Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’dan halka “aşı olun” çağrısı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, son haftalarda artan Covid-19 vakalarına ve aşılanma oranının yetersizliğine dikkat çekerek, “Aşı olun” çağrısına bulundu. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ersan Saner ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu ile Covid

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar’dan halka “aşı olun” çağrısı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, son haftalarda artan Covid-19 vakalarına ve aşılanma oranının yetersizliğine dikkat çekerek, “Aşı olun” çağrısına bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ersan Saner ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu ile Covid-19 tedbirleri ve yüz yüze eğitimin başlamasına ilişkin alınacak tedbirleri değerlendirdikleri bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, ilgili müsteşarlar ve danışmanlar da hazır bulundu.

Yapılan değerlendirme toplantısının ardından, Türk Ajansı Kıbrıs’a demeç veren Cumhurbaşkanı Tatar, sürecin atlatılması için hedeflenen toplumun yüzde 70’inin aşılanması oranına henüz ulaşılamadığını, bu sayının bir doz ve çift doz aşı olanlarının ortalaması alındığında, yaklaşık yüzde 55’te kaldığını belirtti.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDEN 532 BİN, AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN 173 BİN AŞI ALDIK”

Tatar, salgınla mücadelenin en zor kısmı olan aşı bulma sürecinin atlatıldığını, 532 bin adet Türkiye Cumhuriyeti’nden, 173 bin adet ise Avrupa Birliği’nden aşı alındığını, buna rağmen aşılanmaya gelenlerin istenilen süratte olmamasından dolayı beklenilen orana ulaşılamadığını belirterek, söz konusu virüsün sürekli değiştiğini, geliştiğini, yeni varyantların çoğalmasıyla, aşının dahi yakalayamayacağı durumlar olabileceğini ifade etti.

Tatar, tüm bu gelişmelerle birlikte, yüzde 70 oranında aşılanmanın da yetmeyeceğini, uzmanların yüzde 80’lere çıkılması gerektiğini söylediğini ifade etti.

“YAKLAŞIK OLARAK PANDEMİ HASTANESİ’NDE YATANLARIN YÜZDE 60-70’İ AŞISIZ, YOĞUN BAKIMDA YATANLARIN YÜZDE 90-95’İ AŞISIZ”

Pandemi Hastanesi’nden alınan verilere göre, hastanede yatanların yaklaşık yüzde 60-70’inin, yoğun bakımda yatanların ise yaklaşık yüzde 90-95’inin aşısız olduğu bilgisini aldığını kaydeden Tatar, halka şu şekilde çağrıda bulundu:

“Aşılanmayı ihmal etmeyelim. Etrafımızdaki insanları cesaretlendirelim. Batıl inanç ya da farklı bir takım yanlış hissiyatlarla, ‘aşı olursam ilerde çocuğum olmayacak’ ya da ‘aşı olursam bana kod takacaklar, ne yaptığımı, ne ettiğimi izleyecekler’ gibi söylemler hep hikayedir. Dünyada milyarlarca insan aşı olmuştur. Çözüm bu olmasa, bu kadar insan aşı olmazdı”

“20-40 YAŞ ARASI, GENÇ KUŞAĞIN, HALEN DAHA YÜZDE 70’İ AŞILANMAMIŞ”

Kendisine verilen bilgiye göre, ülkedeki 20-40 yaş arası vatandaşların şu anda aşı olma oranının yüzde 30’u geçmediğini, yani genç kuşağın yüzde 70’inin halen daha aşılanmadığını belirten Tatar, “ Demek ki gençler kendilerine aşırı güveniyorlar, bir yakalanma olursa hafif atlatırız beklentisi içerisindeler. Böyle bir durum yoktur çünkü bilim dünyasından gelen bilgiler, hastalığın nasıl atlatılacağının kişini bünyesine göre değiştiğini, tahmininin zor olduğunu göstermektedir. Hastalık sonrasında kalıcı bir takım hasarlar da olabilir. Aşısız olup, süreci çok ağır geçirenler vardır. Cumhurbaşkanı olarak bunları söylemek vazifemdir” diye konuştu.

Gençlerin, sadece kendilerinden sorumlu olmadığını, bulaştıkları takdirde evlerindeki, çevrelerindeki yaşlılara da bulaştırıp, onların hayatlarını riske atabileceklerine değinen Tatar, gelinen aşamada salgından korunmanın kişisel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu hatırlattı ve şunları ekledi:

“Bu durumda ısrarla aşılanmayanlar, kendilerini izole etsinler. O zaman diyecek bir şey yok. Ama Dünya Sağlık Örgütü’nden bu konuda açıklama var. Bbunun vatandaşlık borcu olduğuna dair açıklaması var. Sen “ben böyle düşünüyorum” deyip, anneannene, dedene bulaştıramazsın. Onların hayatlarını riske atamazsın.”

“DENETİM SADECE SAĞLIK BAKANLIĞI’NA BIRAKILMAMALI.. BELEDİYELER DE BU KONUDA ÇALIŞMALI”

Cumhurbaşkanı Tatar, vakaların neden arttığına bakıldığında, aşısız ve PCR testsiz girişin mümkün olmadığı, aşırı yoğunlukta müşteri kabul eden ve bulaş riskinin fazla olduğu eğlence yerlerinde kurallara uyulmadığından dolayı hastalığın çoğalıp, topluma yayıldığı şeklinde bilgi aldığını belirtti ve bu tür yerlere denetimin şart olduğunu söyledi.

Ancak, açılım ve normalleşme süreciyle birlikte Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastanelerin, sadece salgın vakalarıyla değil, diğer tüm tedavi ve ameliyatları da gerçekleştirdiklerine işaret eden Tatar, son haftalarda artan vaka sayılarıyla birlikte hastanelerde bir yoğunluk yaşandığını belirtti.

Sağlık Bakanlığı personel sayısını göz önüne alınca, Bakanlık ekiplerinin sürekli olarak bütün iş yerlerini, eğlence yerlerini, restoranları denetleme kapasitesi ve gücü olmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, denetimlerin aynı zamanda belediyeler tarafından da yapılması gerektiğini, yasalara göre belediyelerin de bu konuda sorumlulukları olduğunu vurguladı.

“HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ. KİMSE BANA BİR ŞEY OLMAZ DEMESİN”

Cumhurbaşkanı Tatar, son olarak, “Artık herkes elini vicdanına koysun, mantığını kullansın. . Hepimiz aynı gemideyiz. Kimse bana bir şey olmaz demesin. Bu durum artık kapımızı çalmıştır. Herkeste olabilir. En yakınlarımızda olabilir. Tekrar söylüyorum aşılanmak şart, aşılanmayanlar risktedir” diye uyardı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı “Bir İnsan Hakkı Olarak Unutulma Hakkı” paneli düzenliyor

Published

on

By

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV), “Bir İnsan Hakkı Olarak Unutulma Hakkı” paneli düzenleyecek.

Yarın saat 10.00’da Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Lokali’nde yer alacak panel, herkesin katılımına açık ve ücretsiz olacak.

Vakıf’tan verilen bilgiye göre AB’nin Sivil Alan projesi altında yürütülen Sivil Büyü programı desteğiyle yapılacak panelde, dijital çağın güncel ve tartışılan haklarından biri olan “Unutulma Hakkı” hukuki, etik ve toplumsal boyutlarıyla ele alınacak.

İki oturumdan oluşan panel, KTİHV Mütevelli Heyeti Başkanı, eski Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı’nın açılış konuşmasıyla başlayacak.

Ardından KTİHV Mütevelli Heyeti Üyesi, Avukat Deniz Düzgün’ün moderatörlüğünü üstleneceği ilk oturum yapılacak. Oturumda, Yüksek Mahkeme Yargıcı Bahar Duatepe “Unutulma Hakkı Perspektifinden Genel Değerlendirme” ve Doç. Dr. Demet Çelik Ulusoy “Kıbrıs’ın Kuzeyinde Kişisel Verilerin Korunması ve Unutulma Hakkı: 89/2007 Sayılı Yasa Çerçevesinde Bir Değerlendirme” başlıklı sunumlar gerçekleştirecek.

KTİHV Mütevelli Heyeti Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Görkem Göktuna’nın moderatörlüğünde yapılacak ikinci oturumda, Prof. Dr. Yaman Akdeniz “Hatırlama Hakkı: İnternet Sansürünün Toplumsal Hafıza Boyutu”, Dr. Öğretim Üyesi Cemile Turgut “Unutulma Hakkı ve Unutulma Hakkına Dair Yanılgılar” ve Mehmet Cezar ise “Unutulma Hakkının Uygulanabilirliğine İlişkin Teknik Yöntemler” konularında birer konuşma yapacak.

Panel, kapanış ve değerlendirmelerle sona erecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yılmaz: Rumların KKTC ekonomisine zarar verme çabalarına kayıtsız kalınmayacak

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz günübirlik temaslarda bulunmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldi.

Cevdet Yılmaz’ı Ercan Havalimanı’nda Başbakan Üstel karşıladı.

Yılmaz havalimanında düzenlenen basın toplantısında sözlerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı.
Yılmaz, “her ziyaretimizde Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Türk halkı arasındaki güçlü bağları samimi kardeşliği ve karşılıklı dayanışmayı daha da derinleştiriyoruz” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştireceği temaslarla ilgili bilgiler aktardı.

Yılmaz, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha müreffeh yarınlara kavuşması için Kıbrıs Türklerinin hak ve hukukunu korumak için attığımız atmamız gereken adımları hep birlikte istişare edeceğiz” dedi.

Yılmaz ziyaretleri kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan ve tarihin en yüksek İktisadi ve Mali işbirliği protokolü olarak nitelendirdiği 21 milyar Türk lirasına yakın kaynak ile birçok sektörde başlatılan ve başlatılacak olan projeleri yerlerinde inceleyeceğini anlattı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Dünyada bir taraftan ekonomide büyük bir rekabet yaşanırken diğer yandan jeopolitik gerginliklerin yükseldiğine işaret ederek, “Hiç kimsenin merhametine güvenerek yaşayabileceğimiz bir dönemde değiliz. Kendimize güvenmeliyiz kendi gücümüze kendi insanımıza güvenmeliyiz” dedi.

Yılmaz, İsrail ve İran arasında yaşanan savaşa da işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman diplomasi, barış ve çözümlerden yana olduğunu belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü ve garantör bir devlet olarak her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğuna ve olmaya devam edeceğine vurgu yapan Yılmaz, “Bundan hiç kimsenin bir tereddüt bir şüphesi olmasın. Bugün bu meselelerde konuşma imkanımız olacak Cenevre’de iki devletin ortak çalışabileceği işbirliği yapabileceği alanlar çerçevesinde güzel bir atmosfer oluşmuştu doğrusu ama son dönemde Rum kesiminde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki iş dünyasına yönelik yapılan çalışmaların iyi niyetle bağdaşmadığını ben de buradan ifade etmek istiyorum. İşbirliği yapma ruhuna da uygun olmadığını da, elbette karşılıksız kalmayacağını da ifade etmek istiyorum” dedi.

Cevdet Yılmaz, siyasi bir takım sebeplerle hukuku kullanarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisine zarar verme çabalarına hiçbir şekilde kayıtsız kalınmayacağının da altını çizdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: TC ile ilişkilerimiz tarihin en üst noktasında

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz günübirlik temaslarda bulunmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldi.
Cevdet Yılmaz’ı Ercan Havalimanı’nda Başbakan Üstel karşıladı.
Üstel Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki kardeşliğin, karşılıklı güven ve ortak kalkınma iradesinin ne kadar sağlam temellere dayandığını zaten dünya biliyor. İşte bugün bir kez daha burada buluşmamız, bu gönül bağlarının açık bir tescilidir” dedi..

Başbakan Üstel, hükümetin göreve geldiği günden itibaren, Türkiye ile ilişkilerini olduğu yerden daha da ileriye taşımak için yapılan çalışmalar neticesinde bu ilişkilerin tarihin en üst noktasına çıktığını kaydetti.

“Karşılıklı sevgiye, saygıya ve güvene dayalı bu ilişkilerin en somut göstergelerinden biri, Türkiye Hükümeti’nin Hükümetimizin her daim yanında durması ve her koşulda bizlere destek vermesidir” diyen Başbakan Üstel, Kıbrıs Türk halkına yaptığı katkılardan ve destekten dolayı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a teşekkür etti.

Başbakan Üstel, KKTC’nin 5 yıllık kalkınma planı dikkate alınarak hazırlanan ve imzalanan 2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında Türkiye’den KKTC’ye yaklaşık 21 milyar Türk Lirası kaynak aktarıldığını kaydetti.

Başbakan Üstel, “Bu kaynağı, kamu altyapımızı güçlendirmek,
Halkımıza daha çağdaş hizmet sunmak, üretimi ve istihdamı artırmak için kullanmaya başlamış durumdayız. Bu anlaşma; bir destek protokolünden öte, devletimizi geleceğe hazırlayan, halkımızın refahını önceleyen, kurumsal kapasitemizi güçlendiren bütünlüklü bir kalkınma planıdır. Bu destek, ‘biz kardeşiz’ beyanının sadece sözde kalmayarak gerçek hayata dönüşmesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın “Kıbrıs Türk halkının huzurunu, refahını ve güvenliğini Türkiye’deki vatandaşlarımızdan ayrı görmüyoruz” sözlerine atıfta bulunan Başbakan Üstel, bu sözlerin sadece diplomatik olmadığını kardeşliğin özü, siyasi duruşun açık ifadesi olduğunu söyledi.

Üstel, “Bu ziyaret, inanıyorum ki; egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün tanınmasını ortaya koyan bu vizyonun dünyaya bir kez daha güçlü bir irade ile duyurulmasına önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle; Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza ve onun şahsında Anavatan Türkiye’ye bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu ziyaretin, ortak irademizi pekiştiren, halkımıza güven veren, devletimize güç katan bir duruş olmasını temenni ediyorum ve yineliyorum: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak biz, Türkiye ile kurduğumuz bu iş birliğini finansal değil, yaşamsal görüyoruz. Bu ilişkileri, tarihi, kültürel ve stratejik bir kardeşlik olarak görüyoruz. Ve bunu daha da ileriye taşımaya kararlıyız” diye konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam