Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’dan Rum lidere çağrı: Yeni geçiş kapılarının açılması konusunu yapıcı bir şekilde ele alalım. Haspolat’a karşılık önerisi varsa yapsın

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar, adada nihai bir çözüme ulaşılıncaya kadar iki devletin iş birliği ile çalışabileceğine işaret ederek, “Geçişlerde yaşanın sıkıntılar Rum tarafınca da iyi bilinmektedir. Buradan Rum lider Sayın Hristodulides’e bir çağrıda bulunmak istiyorum; yeni geçiş kapılarının açılması konusunu yapıcı bir şekilde ele alalım” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görmekten ve kendisini ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, KKTC’nin de bulunduğu bu önemli coğrafyada, vicdanın sesi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin savaşlar, krizler ve insanlık trajedileri karşısında gösterdiği önderliğin, göğüslerini kabarttığını ifade eden Tatar, “Birbirine düşman, birbiriyle konuşmayı reddeden veya muhatap almak istemeyen taraflar arasında köprüler kuran, şiddet yerine diplomasinin önemini uluslararası sisteme gösteren şahsınız başta olmak üzere Bakanlığınız mensuplarının ortaya koymakta olduğu parlayan diplomasiyle de gurur duyuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, kendi çıkarları söz konusu olunca insan haklarının ayaklar altına alınmasına seyirci kalan, masumların hemen her gün katledilmesine göz yuman uluslararası sistemin geldiği noktanın ortada ve ibretlik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“İşte bu adaletsiz küresel ortamda Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen haklarının tesisi için, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidi için büyük bir mücadele vermekteyiz.

Bu çetrefilli, ancak onurlu yolculuğumuzda bizleri her platformda destekleyen, yanımızda duran, Devletimizi ileriye götürmek, hak ettiğimiz statüye kavuşabilmemiz için tüm imkanlarını seferber eden Anavatanımıza müteşekkiriz. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliğimiz de dahil olmak üzere, bizzat sarf ettiği ve sarfetmekte olduğu gayretlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu vesileyle kendisine Halkımın sonsuz sevgi ve saygılarını sizlerin aracılığıyla iletmek istiyorum.

61 yıldır temel insan haklarımıza erişimimizi engellemek içinsürekli başarısızlığa uğrayan, tüketilmiş zeminde yürütülen müzakerelerin mazeret olarak kullanılmasına izin veren uluslararası aktörlere bu böyle gitmez, gidemez dedik. Sahadaki gerçeklerin masaya yansıyacağı yeni bir vizyonla müzakere yoluyla bulunacak bir çözüme taraf olduğumuzu da sürekli olarak ifade ettik.

56 yıllık müzakere süreçlerinde sürekli başarısızlığın en önemli sebebi, soruna teşhisinin yanlış konması, istenmeyen bir formülün dayatılmaya çalışılması ve bunun bilinmesine rağmen bunda ısrar edilmesi olmuştur. Önceki Genel Sekreterlerin dahi ifade ettiği bu gerçeklik çok iyi bilinmesine rağmen Kıbrıs Türk Halkını hem izolasyona hem de statükoya mahkûm eden tüketilmiş bu zeminde ısrar edilmesi beyhudedir.

Kıbrıs Türk tarafı olarak statükonun muhafazasına ‘hayır’ diyoruz. BM Genel Sekreteri’nin eski Kişisel Temsilcisi Sayın Holguin tarafından 6 ay boyunca yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan raporda da belirlildiği gibi 2004’te Rum Halkının hayır oyuyla ölmüş ve 2017’de Crans-Montana zirvesi sonrasında gömülmüş federasyonun artık bir uzlaşı için iki tarafça kabul gören bir çözüm modeli olmadığını kayda geçirmiştir.

Bu gerçeklik geçtiğimiz 15 Ekim’de Sayın Guterres’in ev sahipliğinde New York’ta Rum liderle gayri resmi bir görüşme gerçekleştirdiğimiz akşam yemeğinin ardından yine Genel Sekreter tarafından yapılan açıklamada da net bir şekilde ortaya konmuştur. Bu gerçekliği kabul etmeyen, çıkarlarına ters düştüğü için federasyonda ısrarcı olan taraflar yok mudur, evet vardır. Ancak, bizim için o tarafların pozisyonları ve ne istediklerinin bir önemi yoktur. Eğer adil ve kalıcı bir çözüm arzu ediliyorsa, böylesine bir uzlaşı, ancak tarafların rıza gösterecekleri bir zeminde müzakere edilerek bulunabileceği bir realitedir.”

– Nihai bir çözüme ulaşıncaya kadar…

Tatar, nihai bir çözüme ulaşılıncaya kadar iki devletin iş birliği ile çeşitli konularda çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu anlayışla çalışmalarımızı iki koldan devam ettiriyoruz. Birincisi bildiğiniz üzere yeni geçiş kapılarının açılmasına yöneliktir. Geçiş kapılarını kullanmak isteyenlere kolaylık sağlamak biz liderlerin görevleri arasındadır. 2003 yılında açılan ilk geçiş kapısının, iki tarafın ilişkilerine somut yansımaları oldu. Halihazırda iki taraf arasında 9 geçiş kapısı bulunmaktadır. İki taraf arasında gerçekleşen toplam geçişlerin yüzde 65’i Metehan kapısından yapılmaktadır.

Bu kapının rahatlatılması gerekmektedir ve özellikle Lefkoşa’da ikinci bir araçlı geçiş noktası şart olmuştur. Kapılarda yaşanan sıkışıklığın giderilmesi noktasında üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta söyledik. Haspolat kapısı hem ticari faaliyetler hem de normal geçiş için ekonomik örgütlerimiz ve ilgili belediyemiz de dahil olmak üzere, herkesin talebidir. Eğer bir karşılık istiyorsa, Rum lidere çağrım bir kapı önerisi yapmasıdır.

Haspolat’ta karşılık önerisi varsa bu kapıyı önersin ve muhtemel görüşmede ele alalım. Haspolat kapısının açılması ticaret ve her türlü ilişkinin geliştirilmesi için önemlidir.

Şu anki pozisyonları transit, yatay geçişlerdir. Geçişlerde yaşanın sıkıntılar Rum tarafınca da iyi bilinmektedir. Buradan Rum lider Sayın Hristodulides’e bir çağrıda bulunmak istiyorum, gelin 21 Ocak’ta bir görüşme yapalım ve yeni geçiş kapılarının açılması konusunu yapıcı bir şekilde ele alalım.”

-Mart ayında İsviçre’de gayri resmî toplantı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bir diğer önemli olayın da, Mart ayı ortalarında İsviçre’de gerçekleştirilecek gayri resmi genişletilmiş toplantı olduğunu ifade ederek, bu konuda şunları söyledi:

“Bu toplantıya BM Genel Sekreteri ev sahipliği yapacak ve iki Lider, Anavatanlar olarak Türkiye ve Yunanistan’ın Dışişleri Bakanları ve daha düşük seviyede Birleşik Krallık temsilcisi katılacak. Bu toplantıya ilişkin detaylar yakın zamanda adaya gelecek olan Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Rosemary DiCarlo ile netleştirilip, duyurulacaktır.

Genişletilmiş gayri resmi toplantı büyük öneme sahiptir. Bu toplantıda, Kıbrıs adasının geleceği için atılacak bir sonraki adımlar konuşulacaktır. Biz bu toplantıya, iş birliği alanları da dahil olmak üzere, iki tarafın ilişkilerinin nasıl düzenlenebileceğini ve aynı zamanda oluşabilecek krizlerin barışçıl yolla nasıl çözülebileceğini pratik ve pragmatik bir anlayışla istişare ve diyalog çerçevesinde konuşmaya gideceğiz. Kıbrıs Türk tarafı yanılsamaların bir kenara bırakılması gerektiği noktasındadır ve hasır altı etme siyasetiyle bir yere varılmayacağını da anlatmaya devam edecektir.

50 yılı aşkın bir süredir, Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu Mutlu Barış Harekatı sayesinde Kıbrıs coğrafyasında barış ve huzur hüküm sürmektedir. 41 yıl önce ilan ettiğimiz Devletimiz bu huzur ve güven sayesinde vardır ve tüm zorluklarımıza rağmen Devletimizi ileriye götürmek hepimizin görevidir. Bir Devlet ve bir Halk olarak özden gelen haklarımızın teyidi, temel insan haklarımızın tesisi için diyalog ve diplomasiyi en öne alarak çabalarımızı sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizler diyaloğun söylemden eyleme geçmesiyle anlamlı olduğu bilincine sahip olarak belirlediğimiz yol haritası çerçevesinde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz” ifadelerini de kullandı.

KKTC devletinin bu coğrafyada barışın huzurun güvenliğin teminatı olduğuna vurgu yapan Tatar, bu coğrafyada Anavatan ile KKTC’nin huzur güvenlik içinde işbirliğinin devamının en büyük temennisi olduğunu kaydetti.

Tatar, Anavatan Türkiye’nin küresel bir aktör olarak KKTC’nin de statüsünü doğal olarak yükselttiğine dikkat çekerek, artık KKTC devletinden kimsenin vazgeçemediğini ve ileride bir anlaşmanın bir parçası olması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, soru üzerine, geçen hafta Haspolat kapısında incelemelerde bulunduklarını ifade ederek, burada zemin olduğunu uygunluk olduğunu ve her iki tarafın da faydasına olduğunu söyledi.

Tatar, Erenköy ve Kiracıköy gibi yerlerden yatay geçiş, transit geçiş mümkün olmadığını da belirterek, Rum liderin hazırlığını yapması ve herkesin faydasına olacak adımların atılması çağrısı yaptı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu’ndan 19 Mayıs mesajı

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri ve Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 106. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, 19 Mayıs 1919’un hem Türk Ulusu’nun kaderini değiştiren dönüm noktası hem de Türk gençliğine özgürlük ve egemenlik yolunda verilmiş en büyük armağan olduğunu söyledi.

UBP’den yapılan açıklamaya göre, Hasipoğlu, ulu önder Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı gün olarak tarihteki yerini alan 19 Mayıs 1919’nun, Türk gençliği tarafından çok iyi kavranması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini de vurguladı.

Atatürk’ün devlet kurmakla sonuçlandırdığı mücadeleyi anımsatan Hasipoğlu, “Bu mücadele hikayesi, Kıbrıs Türklerinin de mücadelesine her zaman ilham vermiş ve Kıbrıslı Türkler bağımsızlık mücadelesini kendi egemen devletini kurarak taçlandırmıştır” dedi.

Mesajında ülke gençlerine de seslenen Hasipoğlu şu ifadeleri kullandı:

“Ulu Önderimiz Atatürk 19 Mayıs’ı tarihi bir gün olarak siz Türk gençlerine armağan etmiş ve devletimizin geleceğini de sizlere emanet ettiğini göstermiştir.

Bu yıldönümünde davetlimiz olarak ülkemizde AK Parti ve Yeni Azerbaycan Partileri genç vekilleri, Gençlik Kolları Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte 19 Mayıs’u yaşamak bizler için ayrı bir gurur ve onurdur. Bir Millet Üç Devlet şiarı ile Devletimizin uluslararası alanda daha görünür kılmayı , kökleşmesini ve gelişmesini hep birlikte başaracağınıza gönülden inanıyor, bu vesile ile Ulu Önder Atatürk’ü saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler’den Neriman Cahit için başsağlığı mesajı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının yetiştirdiği müstesna bir şahsiyet, edebiyatın ve kadın hakları mücadelesinin öncü isimlerinden, şair ve yazar Neriman Cahit’in vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiğini belirtti.

Öztürkler, Cahit’in vefatı nedeniyle yayımladığı başsağlığı mesajında şöyle dedi:

“Kalemiyle topluma ışık tutan, eserleriyle Kıbrıs Türk kültürüne yön veren Neriman Cahit, yalnızca bir edebiyatçı değil, aynı zamanda bir fikir insanı ve mücadelesiyle ilham veren güçlü bir karakterdi. Kadın hakları konusundaki kararlı duruşu, yazıları ve şiirleri Kıbrıs Türk toplumunda silinmez izler bırakmış, gelecek kuşaklara umut ve cesaret aşılamıştır.

O, kalemiyle hak ve özgürlükleri savunan, toplumuna ışık olan bir değerdi. Onun mirası, yazıları ve fikirleri yaşamaya devam edecek; Kıbrıs Türk halkı, onun bıraktığı izi daima saygı ve minnetle anacaktır.

Ailesine, sevenlerine ve edebiyat dünyasına başsağlığı diliyor, sabırlar temenni ediyorum. Ruhu şad olsun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı denizaltıdan 19 Mayıs kutlamaları çerçevesinde KKTC’ye ziyaret

Published

on

By

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı denizaltı, 19 Mayıs kutlamaları çerçevesinde KKTC’ye ziyaret gerçekleştirecek. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı muharip unsurlarından TCG Doğanay (S-351) ülkeye liman ziyareti yapacak.

Bu çerçevede, yarın 10.00-12.00 ve 14.00-17.00 saatleri arasında, TCG Doğanay (S-351) Denizaltısı Girne Turizm Limanı’nda, TCG Karataş (P-1212) Karakol Gemisi ise bağlı bulunduğu Gazimağusa Ticari Limanı’nda halkın ziyaretine açılacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam