Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar:Şehitlerimizi unutmadık, unutmayacağız

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şehitleri unutmadıklarını, unutmayacaklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum yönetiminin, uzun yıllardan beri devam eden müzakere süreçlerini sürekli ve bilinçli olarak dinamitleyip, olumsuz ve uzlaşmaz tutumunu sürdürmesine rağmen, Türk tarafı olarak anlaşmaya yönelik diyalog çağrısının devam ettiğini vurgulayarak, “Hedefimiz, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşmaktır. Bunun da yolu federal temele dayalı bir anlaşamadan değil, gündeme getirdiğimiz ve Cenevre’de müzakere masasına koyduğumuz egemen eşit iki devletin varlığına dayalı önerimizden geçmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, 21-24 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda, “Bugün, aziz şehitlerimize, gazilerimize, halkımıza ve tüm dünyaya bir kez daha sesleniyorum; Devletimizden, egemenliğimizden, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz. 1974 öncesine dönülmesine ve yeni Kanlı Noellerin yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz. Aziz şehitlerimizden, tarihimizden, halkımızdan ve Anavatan Türkiye’den aldığımız güçle mücadelemize devam edeceğiz. Kıbrıs asla bir Helen adası olmayacaktır” ifadelerine yer verdi

RUM-YUNAN SALDIRILARININ 58. YILDÖNÜMÜ…

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rum-Yunan ikilisince “Enosise sıçrama tahtası” ve Kıbrıs Türk halkını “Türk ulusunun yok edilmesi gereken Kıbrıs’taki uzantısı” olarak gördüğünü belirtti.

Tatar, Akritas Planı doğrultusunda başlatılan saldırılarda Kıbrıs Cumhuriyeti Rum devletine dönüştürülürken, Kıbrıs Türk halkının katliam çukurlarına gömüldüğünü, çocukların banyo odalarında katledildiğini ve 103 köyün göç etmek zorunda bırakıldığını anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1974 yılına kadar  Kıbrıs’ın yüzde 3’üne tekabül eden gettolarda  kuşatma altında yaşamaya mahkum edildiğini vurguladı.

ÇOK BÜYÜK ACILAR YAŞANDI

Tüm bunlara rağmen, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) öncülüğünde yürütülen ve Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen direniş ve mücadele ile halkın Rum’a boyun eğmediğini, teslim olmadığını, Türklüğün onur ve şerefini ayaklar altında çiğnetmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, bunun bedeli de çok ağır olurken, halkın evlatlarını  toprağa verdiğini, çok büyük acılar yaşadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu büyük mücadele ve direniş sonrasında 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşılırken, Barış Harekatı ile tüm Kıbrıs’a barış geldiğini, Kıbrıs Türk halkının da Anavatan Türkiye’nin koruması ve güvencesinde özgürlüğüne, bağımsızlığına ve kendi devletine kavuştuğuna işaret etti.

Tatar, “Bugün egemen, özgür ve bağımsız  olarak kendi vatanımızda, kendi devletimizin çatısı altında, yaşıyorsak bunu aziz şehitlerimize, gazilerimize, halkımızın fedakarlığı ile direnişine ve anavatan Türkiye’ye borçluyuz” dedi.

RUM ZİHNİYETİ DEĞİŞMEDİ…

Katliam, kan, vahşet ve acı dolu o günlerden bu yana Rum zihniyetinin değişmediğini ve aynen devam ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Bu Rum zihniyetine göre Kıbrıs Türk halkı azınlıktır. Bu zihniyete göre Kıbrıs Türk halkının eşitlik ve egemenlik hakları yoktur. Bu zihniyete göre Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmelidir. Geçmişten ve yaşananlardan ders almayan ve hala daha federasyon adı altında Kıbrıs’ı Helen adası yapma hayali peşinde koşan Rum liderliği silahlanma faaliyetlerine devam ederken, Kıbrıs’ın doğal zenginliklerine tek başına sahip çıkma gayretkeşliğini sürdürmekte, bölgede ve Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandırarak ateşle oynamaktadır.  Bunların yanı sıra Güney Kıbrıs’ta tarihi, dini ve kültürel varlıklarımız sürekli olarak saldırılara maruz kalırken, Rum gençleri “Türk düşmanı” olarak yetiştirilmekte, sınırlarımızda düzenlenen provokatif eylemlerde “Türklere ölüm- Türkler Kıbrıs’tan dışarı” sloganları atılmaktadır.  Tüm bunlar endişe verici olup, dikkatli ve uyanık olmamızı gerektirmektedir”

HEDEFİMİZ, KIBRIS’TA ADİL, KALICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ANLAŞMAYA ULAŞMAKTIR

Rum Yönetiminin,  uzun yıllardan beri devam eden müzakere süreçlerini sürekli ve bilinçli olarak dinamitleyip, olumsuz ve uzlaşmaz tutumunu sürdürmesini rağmen, Türk tarafı olarak anlaşmaya yönelik diyalog çağrılarının devam ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle devam etti:

“Hedefimiz, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşmaktır. Bunun da yolu federal temele dayalı bir anlaşamadan değil, gündeme getirdiğimiz ve Cenevre’de müzakere masasına koyduğumuz egemen eşit iki devletin varlığına dayalı önerimizden geçmektedir. Bu önerimiz bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi olan Anavatan Türkiye tarafından da desteklenirken, temennimiz ve beklentimiz, Rum tarafının bu önerimize olumlu yaklaşmasıdır”

Cumhurbaşkanı Tatar mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Bu duygu ve düşüncelerle, özgürlük ve bağımsızlık liderimiz Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı ve aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet ve rahmetle anarken, gazilerimizi de saygıyla selamlıyorum.”

 

 

BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Pakistan, Hindistan ile derhal yürürlüğe girecek bir ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı

Published

on

By

Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar, Pakistan ve Hindistan’ın derhal yürürlüğe girecek bir ateşkes konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.

Sosyal medya platformu X üzerinden paylaşım yapan Dar, iki ülke arasındaki ateşkes konusunda açıklama yaptı.

Dar, “Pakistan ve Hindistan derhal yürürlüğe girecek bir ateşkes konusunda anlaşmaya vardı” ifadesinin ardından Pakistan’ın her zaman egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden ödün vermeden bölgede barış ve güvenlik için çaba gösterdiğini vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Arnavutluk’ta 3,5 milyondan fazla seçmen yarın sandık başına gidiyor

Published

on

By

Balkan ülkesi Arnavutluk’ta 3,5 milyondan fazla kayıtlı seçmen, yarın genel seçimde oy kullanacak.
Kayıtlı 3 milyon 713 bin 761 seçmenin bulunduğu Arnavutluk’ta, 140 sandalyeli meclise girmek için 53 siyasi parti ve 3 seçim öncesi koalisyon yarışacak.

Ülkede, yarınki genel seçim, 1991’de komünist rejimin çöküşünden bu yana düzenlenecek 11’inci genel seçim olarak kayıtlara geçecek.

Bugün başlayan seçim yasakları, oy kullanma işleminin sona erdiği ana kadar sürecek. Bu süre zarfında partiler miting düzenleyemeyecek ve başta televizyonlar olmak üzere medya organlarında propaganda yapamayacak.

Seçmenler, yarın yerel saatle 07.00-19.00 aralığında kayıtlı oldukları seçim merkezlerinde oy kullanabilecek.

Öte yandan, ülke genelinde 5 bin 225 seçim merkezinde oy kullanılacak.

Ülkedeki genel seçim için yurtdışında kayıtlı 245 bin 935 seçmen ilk kez bulundukları ülkeden, elektronik posta ve posta yoluyla oy kullanabilecek. Yurt dışı seçmeni için 15 Nisan’da başlayan oy verme işlemi de yarın 19.00’a kadar devam edecek.

Ayrıca 31 ülkeden yaklaşık 100 Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcisi, ülkedeki seçim için görev alacak.

İktidardaki Sosyalist Parti ve ana muhalefetteki Demokratik Parti favoriler arasında yer alıyor

Mevcut Başbakan Edi Rama’nın lideri olduğu Sosyalist Parti (PS) anketlerde ilk sırada yer alıyor.

Öte yandan, Rama’nın 2013 seçimlerinde Başbakanlık görevini devraldığı, eski Başbakan Sali Berisha’nın lideri olduğu ana muhalefet partisi Demokratik Parti (PD) de seçimin favorileri arasında bulunuyor.

PD, Büyük Arnavutluk İttifakı çatısı altında 25 siyasi partiyle seçimde yarışacak.

Rama, ülkesinin Avrupa Birliği’ne (AB) entegrasyon sürecinin partisinin temel hedeflerinden olduğunu vurgularken, 2025 sonuna kadar tüm fasılların açılması ve ülkenin 2030’a kadar AB’ye tam üye olmasına odaklanma sözü veriyor.

Memur maaşlarının artırılacağını vadeden Rama’nın partisi PS ayrıca sosyal hizmetlerin kalitesinin yükseltileceğini vurguluyor.

Berisha’nın lideri olduğu PD ise, emeklilere ve düşük gelirli ailelere mali destek sözü vererek, vergi, eğitim, sağlık sistemlerinde reformlar yapmayı hedefliyor.
Seçim barajı yüzde 1

Seçmen, genel seçimden sonra AB yolunda istikrarlı şekilde ilerleyen bir ülke istiyor.

Genel seçimin 4 yılda bir düzenlendiği Arnavutluk’taki seçim kanununa göre, meclise girmek için yüzde 1’lik seçim barajını geçmek gerekiyor.

Ülkede Arnavutların yanı sıra Makedon, Yunan, Karadağlı, Ulah, Boşnak, Sırp, Bulgar, Mısırlı ve Romanlar yaşıyor.

Nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Arnavutluk’ta, ayrıca Katolikler, Ortodokslar, Bektaşiler, Protestanlar ve diğer dini inanca mensup vatandaşlar da yaşıyor.

Devamını Oku

Dünya

İsrail basını, ordunun Yemen’deki saldırılarını genişletmeyi ve İran’daki hedefleri vurmayı planladığını belirtti

Published

on

By

İsrail basını, ordunun Yemen’deki saldırılarını genişletmeyi ve İran’daki bazı hedefleri vurmayı planladığını bildirdi.

Yedioth Ahronoth gazetesinde adı paylaşılmayan güvenlik kaynaklarına dayandırılan haberde, İsrail’in Yemen’deki Husilere yönelik saldırılarında “herhangi bir kısıtlama olmayacağı” belirtildi.

“İran, Yemen’le karşılıklı saldırılardan zarar görmeden çıkmayacak.” ifadelerine yer verilen haberde, Tel Aviv yönetiminin, Husilerin fırlattığı ve “İran yapımı” olduğunu iddia ettiği füzelere karşılık olarak İran’ı hedef almayı planladığına işaret edildi.

İsrail’in, devam eden Husi saldırılarına “daha güçlü ve geniş çaplı” şekilde karşılık vereceği aktarıldı.

Haberde, İsrailli güvenlik kaynaklarının, Tel Aviv’in şu anda İran’daki doğrudan hedefleri vurma seçeneklerini değerlendirdiği ve Yemen’deki füze fırlatma rampaları ile altyapıya yönelik saldırılarını yoğunlaştırmayı planladığına ilişkin ifadelerine yer verildi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Yemen’den atılan füzenin ardından Husilere şiddetli saldırılar düzenleyecekleri tehdidinde bulunmuştu.

İsrail’de ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid ise Netanyahu hükümetinin Husiler karşı “korkaklığı ve oyalanmayı bırakması” gerektiğini belirterek, Yemen’e yönelik saldırıları genişletmesi çağrısında bulunmuştu.

Lapid, “İsrail, Husi füzelerinin kitlesel bir insani felakete yol açmasını ya da ekonomiyi felç etmeye devam etmesini oturup bekleyemez.” ifadelerini kullanmıştı.

– Husiler 4 Mayıs’ta Ben Gurion Havalimanı’nı vurmuştu

Yemen’deki Husiler, 4 Mayıs’ta Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nı balistik füzeyle vurmuştu.

Füzenin düştüğü noktada 15 metre çapında bir çukur oluştuğu belirtilmiş, 4 kişinin yaralandığı bildirilmişti.

Aynı gün Husiler, İsrail’e dönük olarak kapsamlı bir hava ablukası uygulayacaklarını duyurmuş ve uluslararası hava yollarını İsrail’e uçuşlarını iptal etmeye çağırmıştı.

Çok sayıda uluslararası hava yolu şirketi, İsrail’e uçuşlarını askıya almıştı.

İsrail ise 5 Mayıs’ta Yemen’in batısındaki Hudeyde Limanı ve Bacil çimento fabrikasına, 6 Mayıs’ta da Sana Uluslararası Havalimanı’na saldırı düzenlemişti.

– ABD ile Husiler arasında sağlanan ateşkes

Umman Dışişleri Bakanı Bedir el-Busaidi, 6 Mayıs’ta ABD ile Husiler arasında Kızıldeniz ile Babu’l Mendeb Boğazı’nda saldırılara son verilmesi konusunda ateşkes sağlandığını açıklamıştı.

ABD Başkanı Donald Trump ise Yemen’deki Husilerin artık savaşmak istemediklerini kendilerine ilettiklerini belirterek, “Husiler artık savaşmak istemediklerini açıkladılar. Biz de buna saygı duyacağız ve onları bombalamayı durduracağız. Teslim oldular, artık gemileri havaya uçurmayacaklarını söylüyorlar.” ifadelerini kullanmıştı.

İsrail devlet televizyonu KAN’a konuşan İsrailli yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump’ın Husileri bombalamayı durduracaklarına ilişkin açıklamasının, Tel Aviv yönetiminde “şok etkisi” yarattığını aktarmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam