Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’dan Rum Yönetimi’ne enerji konusunda işbirliği çağrısı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) seslenerek, “Geliniz işbirliği yapalım, Türkiye Cumhuriyeti (TC) üzerinden kabloyla Avrupa’ya bağlantı kuralım” çağrısını yineledi.

Güney Kıbrıs’ın Türkiye üzerinden Avrupa’ya enerji naklini reddetmesinin mantıklı ve uygulanabilir olmadığını belirterek, bunu Yunanistan üzerinden yapmanın ise hem maliyetli, hem zor olacağını kaydetti.

Tatar, federal bir temelde çoğunluğun azınlığı yöneteceği ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den tamamen dışlanacağı bir çözüm şekline onay vermeyeceklerinin herkes tarafından bilindiğini söyledi.

KTTO’da düzenlenen “Doğu Akdeniz Enerji Zirvesi”nde konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’deki oyunun artık parametrelerinin değiştiğini, Akdeniz’deki potansiyelin adil şekilde dağılımını sağlayacak formülün iki devletli çözümden geçtiğini vurguladı.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve demokrasi bulunduğunu ifade eden Tatar, KKTC’nin günü geldiğinde tanınacağını, bugün yaşanmakta olan bazı ekonomik siyasi sıkıntıların da Türkiye’nin her zaman sağladığı desteklerle atlatılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin Doğu Akdeniz’in vaat ettiği potansiyelden payını alabilmesinin temelinde deniz hukuku ve uluslararası hukuk olduğunun altını çizerek, KKTC devletinin münhasır ekonomik bölgesi, kıta sahanlığı, karasuları, deniz yetki alanları ve Türkiye ile birlikte 462 bin kilometrekarelik bir hakka sahip olmasının “Mavi Vatan”daki bu hakların ne denli büyük olduğunu gösterdiğini belirtti.

Türkiye’nin vizyonuyla şu an açılmış olan Libya koridorunun KKTC ile birlikte değerlendirildiğinde yeni haritalar ve dengeler oluşacağını ve Güney Kıbrıs’ın ortaya koymaya çalıştığı birtakım projelere engel teşkil edebileceğini söyleyen Tatar, Rum tarafının Akdeniz’i adeta bir “Helen gölü” olarak görmek ve Türkiye’yi kuşatmak istediğini kaydetti. Tatar, Türk tarafının da farklı mahkemelere bu konuları götürmesinin ve hakkını aramasının önemli olduğunu aktardı.

Kıbrıs’ın, petrol ve doğal gaz rezervlerinin büyük boyutlara ulaşabileceği dünya ticaretinin kesişme noktasında olduğunun altını çizen Tatar, Güney Kıbrıs’ın yapmakta olduğu sondajın hukuka aykırı devam ettiğini belirtti. Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet bulunduğunu ve garantörünün Türkiye olduğunu ifade ederek, Rum kesiminin kazı yapmasının uluslararası hukuka göre KKTC ve ve Türkiye’nin onayına tabi olduğunu fakat böyle bir onayın bulunmadığını söyledi.

Tatar şöyle konuştu:

“Dolayısıyla bir çatışma vardır. Bu çatışma işi nereye götürecek, birlikte göreceğiz. Kıbrıs meselesine çözüm bulunabilirse tüm bu zenginliklerin çok daha iyi bir değerle, çok daha verimli ve uygulanabilir şekilde Türkiye üzerinden aktarılabilmesi gerçekleşecektir… Türkiye üzerinden nakli reddetmekle (Rum tarafı) işi çok daha zora sokmaktadırlar. Yunanistan 1000 kilometre uzakta. Binlerce kilometre uzaklıklara bunu borularla nakletmek çok daha maliyetli ve zor… Mutlak surette, Kıbrıs sorununa adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm bulunabilirse bu zenginliklerin Türkiye üzerinden batı pazarlarına nakledilmesi çok daha kolay, çok daha gerçekçi şekilde gerçekleşebilir.

Bildiğiniz üzere, bugünlerde Türkiye – KKTC arası çift yönlü kabloyla yenilenebilir enerjinin, güneş enerjisinin ve üretilen enerjinin Avrupa’ya ulaştırılabileceği bir koridor söz konusudur. Burada üretilen enerjinin Türkiye iletim hatlarıyla Batıya iletilebilmesi söz konusudur… Fakat maalesef bizim önerilerimiz reddedilmekte, cevap bile verilmemekte ve Güney Kıbrıs Yunanistan’a kablo döşeme çalışması yürütmektedir. Bunun da uygulanabilir olmadığı ortaya çıkmıştır. Milyar dolarlık maliyetlerin nasıl finanse edileceği belli değildir… Kendilerine bir kez daha sesleniyorum; geliniz işbirliği yapalım. Türkiye üzerinden bu kabloyla bağlantı, dolayısıyla AB’ye kadar enterkonnekte bir sistemle Kıbrıs’ın enerji meselesini çözelim. Şu an iki tarafta da elektrik akaryakıt yakılarak elde edilmektedir. Bunun çevreyi ve insanı ne kadar olumsuz etkilediğini biliyoruz… Bizim söylediklerimize her ne kadar dünya ve Avrupa devletleri olumlu baksa da Rum Yönetimi KKTC’yi tanımadığı için buna onay vermemektedir…

Akdeniz’deki potansiyelin adil bir şekilde dağılımı için Kıbrıs sorununun çözümlenmesi gerekmektedir. O çözümün şekli de artık iki devlettir çünkü bu saatten sonra artık federal bir temelde çoğunluğun azınlığı yöneteceği ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den tamamen dışlanacağı bir çözüm şekline onay vermeyeceğimizi herkes bilmektedir çünkü oyunun dengeleri ve parametreleri artık gerçekten değişmiştir…”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öztürkler: Barışın önündeki en büyük engel Rum tarafıdır, bu defalarca ortaya kondu

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler,  barışın önündeki en büyük engelin Kıbrıs Rum tarafı olduğunu belirterek, bu durumun tarih boyunca defalarca belgelerle ortaya konduğuna dikkat çekti.

Kıbrıs meselesinin yıllardır aynı zihniyet tarafından sabote edildiğini ifade eden Öztürkler, “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal eden, darbe yapan, Annan Planı’na hayır diyen Crans Montana’da müzakere masasını deviren hep aynı anlayış” dedi.

Meclisten yapılan açıklamaya göre, Öztürkler Sönmezliler Ocağı’nı ziyaret etti. Öztürkler,  ziyareti sırasında Rum Meclisi ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu’nun KKTC ve Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.

-“Gerçeklerin çarpıtılması”

Rum Meclis Başkanı Dimitriu’nun Rum tarafını “tutarlı ve çözüm yanlısı” şeklinde tanımlamasını “gerçeklerin çarpıtılması” olarak nitelendiren Öztürkler, “Kamera açıkken barış konuşan, kapandığında çözüm masasını deviren zihniyet ta kendileridir” dedi.

Öztürkler, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçmeyeceklerini ve Türk askerinin adadan gitmeyeceğini de söyledi.

Rum tarafının diplomasiyi sadece görünürlük ve prestij aracı olarak değerlendirdiğini vurgulayan Öztürkler, Güney Kıbrıs’taki siyasi aktörlerin reyting ve oy kaygısıyla hareket ettiğini dile getirdi.

Rum tarafının uluslararası zirveleri çözüm üretmek yerine iç kamuoyuna siyasi vitrin sunmak amacıyla kullandığını belirten Öztürkler, “Güney Kıbrıs, her zirveyle yeni bir sezon açıyor ancak çözüm sahne dekorunun ötesine geçemiyor” dedi.

Diplomatik platformların şeffaflık ve samimiyetten uzak şekilde politik hesaplarla yönlendirildiğini de ifade eden Öztürkler,  Rum Yönetimi’nin yabancı güçlerle kurduğu ilişkileri eleştirdi. Öztürkler, “Ülkelerini yabancı çıkarların oyun alanına çevirenlerin, başkalarına uzlaşmazlık suçlaması yöneltmesi trajikomik bir durumdur” diyerek diplomatik samimiyeti sorguladı.

Öztürkler, “Eğer sahici bir çözüm istiyorlarsa önce aynaya baksınlar, sonra tarihe” ifadelerini kullandı. Zihniyet değişmeden müzakere masalarının kurulmasının anlam taşımayacağını belirten Öztürkler, Rum liderliğine Kıbrıs tarihine objektif bir pencereden bakmaları çağrısında bulundu. “Aynı kilit, farklı anahtarla açılmaz” diyen Öztürkler, sorunun çözümü için zihinsel dönüşümün şart olduğunu dile getirdi.

Sönmezliler Ocağı Başkanı Erden Esenyel de, Kıbrıs Türk halkının, TMT ruhuyla varını yoğunu ortaya koyan kahraman mücahitlerin cesareti, fedakârlığı sayesinde bugün bu adada yaşam hakkı elde ettiğinin altını çizdi.

Sönmezliler Ocağı Asbaşkanı Akay Cemal de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’le ilgili olarak yazılan çirkin yazıları protesto ettiklerini söyledi.

Konuşmaların ardından  hediye teatisinde bulunuldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Karpaz Koruma Derneği Başkanı Çebi’den, hükümete çağrı: “Karpaz Emirnamesi kaldırılsın”

Published

on

By

Karpaz Koruma Derneği  Başkanı Dursun Çebi, hükümete Karpaz emirnamesini kaldırma çağrısında bulundu.

Çebi yaptığı yazılı açıklamada, “Karpaz Emirnamesi halkın üzerinden kaldırılmalı, yerini adaletli, şeffaf ve doğa ile uyumlu bir imar politikası almalıdır.” ifadelerini kullandı.

Çebi, Zafer Burnu’ndan Dipkarpaz’a kadar uzanan yaklaşık 25 kilometrelik bölgede, tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılan alanlarda kontrollü imar hakkının tanınması  ve tapulu arazisi olan vatandaşların kendi malına yatırım yapmasının önünün açılması gerektiğini belirtti.

Sahillerde yaşanan çarpık yapılaşmalara da dikkat çeken Çebi, doğaya zarar vermeyen şekilde, Avrupa’daki örneklerde olduğu gibi kır gazinoları, tuvalet ve duş gibi temel ihtiyaç yapılarının sahil boyunca kurulması gerektiğini kaydetti.

Çebi, “Bizler Karpaz halkı olarak toprağımızı koruyarak yaşamak istiyoruz. Yatırım yapma hakkımızı geri istiyoruz. Bu ülkenin en doğusunda olabiliriz ama görmezden gelinmeye en uzak noktasıyız.” ifadelerini kullandı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi ile Memur-Sen arasında iş birliği protokolü imzalandı

Published

on

By

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) ile Türkiye Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilciliği arasında burs ve eğitim alanında iş birliği yapmayı ön gören protokol imzalandı.

KAÜ Rektörü Prof. Dr. Gökçe Keçeci ile Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilcisi İsmail Celfin’in imza koyduğu protokol uyarınca  Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendika üyeleri ile birinci derece yakınları (eş ve çocuklar), Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin ön lisans ve lisans programlarında çeşitli burs ve indirimlerden faydalanabilecek.

KAÜ’den verilen bilgiye göre imza töreni, KAÜ Alayköy Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Törene, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Gökçe Keçeci ve Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilcisi İsmail Celfin’in yanı sıra, KAÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Alp Karaca ile KAÜ Dış İlişkiler Temsilcisi Dr. Emel Yılmaz katıldı.

Protokole göre, KKTC’de kesintisiz dört yıl lise eğitimi almış sendika üyelerinin çocuklarına, bazı sağlık programları hariç olmak üzere, yüzde 90 oranında burs sağlanacak. Türkiye Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarıyla kayıt yaptıran üyeler ile eş ve çocuklarına yüzde 25 oranında burs uygulanacak.  Bunun yanı sıra, yaz okulu ve ortak müfredat çalışmaları, kısa dönemli sertifika programları, bilimsel toplantılar, yayın ve materyal desteği gibi alanlarda da karşılıklı iş birliği yapılması hedefleniyor.

İmza töreninde konuşan KAÜ Rektörü Prof. Dr. Gökçe Keçeci, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini temel alan bir anlayışla hareket ettiklerini kaydetti.  Keçeci,  imzaladıkları protokol sayesinde, daha fazla öğrenciye ulaşma ve yükseköğretimi daha erişilebilir kılma fırsatı bulacaklarını belirterek, “Ortak hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe dönük projelerde iş birliği yapmaya hazırız” dedi.

Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilcisi İsmail Celfin ise  protokolün, üyelerine ve ailelerine somut fayda sağlayacağını kaydederek, “Ancak bunun ötesinde, bizler bu iş birliğini güvene, ortak değerlere ve eğitimin toplumsal dönüştürücü gücüne olan inanca dayalı olarak kurduk” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam