Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar:Siyasetimiz, yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devlettir

Published

on

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu ve Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) ilişkin izlenimlerini AA muhabirine değerlendirdi.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TC  Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere ADF’ye liderlik eden ve katkı sunan herkesi tebrik eden Tatar, kültürün, tarihin, turizmin birleştiği, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği bir noktada farklı ülkelerden devlet başkanları, bakanlar, sivil toplum temsilcilerinin, akademisyenlerin buluştuğuna dikkati çekti.

 

Tatar, “Yıllardır biliyorsunuz Davos toplantıları vardı. Şimdi kanaat odur ki ADF toplantıları Davos toplantılarını geçmiştir.” ifadesini kullandı.

ADF’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Tatar, “Dün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da konuşmasında ifade ettiği gibi dünya gerçekten adaletsizlik ve haksızlıklarla dolu süreçlerden geçmektedir. Her ne kadar klasik anlamda herkes adaletten, hukuktan ve haktan bahsetse de görüyoruz ki adaletsizlik ve haksızlık hala dünyaya egemen olmaktadır.” dedi.

Tatar, tüm bu sorunların diyalog ve diplomasiyle çözüldüğüne dikkati çekerek, “Bunları yapabilecek de belli ülkeler, belli önderler vardır. Türkiye Cumhuriyeti, kendisini kanıtlamıştır bütün bunları düzenleyerek. Haksızlıklara çare bulmak için bütün bunları konuşturabilmek, diplomasiyi çalıştırabilmek önemli bir başarıdır. ” diye konuştu.

“Türkiye diplomasideki prestijini tescil etmiş oldu”

Rusya- Ukrayna savaşı gündemdeyken ADF’nin dünyanın savaş gündemine diyalog ve diplomasiyi taşıdığına dikkati çeken Tatar, ADF marjında 10 Mart’ta düzenlenen Türkiye, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının üçlü toplantısının son derece önemli olduğunu söyledi.

Tatar, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti, hem Rusya’ya ve Ukrayna’ya hem de dünya kamuoyuna söyleyeceğini söylemiştir. Süreci çok iyi yönetmiştir. Duruşunu, ilkelerini, prensiplerini cesaretle söyleyebilmiştir ama pozisyonunu da sürdürebilmiştir. O özgüven ve kazandığı itibarla ve her iki taraftan da gördüğü yaklaşımla böyle bir toplantıyı düzenleyebilmiştir. Dünyanın birinci gündem maddesi olan Rusya-Ukrayna meselesiyle ilgili olarak ADF çerçevesinde böyle bir toplantı düzenlemek suretiyle Sayın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu hem ADF’nin dünya gündeminde yerini alması hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bu işe aracılık etmek suretiyle diplomasideki prestijini ve dünya çapındaki değerini tescil etmiş oluyor.”

“Siyasetimiz, yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devlettir”

Tatar, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un 9 Mart’taki Türkiye ziyareti ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in bugün Türkiye’ye yapacağı ziyaretin Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıklara çözüm odaklı bir etkisinin olup olacağına ilişkin, “Bütün bu görüşmelerde Kıbrıs gündeme gelir. Kıbrıs’ta ne Türk tarafının ne de Kıbrıs Türk tarafının geri adım atacak bir pozisyonu olamaz.” dedi.

Türkiye’nin garantörlük haklarının çok önemli olduğuna dikkati çeken Tatar, KKTC’nin duruşunu, “Bizim yeni siyasetimiz, yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devlettir, kesin ve net şekilde.” diye konuştu.

Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı egemen eşit devlet olduğunda, KKTC’nin egemenlik haklarının, Doğu Akdeniz’deki hak ve hukukunun Türkiye ile iş birliği içinde korunacağını belirterek, “Son Rusya-Ukrayna olayında bir kez daha Batı’nın Rusya gazına ne kadar bağımlı olduğunu ve bunun ne kadar sıkıntı yarattığını görüyoruz. Taşlar yerinden oynamış ve son yıllarda Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’da buranın artan önemi ve değeri de bu olaylardan sonra bir kez daha artmış bulunuyor.” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarihten ve anlaşmalardan gelen, ayrı bir egemen halk olarak oradaki varlığını sürdürmesi için ancak gerçeklere dayalı bir politikayla sorunlara çözüm bulunabileceğinin altını çizen Tatar, “Doğu Akdeniz’de sadece Kıbrıs’ta yaşayan Türkler ve Yunanlar değil, aynı zamanda barışın, huzurun ve istikrarın devamı için mutlaka Türk-Yunan dengesinin de korunması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

AA/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Katil İsrail’in Tahran saldırılarında 78 kişi hayatını kaybetti, 329 kişi yaralandı

Published

on

By

İran medyası, İsrail’in Tahran’daki yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılar sonucunda 78 kişinin hayatını kaybettiğini, 329 kişinin ise yaralandığını bildirdi.

Devamını Oku

Dünya

DSÖ: Hartum eyaletinde ölümcül kolera salgınını önlemek için 2,6 milyon kişiyi aşılamayı hedefliyoruz

Published

on

By

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sudan Temsilcisi Shible Sahbani, Hartum eyaletinde ölümcül kolera salgınını önlemek için 2,6 milyon kişiyi aşılamayı hedeflediklerini duyurdu.

Sahbani, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısına çevrim içi katılarak değerlendirmelerde bulundu.

Çatışmaların yaşandığı Sudan’da çok sayıda kişinin temel altyapı eksikliğinin olduğu başkent Hartum’a dönmeye başladığını kaydeden Sahbani, birçok ailenin temiz ve güvenli su bulamadığını, güvenli olmayan ve kirli kaynaklardan su içmek zorunda kaldıklarını belirtti.

Sahbani, “Aşırı kalabalık yaşam koşulları, güvenli olmayan su ve çöken sağlık sistemi, yıkıcı bir kolera salgınına yol açan ölümcül bir karışım oluşturdu. Temmuz 2024’ten bu yana eyalette 20 binden fazla vaka ve 250 ilişkili ölüm bildirildi. Başkente yakın Hartum eyaleti ve diğer bölgelerde de vakalarda keskin bir artış görülüyor. 11 Haziran’a kadar ülke çapında 14 eyalette ve 98 bölgede 1854 ölümle sonuçlanan 78 bin 551 vaka kaydedildi.” bilgisini paylaştı.

Sudan makamlarının, DSÖ ve BM Uluslararası Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) desteğiyle Hartum eyaletinin 5 yüksek riskli bölgesinde 10 günlük oral kolera aşılama kampanyası başlattığının altını çizen Sahbani, 2,6 milyondan fazla kişinin korunmasının ve ölümcül kolera salgınının önlenmesinin hedeflendiğini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

İsrail İran’a saldırdı

Published

on

By

İran’ın başkenti Tahran’da art arda patlamalar oldu. Katil İsrail’in Savunma Bakanı Katz, İran’a saldırı düzenlediklerini açıkladı. İlk belirlemelere göre 5 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

İsrail’in saldırı tehditlerinin ardından Tahran’ın merkezinden en az 4 şiddetli patlama sesi duyulurken İran devlet televizyonu, İsrail’in Tahran’da bazı bölgelere saldırı düzenlediğini bildirdi.

Saldırılara ilişkin yayımlanan görüntülerde, Tahran’ın kuzeydoğusundaki Mahallati semtinde sivil yerleşim yerindeki bir binanın hedef alındığı görüldü.

Görüntülerde çok katlı binanın saldırı sonrasında ağır hasar aldığı görüldü.

İsrail’in Tahran’ın kuzeyinde yer alan Kamraniye semtinde de sivil bir binayı hedef aldığına dair görüntüler ülke medyasında yer aldı.

İran devlet televizyonu: İsrail, Natanz Nükleer Tesisi’ni vurdu

İran devlet televizyonu, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılarda İsfahan eyaletindeki Natanz Nükleer Tesisi’ni de vurduğunu duyurdu.

İran devlet televizyonunun haberinde, Natanz Nükleer Tesisi’nin bulunduğu bölgede dumanların yükseldiği kaydedildi.

Saldırıya ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

İsrail, İran’ın Tebriz kentine de saldırı düzenledi
İran Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen “Sepahnews”, İsrail’in Tebriz kentinde 5 noktayı hedef aldığını duyurdu.

Saldırıda can ve mal kaybına ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

“Saldırılara onlar jet katıldı”
Katil İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İran’a düzenlenen saldırılara onlarca jetin katıldığı bildirildi.

Açıklamada, “İran’ın farklı bölgelerindeki nükleer hedefler de dahil olmak üzere düzinelerce askeri hedefe yönelik saldırıları içeren ilk aşama tamamlandı.” ifadesi kullanıldı.

İran’ın nükleer silaha sahip olmaya “her zamankinden daha yakın” olduğu iddia edilen açıklamada, İran’ın silahlarının İsrail ve tüm dünya için tehdit oluşturduğu savunuldu.

İsrail’in vatandaşlarını savunması gerekçesiyle “gerekli olan her yere” saldıracağı tehdidinde bulunuldu.

“Tehlike ortadan kalkana kadar saldırılar sürecek”
Katil İsrail’in Başbakanı ​​​​​​​Netanyahu, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan konuşmasında, “İsrail’in bekasına yönelik tehdidi bertaraf etme” gerekçesiyle İran’a saldırı başlattıklarını duyurdu.

İsrail’e yönelik İran tehlikesi ortadan kalkana kadar saldırıların süreceği tehdidinde bulunan Netanyahu, İran’ın İsrail’e karşı soykırımcı söylemler geliştirdiğini ve bunu nükleer programıyla desteklediğini iddia etti.

Netanyahu, İran’ın atom bombası üretebilecek kadar uranyum zenginleştirdiğini ve silah üretmek için daha önce atmadığı adımları attığını ileri sürdü.

İran’ın bu hızla çok kısa sürede nükleer silah üretebileceğini söyleyen Netanyahu, bunun İsrail için tehlike olduğunu savundu.

İsrail ordu radyosu, Savunma Bakanı Katz’ın İsrail genelinde olağanüstü hal ilan ettiğini aktardı.

Katz, “İsrail’in İran’a yönelik önleyici saldırısının ardından yakın gelecekte İsrail ve sivil nüfusa yönelik füze ve insansız hava aracı saldırısı bekleniyor.” ifadesini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam