektedir” diyen Tatar, KKTC’nin yaşaması için Türkiye’nin elinden geleni yaptığını, Türk dünyasının da buna destek vermesi gerektiğini ve bu yönde olumlu adımlar atılacağına inandığını kaydetti.
Turizm faaliyetlerinin arttığı ve Covid’in de geride kaldığı bugünlerde Bursa halkını KKTC‘ye beklediklerini ifade eden Tatar, gençlerin de karşılıklı eğitim almasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

Soruları da yanıtlayan Tatar, Rum yönetimine silah ambargosunun kaldırılması ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu’na destek açıklamasından dolayı teşekkür etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Yeni Maraş Sağlık Merkezi açıldı

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği ile Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İş Birliği Ofisi’nin (KEİ) katkılarıyla yapımı tamamlanan Yeni Maraş Sağlık Merkezi törenle açıldı.

Gazimağusa Maraş bölgesinde yer alan sağlık merkezinin açılışına, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, diğer yetkililer ile vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek açılış konuşmasını yaptı.

-Dinçyürek: “Adanın en donanımlı sağlık merkezi”

“İyi günde, kötü günde, her zaman kendileriyle birlikte olan” vatandaşlara seslenen Dinçyürek, merkez ile birlikte bölge insanına kaliteli erişilebilir bir sağlık hizmeti sunacaklarını söyledi.

Merkezin, adanın en gelişmiş sağlık merkezi olduğunu ifade eden Dinçyürek, merkezin, bölgenin artan nüfusuna göre modern donanımlarla geliştirildiğini kaydetti.

Bölge halkına uzun yıllar hizmet verecek merkezin, tam teşekküllü odalarıyla ve altyapısıyla birlikte 8 bin metrekare açık, bin metrekare kapalı alana sahip ve ek binalara olanak sağlayan arazisi olduğunu belirten Dinçyürek, merkezin yapımı için 54 milyon TL’lik finansmanın Türkiye Cumhuriyeti tarafından, diğer yatırımların da Sağlık Bakanlığı kaynaklarıyla tamamlandığını söyledi.

Merkezin, açık Maraş bölgesine bugüne kadar yapılan en önemli ve nitelikli kamu yatırımı olduğunu vurgulayan Dinçyürek, Başbakan Ünal Üstel’in önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın desteğiyle sağlıkta çok geniş yatırımlar yaptıklarını anlattı.

Dinçyürek, Değirmenlik ve Lapta sağlık merkezlerinin açılacağını, Pamuklu sağlık merkezinin ise temelinin atılacağını, Girne Hastanesi’nin yakında açılacağını, Güzelyurt Hastanesi ve devlet laboratuvarı inşaatının hızlı şekilde sürdüğünü, Dikmen Sağlık Merkezinin de ihaleye çıkacağını işaret etti. Dinçyürek, tüm bunların istikrarlı hükümet sayesinde olduğunu söyledi.

Sağlık alanında da, her alanda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ve Lefkoşa Büyükelçiliğinin büyük desteği olduğunu belirten ve buna teşekkür eden Dinçyürek, merkezin bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

-Başçeri: “Bu yatırım, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdi”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de, Maraş Sağlık Merkezi’nin güçlü altyapısıyla bölgede vatandaşlara kaliteli erişilebilir sağlık hizmeti sunacağını söyledi.

Merkezin, iki ülkenin ortak emeğinin somut bir tezahürü olduğunu ifade eden Başçeri, KKTC’de görev yaptığı sürelerde en büyük şikayetlerden birinin bu bölgeye devletin yatırım yapmaması olduğunu, sebebinin de bu toprakların verileceği düşüncesi olduğunu kaydetti. Başçeri, devlet yatırımının, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “İki devletli çözüm” vizyonuyka bölgeye geldiğine işaret etti

Bu yatırımın da, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdiğini belirten Başçeri, sağlık altyapısını güçlendirmek için kararlılıkla çalıştıklarını söyledi.

Sadece sağlık alanında değil her alanda çalıştıklarını, KKTC’de hervalana 3 milyar TL’ye yakın destek sağladıklarını anlatan Başçeri, askeri hastanenin yapıldığını ve burada vatandaşlara da ayakta tedavi hizmeti verildiğini, Güzelyurt Hastanesi açılışının 15 Kasım’a yetiştirilmesi için çalıştıklarını ve Lefkoşa’da ülkenin en büyük sağlık yatırımı için temel atıldığını belirtti.

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 3 servisin tamamlandığını, deprem dayanıklılığı testleri ardından yeniden yapılandırma yapılacağını ifade eden Başçeri, Lapta’dan Pamuklu’ya sağlıkta kapsamlı dönüşümü başlattıklarını vurguladı.

Türkiye olarak KKTC halkının her zaman her alanda yanında olmaya, var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Başçeri, merkezin bir yıldan kısa bir zamanda tamamlanmasının da verdikleri önemi gösterdiğini ifade etti.

Halkın sağlığa hızlı ve kaliteli ulaşmasını dileyen Başçeri, Sağlık Bakanlığı ve tüm kurulmara gönülden teşekkür ederek, merkezin hayırlı olmasını diledi.

-Üstel: “Halkımıza verdiğimiz her sözün arkasındayız, yerine getirdik, getireceğiz”

Başbakan Ünal Üstel de, güzel bir eserin açılışında vatandaşlarla birlikte olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

“Hükümet olarak her verdiğimiz sözün arkasındayız, her sözümüzü yaptık, yerine getirdik, getireceğiz” diyen Üstel, bu sağlık merkezinin de bu sözlerden biri olduğunu kaydetti.

Her bölgede her sorunu gözden geçirip, çözdüklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak öncelikli olarak halkın ihtiyacı olan yatırımları yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Üstel, yeni sağlık merkezinin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yapıldığını kaydetti.

Üstel, 2025 yılının sağlıkta atılım yılı, gençlerin atılım yılı olduğunu söyledi.

Pamuklu bölgesinde hastaneyi yapacaklarını ve her verilen sözü yerine getireceklerini işaret eden Üstel, Türkiye ile yapılan anlaşmalarla ülkeye 76 milyar TL kaynak getirdiklerini söyledi.

Üstel, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi temelinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar ile birlikte atıldığını işaret etti.

Hastanenin en hızlı şekilde tamamlanacağını söyleyen Üstel, 2025 yılı içinde bir çok sağlık yatırımının halkın hizmetine sunulacağını, bunun da hükümetin sağlığa verdiği önemi gösterdiğini kaydetti.

Gençlerin de ülkesine, toprağına tırnaklarını geçirmesi için ev sahibi yapacaklarını belirten Üstel, yasaların geçirildiğini, adımların atıldığını, arsalar ve kredilerin verildiğini anlattı.

Üstel, amaçlarının, gençlerin köylerine yerleşmesi olduğunu ve hükümet olarak kendilerinin de alt yapılarını sağladığını ifade etti.

Kırsal kesim arsalarını da bugün bu çerçevede dağıtacaklarını belirten Üstel, Maraş bölgesine de yapılacak sosyal konut projesinin ilkinin temelinin 27 yıl sonra Güzelyurt’ta atıldığını ve her bölgeye sosyal konut projesi yapacaklarını kaydetti.

Her ilçeye, her bölgeye Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, eşit hizmet götüreceklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Üstel, hükümetin rozete bakmadan çalıştığını, halka hizmet ettiğini ve bu çerçevede Gazimağusa’da ihtiyaçlı bölgelerde su tesisatını değiştiklerini kaydetti.

Gazimağusa Limanı’nı da belediye başkanı ile birlikte ziyaret ettiklerini, yerinde tespit ettikleri su sıkıntılarını aştıklarını anlatan Üstel, belediye başkanları, iş insanları ile el ele vererek sorunları çözdüklerini, halka hizmet ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da desteklerine teşekkür eden Üstel, çalışmaya ve sağladıkları siyasi istikrarla halk, ülkeye hizmet etmeye devam edeceklerini vurguladı.

-Tatar: “Merkez, hastanenin yükünü azaltacak”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Maraş bölgesine böylesine muhteşem bir yatırım yapılmasından dolayı duyduğu gururu vurguladı.

Tatar, 5 yıl önce yaptıkları Maraş açılımına işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle bu bölgenin KKTC’nin parlayan bölgesi olduğunu söyledi.

Maraş’ı 2,5 milyon insanın ziyaret ettiğini, bu açılımla bu bölgenin de değer bulduğunu ifade eden Tatar, Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu belirtti.

“Biz hep birlikte Gazimağusa ve Maraş’a sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyen Tatar, Türkiye ve KKTC yetkilileriyle birlikte çalışarak yapılan merkezin bölgeye halka büyük hizmetler vereceğini söyledi.

Tatar, merkezin bölgede etkin sağlık hizmeti vereceğini ve Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yükünü hafifleteceğini ifade ederek, merkeze 20 milyon dolar civarında bir yatırım yapıldığını kaydetti.

Erdoğan’ın KKTC’ye verdiği desteğe işaret eden Tatar, siyasi istikrarın önemine vurgu yaptı. Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, ülkeye kabloyla enerji getirilmesiyle geleceğe umutla yürümeye devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan ve Yılmaz’a teşekkür eden Tatar, protokollerle ülkeye 40 milyar TL’den fazla yatırım yapıldığını ve bunun devam edeceğini kaydetti.

Tatar, ülkedeki yatırımların sürdüğünü ancak en önemli yatırımın sağlığa olduğunu, halkın da sağlığına dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Tatar, sağlık yatırımlarının güçlü bir şekilde devam etmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, Lefkoşa, Güzelyurt, Girne hastaneleri ile merkezlerin de yaşam bulacağını söyledi.

Tatar, tüm bu yatırımların büyüme ve refahı artıran yatırımlar olduğunu, bundan dolayı hükümeti tebrik etti.

Konuşmaların ardından açılış yapıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

HP Parti Meclisi Özersay’ın cumhurbaşkanı adaylığını oylamak amacıyla toplanacak

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Parti Meclisi Genel Başkan Kudret Özersay’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, aday olup olmayacağını oylamak amacıyla toplanacak.

HP’den verilen bilgiye göre 30 Temmuz Çarşamba akşamı yapılacak toplantı Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda yer alacak. Oylamanın ardından saat 21.00’de kararla ilgili basına açıklama yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Asaf Şenol yarın toprağa verilecek

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol yarın İsmail Safa Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Lefkoşa Kabristanlığı’nda defnedilecek.

1956 doğumlu Asaf Şenol bugün hayatını kaybetti. Şenol’un bir süredir tedavi gördüğü öğrenildi.

Veteriner hekim olan Asaf Şenol, Lefkoşa Kaymakamlığı ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapmıştı.

-Mesajlar

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı. Dinçyürek mesajında, “Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum” ifadeleri yer aldı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer de Şenol’un vefatı nedeniyle yayımladığı başsağlığı mesajında, “Memleketine sevdalı, örnek bir yurtsever olarak yaşamını sürdürmüş, değerli dostumuz Asaf Şenol’u kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Işıklar içerisinde, huzurla uyusun” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam