Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’a Kütahya’da “Fahri Doktora” unvanı verildi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin, en zorlu günlerinde Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde düzenlenen “Geçmişten Günümüze

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar’a Kütahya’da “Fahri Doktora” unvanı verildi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin, en zorlu günlerinde Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde düzenlenen “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkü’nün Adadaki Varoluş Mücadelesi” başlıklı konferansta değerlendirmelerde bulundu.

Doğduğu yıllarda Kıbrıs Adası’nın Yunanistan’a bağlanması için çalışıldığını belirten Tatar, hayatının buna karşı bir mücadele içinde geçtiğini anlattı.

Kıbrıs için binlerce şehit verildiğini belirten Tatar, Kıbrıs Türklerinin, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki kurtuluş mücadelesinden ilham aldığını dile getirdi.

Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İngilizler kiraladığı Kıbrıs Adası’nı Birinci Dünya Savaşı’nı gerekçe göstererek gasbediyor, Lozan’da da Kıbrıs maalesef Misakımilli’nin dışında kalıyor. Bütün bu gelişmelere baktığımızda Kıbrıs’taki Türk varlığı tehlikeye girmiş ancak Kıbrıs Türk halkı hiçbir zaman bundan yılmamıştır. Her zaman Türkiye yanımızda oldu, Türkiye en zorlu günlerinde Kıbrıs Türk halkının yanında olmuş, her türlü desteği vermiştir. Kıbrıs’ta Türkler hiçbir zaman Rumların yönetimi, otoritesi altında yaşamamışlar. Osmanlı döneminde atalarımız orayı 300 yıl kadar yönettikten sonra İngilizlerin gelmesi ve 1960’ta ortaklık cumhuriyeti… Ortaklık cumhuriyetinin kurulmasında merhum Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun büyük katkıları olmuştur. Onları da yad etmek istiyorum çünkü işin detayına baktığınızda 1955’li yıllarda EOKA hareketi Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için Türklerle çatışmaya girerler. Bizim Türk Mukavemet Teşkilatı, Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş ve onların tabii ki arkadaşları direnmeye devam etmiş.”

1960’ta Türkiye’nin de desteğiyle yapılan garanti anlaşmalarının kendilerini 1974’e kadar getirebildiğini anımsatan Tatar, Türk askerleri ve Kıbrıslı mücahitlerin beraber savaşıp şehit düştüklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’te dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın girişimleriyle Türk askerinin Kıbrıs’a girdiğini ve iki bölgeliliğin tescillendiğini hatırlattı.

Kıbrıs için federasyon modelli yönetimin ortaya çıktığını belirten Tatar, “Bizim siyasetimizin temel taşı hiçbir zaman bunu nüfusa dayandırmak değil, tamamıyla Kıbrıs’ta iki ayrı halkın olduğu gerekçesiyle Kıbrıs’ın ortak ve dolayısıyla eşit hak sahibi olan Kıbrıs Türk halkının da en az Rumlar kadar haklarının olduğu Kıbrıs cumhuriyetindeki haklarımız ve haliyle hiçbir zaman bizlerin Rumların esareti altına girmeyeceğimiz. Çünkü netice itibarıyla bizim de arkamızda Türkiye var. Esas itibarıyla bizim şu anda ortaya koyduğumuz siyaset ve anlayış budur.” değerlendirmesini yaptı.

Osmanlı’nın 1571’den 1878’e kadar Kıbrıs’ı elinde tuttuğunu dile getiren Tatar, şöyle konuştu:

“Osmanlı’nın 70-80 bin şehit vererek aldığı adayı siz bu şekilde Türkiye’nin elinden gasbedeceksiniz, hangi vicdan buna müsaade eder? Kıbrıs meselesi büyük bir meseledir, Türkiye’nin Türklük dünyasının bir meselesidir. Kıbrıs Türk halkının her türlü haksızlığa, soykırıma, esarete karşı direnci, Türkiye’nin fedakarlıkları, şehitlerimiz, ödediğimiz bedeller, özveriler her şeyiyle 1974’e kadar direnebilmemiz, 1974’te Türk askerinin garantörlük haklarına bağlı olarak hukuki bir zeminde Kıbrıs’a çıkması, ondan sonra oluşan yeni dengeler ama hala daha federasyon hala daha Kıbrıs Türk halkının Türkiye ile bağlarının kopartılması ve bizleri tehlikeli bir maceraya sürükleme gayretleri…”

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, Tatar’a DPÜ Senatosunca verilen “fahri doktora” belgesini takdim ederek cübbesini giydirdi.

Programa, Kütahya Valisi Ali Çelik, AK Parti Kütahya Milletvekili Ceyda Çetin Erenler, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, Kütahya Sağlık Bilimleri Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu, kent protokolü, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kozada ve Keçada üreticileri GİKA-KOOP’a üye oldu

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar öncülüğünde hayata geçen “İpeğin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projesi” (Kozada) ve Keçe’nin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projesi (Keçada) markaları kapsamında üretim yapan kadınlar, Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla, Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi’ne (Gİ-KA Koop) oldu.

Etkinlikte konuşan Sibel Tatar, oluşturulan bu yeni iş birliği ile her iki markanın daha iyi tanıtılacağına ve daha ileri noktalara taşınacağını emin olduğunu söyledi, “Onları buluşturmaktan, bir iş birliği, bir kuvvet birliği oluşturmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Bugün Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen etkinlikte, Kozada markası üreticileri Dervişe Çeliker, Dudu Münür, Emine Akkor, Duriye Dağsever Gürmen, Sebahat Kukural, Hanife Aktoy ve Fatma Teksamancı ile Keçada markası üreticileri Emete Mavili, Halime Köse ve Meryem Aydoğdu, Gİ-KA Koop’a katıldı.

-Sibel Tatar

Cumhurbaşkanı’nın eşi Sibel Tatar, iki markanın hayata geçmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nde kooperatifçiliğin altını bir kez daha çizmek istediklerini belirten Sibel Tatar, “Gİ-KA Koop gibi başarılı bir kooperatif ile onları buluşturmaktan, bir iş birliği, bir kuvvet birliği oluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Ortaya çıkan iki markayı Gİ-KA Koop’a emanet ediyoruz. Bu bayrağı bizden çok daha iyi taşıyacaklarına ve bu markaları daha iyi tanıtacaklarına eminim” dedi.

Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak , maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir” sözünü de hatırlatan Tatar, bugünkü üyeliklerle bu maddi ve manevi kuvvetlerin, zekanın ve maharetin birleştirilmiş olduğunu dile getirdi.

-Tuğlu

Mehmetçik – Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu, Kozada ve Keçada’nın hem ülke hem de kadınları destekleme adına çok önemli iki marka haline dönüştüğünü söyledi.

Amaçlarının bölge kadınlarını desteklemek olduğunu, Sibel Tatar’ın da emeğini hiçbir zaman esirgemediğini belirten Tuğlu, Gİ-KA Koop’un desteği ile ürünlerin tüm ülke ve ülke dışında tanıtma fırsatı yakalayacaklarını kaydetti.

-Kavuklu

Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi Başkanı İçim Çağıner Kavuklu, kırsal kalkınmanın, sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmazı olduğunu vurgulayarak, Gİ-KA Koop’un da bu anlayışla kurulduğunu söyledi.

Kooperatifçiliğin dayanışma adına önemine işaret eden Kavuklu, en büyük hedeflerinin gelenekleri yaşatmak ve sonraki nesillere aktarmak olduğunu vurguladı.

Kavuklu “Kurulduğumuz günden itibaren Sibel Tatar’ın Kozada ve Keçada’da yaptıklarını büyük bir takdirle izledik. Çıkan ürünlerin çok kıymetli olduğunun bilinciyle teşvik etmeye çalıştık. Sibel Tatar’ın kültürümüze ait bu eserleri üreten kadınların Kooperatifimize üye olmasını layık görmesi ve bu ürünlerin devamlılığını sağlamamız konusunda bize güvenmesi, Kooperatifimiz adına büyük bir onur ve değerdir. Daha ileriye götürmek için işbirliğiyle çalışacağız. Keçada ve Kozada’nın hem kültürümüzün devamı, hem de ekonomik bir kalkınma modeli olduğunu göstermek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Yeni katılan üyelere de “hoş geldiniz” diyen Kavuklu, “Bu değerli kişiler bize değer ve güç kattı” şeklinde konuştu.

-Çeliker

Etkinlikte konuşan Kıbrıs Türk İşlemelerini Araştırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Dervişe Çeliker ise dernek olarak amaçlarının bilgilerini halka aktarmak olduğunu kaydetti, öğrenmek isteyen tüm kadınlara bu bilgileri aktarmaya hazır olduklarını söyledi.

Kozada ve Keçada projelerinin Sibel Tatar sayesinde hayat bulduğunu kaydeden Çeliker, hayata geçirilen her iki proje ile kadınlara geniş bir iş sahası açıldığını vurguladı. Çelikler, bundan sonra da Gİ-KA Koop çatısı altında yürütülecek çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Bugün KKTC’de özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz. Onların bize bıraktığı bu kutsal emaneti sonsuza dek korumak ve daha ileri taşımak hepimizin en büyük sorumluluğudur.” dedi.

Başbakan Üstel, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, 21 Aralık Şehitler Haftası’nın, halkın kararlılığını, direnişini ve bağımsızlık uğruna ödediği bedelleri hatırlamak adına büyük bir anlam taşıdığını söyledi.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının milli varoluş mücadelesinde canlarını feda eden kahraman şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla andıklarını söyledi.

21 Aralık 1963’te başlayan ve “Kanlı Noel” olarak tarihe geçen bu kara günlerde, Kıbrıs Türk halkının benzersiz bir dayanışma örneği göstererek, varlığını korumak ve geleceğini savunmak için mücadele ettiğini vurgulayan Başbakan Üstel mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Anavatan Türkiye’nin desteğiyle süren bu mücadele, özgürlük ve egemenlik yolunda atılan en önemli adımlardan biri olmuştur.

Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz. Onların bize bıraktığı bu kutsal emaneti sonsuza dek korumak ve daha ileri taşımak hepimizin en büyük sorumluluğudur.

Bu vesileyle, vatanımız uğruna canını feda eden tüm aziz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve haklarına olan inancını her zaman yaşatacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi

Published

on

By

21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi.
Tören saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.

Törende ilk konuşmayı yapan Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar,Rum ve Yunan tarafının Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türkü’ne uyguladıkları mezalimi anımsatarak, Kanlı Noel saldırılarında başarılı olunamadığını, Kıbrıs Türkü’nün kıt olanaklarına rağmen düşmana geçit vermediğini söyledi.
Bayar, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na kadar Kıbrıs Türkü’nün yokluk içinde direnişini sürdürdüğünü anlatarak, 21 Aralık 1963’ten itibaren 11 yıl süren direnişte Lefkoşa sancağı ve tüm sancakların büyük çaba harcadığını kaydetti.
Devletin tüm organlarından kovulan Kıbrıslı Türklerin bu süreçteki mücadelelerinden ve işlenen vahşi cinayetlerden örnekler de veren Bayar, mukavemeti elden bırakmayan TMT mücahitleri ve Kıbrıs Türkü’nün yıllarca direnişi elden bırakmadığını anlattı.
41 yaşına gelen, can ve kanla kurulan devletin yaşatılacağını da belirten Bayar, federasyon ihtimalinin artık bittiğini, adada kalıcı barışın yegane teminatı olan Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilmeyeceğini söyledi.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benanda,21 Aralık’ta Kıbrıs Türkleri’nin büyük bir azim, birlik ve kararlılıkla verdiği mücadelenin milli bir uyanış başlattığını, o mücadele ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmanın herkesin görevi olduğunu belirtti.
Benan, 50 yıl önce özgürlüğe kavuşan bu vatanın KKTC devleti olarak sonsuza kadar yaşatılacağını da ifade ederek, özgürlük ve bağımsızlık içinde yaşamanın ana gaye olacağını, geleceğe istikrarlı bir şekilde yürüneceğini söyledi.
Şehitleri minnet ve duayla anmaya devam edeceklerini de kaydeden Benan, milli mücadele için canlarını feda eden şehitleri, artık hayatta olmayan gazileri, milli mücadele liderlerini andı, hayatta olanlara da teşekkürlerini iletti.

AKM ŞEHİTLERİ ANMA PROGRAMI-II 13.00 21.12.24

Cumhurbaşkanı Ersin Tatarda, tüm şehitlere rahmet dileyerek başladığı konuşmasında Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin bağımsızlık mücadelesi olduğunu belirtti.
Tatar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis’e bir sıçrama tahtası olarak gören Rumların saldırılarıyla Kıbrıs’ın bir kan gölüne dönüştüğünü, 11 yıl halkın zor şartlar altında mücadele ettiğini söyledi.
Böyle törenlerde şehitlerin rahmetle anılmasının yanı sıra özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin hala sürdüğünün de anımsandığını kaydeden Tatar, karşı tarafın federal bir anlaşma temelinde Kıbrıs Türkü’nü asimile etme ve Türkiye ile bağlarını koparma gayretinde olduğunu belirtti.
Tatar, tek vücut olarak hareket edilmesinin önemine işaret ederek, gelecek nesillerin bağımsız yaşaması için egemenliğin Kıbrıs Türkü için şart ve mutlak olduğunu vurguladı.
Tatar, şehitlerin manevi huzurunda egemenlik ve devlete sahip çıkılacağını, KKTC devletinin bir anlaşmanı parçası olduğunu ve 2 devletli bir anlaşmanın Kıbrıs Türkü için mutlak olduğunu belirtti.
Bölgede yaşananlara bakıldığında artık güçlünün daha zayıfı acımasız bir şekilde ezebildiğinin açıkça görüldüğünü de anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu gelişmelerin Güvenlik Konseyi kararlarının da bir hükmü olmadığı gösterdiğini kaydetti.
Tatar, “Bizim güveneceğimiz Anavatan Türkiye ve Türk ordusunun caydırıcılığıdır. KKTC’ye sonuna kadar sahip çıkmamız gerekir” dedi.
Törende daha sonra Atatürk Meslek Lisesi öğrencilerinin hazırladığı anma programı ve oratoryo sahnelendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam