Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar:Kıbrıs’ta,Türkiye’nin garantörlüğü meşru ve tarihten gelen bir haktır

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Antalya Diplomasi Forumu” na katılmak üzere gittiği Antalya’da temaslarına başladı.

Tatar, Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki bir otelde düzenlenen “Kıbrıs Türkü’nün adadaki varoluş mücadelesi ve adanın stratejik önemi” konulu Mart ayı olağan toplantısına katıldı.

Toplantıda yaptığı konuşmada, KKTC’nin 2 yıldır Kovid-19 salgınıyla boğuştuğunu belirten Tatar, ülkeye gelen turist ve öğrenci sayısında azalma olduğunu söyledi.

Tatar, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle petrol fiyatlarının yükseldiğini ve büyük pahalılık yaşandığını vurgulayarak, “Halkımızla bu kadar aşamadan geçtik, bu kadar krizi atlatabildik. İnşallah bunu da atlatacağız. Önemli olan devlettir, cumhuriyettir, egemenliğimizdir, varlığımızdır” dedi.

Tatar, Doğu Akdeniz’de farklı ülkenin karbon zenginliklerinden, jeopolitik, jeostratejik, kara suları, hava sahasına kadar birçok konuda mücadele içerisinde olduğunu vurgulayarak, bütün bunları Türkiye Cumhuriyeti ile beraber istişare içerisinde sürdürdüklerini söyledi.

Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile yıllardır Kıbrıs’ta ortaklık kurmak için müzakereler sürdürdüklerini anımsatan Tatar, “Yeni dönemde biz artık federasyonu konuşmuyoruz. Çünkü federasyon demek, Rumlarla bir ortaklık demektir. Kuzey ile güneyiyle bir federal hükümetin Avrupa Birliğine girmesi demektir. Türkiye Cumhuriyeti AB üyesi olmadığı için Türkiye Cumhuriyetinin zaman içerisinde Kıbrıs’tan tamamen çekilmesi anlamındadır. Buna asla razı olamayız. Çünkü bizim kaderimiz, geçmişimiz müşterek ve ortak dediğimiz bu onursal davada, Türkiye Cumhuriyeti ile bu meseleyi birlikte sürdürmekteyiz. Türkiye Cumhuriyetinin garantörlüğü meşrudur ve tarihten gelen bir haktır. Mutlaka devam ettirilmelidir. Bizim can ve mal güvenliğimizi, Akdeniz’deki meşru haklarımızın korumasında da Türk askerimizin Kıbrıs’ta mutlaka mevcudiyetinin devam etmesi kaçınılmazdır. Zaten bu Rusya-Ukrayna olayı dünyaya göstermiştir ki eğer bir garantörünüz eğer bir teminatçınız yoksa bütün dünya seyreder. Nasıl 1963-64’de Kıbrıs’taki Türk halkı katledilirken oldukları yerden seyretmişlerse yine aynı şeyler olabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC için Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının her şeyden daha önemli olduğunun da altını çizerek, bundan asla geri adım atmayacaklarını yineledi.

Antalya’da başlayacak olan Antalya Diplomasi Forumu’nun başarılı olmasını temenni ettiğini de belirten Cumhurbaşkanı Tatar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da foruma katılacağını ifade etti.
Tatar, Antalya Diplomasi Forumu’nun bir Davos düzeyinde olduğunu dile getirerek, forumun dünyada şimdiden bir marka haline geldiğini vurguladı.

Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kapalı Maraş’ın açılmasının ülke ekonomisine katkısı ile ilgili bir soru üzerine, “Bütün belgelere göre, arşivlere göre, tapu kayıtlarına göre Maraş, Osmanlı malıdır. Maraş açılmıştır. Sahil açılmıştır, kamu alanları açılmıştır. Pandemiye rağmen, bugün itibarıyla Maraş’ın ziyaretçi sayısı 400 bini geçmiştir. Maraş’ın açılması KKTC’nin turizmine, ekonomisine katkı yapmıştır” diye konuştu.

Tatar, başka bir soru üzerine Rusya- Ukrayna savaşında Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket ettiklerini, Rum tarafının ise AB üyesi olmasından dolayı hava sahasını Ruslara kapattığını belirtti.

Rum tarafının, Ruslara ait Cruise gemilerini limanlara yanaştırmadığını anlatan Tatar, “Dolayısıyla şu anda Rusya ile araları limoni. Eğer Ruslar, Türkiye’ye gelebilirse bize de gelebilir. Türkiye Cumhuriyetinin bu süreci çok iyi yönetmesiyle Türkiye güzel bir pozisyon yakaladı. Zaman içerisinde bunun da bizle olumlu yansımaları olur” dedi.

Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Faiz Sucuoğlu, derneğin yeni üyelerine rozet takarken, keyfiye hediye ettiler.BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam